ERDOĞAN'I DEVİRMEYE ÇALIŞANLARA UYARI
yeryüzü
iktidarını iyilere veren yüce ALLAHın adıyla
AK Parti ve
Erdoğan,
Türkiyelilerin hizmetkârıdır.Bu
hizmetkârlık karşısında Türkiyeli demokrat çoğunluk
"efendi"
durumundadır.
Efendi isterse, hizmetkârını
değiştirebilir. Ama daha iyisini bulamıyorsa ve bula-
mayacaksa,
hizmetkârını değiştirmez. Erdoğan'ı ve
partisini
devirmeye çalışanlar; "biz AK Parti ve Er-
doğandan daha iyi bir hizmetkâr olacağız" diyebilir-
ler mi?
Diyebilirlerse, olabilirler mi?
"Millî
İttifak",
millî ittifak değildir.
Çünkü
bu ittifakı
o-
luşturan hiçbir partinin AK Parti'nin aldığı oyu geçe-
cek
siyasal bir çoğunluğu yok. Bu ittifakı tek parti
haline
getirseler de, AK Parti'nin siyasal gücünü a-
şamıyorlar. Dolayısıyla bu ittifak "millî"
olamıyor.
Ancak
milletin azınlığı olabiliyor. Bu yüzden bu itti-
fakın gerçek adı: Muhalifler İttifakı'dır. Fakat bu
ittifak,
millete hizmet için
değil,
Erdoğan'ı devirmek
için oluşturulmuş olduğundan aynı zamanda "şer it-
tifakı"dır. Çünkü iyiyi yıkmak şerdir. Bu şer ittifakı
Erdoğan'ın yaptıklarını yıkmayı hedef olarak seç-
miş olduğu için de ona, "yıkım ittifakı" da diyebiliriz.
Hedefleri
hizmet değil,
yapmak değil,
yıkmak
olan
bu
ittifaka Türkiyelilerin çoğunluğu elbette iktidar
vermeyeceklerdir.
Çünkü
millet "Efendi"dir. Efendi
ise
"hizmet" bekler. Asıl amacı hizmet olmayan ve
aynı zamanda kendisi için yapılmış iyilikleri de yık-
maya
gelen bir oluşuma,
Efendi hiç
iş
verir mi? On-
lara fırsat vermek ister mi? Efendi'nin
yapacağı,
kapısına gelen yıkıcıları ve kötülükçüleri kapıdan
kibarca
kovmak olacak ve; "yıkıcı bir hizmetçiye ih-
tiyacım yok! Ben yapıcı bir hizmetkâr arıyorum"
diyecektir.
Ayrıca "Türkiye'nin Efendisi",
millî yıkım ittifakı'nın
FETÖ ve
PKK gibi terör örgütleriyle işbirliği içinde
olduğunu da iyi biliyor. Bu bilgi ışığı altında kendi-
sinden iş ve iktidar isteyen millî yıkım ittifakı'na iş
verdiğinde, bu ittifakın o işbirliği içinde olduğu terör
örgütlerine
bir bedel ödemek zorunda olacağını,
bu
bedelin de, Efendi'ye çok zararlar vermis olan
hapisteki
teröristleri serbest bırakmak olduğunu
çok
iyi görmektedir. Ayrıca millî ittifak'a iş verildiğin-
de bu işin terör örgütleriyle paylaşılacağını da bil-
mektedir.
Türkiye'nin Efendisi başına gelecek bu
kötülükleri
bile bile ve göre göre millî yıkım ittifakı'
na hiç iş (yani iktidar) verir mi? Elbette ki
vermeye-
cektir!
Şu
sonuca varabiliriz ki: Millî Ittifak, gerçek millî
olmadıkça, yani milletin İslâmî inancıyla barışma-
dıkça, onun hizmet anlayışıyla bütünleşmedikçe
ve onun
emir ve beklentilerine "tamam efendim"
demedikçe, millî ittifak Türkiye'de iş yani iktidar
alamayacaktır. Ayrıca Türkiye'nin Efendisi'ni efendi
olarak
tanımayan,
bu Efendi'nin yerine Avrupa ve
Amerika'yı koyan bir ittifaka, Türkiye'nin
Efendisi:
"Efendin
kimse, git ondan iş iste" diyecektir.
Millî yıkım ittifakı'nın Türkiye'nin Efendisi'nden ge-
rekenleri
yerine getirmeden iş alabilmesi için E-
fendi'nin
delirmiş
olması
veya ona bir darbe daha
indirmesi
gerekir. Acaba millî ittifak Efendi'yi delir-
tebilir
mi? Ona bir darbe daha vurabilir mi? Efendi
buna izin
verir mi? Türkiye'nin Efendisi olan de-
mokratik çoğunluğun, millî yıkım ittifakının kötülük-
lerine
izin vermeyeceğine
inanıyoruz
ve inanmalı-
yız.
Millî yıkım ittifakı da bu inancı kabullenip işin, millî
yapım ittifakı olan "Cumhurİttifakı"na bırakılmasına
râzı olmalıdır. Çünkü doğru olan; işi iyilere bırak-
maktır. Kötülere iş bırakılmaz. Millî yıkım ittifakı E-
fendi'den
illa iş
istiyorsa, önce kendini iyileştirmeli-
dir. Eğer millî yıkım ittifakı kendini iyileştirirse ve iyi-
den daha
iyi hâle gelirse, Efendi ona mutlaka iş ve-
recektir.
Ama şimdilik
iş,
en iyi hizmetkâr olan
"Cumhur
İttifakı"nındır. Kötülük içinde olan millî itti-
fak buna
râzı
olmak zorundadır.
Eğer
buna râzı
ol-
mazsa,
Türkiye'nin iyiliğini
istemediğini
ve Efendi'
nin seçimini beğenmediğini göstermiş olur ki, bu
da
Efendi'nin hiç
hoşuna
gitmez ve millî ittifakı ha-
yatından tamamen siler. Tamamen silinmek
iste-
meyenler,
demokratik çoğunluk olan Efendi'yi in-
citmemeli ve ona saygıda kusur etmemelidir.
Eğer millî yıkım ittifakı kendini iyileştirmek ve iyiden
daha iyi
hâle getirmek isterse, önce evrenin sahibi
Allah'ın sultanlığını kabul etmeli ve O'na teslim o-
lup
yönetimi altına
girmelidir. O'nun yönetimi altına
girmeyenler
hiçbir
zaman gerçek
siyaseti bilemez
ve iyileşemezler. Çünkü bütün gerçek siyaset ve i-
yileşmeler ancak evren Sultanı'nın yönetimi altına
girmek ve
O'nun yönetimini kabullenmekle başlar.
Bunu
kabul etmeyenler de, yeryüzünün haydutları
olurlar.
Yüce Allah, millî ittifakı ve Allah düşmanla-
rıyla dostluk edenleri haydutluktan ve
hainlikten ve
yabancı efendilere kulluktan kurtarsın!
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1:
Türkiye siyasetini tek adamlığa zorlayan,
CHP'nin
doğru
muhalefet yapmaması, eğri muha-
lefette
bulunmasıdır. CHP eğri muhalefette ısrar
ettikçe, demokratik çoğunluk da kurtuluşu tek a-
damlıkta aramaya başlıyor ve ona sarılıyor. Bu ko-
nuda suçlu arayanlar, yani tek adamlıktan şikayetçi
olanlar,
suçu
CHP'nin eğri
muhalefetinde aramalı-
dır.
CHP'yi eğri muhalefete iten acaba nedir? Onu
eğ-
ri
muhalefete iten, Türkiyelilerin İslâmî inancıyla ba-
rışamamasıdır. CHP bu barışı sağlayabilse, sanki
laik
kimliğini
kaybedecek korkusundadır. Bu korku
yüzünden
milletin inancına
soğuk,
zıt,
ters duruyor
ve fırsat buldukça da düşmanlıktan geri kalmıyor.
Millet de
onun bu düşmanlığına karşı ona iktidar
vermemekle
intikam alıyor.
Bu intikam karşısında
CHP de,
darbelerden ve terör örgütlerinden medet
ummaya başlıyor. Fakat Türkiyeli demokratik ço-
ğunluk,
bu hastalıklı ve tehlikeli partiye daha fazla
tahammül
edemez. Çünkü
onun yaşamasına göz
yummaya
devam edecek olursa, Türkiye siyaseti
hiçbir zaman normallik kazanmayacaktır. Bu yüzden
Türkiyeli
demokratik çoğunluk, hasta CHP'nin icabı-
na bakmak
zorunda kalacaktır.
Çünkü
onu tedavi et-
mek
mümkün değildir.
Doksan yıl
iyileşmemiş has-
ta bir
parti bundan sonra nasıl iyileşir? Tek çare;
ondan
umudu kesmek, ölmesini hızlandırmak ve o-
nun
yerine doğru
muhalefet yapabilecek millet ço-
ğunluğuyla barışık yeni partileri siyasete sokmaktır.
CHP'nin
silinmesinden sonra dindarların kuracağı
veya
kurmuş
olduğu
bir parti, doğru
muhalefet ola-
rak
iktidarın
karşısında boy gösterebilir.
Not 2:
Terör örgütleriyle, hainlerle işbirliği içinde o-
lan ve
bir savaş çıktığında iktidara düşmanlığından
dolayı düşman safında yer alacak kadar gözü dön-
müş bulunan ve daha darbelerden medet
ummaya
devam
eden CHP, Türkiye demokrasisi için çok
büyük bir
tehlikedir. Bu tehlike mevcut olduğu müd-
detçe Türkiye bu partiyi daha fazla taşıyamaz. Ta-
şımaya
kalkarsa, Türkiye büyük zarar görür ve gör-
mektedir.
Türkiyeliler bu partiden en kısa zamanda
kurtulmak
zorundadır.
Ama nasıl
kurtulacaktır?
Bu
konuda
CHP'ye oy verenler harekete geçmekle yü-
kümlüdür.
Çünkü
CHP'ye oy vermeye devam et-
mek, onun
içinde
bulunduğu
kötülüklere destek
vermek
olacağından,
CHP'li seçmen
partisinin su-
çuna
ortaklık
etmiş
olur ve olmaktadır.
CHP'li seç-
men,
partisinin içinde
bulunduğu
kötülüklerden a-
rınması için gereken hesap sormayı ve sorgulama-
yı yapmalı, parti kendisini düzeltmediği takdirde de
ona oy
vermeyi kesmelidir. Eğer bunu yapmazsa,
hukuksal
yoldan partisini bitirmek gerekecektir.
Çünkü
hainlerle ve terör örgütleriyle iş birliği içinde
olmak suçtur. Darbelerden medet beklemek de
de-
mokrasiye
aykırıdır. Bir parti iktidara olan düşmanlı-
ğından
dolayı
(bu aynı
zamanda millet çoğunluğu-
na düşmanlıktır) bu suça atılıyorsa, o parti çürümüş
demektir.
Çürümüş bir partiye sahip çıkmaya de-
vam etmek
ise, demokratlıkla
bağdaşamaz. De-
mokratlık çizgisinden çıkmış bir parti de yaşaya-
maz ve yaşatılamaz ve yaşatılmamalıdır.
Not 3:
CHP ve onu ayakta tutanlar hâlâ büyük bir
cesaretle
terör örgütlerinin koruyuculuğunu yap-
maktadir.
Acaba CHP'liler bu cesareti kimden alı-
yor?
Atatürk'ün ruhundan mı? Yoksa CHP'li seç-
menden
mi? Yoksa parti kapatılmasının yasaklan-
mış olmasından mı? Yoksa yoksa ondan bir hesap
soranın çıkmamasından mı? CHP'nin bu cür'eti kı-
rılmalıdır! Haddini hududunu aşmış bu partiye, had-
di ve
hududu bildirilmelidir!
Not 4:
CHP içinde
varsa mutedil bir kesim, yeni bir
parti
kurarak CHP'yi tamamen yok olmaktan kurta-
rabilir,
CHP'yi yeni bir isim altında yaşatabilir. Ama
bu yaşatma, bütün Türkiyelilere sahip çıkacaksa
olmalıdır.
Not 5:
Türkiyeli siyaset bilimciler, CHP ile ilgili daha
iyi bir
analizi yapacaklardır ve yapmalılar.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onsekizi,
Haziran Seçimi'ne
beş kala.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA
MURANİSTLERİ
* * *