Dienstag, 24. Juli 2018

"ADNAN OKTAR BATIRILMAMALIDIR" DİYECEKTİK!

        "ADNAN OKTAR BATIRILMAMALIDIR!"
                              DİYECEKTİK

            iyilikleri kötülüklerine galip gelenleri
           ödüllendirecek olan ALLAHın adıyla

Geçtiğimiz yılda Adnan Oktar, nam-ı diğer Harun
Yahya'nın yarı çıblak ve seksî giyimli kadınları te-
levizyona çıkarması karşısında rahatsızlık duyan
ve sözlü saldırıda bulunan bazı müslüman cema-
atlerin ve şahısların tavrı karşısında Adnan Hoca'yı
savunan bir bildiri yayınlamayışünmüştük. Fakat
fazla gürültü kopmadığı için üzerine düşmedik. O
şünüp de yayınlamadığımız bildiri şudur:

"Adnan Hoca'nın yarı çıblak kadınları televizyona
çıkarması karşısında bazı dindar müslümanlar ve
müslüman cemaatler çok büyük rahatsızlık duymak-
ta, ona saldırmak istemekte ve düşman olmaktadır.

Evet, Adnan Hoca, Kur'anın örtünme emrini çiğne-
yen bir yayın yapmaktadır. Bu yayınları da tasvip et-
mek, karşı çıkmamak mümkün değildir. Fakat onun
Kur'ana hizmet ettiği de bir gerçektir. Verdiği yüz-
lerce eser de ortadadır. Onun yüzde bir hatası var-
sa, yüzde doksan dokuz da sevabı vardır. Onun a-
ğır basan sevapları karşısında yüzde birlik hatasın-
dan dolayı onu batırmamak gerekir."

Yayınlamak isteyip de yayınlayamadığımız bildiri ö-
zetle bu şekildeydi. Tabii biz bu bildirideki sözleri
şünürken, Adnan Hoca'nın tek suçunun, kadınları
yarı çıblak televizyona sürmesi, Kur'anın örtünme â-
yetlerini çiğnemesi olarak görüyorduk. Ayrıca tele-
vizyona çıkarılan o kadınların da "hiç el değmemiş
bakireler ve Adnan Hoca'nın da evlenmeyi düşün-
meyen, o kadınlara cinsel yaklaşım da bulunmayan,
onlarla kardeş kardeş yaşayan temiz bir adam" ol-
duğunu sanıyorduk. Ama ne yazık ki Hoca'ya yapı-
lan operasyondan sonra gazetelerde onun hakkın-
da yayınlanan haberlerle bu sanımız şimdilik yıkıl-
dı. "Şimdilik" diyoruz. Çünkü onun aleyhinde yazı-
lanlar iftira da olabilir. Gerçeğin ortaya çıkabilmesi
için onun yargılanmasını beklemek gerekiyor.

Bu beklemeyi yapmalıyız. Çünkü Adnan Hoca, Kur'
ana hizmet eden ve edebilecek kıymetli bir eleman-
dır. Onun saf dışı edilmesi, ancak İslâm düşmanla-
rını sevindirir. Bu sevindirmeyi yapmamalıyız.

Eğer Adnan Hoca yapılacak yargılamadan alnının
akıyla çıkarsa, yani ona isnad edilen suçların asıl-
sız olduğu anlaşılırsa, bu takdirde onun da yapma-
sı gerektiği bazı şeyler vardır.

Adnan Hoca'nın yapması gerektiği şeyler nedir?

1- 18 yaşından küçük kızları -erkek de olabilir- gru-
buna almamalıdır. Eğer onları öğrenci olarak almak
isterse, bu alış, anne-babalarının rızâsıyla ve kanu-
nî bir sözleşme dairesinde olmalıdır. Onları öğren-
ci olarak aldığında da, aldıklarını cinsel istismardan
korumalıdır.

2- Eğer çalışma ve hizmetlerini kadınlarla sürdür-
meye devam etmek isterse ve onlarla olan ilişkile-
riyle ilgili iftiraya uğramak istemezse, bu konuda İs-
lâm'ın 4 kadın almaya izin vermesinden ve cariye
edinmenin helâlliğinden faydalanabilir.

Bu faydalanma nasıl olacak? Adnan Hoca'ya cariye
olmak isteyen kadınlara "gönüllü hizmetkâr" adı ve-
rilsin. Hizmetkâr olmayı kabul eden kadınlarla Hoca
arasında bir anlaşma imzalansın. Ama bu anlaşma-
nın hukukî bir geçerliği olmalıdır. Bu anlaşmada
hizmetkâr olmayı kabul etmiş kadın; "cinsellik de
dahil herşeyimle Adnan Hoca'ya hizmet etmeyi,
haklarımın korunması karşılığında kabul ettim" de-
meli. Hoca da; "hizmetkârın ihtiyaçlarını karşılama-
yı, hastalık ve emeklilik sigortasını ödemeyi, ayrı
evde oturacaksa kirasını ödemeyi, bir çocuk oldu-
ğunda onu nüfusuna almayı, eğer nüfusuna almak
istemezse 'çocuk bendendir' şeklinde bir belge
vermeyi ve anlaşma müddeti bitse dahi 18 yaşına
kadar çocuğun masraflarını -kadın dul ve bekâr kal-
dığı müddetçe- sağlamayı ve daha başka gerekli
şeyleri kabul ettim" diyerek anlaşmayı imzalamalı-
dır. Bu anlaşma müddetince Hoca (veya efendi) bu
kadınları başka erkeklere satamaz ve hibe ede-
mez, onları fuhşa zorlayamaz. Hizmetkâr kadın da
başka erkeklere gidemez. Efendisinden miras ta-
lep edemez. Ancak efendi isterse mirasından fay-
dalandırabilir. Evli kadınlar gönüllü hizmetkâr ola-
mazlar ve kabul edilmezler. Adnan Hoca bu şekilde
bir sözleşmeyle istediği kadar hizmetkâra sahip o-
labilir. Yalnız bu hizmetkârlar 18 yaşından küçük ve
evli olmamalıdır. Sözleşmenin süresi, karşılıklı an-
laşma ile belirlenecektir. Bu sözleşmenin geçerli
olabilmesi için de, devlet noterince onaylanmalıdır.

(Sözleşmede "cinsellik" maddesinin bulunması
şart değildir. Çünkü bütün hizmetler cinselliğe da-
yalı olmak zorunda değildir. Fakat iftiralardan korun-
mak için bu maddenin konulması iyidir.)

(Eğer Adnan Hoca "modern cariyelik sistemi" diye-
bileceğimiz bu sistemi kullanmak isterse, bize 1
milyon Türk lirası ödemek zorundadır. Çünkü bu
sistemin mûcidi biziz. Eğer gerekli ödemeyi yap-
madan kullanmak isterse, ona dâvâ açmak zorun-
da kalırız.)

(Bu sistemi kullanmak isteyen zengin iş adamları,
cemaat reisleri ve petrolcü Arap şeyhleri de bizden
izin almalıdır.)

(İslâmlı Ülkeler de bu sistemi kanunlaştırmalıdır.
Kanunlaştırılsın ki, kadınların kötüye kullanımı sona
ersin.)

3- (Eğer böyle birşey vaki ise); bir kadın müridin
diğer erkek müridlerle cinsel ilişkiye zorlanması
kesinlikle yasaklanmalıdır.

4- Televizyona çıkarılacak bayanların başları açık
ve makyajlı olabilir, ama kolları, bacakları ve göğüs-
leri kapalı olmalıdır ve bu kapalılık da seksî olma-
malıdır. (Bugünkü şartlarda) İslâm'a uygun olan bu-
dur. En uygunu ise, başın da örtülü olması ve mak-
yajsız olmaktır. Yayına katılacak olan misafir bayan-
lar ise bu şartlara uymak zorunda değildir.

5- Gasp, hile, tehdit, hıyanet, iftira, sahtekârlık, şan-
taj, zorbalık ve diğer isnad edilen suçlar (eğer var-
sa) bunlar mutlaka terkedilmelidir. Bir Kur'an hiz-
metkârında bunların hiçbiri bulunamaz.

6- Kötülük ettiği kimselerden (eğer varsa) af ve he-
lâllik dilemelidir.

Adnan Hoca eğer bu şartları yerine getiremeyecek-
se, Kur'an hizmetini bırakmalıdır.

Adnan Hoca'nın bilmesi gerekenler:

1- IŞİD, müslümanlara savaş açmış bir terör örgü-
tüdür. Hoca da bu örgütü düşman bilmelidir.

2- İsrail devleti bir terör devletidir. İsrail yönetimi-
nin gasbettiği Filistin toprakları İsrail'e ait değildir.
Eğer İsrail yönetimi gasbettiği Filistin topraklarını
iade etmezse, onun devleti ortadan kaldırılacaktır.
Gasbettiği toprakları iade etmeğe yanaşmadığı
için de, güç ve fırsat bulunduğunda ona savaş a-
çılacak ve devletine son verilecektir.

3- Adnan Hoca, İsraillilerin iyileriyle dostluk kurabi-
lir. Fakat onların kötülerine yani düşmanlarımız o-
lanlarına politik danışmanlık (casusluk mu desek?)
yapmamalıdır. (Onun, Türkiye'ye zarar verecek
devlet sırlarını İsrail'e satacağınışünmüyoruz.)

4- Eğer İslâmiyet lehine bir faydası olacaksa, Ad-
nan Hoca ve diğer cemaat reisleri Mason Locaları-
na katılabilir.

Adnan Hoca'ya soruyoruz:

(Eğer doğruysa) bir mankene 300 dâvâ açmak ne
demek? Bu kadın size nasıl bir kötülük yaptı ki, ona
bu kadar yüklendiniz? O çok önem verdiğinizi söy-
lediğiniz sevgi, şefkât, merhamet ve affetme nere-
de?

Özetleyecek olursak; Kur'ana hizmette önemli bir
eleman olarak gördüğü Adnan Hoca'nın saf dışı e-
dilmesine, Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an'ın gön-
lü râzı değil. Bunun karşısında Adnan Hoca da
-eğer Kur'ana hizmette samimiyse- yukarıda zikre-
dilen gereklikleri yerine getirsin, samimiyetini gös-
tersin.

Adnan Hoca hakkında bilinmesi gerekenler:

1- Yazdığı ve yayınladığı eserlerden anlaşılıyor ki,
ilse mezunu olan Adnan Hoca, Allah vergisi bir il-
me sahiptir.

2- Hoca, Hazret-i Peygamber'in fakirâne ve müte-
vâziâne hayatını değil, belki Hz. Süleyman'ın zen-
ginlik ve ihtişamını ve Osmanlı'nın muhteşem sal-
tanatını örnek alıyor. Bunlar da reddedilemez.

3- A. Hoca, ultra modern bir anlayışla İslâmiyete
hizmet etmek istiyor. Bu isteğiyle de diğer cema-
atlerin hizmet anlayışı ve tarzlarıyla ayrışıyor.

4- Adnan Hoca tutuklanmış olsa da, bu onun suçlu
olduğuna delil olmaz. Ona isnad edilen suçlar isbat
edilmediği müddetçe de o, suçsuz sayılır.

5- Hoca'ya kumpas kurulmuş olabilir. Çünkü İslâm
şmanları ve onlara karşı fikrî savaş verdiği terör
örgütleri ve derin devletler boş durmuyor.

6- Adnan Oktar, Mehdi değildir. Neden değildir?
Çünkü Hz. Peygamber'in hadislerinde: "Mehdi'nin
"kedicikleri" vardır" şeklinde bir madde yoktur. O
halde gerçek Mehdi kimdir? Gerçek Mehdi: Allah'
tan bilgi, ışık ve elçilik almıştır. Kur'anın bir özeti
kalbine vahyedilmistir. ("Peygamberlerden başka-
sı vahiy almaz" denilmesin. Çünkü yüce Allah arıya
vahyettiği gibi, bazı özel insanlara da vahyetmekte-
dir. Bunun örnekleri Kur'anda vardır.) O; milletten
para toplamaz, ticaretle uğraşmaz ve servet yığ-
maz. O, Filistinlileri yurtlarına kavuşturacaktır. Orta-
doğu'nun bütün diktatörlerini devirecektir. Türkiye'yi
Müslüman Dünya'nın lideri haline getirecektir. İslâm
Birliği gerçekleşinceye kadar ortaya çıkmayacak,
kendini gizleyecektir. Hz. İsa'nın resmi ve kimliği
rüyâda ona gösterilmiştir. İsa yeryüzüne indirildi-
ğinde onu tanımakta güçlük çekmeyecektir. O;
şöhretten, yüceltilmekten hoşlanmaz. O; İslâmiye-
tin koruyucusu, kurtarıcısı ve yenileyicisidir. İşte bu
Mehdi'nin adı: Mehmed Nur'an'dır.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Adnan Hoca, birlikte çalıştığı kadınlarla ara-
sına bir sınır çizmek ve onlara bir resmiyet ve meş-
ruiyet kazandırmak zorundadır. Aksi halde dediko-
dudan ve iftiraya uğramaktan kurtulamaz.

Not 2: Adnan Hoca bu resmiyet ve meşruiyeti sağ-
lamadığı takdirde, ya o kadınları televizyon yayının-
dan kaldırmalı, ya da Kur'an hizmetini sonlandırma-
lıdır.

Not 3: Genelevleri kabul etmiş bir devlet, modern
cariyelik sistemi olan "gönüllü hizmetkârlığı" kabul
etmeli ve derhal kanunlaştırmalıdır. Bunu yapma-
yan bir devlet, genelevleri de kapatmak zorundadır.
Ancak İslâmiyetten uzak yaşayan ve dinsiz kalmak
isteyen erkekler için genelevleri kapatmak doğru
değildir. Çünkü onların kapatılması, cinsel taciz ve
tecavüzleri çoğaltır.

Not 4: Eğer devlet: "Gönüllü hizmetkârlık"ı kabul
edemeyiz" derse, bu takdirde birden fazla kadın
nikâhlamayı kabul etmelidir. Erkekleri geneleve
veya gizli ilişkilere mahkûm etmek çözüm değildir.

Not 5: Adnan Hoca'nın önceleri Atatürk ve Yahudi
şmanıyken 25 yıl sonra Atatürk ve Yahudi dostu
oluvermesi yalnız "dengesizlik"ten değil, siyasî he-
sap sonucu da olabilir. Çünkü babalarımızın baba-
sından kalma bir Atatürk düşmanlığını bu zamanda
yaşatmanın bir faydası yoktur. Barış daha iyidir.
Çünkü barış döneminde İslâmiyeti, İslâmiyetten
uzak yaşayan kemalistlere götürebilir, dine dâvet
yapabilirsiniz. Düşmanlık döneminde bunu yapa-
mazsınız. Dolayısıyla dindarlar, Atatürk düşmanlı-
ğının zararını görmektedirler. Kimse Başkan Erdo-
ğan'a güvenerek bu zararlı işe girmemelidir. Giren,
cezâsını çeker!

Not 6: Adnan Hoca'nın İslâmiyete zıt bir televizyon
yayıncılığında bulunması, İslâmiyeti "modern bir
din" olarak göstermek ve onu heryere sokabilmek
şüncesinden kaynaklanabilir. Bir hata ile yüzde
doksan sevap kazanılacaksa, o hatayı işlemek kötü
sayılmaz.

Not 7: Adnan Hoca, müslüman cemaatlere ve mu-
halif dindarlara: "Açık-saçık kadınlarla yayın yapı-
yorsam, Allah'a bunun hesabını ben vereceğim, siz
değil. Ben sizin hizmet tarzınıza karışıyor muyum?,
karışmıyorum. Siz de bana karışmayın! Hem ben
sizin hizmet anlayışınıza uymak zorunda değilim"
diyebilir.

Not 8: Bazı müslümanlar, Mesnevî'de üç-beş müs-
tehcen hikâye kullandı diye, Mevlâna'yı ve eserini
batırmaktadır. Bu batırma, Adnan Hoca'ya da
yapılmamalıdır. Çünkü adâletli olmak esastır.

Not 9: Adnan Hoca yapılacak yargılamada suçlu
çıkarsa, onun suçlarını elbette ki savunmayacağız.
Ama onun iyi yanlarını da batırmayacağız.

Not 10: Adnan Hoca eğer yapılacak yargılamada
suçlu çıkarsa ve ona isnad edilen suçlar sabit olur-
sa, biz de diyeceğiz: Allah, sahte mehdileri eliyor!

Not 11: Dinî yapı ve cemaatler bundan sonra dev-
let denetimine açık olmalıdır. Fakat 15-20 yıl önce-
sine kadar dine ve dindara düşman bir "devlet" var-
dı. Bu "düşman devlet" karşısında İslâmî cemaat-
ler kendilerini gizlemek ve saklamak zorundaydılar.
Bu yüzden denetime açık olamazlardı. Devletin
şmanlığı kalktığına göre, cemaatler de denetime
açık hâle geleceklerdir. Türkiye yenilenmektedir.
Bu sorunlar da çözülecektir.

(Türkiye'de, iktidara geldiğinde dine ve dindara
şmanlık etmeye hazır bir parti vardır. Dindarlar
ve İslâmî cemaatler bu partinin iktidara gelmesin-
den korkmaktadır. O parti barışa yanaşmazsa, bu
korku da sürecek ve o parti iktidara gelemeyecek-
tir.)

Not 12: Dinî yapı ve cemaatler ticaretle uğraşmak
zorunda kalabilir. Çünkü bu yapı ve cemaatlerin, ça-
lışmalarını yürütebilmeleri için paraya ihtiyaçları var.
Ama onlar devletten yardım alamıyor. Yardım ala-
madıkları için de ya halktan yardım toplayacaklar-
dır, ya da ticaret yapacaklardır. Milletten yardım di-
lenmek istemeyenler de ticarete atılır. Ticaretlerini
doğrulukla yaptıkları takdirde sorun olmaz. Eğer
devlet partilere yardım ettiği gibi cemaatlere de
yardımda bulunursa, onların yardım toplamalarına
ve ticaretle uğraşmalarına gerek kalmaz. Şu an
meclise girmiş bulunan PKK terör örgütünün parti-
sinin devletten 17 milyon lira yardım alacak olması
karşısında, cemaat liderleri çıldırıyordur herhalde!
Artık devlet, cemaatleri de görmelidir. Partilere ya-
pılan yardımın onda veya yirmide biri cemaatlere
yetebilir.

Türkiye aleyhinde çalışan ve terör örgütleriyle işbir-
liği içinde olan Cumhuriyet Halk Partisi, devletten
60 milyon TL yardım almaktadır. Bu haliyle CHP,
"tehlike" olarak gösterilmeye çalışılan Adnan Ho-
ca'dan daha tehlikelidir. Devlet, yardım konusunda,
teröre karşı fikrî ve mânevî mücâdele veren ve
Türkiye lehinde çalışan cemaatleri de görmelidir.

Devlet aynı zamanda; özel bir çalışmayla terör ör-
gütü partisini meclise sokan CHP'nin, Adnan Hoca'
dan daha iyi olmadığını da düşünmelidir.

Not 14: Adnan Hoca, yapılacak yargılamadan ve
muhtemel hapis hayatından sonra kusurlarından
arınarak, hatalarını düzelterek Kur'an hizmetine de-
vam edebilir.

Not 15: Fetullah Gülen de, İslâmiyet için kıymetli bir
elemandı. Fakat o, kanlı bir darbeye kalkışarak ken-
di kıymetini katletti. Şimdi onun yapacağı şey şudur:
"Ben hata ettim. Bütün Türkiyelilerden af ve özür di-
liyorum" deyip, Türkiye hukukuna teslim olmaktır. E-
ğer teslim olursa, onun Türkiye'deki bağlılarının
Kur'an hizmeti devam eder. Yasaklanmış eserleri-
nin yayınlanmasına özgürlük verilir. Bütün Gülen
bağlıları huzur içinde yaşamlarına devam ederler.
Eğer darbeci başı F. Gülen teslim olmazsa ve bağ-
lılarına: "Türkiye'ye ve yönetimine düşmanlığınızı
sonlandırın" demezse, onun bağlılarının dinî hiz-
metleri, münâfıkların kurduğu "mescid-i dırar" gibi
görülecek ve hepsi birden lânetlenilmeye devam e-
decektir. Teslim olup af dilemeyen darbeci başı
Gülen ve onun şeytanlıklarına teslim olan bağlıları
da, Allah'ın Mehdisi'nin şefaatinden mahrum kala-
caklardır. Darbeci Gülen ve Bağlıları işte bu mahru-
miyetten korkmalıdır. Eğer darbeci Gülen ve adam-
ları teslim olmayı kabul ederlerse, ellerindeki 75
milyar doları da devlete teslim etmeli ve Türkiye'de
para toplama işlemini sonlandırmalıdırlar. 75 milyar
dolar, Türkiyelilerden toplanmış para olduğu için,
onlar Türkiye devletine aittir. Gülen'in bu paraları
harcamaya hakkı yoktur. Gülen ve adamları bu ha-
ramdan hemen kurtulmalıdır. F. Gülen Türkiye'deki
bağlılarının huzur ve güvenliği için geri kalan üç-
beş yıllık ömrünü, Pensilvanya'daki çiftlik hapisha-
nesinde değil, Türkiye hapishanesinde tamamla-
mayı kabul etmelidir. Aksi halde Türkiye'deki bağ-
lıları korku içinde ve ömürleri boyunca gizlenerek
ve peşlerinde lânet takılı olarak yaşamaya devam
edeceklerdir. Onları kurtarmak, Gülen'in elindedir.
Gülen, bu fedakârlığı yapmalıdır. Bu, son çağrı-
mızdır.

Not 16: İslâmlı Ülke Devletleri, "gönüllü hizmetkâr-
lık sistemi"ni kabul etmelidir. Bunu kabul etmek is-
temezlerse, birden fazla kadınla nikâhlanmayı ka-
nunlaştırmalıdırlar. Bunu da kabul etmezlerse, ül-
kenin bir bölümünde müslümanca yaşamak iste-
yenler için İslâmî hükümlerin geçerli olacağı
bir devlet kurulmasına izin vermelidirler.

Not 17: İslâmiyet'i "olduğu gibi" göstermek, Diya-
net İşleri'nin vazifesidir. Ama her cemaat bu tarza
uymak zorunda değildir. Çünkü cemaatlerin önem-
li bir vazifesi, İslâmiyet'i İslâmiyet'ten uzak olan gö-
nüllere ve farklı dünyalara sokabilmektir. Bunun i-
çin de dini farklı kılıklara sokarlar ve sokabilirler.
Kimisi onu tarikat kılığına, kimisi ideoloji kılığına,
kimisi ilim ve bilim kılığına, kimisi nurculuk kılığına
kimisi de daha başka bir kılığa sokar. Dinin özünü
korudukları takdirde bu kılık değiştirme sorun ol-
maz. Bugün Avrupa ve Amerikada İslâmiyet'in a-
dını anmak bile tehlike hâline geldi. İslâmiyet'i yay-
mak isteyen Kur'anlılar, yeni şartlara uyum sağla-
mak zorundadırlar. Bunun için farklı araçları da
(meselâ dans, müzik, makyajlı kadınları) devreye
sokabilirler. Bu işde yüzde bir-kaç hatalarından
dolayı onlar saf dışı edilmezler ve edilmemeli. U-
nutmayalım! Bir Kur'an hizmetkârı 15-20 yılda zor
yetişmektedir.

Not 18: Adnan Hoca casus olabilir mi? FETÖ ara-
cılığıyla Türkiye'nin bütün ordu ve devlet sırlarını
çalmayı başarmış olan ABD ve İsrail istihbaratı,
FETÖ'yü kullanamaz hâle geldikleri için yeni sırla-
rın ele geçirilmesinde Adnan Hoca'ya yönelmiş o-
labilirler. Fakat Adnan Hoca, FETÖ gibi ordu ve
devlet sırlarını çalabilecek bir güce sahip değil. Bu
güce sahip olsalardı, kendilerine yapılacak operas-
yonu önceden haber alıp önlemlerini alırlardı. Ad-
nan Hoca İsrail'e belki politik danışmanlık yapmış
olabilir. Bu da suç sayılmaz. Çünkü bu işi düşünce
kuruluşları da yapmaktadır. Tabii Adnan Hoca'nın
Türkiye aleyhinde bir iş çevirmeyeceğine inanmak
isterken yine de biz yanılıyor olabiliriz. Çünkü Ad-
nan Oktar yapılanmasını biz "içeriden" değil, "dışa-
rıdan" tanıyoruz.

Not 19: Adnan Hoca'nın sorgulanmasında ortaya
çıktığına göre; Hoca, şarap dışındaki içkileri haram
saymıyormuş ve namazı da iki vakte ve bir rekate
indirmiş. Bütün bunlar, İslâmiyeti keyfe uydurmaktır.
Gerçek Mehdi ise İslâmiyeti yeniler ve parlatır, ama
onu kendi keyfine uydurmaz. Onu kendi keyfine uy-
duran da Mehdi olamaz. İslâmiyeti kendi keyfine uy-
durmaya çalışmakla Adnan Hoca, mehdi olmadığı-
nı isbatlamaktadır. Bu isbattan sonra kimse onu
mehdi olarak görmeyecektir.

Şarap, sarhoşluk vermesi sebebiyle namaza engel
olduğu için haram edilmiştir. Ondört buçuk asır ön-
ce viski ve rakı gibi içkiler yoktu. Eğer bunlar o za-
man ortaya çıkmış olsalardı, onlar da yasaklana-
caktı. Çünkü viski ve rakı da sarhoş edici içkilerdir.
Dolayısıyla onlar da şarap seviyesindedirler. Şarap
seviyesinde olan içkiler de müslümanlara yasaktır.

Namaz ise; Hz. Peygamber(sav) 5 vakit olarak kıl-
mıştır. 2, 3, 4 rekat olan farz namazlara kendinden
de eklemis sünnetleri meydana getirmiş ve böyle-
ce sabah namazı 4 rekat, öğle namazı 10 rekat,
ikindi namazı 8 rekat, aksam namazı 5 rekat ve
yatsı namazı 13 rekat olmuş. Bu namazların farz
olan kısımlarının mutlaka kılınması gerekiyor. Ad-
nan Hoca ise namazları 1 rekata indirerek kartal
gibi olan farz namazı sinek seviyesine düşürmüş.
Adnan Hoca'nın böyle bir şeye hakkı yoktur. Adnan
Hoca sünnetleri kılamayacaksa, farzları kılmalıdır.
Farzları da çok görüyorsa, hiç olmazsa yolcu nama-
zı gibi 2 rekat kılmalıdır. Bu iki rekat namazda da
Sübhaneke, Fatiha ve oturuşta da Ettehiyyatü sure
ve duaları mutlaka okunmalıdır.3 kere "Allah kerim"
demek yeterli değildir. Eğer Adnan Hoca namazı
böyle kılarsa, bu namaz, müslümanların namazına
benzemiş olur. Ama namazları tek rekat olarak kı-
larsa, onun namazı, müslümanların namazına ben-
zemez. O zaman Adnan Hoca'ya sorulur: "Sen han-
gi dinin mensubusun? Yoksa yeni bir din mi uydur-
dun?"

Not 20: Bu bildiri, devlet eliyle çoğaltılarak Adnan
Hoca'ya ve arkadaşlarına iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
         Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onsekizi, Temmuz ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *