Donnerstag, 21. Juni 2018

ERDOĞAN'I DEVİRMEYE ÇALIŞANLARA UYARI



ERDOĞAN'I DEVİRMEYE ÇALIŞANLARA UYARI

yeryüzü iktidarını iyilere veren yüce ALLAHın adıyla


AK Parti ve Erdoğan, Türkiyelilerin hizmetkârıdır.Bu
hizmetkârlık karşısında Türkiyeli demokrat çoğunluk
"efendi" durumundadır. Efendi isterse, hizmetkârını
değiştirebilir. Ama daha iyisini bulamıyorsa ve bula-
mayacaksa, hizmetkârını değiştirmez. Erdoğan'ı ve
partisini devirmeye çalışanlar; "biz AK Parti ve Er-
doğandan daha iyi bir hizmetkâr olacağız" diyebilir-
ler mi? Diyebilirlerse, olabilirler mi?

"Millî İttifak", millî ittifak değildir. Çünkü bu ittifakı o-
luşturan hiçbir partinin AK Parti'nin aldığı oyu geçe-
cek siyasal bir çoğunluğu yok. Bu ittifakı tek parti
haline getirseler de, AK Parti'nin siyasal gücünü a-
şamıyorlar. Dolayısıyla bu ittifak "millî" olamıyor.
Ancak milletin azınlığı olabiliyor. Bu yüzden bu itti-
fakın gerçek adı: Muhalifler İttifakı'dır. Fakat bu
ittifak, millete hizmet için değil, Erdoğan'ı devirmek
için oluşturulmuş olduğundan aynı zamanda "şer it-
tifakı"dır. Çünkü iyiyi yıkmak şerdir. Bu şer ittifakı
Erdoğan'ın yaptıklarını yıkmayı hedef olarak seç-
miş olduğu için de ona, "yıkım ittifakı" da diyebiliriz.

Hedefleri hizmet değil, yapmak değil, yıkmak olan
bu ittifaka Türkiyelilerin çoğunluğu elbette iktidar
vermeyeceklerdir. Çünkü millet "Efendi"dir. Efendi
ise "hizmet" bekler. Asıl amacı hizmet olmayan ve
aynı zamanda kendisi için yapılmış iyilikleri de yık-
maya gelen bir oluşuma, Efendi hiç iş verir mi? On-
lara fırsat vermek ister mi? Efendi'nin yapacağı,
kapısına gelen yıkıcıları ve kötülükçüleri kapıdan
kibarca kovmak olacak ve; "yıkıcı bir hizmetçiye ih-
tiyacım yok! Ben yapıcı bir hizmetkâr arıyorum"
diyecektir.

Ayrıca "Türkiye'nin Efendisi", millî yıkım ittifakı'nın
FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle işbirliği içinde
olduğunu da iyi biliyor. Bu bilgi ışığı altında kendi-
sinden iş ve iktidar isteyen millî yıkım ittifakı'na iş
verdiğinde, bu ittifakın o işbirliği içinde olduğu terör
örgütlerine bir bedel ödemek zorunda olacağını,
bu bedelin de, Efendi'ye çok zararlar vermis olan
hapisteki teröristleri serbest bırakmak olduğunu
çok iyi görmektedir. Ayrıca millî ittifak'a iş verildiğin-
de bu işin terör örgütleriyle paylaşılacağını da bil-
mektedir. Türkiye'nin Efendisi başına gelecek bu
kötülükleri bile bile ve göre göre millî yıkım ittifakı'
na hiç iş (yani iktidar) verir mi? Elbette ki vermeye-
cektir!

Şu sonuca varabiliriz ki: Millî Ittifak, gerçek millî
olmadıkça, yani milletin İslâmî inancıyla barışma-
dıkça, onun hizmet anlayışıyla bütünleşmedikçe
ve onun emir ve beklentilerine "tamam efendim"
demedikçe, millî ittifak Türkiye'de iş yani iktidar
alamayacaktır. Ayrıca Türkiye'nin Efendisi'ni efendi
olarak tanımayan, bu Efendi'nin yerine Avrupa ve
Amerika'yı koyan bir ittifaka, Türkiye'nin Efendisi:
"Efendin kimse, git ondan iş iste" diyecektir.

Millî yıkım ittifakı'nın Türkiye'nin Efendisi'nden ge-
rekenleri yerine getirmeden iş alabilmesi için E-
fendi'nin delirmiş olması veya ona bir darbe daha
indirmesi gerekir. Acaba millî ittifak Efendi'yi delir-
tebilir mi? Ona bir darbe daha vurabilir mi? Efendi
buna izin verir mi? Türkiye'nin Efendisi olan de-
mokratik çoğunluğun, millî yıkım ittifakının kötülük-
lerine izin vermeyeceğine inanıyoruz ve inanmalı-
yız.

Millî yıkım ittifakı da bu inancı kabullenip işin, millî
yapım ittifakı olan "Cumhurİttifakı"na bırakılmasına
râzı olmalıdır. Çünkü doğru olan; işi iyilere bırak-
maktır. Kötülere iş bırakılmaz. Millî yıkım ittifakı E-
fendi'den illa iş istiyorsa, önce kendini iyileştirmeli-
dir. Eğer millî yıkım ittifakı kendini iyileştirirse ve iyi-
den daha iyi hâle gelirse, Efendi ona mutlaka iş ve-
recektir. Ama şimdilik iş, en iyi hizmetkâr olan
"Cumhur İttifakı"nındır. Kötülük içinde olan millî itti-
fak buna râzı olmak zorundadır. Eğer buna râzı ol-
mazsa, Türkiye'nin iyiliğini istemediğini ve Efendi'
nin seçimini beğenmediğini göstermiş olur ki, bu
da Efendi'nin hiç hoşuna gitmez ve millî ittifakı ha-
yatından tamamen siler. Tamamen silinmek iste-
meyenler, demokratik çoğunluk olan Efendi'yi in-
citmemeli ve ona saygıda kusur etmemelidir.

Eğer millî yıkım ittifakı kendini iyileştirmek ve iyiden
daha iyi hâle getirmek isterse, önce evrenin sahibi
Allah'ın sultanlığını kabul etmeli ve O'na teslim o-
lup yönetimi altına girmelidir. O'nun yönetimi altına
girmeyenler hiçbir zaman gerçek siyaseti bilemez
ve iyileşemezler. Çünkü bütün gerçek siyaset ve i-
yileşmeler ancak evren Sultanı'nın yönetimi altına
girmek ve O'nun yönetimini kabullenmekle başlar.
Bunu kabul etmeyenler de, yeryüzünün haydutları
olurlar. Yüce Allah, millî ittifakı ve Allah düşmanla-
rıyla dostluk edenleri haydutluktan ve hainlikten ve
yabancı efendilere kulluktan kurtarsın!

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Türkiye siyasetini tek adamlığa zorlayan,
CHP'nin doğru muhalefet yapmaması, eğri muha-
lefette bulunmasıdır. CHP eğri muhalefette ısrar
ettikçe, demokratik çoğunluk da kurtuluşu tek a-
damlıkta aramaya başlıyor ve ona sarılıyor. Bu ko-
nuda suçlu arayanlar, yani tek adamlıktan şikayetçi
olanlar, suçu CHP'nin eğri muhalefetinde aramalı-
dır.

CHP'yi eğri muhalefete iten acaba nedir? Onu eğ-
ri muhalefete iten, Türkiyelilerin İslâmî inancıyla ba-
rışamamasıdır. CHP bu barışı sağlayabilse, sanki
laik kimliğini kaybedecek korkusundadır. Bu korku
yüzünden milletin inancına soğuk, zıt, ters duruyor
ve fırsat buldukça da düşmanlıktan geri kalmıyor.
Millet de onun bu düşmanlığına karşı ona iktidar
vermemekle intikam alıyor. Bu intikam karşısında
CHP de, darbelerden ve terör örgütlerinden medet
ummaya başlıyor. Fakat Türkiyeli demokratik ço-
ğunluk, bu hastalıklı ve tehlikeli partiye daha fazla
tahammül edemez. Çünkü onun yaşamasına göz
yummaya devam edecek olursa, Türkiye siyaseti
hiçbir zaman normallik kazanmayacaktır. Bu yüzden
Türkiyeli demokratik çoğunluk, hasta CHP'nin icabı-
na bakmak zorunda kalacaktır. Çünkü onu tedavi et-
mek mümkün değildir. Doksan yıl iyileşmemiş has-
ta bir parti bundan sonra nasıl iyileşir? Tek çare;
ondan umudu kesmek, ölmesini hızlandırmak ve o-
nun yerine doğru muhalefet yapabilecek millet ço-
ğunluğuyla barışık yeni partileri siyasete sokmaktır.
CHP'nin silinmesinden sonra dindarların kuracağı
veya kurmuş olduğu bir parti, doğru muhalefet ola-
rak iktidarın karşısında boy gösterebilir.

Not 2: Terör örgütleriyle, hainlerle işbirliği içinde o-
lan ve bir savaş çıktığında iktidara düşmanlığından
dolayışman safında yer alacak kadar gözü dön-
ş bulunan ve daha darbelerden medet ummaya
devam eden CHP, Türkiye demokrasisi için çok
büyük bir tehlikedir. Bu tehlike mevcut olduğu müd-
detçe Türkiye bu partiyi daha fazla taşıyamaz. Ta-
şımaya kalkarsa, Türkiye büyük zarar görür ve gör-
mektedir. Türkiyeliler bu partiden en kısa zamanda
kurtulmak zorundadır. Ama nasıl kurtulacaktır? Bu
konuda CHP'ye oy verenler harekete geçmekle yü-
kümlüdür. Çünkü CHP'ye oy vermeye devam et-
mek, onun içinde bulunduğu kötülüklere destek
vermek olacağından, CHP'li seçmen partisinin su-
çuna ortaklık etmiş olur ve olmaktadır. CHP'li seç-
men, partisinin içinde bulunduğu kötülüklerden a-
rınması için gereken hesap sormayı ve sorgulama-
yı yapmalı, parti kendisini düzeltmediği takdirde de
ona oy vermeyi kesmelidir. Eğer bunu yapmazsa,
hukuksal yoldan partisini bitirmek gerekecektir.
Çünkü hainlerle ve terör örgütleriyle iş birliği içinde
olmak suçtur. Darbelerden medet beklemek de de-
mokrasiye aykırıdır. Bir parti iktidara olan düşmanlı-
ğından dolayı (bu aynı zamanda millet çoğunluğu-
na düşmanlıktır) bu suça atılıyorsa, o parti çürümüş
demektir. Çürümüş bir partiye sahip çıkmaya de-
vam etmek ise, demokratlıkla bağdaşamaz. De-
mokratlık çizgisinden çıkmış bir parti de yaşaya-
maz ve yaşatılamaz ve yaşatılmamalıdır.

Not 3: CHP ve onu ayakta tutanlar hâlâ büyük bir
cesaretle terör örgütlerinin koruyuculuğunu yap-
maktadir. Acaba CHP'liler bu cesareti kimden alı-
yor? Atatürk'ün ruhundan mı? Yoksa CHP'li seç-
menden mi? Yoksa parti kapatılmasının yasaklan-
mış olmasından mı? Yoksa yoksa ondan bir hesap
soranın çıkmamasından mı? CHP'nin bu cür'eti kı-
rılmalıdır! Haddini hududunu aşmış bu partiye, had-
di ve hududu bildirilmelidir!

Not 4: CHP içinde varsa mutedil bir kesim, yeni bir
parti kurarak CHP'yi tamamen yok olmaktan kurta-
rabilir, CHP'yi yeni bir isim altında yaşatabilir. Ama
bu yaşatma, bütün Türkiyelilere sahip çıkacaksa
olmalıdır.

Not 5: Türkiyeli siyaset bilimciler, CHP ile ilgili daha
iyi bir analizi yapacaklardır ve yapmalılar.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
         Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onsekizi, Haziran Seçimi'ne
               beş kala.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *