Dienstag, 30. Januar 2018

TÜRKİYE SURİYE TOPRAKLARINI İLHAK ETMELİDİR!




            TÜRKİYE SURİYE TOPRAKLARINI
                          İLHAK ETMELİDİR!

          sorunları çözdüren yüce ALLAHın adıyla

İran ve Suriye yönetimleri, "Türkiye'nin Suriye top-
raklarını ilhak edeceğini" iddia etti. Türkiye'nin ise
böyle bir istek ve düşüncesi yoktu. Fakat şimdi
bu iddiayı gerçekleştirmek, Suriye sorununu çöz-
mede geçici bir çözüm getirebilir. O çözüm ise
şudur:

Eğer Beşar Esad bir ay içinde yönetimden çekil-
meyi ve siyasal sistemin demokrasiye çevrilmesini
kabul etmezse, Türkiye de, sınırlarına yakın olan
ve YPG elinde bulunan toprakları, o topraklarda
meskun olan Suriye halkı da kabul ettiği takdirde
ilhak eder.

Bu ilhaka, Kırım'ı ilhak etmiş olan Rusya ses çıka-
ramaz ve çıkarmaya da hakkı yoktur. İran ise iyi
şünmelidir: İlhak edilecek toprakların YPG ve
ABD elinde bulunması ve temelli onların olması
mı iyidir, yoksa geçici bir müddet Türkiye'nin elinde
kalması mı iyidir? Yapılacak ilhaka ABD de ses çı-
karamaz. Çünkü Suriye topraklarında onun hiçbir
hakkı yoktur. Kürtlerin o topraklardaki hakkı ise sa-
dece yüzde beş kadardır. Kürtlerin yaşadığı bölge-
de de Kürt çoğunluğun izni ve rızâsı olmadan YPG
ve ABD hâkimiyet kuramaz. O halde ABD Suriye
topraklarını derhal terketmeli ve YPG'nin ve hem
de İsrail'in arkasından çekilmelidir. Çünkü ABD'nin
Suriye ve Filistin topraklarında hiçbir hakkı yoktur.
Bir terör örgütüne destek vermesi ise, gayri meşru-
dur ve suçtur! ABD yönetimi, işlemekte olduğu bu
suçu derhal bırakmalı, bırakmadığı takdirde ise
BM tarafından ondan hesap sorulmalıdır.

Türkiye ise, bölge halkının rızâsıyla ilhak edeceği
Suriye topraklarını, Suriye'de durum düzelince yani
Beşar Esad iktidardan çekilince ve rejim demokra-
siye dönüşünce, tekrar Suriye halkının demokratik
yönetimine iade etmelidir. Türkiye bu konuda İran,
Rusya ve Suriye Muhalefeti'yle bir anlaşmaya vara-
bilir.

Eğer ABD destek vermekte oldugu terör örgütü
YPG'nin arkasından üç gün içinde çekilmezse ve
desteğini kesmezse, onun Suriye'de Türkiye, Rus-
ya, İran ve Suriye yönetimlerince vurulması hak o-
lur. ABD karşısındaki hak sahipleri de bu hakkı
yerine getirmekle mükelleftir.

Türkiye, terör örgütü ve ABD elinde bulunan top-
rakları almak ve gelecekteki demokratik Suriye
yönetimine iade etmek zorundadır. Eğer kurtuluş
isteyen Suriye halkına yardım etmek ve kendi
geleceğini kurtarmak istiyorsa...

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: İran ve Rusya, teklif edilen ilhak hakkında iyi
şünmelidir. Çünkü Türkiye YPG teröristlerini gas-
bettikleri topraklardan çıkarmazsa, bu durum ileride
Suriye'nin parçalanmasını ve ABD'nin gasbedilen
topraklarda kalıcı olmasını getirecek. Bu duruma
Rusya ve İran râzı olabilir mi? Râzı olamayacağına
göre, Türkiye'nin YPG ve ABD'yi gasbettikleri top-
raklardan çıkarması ve geçici bir müddet o toprak-
ları ilhak etmesi daha iyi olacaktır. Eğer Suriye Mu-
halefeti Türkiye'nin YPG'nin elinden alacağı toprak-
ları koruyabilecek durumda olursa, ilhaka gerek kal-
maz. Aksi halde Türkiye ele geçireceği toprakları
Beşar Esad rejimine bırakamaz!

Not 2: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platformda
paylaşılmıştır.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
         Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onsekizi, Ocak sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *






Dienstag, 23. Januar 2018

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E SURİYE MESAJI!



   BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E SURİYE MESAJI!

  dünyaya hak ve adâletle hükmedilmesini isteyen
                         yüce TANRInın adıyla

Birleşmis Milletler Sayın Üyeleri!

Türkiye yönetimi, Suriye'nin Afrin ilçesinde bir ope-
rasyona başladı. Bu operasyonun amacı, Türkiye
sınırlarını tehdit eden YPG isimli terör örgütünün
tehdidini kırmak ve haksız işgallerini önlemek ve
kaldırmaktır. Bildiğiniz gibi PKK'nın Suriye kolu olan
bu terör örgütü, Amerika Birleşik Devletleri'nin yar-
dımıyla Suriye topraklarının yüzde yirmiüçünü veya
daha fazlasını işgal etmiş bulunmaktadır. Fakat bu
işgal kabul edilemez. Çünkü Suriye'deki Kürtlerin
toprak hakkı, -onların nüfus oranına göre- yüzde
beş kadardır. Bu da demek oluyor ki, Suriye'deki
Kürtlerin tamamının değil, ancak yüzde yirmisinin
sözcüsü olabilecek bu terör örgütü YPG, yüzde
onsekiz veya ondan çok Suriye toprağını fazla-
dan işgal etmiş bulunuyor. Bu fazladan işgal ettiği
toprakları YPG terk etmek zorundadır. Eğer işgal
ettiği topraklardan çıkmazsa, zorla çıkarılacaktır.
Bu çıkarmayı yapmak da; Türkiye, İran, Suriye ve
Rusya yönetimlerinin hakkıdır. Dolayısıyla YPG te-
rör örgütü, elinde yüzde beş toprak kalana kadar
gerilemek zorundadır. Bu elinde kalacak olan yüz-
de beşlik toprakda da Suriye yönetiminden izinsiz
tasarrufda bulunamaz, özerlik ilân edemez. İzinsiz
tasarrufa kalktığı anda da ona savaş açılır. Eğer
YPG bu hakkı kabul etmezse, gereken yapılacak-
tır.

YPG'lilerden bir terör ordusu kurmuş olan Amerika
Birleşik Devletleri de bu hakkı tanımak zorundadır.
Eğer ABD bu hakkı tanımazsa ve kurduğu terör or-
dusuna yardım etmeye devam ederse, bu savaşta
o da hedef olacak ve Suriye'den atılacaktır. Hem
ABD bu atılışı çoktan haketti! Çünkü ABD, Suriye
diktatörünü devirmeyerek ve o diktatörün cinayetle-
rini seyrederek suç işledi. Bu suç yetmezmiş gibi
şimdi de bir terör ordusu kurarak Suriye halkına ait
toprakları isgal etmekle meşguldür. Onun bu işgal-
ciliğine izin verilemez ve verilmeyecektir! Acaba
Ortadoğulu müslümanlar ABD'de bir ordu kurup
New York'u işgal etseler, ABD yönetimi bu işgale
seyirci kalabilir mi? Eğer kalamazsa, Suriye'de
kurduğu terör ordusunu dağıtıp işgaline son verme-
lidir. Eğer ABD buna son vermezse, Ortadoğulu
müslümanların da siyah ve fakir ABD'lilerden bir
ordu kurup New York'u işgal etmeleri onların hakkı
olur! ABD yönetimi bu hakka râzı mıdır?

Eğer ABD bu hakka râzı değilse, o halde Suriye'
de kurduğu terör ordusuyla ilişiğini ve ona yardım-
larını kesmeli ve Suriye'yi derhal terketmelidir. Eğer
terketmezse, Türkiye, İran, Rusya ve Suriye tarafın-
dan onun üslerine saldırılacaktır. Bu saldırı bir hak-
tır. Eğer ABD; "ben barış istiyorum" diyorsa, Suriye'
yi terkedecektir ve terketmelidir. Çünkü ABD'nin Su-
riye'de bir hakkı yoktur. ABD, Suriye'deki ezilmişle-
rin ve özgürlük isteyenlerin savunucusu ve kurtarıcı-
sı da olamaz. Çünkü Beşar Esad'ı devirmeyerek ve
onun katliamlarını seyrederek kurtarıcılık hakkını kay-
betti. Dolayısıyla Suriyeli Muhalifler'in sesi olan Öz-
gür Suriye Ordusu da ABD'ye daha fazla bel bağla-
yamaz ve onu Suriye'de tutamaz. ÖSO'nun yapaca-
ğı şey, ABD'ye bel bağlamak değil, ondan hesap
sormaktır. Çünkü ABD, Suriye Muhalefeti'ne ihanet
etti!

ABD'nin Suriye'yi terketmesi karşısında Rusya, Su-
riye Muhalefeti'nin koruyucusu olmak zorundadır.
Eğer Rusya bu zorunluğu kabul etmezse, Suriye'yi
terketmelidir. Bu takdirde Muhalifler'in koruyuculu-
ğunu Türkiye üstlenmek zorunda kalır. Türkiye de
Beşar Esad'ı devirir. Suriye diktatörünün devrilme-
si de bir haktır. Çünkü Beşar Esad, halkına zulmet-
miştir. Bu zulmüne yarım milyon masum halkın kat-
ledilmesini de eklemiştir. Dolayısıyla Beşar Esad'ın
Suriye'nin başından derhal uzaklaştırılması ve on-
dan hesap sorulması gerekiyor. Bu hesabı da ulus-
lar arası bir mahkeme sorar. Birleşmiş Milletler üye-
leri bu mahkemeyi harekete geçirmelidir.

Birleşmiş Milletler Sayın Üyeleri! İnsanların hak ve
özgürlüklerine uygun olan siyasal rejim, demokrasi'
dir ve ona benzeyenlerdir. O halde Suriye'deki dik-
tatörlüğe rızâ gösterilemez.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Eğer Rusya Suriyeli Muhalifler'in koruyucusu
olmazsa, Muhalifler ABD'ye sığınmak ister ve onu
Suriye'de kalmaya zorlar. Bu istek ve zorlamayı ka-
bul edecek olan ABD ise, Suriye'yi parçalar. ABD'
nin en büyük isteği budur. Rusya buna izin verme-
melidir.

Not 2: ABD Suriye'de kalabilmek için İran bahane-
sine sarılmaktadır. Fakat İran ABD için bir tehdit de-
ğildir. Çünkü İran ABD'yi tehdit etmiyor. Tehdit etse
bile, İran'ın ABD'ye saldıracak nükleer silahları yok-
tur. İran ancak İsrail için tehdit olabilir. İsrail'in de
kendini koruyabilecek nükleer silahları var. Eğer İs-
rail işgal altında tuttuğu Filistin topraklarından çıkma-
yı kabul ederse, İran tehdidi biter. Eğer İsrail işgal
altında tuttuğu topraklardan çıkmayı kabul etmezse,
-ki etmiyor- bu halde ve şu anda Müslüman Dünya
İsrail'e savaş açma hakkı kazanmış durumdadır ve
Müslüman Savaşçılar fırsat buldukları anda İsrail'e
saldıracaklardır. İsrail'in haksızlıklarının koruyucusu
olan ABD de bu savaşta hedef olmaktan kurtulama-
yacaktır.

Not 3: Hak ve Adâlet'i çiğneyen devletler, "haydut
devletler"dir. Dolayısıyla Suriye'de bir terör ordusu
kurmuş olan ve Suriye topraklarını işgal ettirmekte
olan ve daha önce de Irak ve Afganistan'a haksız-
lıkla saldırıp milyonlarca insanı katletmiş bulunan
ABD'yi ve Filistin topraklarından çıkmayan ve Filis-
tinlileri katletmekte olan İsrail'i, Birleşmiş Milletler
Üyeleri, "haydut devletler" olarak kabul etmelidir.
Bu kabul ile birlikte onlara karşı gereken mücâdele
de başlatılmalıdır.

Not 4: Türkiye, İran, Rusya ve Suriye yönetimleri,
Suriye topraklarının yüzde yirmiüçünü veya kırkını
işgal etmiş bulunan YPG terör örgütünün elinden
o toprakları almalıdır. Çünkü bu topraklar, Suriyeli
Araplara aittir.

Not 5: Türkiye'nin Afrin harekâtı, Afrin'de kalmama-
lı, YPG'nin gasbettiği bütün topraklar elinden alına-
na kadar devam etmelidir. Suriye'nin bütünlüğüne
hizmet edecek olan bu "genişletilmiş harekât"a
Rusya, İran ve Suriye yönetimleri destek vermeli-
dir. Bu desteğe ABD de engel olmamak zorunda-
dır. Çünkü ABD'nin Suriye'yi parçalama hakkı yok-
tur. Eğer YPG ve ona destek verenler barış istiyor-
larsa, gasbettikleri topraklardan hemen çıksınlar.
Bu takdirde savaşa gerek kalmaz. Kürtlerin Suriye'
de toprak hakkı, yüzde beş kadardır. Bu da unutul-
mamalıdır.

Not 6: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platformda
paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                                 Tanrı tektir.
   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.


Zaman:  Yeni Çağ'ın onsekizi, Ocak ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *