Donnerstag, 20. November 2014

İSRAİL YÖNETİMİ'NİN DİKKATİNE!



           İSRAİL YÖNETİMİ'NİN DİKKATİNE!

            iyileri koruyan yüce TANRInın adıyla

İsrail askerinin Mescid-i Aksa'ya tecavüzünden
sonra iki Filistinli genç de Kudüs'te bir sinagoga
saldırı düzenledi. Fakat siz bu saldırıya tepki gös-
terirken, askeriniz veya polisinizin, müslümanların
ilk kıblesine tecavüzünü de göz önünde bulundur-
malıydınız.

Filistinlilerden iyi bir muamele bekliyorsanız, siz de
onlara iyi muamelede bulunmalısınız. Kötü bir mu-
amelede bulunduysanız, iyi muamele bekleyemez-
siniz. Fakat kötü bir muameleye kötü karşılık ver-
memek veya iyilikle karşılamak, yüceliktir. Barış
isteyenler de, bu yüceliği rehber edinmelidir.

"İsrail-Filistin barışı"nın önünde büyük engeller var-
dır. Varlığınızın devamı için bu engelleri aşmaya
mecbursunuz. Çünkü çok kısa bir zamanda o en-
gelleri aşamadığınız takdirde, varlığınızı kaybede-
ceksiniz. Varlığınızı kaybetmeniz için de, hem Fi-
listinli hem de İsrailli fanatiklerden engelleri aşma-
nızı zorlaştıracak eylemler mutlaka gelecektir. Fa-
kat siz bu engellere takılıp kalmamak zorundasınız.

Fanatiklerin ve bozguncuların saldırıları karşısında;
"biz nasıl barış yapalım" diye duraksarsanız veya
"biz daha beterini yapalım" derseniz, vakit kaybet-
miş olursunuz ve bu da size çok pahalıya malolur.

Sizin yapacağınız iş, engellere takılıp kalmadan
daima barışa koşmak ve bunun için gerekeni yap-
maktır. Eğer daha önce verilmiş olan o tarihe ka-
dar kalıcı ve sağlam bir barışı gerçekleştiremez-
seniz, varlığınızı kaybedeceksiniz.

İsterseniz, daha da oyalamaya ve oyalanmaya de-
vam edebilirsiniz. Siz bilirsiniz!..

Yüce Tanrı'nın koruyuculuğunu isteyenler, kendile-
rini iyileştirmelidir.

Not: Sakın, sakın! Elinizdeki nükleer silahlara güve-
nip de kendinizi garantide sanmayın. Sizin için bir
tek garanti var. O da: "Barış"tır.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
                Mehdi ve Mesih O'nun elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondördü, Kasım ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *


Montag, 17. November 2014

DENİZ SEKİ'YE MEKTUP



Yazarımız Hüseyin Avdıç, Deniz Seki'ye sesleniyor!

                    DENİZ SEKİ'YE MEKTUP

                acıyarak yaşatan Allah'ın adıyla


Merhaba Deniz hanım,

Şöhretli olduğunuz ve başkalarına da faydalı olabi-
lir ümidiyle bu mektubu açıktan yayınlıyorum.

Geçmiş olsun! Ve, başınıza gelenlerin hepsi geçe-
cek inşaAllah. Size düşen ise, "biraz daha sabır"dır
ve Allah'tan sabır dilemektir; yoksa şikâyet etmek,
belâyı reddetmek değildir.Çünkü belâyı reddettikçe
ve ondan kaçmaya çalıştıkça,derdiniz daha da ağır-
laşır. Bu da, hayatınızı mahveder. Mahvoluşa düş-
memek için: "Hoş geldin ey belâ! Ebedî değilsin
ya, senden de kurtulacağım" demeli, sabırla onu
yenmeye çalışmalısınız.

Eğer; "ben hapiste ölürüm" deyip, yenilgiye rızâ
gösterirseniz, baştan bitmiş olursunuz. Fakat siz
yenilgiye rızâ göstermemelisiniz. "Bu da geçer ya
hû!" diyerek, gereken mücâdeleyi yüklenmelisiniz.

Yüklenmeyip de ne yapacaksınız? Çünkü böyle bir
belâ, yalnız sizin başınıza gelmiş değildir. Geçmiş-
tekilerin hayatlarına ibretle bakarsanız, bunu görür-
sünüz. Meselâ Hz. Yusuf aleyhisselâmın başına
gelenlerden önemli bir ders çıkarabilirsiniz. O da,
hainlik ve namussuzluk etmeyi kabul etmediği için
zindana atılmış ve bu atılışı, günaha girmekten
daha hayırlı görüp rızâ göstermiş ve senelerce
orada çile çekmişti. Üstelik o bir mâsumdu. Girdiği
zindan ise,bugünkü hapishanelerden daha korkunç-
tu. Sonra suçsuzluğu anlaşılmış ve Mısır kralının
ekonomi bakanlığına getirilmişti. Yani, sonuçta, bir
şerden bir hayır çıkmıştı.

Demek oluyor ki, sizin başınıza gelen bu belâdan
da bir hayır çıkabilir. Onun için, sabra sarılmakla, o
hayra ulaşmaya çalışmalısınız. "Herşeyin bittiği" ve
"mahvolduğunuz" inancını kabullenmemelisiniz.
Gerçek kurtuluşunuz bu şekilde olacaktır.

Madem kurtuluş istiyorsunuz, işte size tutunacak
sağlam bir ip! Bu ipe sıkıca sarılın ve kurtulun...

"Hapiste bir-iki yıl nasıl geçer, ben kafayı yerim"
diyorsanız, bunun çaresi şudur: Sevdiğiniz bir işe
aşkla sarılın. Bu sarılma ile hapsi unutacak ve onun
göz açıp yumuncaya kadar geçtiğini göreceksiniz.

Kendinize iş ve meşgale olarak şunları seçebilirsi-
niz: Meselâ dünyaya nereden geldiğinizi, sonuçta
nereye gideceğinizi ve yeryüzündeki vazifenizin
neler olduğunu bildiren kitaplar okuyabilirsiniz. Bu
konuda en başta Kur'an, Risale-i Nur ve Mesnevî
sizin elinizden tutabilir. Hayatta en önemli biliş ve
buluş, insanın kendini bilmesi ve bulmasıdır. Ken-
dini bilmemiş ve bulmamış insanların yaşamlarında
bir kıymet yoktur. Eğer bu konuda bir eksiğiniz yok-
sa, başka okumalara yönelebilirsiniz.

Şunu da unutmamalısınız; namaz,size verilmiş olan
yaşamın teşekkürüdür. Bu teşekkürü mutlaka yap-
malısınız. Teşekkürsüz bir hayat, kıymetsiz bir ya-
şamdır. Yaşamınızı kıymetsizlikten kurtarmalısınız.

Mesleğinizle ilgili olarak da, albüm çalışmalarına
yönelebilirsiniz. Arzu ederseniz, elimde 150 kadar
hiç yayınlanmamış bestem var. Onlara çalışabilirsi-
niz. Bütün çalışmayı yapmanıza imkân vermeseler
de, hiç olmazsa şarkıları ezberleme ve pişirme işi-
ne belki fırsat bulabilirsiniz.

Mâsum bir insanın hapisten kaçması,onun hakkıdır.
Fakat kaçış, hapis hayatından daha pahalıya mal
olacaksa, o kaçış terkedilmelidir.

Eğer suçsuzsanız, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan ve
AK Parti hükümetinden yardım isteyebilirsiniz.

Eğer aleyhinizdeki deliller zayıfsa, cezânızın ev
hapsine dönüştürülmesi için avukatınız müracaat-
ta bulunabilir.

İnsanların gerçek sahibi yüce Allah yardımcınız
olsun.

Hüseyin Avdıç


Not 1: Bana, Facebook hesabımdan ulaşabilirsiniz.

Not 2: Deniz Seki'nin dostları, bu mektubu ona
ulaştırmalıdır.

                                                   YAYINLAYAN
                                        AVRUPA MURANİSTLERİ



Donnerstag, 13. November 2014

!İSRAİL YÖNETİMİNE UYARI!



                !İSRAİL YÖNETİMİNE UYARI!

                 gafilleri uyaran ALLAHın adıyla


Gazetelerden "İsrail'in, Mescid-i Aksa'yı yıkma
emellerinin olduğunu" öğreniyoruz. Eğer bu haber-
ler doğruysa, İsrail halkını ve yönetimini uyarmak,
boynumuzun borcudur.

Uyarımız da şudur: Eğer İsrail, Mescid-i Aksa'yı
yıkacak olursa, kendi mezarını kazmış olur. Müslü-
manlara da, onu bu mezara itelemek kalır!

Bütün dünya ülkeleri bilsin ki; İsrail, Mescid-i Aksa'
ya saldırdığı ve Filistinlilere ait topraklarda yeni yer-
leşim birimleri inşa etmeye devam ettiği için bugün-
den itibaren "Mehdiyet Makamı" olarak İsrail ve
onun haksızlıklarını durdurmayan Amerika üzerin-
deki 1 Kasım 2001 tarihinden beri sürmekte olan
mânevî koruyuculuğumuzu kaldırıyoruz.

Bunun anlamı şudur: Bundan sonra müslümanlar,
İsrail ve ABD'ye ne isterlerse yapsınlar, karışmaya-
cağız. Onların yapacaklarına engel olmayacağız.
Çünkü Amerika ve İsrail, mânevî bir korumayı artık
haketmiyorlar.

Ama suç ve hatalarını terkederler ve Filistin'le 1967
sınırlarına dayalı bir barışı, 2016 Aralık sonuna ka-
dar gerçekleştirirlerse, mânevî koruyuculuğumuz
tekrar başlayabilir.

Barışa yanaşmadığı için İsrail'e karşı müslümanla-
rın savaş açması, bir hak haline gelmiştir. Fakat İs-
rail, bu hak karşısında; "İslâmlı Ülkeler'in ona karşı
savaşacak durumda olmadıklarını" düşünebilir. A-
ma bu düşünce, onu aldatmamalıdır. Çünkü, dev-
letlerden önce halklar vardır. Halklar isyana kalktı-
ğında, devletler yıkılır gider. Bunun için İsrail ve
onun haksızlıklarına destek verecek ülkeler çok
dikkatli olmalıdır.

Not 1: İsrail'in haksızlıklarına destek vermeyen ül-
keler, "dokunulmaz"dır.

Not 2: Türkiye'yle ilişkilerinin düzelmesini isteyen
bir İsrail, Filistin'le ilgili olumlu adımlar atmalıdır.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
                Mehdi ve Mesih O'nun elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondördü, Kasım ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *


Freitag, 7. November 2014

AVRUPA'YA AMERİKA'YA VE BM'E DUYURU!



  AVRUPA'YA AMERİKA'YA VE BM'E DUYURU!

               zulüm ve haksızlığa râzı olmayan
                        yüce TANRInın adıyla

1967 sınırlarına dayalı bir barışı 2016 Aralık ayı
sonuna kadar Filistin'le gerçekleştirmesi için İsrail'e
verilmiş olan mühlet, Mehdiyet Makamı tarafından
kaldırılmıştır. Bunun sebebi ise;İsrail'in, Filistinlilere
ait topraklarda yeni yerleşim birimlerinin inşası için
verdiği izinler ve son olarak da müslümanların kut-
sal mâbedi Mescid-i Aksa'ya saldırmasıdır.

Bu mühletin kaldırılmış olmasının anlamı şudur:
Artık bundan sonra yeryüzündeki bütün müslüman-
lar, istedikleri vakitte İsrail'e savaş açma hakkı ka-
zanmış bulunuyor. Çünkü İsrail'in Mescid-i Aksa'ya
saldırısı ve yeni yerleşim birimleri açmaya devam
etmesi ve Filistin halkına eziyeti gösteriyor ki, onun,
1967 sınırlarına dayalı bir barış yapma niyeti ve is-
teği yoktur. Bununla birlikte hem ABD, hem AB ve
hem BM, İsrail'e karşı çaresiz kalmaktadır, onun
zulüm ve haksızlıklarına dur diyememektedir. Bu
durumda İsrail'e karşı savaş açmaktan başka çare
kalmamış görünüyor. Bu savaşı da, müslümanlar-
dan başkası açamaz. Eğer gönüllü müslümanlar
bir ordu kurup bu savaşı yapmazsa, İsrail, Filistin
halkını ezmeye ve haklarını gasbetmeye devam
eder. Buna izin vermek ise, "zulme rızâ"dır. Müslü-
manlar ise buna râzı olarak zulümle bütünleşemez-
ler. Dolayısıyla bu savaş kaçınılmazdır.

O halde İsrail'e karşı savaşmak isteyen yeryüzün-
deki bütün gönüllü müslümanlar, gerekli orduyu
kurup, İsrail'in zulüm ve haksızlıklarına son verme-
lidir. Ama bu ordu, İsrail'i mutlaka devirecek sevi-
yede olmalıdır. Gerekli seviyeye ulaşmamış bir
ordu, savaşa kalkışmamalıdır.

Bu ordunun, çok büyük bir ordu olması gerekmez.
Küçük bir orduyla da İsrail'i devirmek mümkündür.
Önemli olan, savaş planıdır. İyi bir planınız varsa,
düşmanınızı kolayca yenebilirsiniz. 11.9.2001'de
El-Kaide 19 kişilik küçücük bir orduyla nasıl kosko-
ca ABD'yi mağlûp ettiyse, küçük bir İslâm ordusu
da İsrail'i devirebilir. Zaten İsrail de, bu devrilişi
hakettiğini gösterip duruyor. Müslümanlar ise bu
gösteriye daha fazla sessiz kalamaz. Kıyamet de
çok yakın. Yirmiikinci yüzyılın ilk çeyreğinin sonunda
kıyamet kopacağına göre, müslümanlar İsrail'e o
vakte kadar mühlet veremez. İsrail ya barışa hazır
olduğunu ve gerekeni yapacağını söyler, ya da bir
müslüman ordunun saldırısına râzı olur.

Eğer İsrail yönetimi, 2016 yılının Aralık ayı sonuna
kadar 1967 sınırlarına dayalı bir barışa evet dedi-
ğini dünyaya ilân ederse ve o tarihe kadar gerekeni
yaparsa, bu takdirde müslüman ordunun İsrail'e
savaş açmasına gerek kalmaz.

Müslümanlar, elbette ki İsrail halkının yok olmasını
istemez. Ama İsrail'in haksızlıklarına da göz yuma-
mazlar. Bunun için gerekeni yapacaklardır. Eğer
gerekeni yapmazlarsa, İsrail, Mescid-i Aksa'yı da
yıkar, Mekke'yi de yıkar. Artık İsrail'in durdurulma
zamanı gelmiştir.

İsrail'e karşı açılacak bir savaşta, ABD İsrail'in
yanında olmayacaktır. Çünkü İsrail'in zulüm ve
haksızlıklarına destek veren bir ABD, siyasal dün-
ya liderliğini kaybeder. Bu kaybedişle de ABD,
karşısında Rusya ve Çin'i bulur. ABD ancak,
Filistin halkının haklarını da korur ve kurtarırsa,
siyasal dünya liderliğinde kalmaya devam ede-
bilir. Yoksa ABD, zaten Suriye'de ve Ukrayna'da
kaybetmiştir; İsrail'de de kaybedecektir. Çünkü
zâlime yardım edenlere, yüce Tanrı yardım etmez;
onu yenilgiye uğratır.

Bunun için ABD, Filistin'le barış için gerekirse İsra-
il'in kafasına silah dayamaktan çekinmemelidir.
Çünkü bu yapılmazsa, İsrail, Filistin halkının ense-
sine dayadığı silahı çekmeyecektir.

İsrail yönetimi de iyi düşünmelidir. İsrail'e karşı
açılacak bir savaşta, İsrail halkının dörtte üçü yok
olacak ve İsrail devleti sönecektir. Bu sönüşü
istemeyen bir İsrail yönetimi, üzerine düşen görevi
hemen yapmalıdır. Yani; yeni yerlesim birimleri
inşası hemen durdurulmalı, kutsal mekanlara sal-
dırılar tekrarlanmamalı ve 1967 sınırlarına dayalı
iki devletli bir barışa hız verilmelidir. Bu konudaki
oyalamalar, sizin aleyhinize olacaktır.

Ey müslümanlar! Artık Allah'ın Mehdisi aranızdadır.
Kim onun emirlerini dinlemezse veya onun hilafına
hareket ederse, onun, Alah'a verecek çetin bir
hesabı olacaktır.

Yüce Allah, haklı bir ordunun ve haklı bir savaşın
destekcisidir.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
                Mehdi ve Mesih O'nun elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondördü, Kasım başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Duyuru.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *