Samstag, 25. Oktober 2008

Y A R A T I Ş N A M E

Y A R A T I $ N A M E

evrenin yaraticisi ALLAHin adiyla

(Bu bildiri, yazarimiz Hüseyin Avdic'in, 2006 yilinda
mustafaakyol.org sitesinde tartismacilara verdigi
cevaptir.)

EVREN KAC GÜNDE YARATILDI?

ögreten ALLAHin adiyla


Evrenin sahibi yüce Allah, Kur'an'da Araf 54, Yunus 3, Hud 7, Furkan 59,
Secde 4, Kaf 38, Hadid 4 gibi ayetlerde kâinati "6 günde" yarattigini bil-
dirmektedir. Yani Fussulet 9'a göre dünyayi "2 günde", yine Fussulet
10'a göre de yeryüzünün dö$emesi "2 günde" ve Fussulet 12'ye göre
gökleri de "2 günde" olmak üzere toplam "6 günde" Allah bu evreni
yaratmis.

Ama bugünkü bilim bize yani "Big Bang" teorisine göre, "büyük patlama"
dan 700 bin yil sonra galaksiler olusmaya baslamis ve bu olusum icinde
dahil olmak üzere 10 milyar yil sonra da Günes Sistemi var olmus. Yani
evrenimiz 10 milyar yil icinde olusmus ve 15 milyar yildan beri de ya$a-
maktadir. $imdi biz aradaki bu büyük celiski karsisinda hangisine inana-
cagiz?

Eger biz kendi acizlik noktamizdan bakarsak, bir odayi dahi 6 günde yapa-
mayan insan karsisinda "Allah bu ucsuz bucaksiz evreni 6 günde nasil ya-
ratir" der, $a$iririz. Eger olaya "Allah tarafindan" bakarsak, bunun gayet
kolay oldugunu kavrayabiliriz. Cünkü yüce Allah nihayetsiz bir kudret ve
kuvvetle i$ görmektedir. O, bizim gibi nihayetsiz acizlik ve zayiflik icinde
degildir. Atomlari, akilli bir asker gibi kullanabilmekte, her istedigini sadece
bir emirle kolayca yaptirabilmektedir. Bir kumandan koca bir orduyu kisa
bir zamanda bir tek komutla nasil kolayca toplayip dagitabiliyorsa, Allah
da bundan daha kolay bir $ekilde bu evrenin atomlarini toplayip dagita-
bilmektedir. Atomlar Allah'in emirlerine daima boyun egik bir durumda
oldugundan evrenin 6 günde yaratilisi, O'na zor ve imkânsiz degildir. Öyle
ise, biz bu "6 gün" sözünden, imkânsizligi degil, Allah'in nihayetsiz kud-
retini görmeliyiz.

Eger Allah, bu alti günde yaratisi bizim zamanimiza yani dünyamizin kendi
etrafindaki dönüs müddetine göre söylemisse, bu halde evreni tam 204
saatte yaratmis olur. Eger dünya hesabina göre degil de galaksi hesabina
göre söylemisse, yani Samanyolu galaksisinin kendi etrafindaki bir tam
dönüsüne göre ise, 230 milyon yilda tamamlanan bu dönüs 6 ile carpil-
diginda 1,38 milyar yil yapar. Yani bu hesaba göre evrenimiz yaklasik
1,5 milyar yilda yaratilmis olur. Fakat bilimin son verilerine göre kâinatin
1,5 milyar yilda degil, 10 milyar yilda yaratildigini (daha dogrusu 'bilime
göre' olustugunu) biliyoruz.

Fakat burada sormaliyiz: "Bu bilgi bize yeterli midir?" Cünkü bilim ve
akil daima gelisen ve ilerleyen bir degiskenlige sahiptir. Yani bilim ve
akil, son ve kesin sözünü henüz tam söylemis degildir. Eger bilim ileride
daha degisik ve ileri ölcüm metodlari bulup da kainatin 6 günde yaratil-
digini ilân ederse hic $a$irmayalim! Demek sabirli olmak ve beklemek
gerekiyor. Iste bunun icin, bu tür sualleri, inanclilari aciz ve caresiz birak-
mak icin soran ateistler, kendilerini komik duruma düsürmektedirler...

Gelelim "yoktan yaratis"a. Bu yoktan yaratisi iyi anlamak zorundayiz.
Allah'in yoktan yaratmasi, "örneksiz yaratma"dir. Yoksa hic birsey
olmadan yapilmis bir yaratma degildir. Yani bir apartman meselâ on
yil önce "yok"tu. Kâinat da 15 milyar yil önce bir "yok"tu. Sonra Allah,
"ol" dedi, varoldu. Fakat bu varolus, hic birsey olmadan meydana
gelen bir olus degildir. Cünkü Hud 7 ayetine göre kâinat yaratilmadan
"önce" su halinde idi. Sonra Allah bu (herhalde bir okyanus halinde
bulunan) suya, "kâinat ol" dedi ve evren olusmaya basladi. Ve o emir-
den 10 milyar yil sonra da yaratilis tamamlanmis oldu. Fussulet 11. ayet
de kâinatin "hicten" degil, su ve buhardan yaratildigini tasdik etmektedir.

Burada "su'dan, buluttan, gaz ve buhardan bir evren yaratmak nasil müm-
kün olabilir" diye sorulabilir. Allah'in bir tek buluttan hem yagmuru, hem
doluyu, hem de kar'i yarattigini görürsek, bunu anlamak zor olmaz. Zaten
suyun temel atomu "hidrojen"dir. Bilim de, yildizlarin hidrojen'den olus-
turuldugunu söylemektedir. Yildiz topluluklarina da "galaksi" denmektedir.
Bütün galaksiler topluluguna da, "evren" diyoruz. Demek bir tek embriyo-
dan, kandan insanin hem etini, hem kemigini, hem iskeletini ve cesit cesit
organlarini yaratmakta olan bir Allah, bu evreni ve cesit cesit yildiz ve ga-
laksileri de bir tek su'dan veya hidrojen okyanusundan yaratabilir ve ya-
ratmistir, yaratmasi zor degildir.

Bunun kolayligini anlamak icin su dolu bir tencereyi ocaga koyup isitin.
Bir iki dakika sonra yüzlerce su kabarciklarinin olusmaya basladigini gö-
rürsünüz. I$te, Allah da, kâinat yaratilmadan önce "su halinde" bulunan
kâinat maddesine "evren ol" dediginde, tencerede bir anda ve kisa za-
manda olusan su kabarciklari gibi, bir anda bütün yildizlar olusmaya
basladi! Ve sonunda bu kâinat ve evren yaratilmis oldu. Cünkü Allah
en büyüktür. Ona zor yoktur. En zor $ey, O'na en kolaydir.

Artik bu sözlerimden sonra Big Bang'in yikilmakta oldugunu ve yikilis
gümbürtülerini duyabilirsiniz. Cünkü kâinat "Büyük Patlama" ile degil,
"kabarcik teorisi" ile yaratilmistir. Kur'an da bunun en büyük delilidir.
$imdi bilim adamlari Büyük Patlama'yi yeniden ele almak zorundadir-
lar.

Kâinatin, belirsiz bir $eyin patlamasiyla olustuguna inananlar, onun bir
okyanusun kaynatilmasindan, buharlastirilmasindan, bulutlastirilmasindan
ve bulutlarin carpistirilmasindan olustuguna da inanirlar ve inanmalilar.
Hem bu inanc daha kolay ve daha akla yatkindir. Cünkü, iki cakmak
ta$ini carpistirinca kivilcim veya bulutlarin carpismasindan $imsek cak-
masi gibi, hidrojen bulutlarinin carpistirilmasindan da yildiz veya yildizlari
olusturacak enerji cikabilir ve cikmistir.

Artik bu sözlerimden sonra Big Bang'in yikilmakta oldugunu ve yikilis
gümbürtülerini duyabilirsiniz. Cünkü kâinat "Büyük Patlama" ile degil,
"kabarcik teorisi" ile yaratilmistir. Kur'an da bunun en büyük delilidir.
$imdi bilim adamlari Büyük Patlama'yi yeniden ele almak zorundadir-
lar. Darwinistler de evrim teorisini yeniden gözden gecirseler fena olmaz.
Cünkü kâinatin kaynagi olan "yaratilis okyanusu" kendi kendine isinmaz.
Onu isiticak bir Günes de olmadigindan, enerji sahibi yüce Allah'in var-
ligi zaruridir. O olmadan olmaz. Eger "olur" derlerse, bunu isbatlamalari
gerekir.

Not: Demek, "kâinat nasil yaratidi" dendiginde, "Allah evreni, kâinat
'yok iken' su'dan yaratti" demeliyiz. Eger "yoktan", "hicten" yaratti dersek,
o zaman "Allah bu evreni Kendinden mi yaratti" sualiyle karsilasiriz. Böy-
le bir sual ve cevap ise, "kâinatin Allah'in bir parcasi oldugu" fikrini akla
getirir ki, bu da büyük bir sapiklik olur ve sapikliga götürür. I$te mater-
yalist ve ateistler ve hem bazi ehli tarikat ve tasavvuf da bu sapikligin
icinde yüzmektedirler.

Burada "su Allah'in nesidir" seklinde sorulacak bir suale; "su, Allah'in
servetidir" diyebiliriz. Cünkü mülksüz ve servetsiz bir Allah olmaz. Mülk-
süz ve servetsiz bir Allah da, bu kâinati yaratamaz. Allahsiz bir mülk ve
servet de hic bir i$e yaramaz. "Allah bu mülk ve serveti nereden bulmus-
tur veya nasil yaratmistir" sualine de, "bunu ancak Kendisi bilir" $eklinde
cevaplamaliyiz. Zira herseyi bilmek zorunda degiliz. Bilmek istesek de,
O bildirmeyince bilemeyiz. Bilimin bildigi ise ortada!

Bir de, "Allah, mülk ve servete muhtac bir aciz midir ki, O'nu mülk ve
servet sahibi yaptin" denebilir. Cevap: Mülk ve servet sahibi olmak,
acizlikten degil, zenginliktendir. Allah da nihayetsiz zenginligin sahibi ve
kaynagidir. Bu zenginlik de, O'nun ihtiyaci icin degil, bizim muhtacligimiz
icindir. Fakir bir Allah, Allah olamaz.

Bildigim, Allah'in ögrettigi kadaridir. Ögreten Allah'a hamdolsun!

Zaman: Yeni Cag'in sekizi, Ekim ayi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: