HDP İLE İTTİFAK KURMAK İSTEYEN PARTİLERE UYARI!
şeytanla ve şeytanın dostlarıyla dostluk kuranları cezalandıracak olan ALLAHın adıyla
Türkiye'de muhalif pozisyonda bulunan partiler iktidara gelebilmek
ümidiyle PKK terör örgütünün partisi HDP ile ittifak kurma yarışında bulunuyorlar.
Fakat bu yarış o partiler için meşru kabul edilemez. Çünkü HDP "yasal" bir parti
görünümünde olsa da yasal değildir. Çünkü HDP, PKK
terör örgütünün partisi olduğu için şimdi sahip olduğu yasallığın, onun elinden
alınması gerekiyor ve alınacaktır. Çünkü ona verilen yasallığı kötüye kullanmış ve kullanmaktadır. HDP yasal bir parti olmak istiyorsa, PKK'yı reddetmek
durumundadır. Fakat HDP bu reddi yapmıyor ve yapamaz. Bu durumda o partinin de CHP
ve İP tarafından reddedilmesi gerekir. Fakat bu partiler de gereken reddi yapmayarak
Türkiye'ye ve milletine ihanet etmeyi kabul etmiş gözüküyorlar.
Fakat bu ihanet kabul edilemez!
Bu ihanetin derhal durdurulması gerekiyor. Bunun için de Türkiye'nin
güvenlik kurumlarının harekete geçip HDP'nin yasallığını sonlandırmaları gerekir. Çünkü HDP, PKK ile
olan derin ve kopmaz bağlantısı sebebiyle yasallığı haketmiyor ve bu haliyle yasal bir parti
olamaz ve değildir.
HDP ancak PKK'nın partisi olmadığını kanıtladığı zaman yasal bir parti olabilir. Eğer HDP gerçekten yasal bir
parti sayılmak istiyorsa, PKK terör örgütünün partisi olmadığını kanıtlamalıdır. Bu kanıtı getirmediği müddetçe onunla
kurulacak ittifakların da yasallığı olamaz. Bu yasallık sınırını çiğnemekte olan CHP ve İP, bu çiğnemeleriyle kendi
yasallıklarını kaybetmektedirler. Yasallıklarını kaybedenlerin de kapatılması gerekir.
Eğer CHP ve İP kapatılmak istemiyorsa, HDP gerçek yasallığını kazanıncaya kadar o
partiyle ittifaka yanaşmamalıdır. O partiye: "Önce gerçek yasallığını kazan, sonra
bizimle müttefik ol veya biz seninle müttefik olalım. Bunun için de PKK'nın partisi olmadığını isbatlaman
gerekiyor." demelidirler. Bu yapılması gereken işlemi yapmadan HDP
ile ittifaka koşan ve o partiyi siyasal sorunların çözümü için "meşru organ"
olarak gören ve gösterenler, suç işlemiş olurlar ve olmaktadırlar. Çünkü HDP, PKK'nın partisidir. PKK
ise yasal bir örgüt değildir. Türk Ordusu tarafından ona savaş açılmış bir düşmandır. Bu düşmanın partisiyle
ittifak kuranlar ve o partiyi meşru sayanlar, Türkiye'ye ve milletine ihanet içinde olduklarını görmeli ve bu
ihaneti terketmelidirler.
Eğer İP ve CHP demokratik bir parti olarak kalmak istiyorlarsa, içinde bulundukları suç ve ihaneti
terketmeliler. Terketmedikleri takdirde demokrasi dışı bir parti
olurlar ve öyle partilerin de kapatılması hak olur.
İktidardaki Parti'nin de HDP'nin yasallığını durdurmak için harekete geçmesi gerekir. Çünkü bir terör
örgütünün partisinin TBMM'de bulunma hakkı yoktur.
İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.
Not 1: İP ve CHP Türk ve Kürt milletini aptal olarak görmekten ve onları aldatmaya çalışmaktan vazgeçmelidir. Çünkü HDP, yasal
görünen, fakat gerçekte yasallığı olmayan ve olamayacak olan bir partidir. Çünkü HDP, emir
aldığı PKK terör örgütünü reddetmek şöyle dursun tam aksine onu meşrulaştırmaya çalışan bir partidir.
Böyle bir partiyi (ona "parti" demek doğru değil aslında. "Düşman örgütün
aparatı" demek gerekiyor.) İP ve CHP'nin hâlâ "meşru" ve
"yasal" olarak kabul etmesi, PKK'ya meşruiyet vermiş olduklarını gösteriyor.
Fakat onların HDP'ye ittifak için koşmalarıyla PKK'ya verdiği meşruiyeti, Türk ve
Kürt milletin çoğunluğu kabul edemez. İP ve CHP bu gerçeği görmeli, Türk ve Kürt milletinin aklıyla alay etmeyi bırakmalıdır. PKK'nın aparatı HDP: "Ben
PKK'yı reddediyorum. Bundan sonra artık onun emir eri olmayacağım" demediğine göre, CHP ve İP hangi hakla o
düşman örgütün aparatıyla ittifaka koşuyor? Bu gayrimeşru koşunun son bulması gerekmiyor mu?
Not 2: PKK'nın aparatı HDP eğer yasal bir parti olmak isterse, PKK'nın elebaşlarını Türkiye'ye
teslim etmeli ve onun Türkiye'ye karşı olan savaşını durdurmalıdır. Ayrıca onun
Türkiye'yi bölme arzularını da bitirmelidir. Eğer HDP bunları yapamayacaksa,
bu takdirde PKK'yı reddetmeli ve ona düşman olmalıdır. Bunları yapmayan ve
yapamayacak olan bir HDP ise, kendini kapatmak ve Türkiye'den çıkmak zorundadır.
Not 3: Türkiye'nin partiler ile ilgili kurumları, demokratik
görevlerini yerine getirmeyen, bir terör örgütünün aparatı olmayı sonlandırmayan ve
Türkiye'nin yasalarına uymayan HDP'nin görünürdeki yasallığını kaldırmak zorundadır. Eğer bu görev
yerine getirilmezse, İP ve CHP, HDP'nin görünürdeki yasal(!)lığına sığınarak ve gerçekteki gayrimeşruluğunu gözardı ederek onunla
ittifak kurmaktan ve Türkiye'ye ihanet etmekten kaçınmayacaklardır ve kaçınmamaktadırlar. Çünkü onların iktidar olma hırsları, Türkiye'nin düşmanı olan bir
aparatla ve onu kullananlarla dost olmayı ve Türkiyelilere ihanet etmeyi güzel
göstermektedir.
Not 4: HDP'ye oy vermekte olan Kürt vatandaşlar, oy vermekte
oldukları PKK aparatının gerçekteki yasalsızlığını ve Türkiye'ye düşmanlığını görmeli ve PKK'nın oyuncağı olmamalıdırlar. Bu vatandaşlar eğer PKK'nın oyuncağı olmaya razı iseler, onların HDP'ye
verecekleri oyun bir kıymeti kalmaz. Hatta bu oylar Türkiye'ye atılmış bir kurşun olur. Bu kurşunların peşinde koşan partiler ise
Türkiye'ye ve Türkiyelilere ihanet etmiş sayılır.
Not 5: Kürt vatandaşların çözülmesi gereken bir sorunları varsa, onların sorunlarını çözmek,
iktidardaki Parti'nin görevidir. Sorunlarını bu Parti'ye iletmelidirler. Gerçekte yasallığı olmayan
aparatlar Kürt vatandaşların sorunlarını çözemez ve yetkili değildirler. Ayrıca
"Türkiye'nin bölünmesi" arzuları da, "Kürt sorunu" olarak kabul
edilmez, reddedilir.
Not 6: İP ve CHP eğer yasal parti olarak kalmak istiyorlarsa, Türkiye'ye ihanet ederek
kazanacakları bir iktidar olmadığını kabul etmeli ve ona göre hareket
etmelidirler. Bu hareket gereği olarak da, HDP ile ittifak kurup ondan
destek almamalılar. Çünkü ondan alacakları destekle PKK'ya borçlanmış olurlar. Bu borç da ancak PKK'nın taleplerini
kabul etmekle ödenir. Bu ödeme de Türkiye'ye ve Türkiyelilere ihanetten başka birşey olmaz.
Not 7: CHP eğer iktidar olmak için bir destek arıyorsa, bu destek
Avrupan ve Amerikan yönetimlerinde değil, Türk ve Kürt milletinin aklında ve yüreğindedir. Ama bu
iki milletin desteğini alabilmek için de onların gönüllerini
fethetmek gerekiyor. Milletine güvenmeyen bir parti ise, "Türkiye'nin
Partisi" olamaz!
Not 8: Eger PKK'yı lağvederse ve bu örgütün elebaşlarının teslim olmasını sağlarsa, Abdullah
Öcalan'ın salıverilmesi düşünülebilir. Aksi halde Öcalan'ın, katledilmesine sebep olduğu 40 bin Türk ve
Kürt masum vatandaşı diriltmesi gerekir. Bunu yapamayacak olan bir suçluya özgürlük
verilemez. Çünkü Öcalan'ın gerçek cezası, 40 bin kere idam edilmek veya 40 bin çarpı 40 yani 1 milyon
600 bin yıl hapis cezasıdır. Bu kadar büyük ceza ancak ebediliği olan ötedünyada
verilebilir. Adaletin yerini bulabilmesi ve masumların haklarının alınabilmesi için cennet ve
cehennemin yaratılması gerekli olmuştur.
(Öcalan'a verilmesi gereken 1 milyon 600 bin yıllık hapis cezasını para cezasına çevirmek de
mümkündür. Bunun hesabı da şöyledir: Katledilmiş her bir canın maddi değeri 1 milyon
tl'dir. 40 bin çarpı 1 milyon eşittir: 40 milyar tl eder. Ayrıca Türkiye PKK terörüyle savaşabilmek için 400 milyar tl
harcamıştır. 40 milyar'la 400 milyar'ı toplarsak: 440 milyar tl eder. Eğer Öcalan bu
tutarı öderse, serbest bırakılabilir. Ama Öcalan için en ucuz yol, PKK elebaşlarını Türkiye'ye
teslim edip örgütü kapatmaktır.)
(Öcalan'ın idamını engelleyen Avrupa ve Amerika'nın 40 bin masum vatandaşın haklarını nasıl çiğnemekte olduklarını bütün
Türkiyeliler görmelidir. Bütün dünyalılar da adaletin ne olduğunu öğrenmelidir.
Adalet'in sağ kanadı haklıya hakkını vermek olduğu gibi, sol kanadı da suçluya cezasını hakettiği kadar
vermektir. Dolayısıyla Öcalan'ın cezalandırılması bir adaletsizlik değildir. Adaletsizlik, ona tam ceza verilememiş olmasıdır.)
Ey insanlar! Suç işlemekten uzak durunuz. Çünkü sizi
bekleyen çok dehşetli bir hapishane var. Bu hapishanenin adı: Cehennem'dir. O halde masumları katletmekten
vazgeçtiniz mi veya tövbe ettiniz mi? Öldüremediğiniz ölüm
gelmeden önce tövbenizi yapınız, zalimlikten kurtulunuz. Zalimlikten
kurtulanların yeri hiç şüphesiz cennet olacaktır.
İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.
Allah'tan başka ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Eylül sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Hakka dâvet ve uyarı.
Boyut: Muranizm.
Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.
*
* *