Donnerstag, 13. April 2017

TÜRKİYELİLER/EFERANDUMDA NE DİYECEK?

TÜRKİYELİLER/EFERANDUMDA NE DİYECEK?

    doğru seçim yapmayı isteyen ALLAHın adıyla


Evet, Türkiyeliler referandumda ne diyecek? Evet
mi diyecek, hayır mı diyecek? Evet mi demeli, ha-
yır mı demeli? Bunun cevabı elinizde hazır olmalı
değil mi? O halde biz de size bu konuda yardımcı
olmaya çalışalım.

Şu an "Cumhuriyet" rejimiyle yönetiliyorsunuz ve
Osmanlı soyundansınız. Ama ikisi de "geçmişte"
kaldı. Şimdi size bir "yeni Cumhuriyet" ve "Osman-
lı'nın Gücü" lâzım. Çünkü yeni bir Cumhuriyet'e
geçmezseniz, "Güçlü Türkiye"ye ulaşamazsınız.
"Osmanlı'nın Gücü"ne sahip olmazsanız, Avrupa'
nın esaretinden ve vesayetinden kurtulamazsınız.

Şimdi sahip olduğunuz Cumhuriyet, vesayetin ve
darbeciliğin esareti altındadır. Cumhuriyetiniz ne
yazık ki hâlâ bu esaretten kurtulabilmiş değildir. A-
ma referandumdaki "Evet"inizle onu esaretten kur-
tarıp yenilemiş olacaksınız. Cumhurbaşkanlığı Sis-
temi'ne geçmekle de, Osmanlı'nın Gücü'nü elde
etmenin yolu açılmış olacaktır. İşte bu yenileşme
ve güç kazanma yolu, ülkenizi "Süper Güç" olma
hedefine götürecektir. Bu hedefe varmanız ise;
yeryüzündeki ezilenleri, sömürülenleri, zulüm gö-
renleri kurtarabilmeniz demektir.

Ey Türkiyeliler! Bunu niçin istemeyesiniz? İstemek
zorundasınız. Eğer istemezseniz, güçsüzlüğünüz
devam edecektir. Bu güçsüzlük ise; sizi bölmek,
parçalamak ve yutmak isteyen Avrupa karşısında
çaresiz bırakacaktır. Bu çaresizliğe râzı olamazsı-
nız değil mi? O halde güçlü olmaktan başka çare-
niz yoktur.

Evet, çareniz yoktur! Çünkü 15 Temmuz 2016'da
FETÖ eliyle Avrupa'dan tepenize bir balyoz indi.
Ama sizler bu balyozu havada kavrayıp kırıp attınız.
O balyozu başınıza indiren Avrupa şimdi daha bü-
yük bir balyozu indirmek isteyecektir ve isteyebilir.
Çünkü sizin güçlenmeniz demek, onun esaretin-
den kurtulmanız demektir. Avrupa böyle bir kurtu-
luşu isteyemez. İsteyemeyeceği için de yeni bir
darbe vurmaktan kaçınmaz. İşte bu darbeye karşı
"güçlü" olmak zorundasınız. Bu güç için de "birlik"
olmanız şarttır. O halde referandumda fikir ve gö-
nül birliği ederek birliğinizi sağlamalı ve gerekli
gücü kazanmalısınız. Bu gücü kazanmadığınız tak-
dirde, felâketiniz yakındır.

Ey Türkiyeliler! Sizler, yalnız Atatürk'ün değil, hem
Atatürk'ün, hem Fatih Sultan Mehmed'in ve hem de
Hazret-i Muhammed'in askerlerisiniz. Eğer Hz. Mu-
hammed olmasaydı, Fatih Sultan Mehmed de ol-
mazdı. Fatih olmasaydı, Atatürk de olmazdı. O hal-
de geçmişinizi inkâr etmeyiniz ve ondaki Atalar sil-
silesini bölmeyiniz, kesmeyiniz. Çünkü sizler, üç
büyüğün de askerlerisiniz. İstiklâl Savaşı'nı da o a-
talara sahip çıkmakla, onlar arasında ayırım yapma-
makla kazandınız. Bu sebeple bu askerî birliğinizin
bölünmesine izin vermeyiniz. İzin verdiğiniz takdir-
de elinizdeki parça hiç bir işe yaramaz ve sömür-
geci Avrupa'nın sizi parçalayıp yutması kolaylaşır.

Ey Türkiyeliler! Sömürgeci Avrupa'nın, sömürgele-
rini kaybettiğini ve yeni sömürgeler aradığını unut-
mayınız. Onun yeni sömürgesi siz olabilirsiniz. Sö-
mürge olabilmeniz için de kötülükçü Avrupa sizi
parçalamak isteyecektir. Onun bu isteğini referan-
dumdaki birliğinizle, yani "EVET"inizle onun kursa-
ğında bırakmalısınız.

Ey Türkiyeliler, unutmayınız! Kötülükçü Avrupa 100
yıl önce Ecdadınızı bölüp parçalamayı bilmiş ve
muradına ermişti. Şimdi yeni bir murat peşindedir.
Elinizdeki Türkiye, parçalanmış ve yutulmuş Os-
manlı'nın küçük bir parçasıdır. İki dünya savaşında
bu parçanızı da elinizden almak istemişti kötülükçü
Avrupa. Ama başaramamıştı. Şimdi elinizdeki par-
çayı tekrar ele geçirme teşebbüsünde bulunmak is-
tiyor ve isteyecektir. Bunun için de sizi bölmeye
muhtaçtır. O halde dikkat ediniz, bölünmeyiniz. Si-
zin bölünmeniz ve parçalanmanız, Ecdadınız'ın bö-
lünüp parçalanmasına benzemez. Çünkü Osmanlı'
nın toprakları çok büyüktü ve bu büyük mülkten size
çük bir parça kaldı. Eğer elinizdeki bu küçük par-
çayı da böldürürseniz, elinizde hiç birşey kalmaz;
sömürgeci Avrupa'nın tutsağı olursunuz.Bu tutsaklı-
ğa izin mi vereceksiniz? "Hayır" diyorsanız, referan-
dumdaki "OYUNUZ"da bölünme olmamalı ve
"EVET"te birlik olmalısınız. "Hayır" dediğinizde sizi
yutmak isteyen düşmanınıza hizmet etmiş olacağı-
nızı iyi bilmelisiniz.

Başka söze gerek var mı? "Yok" diyorsanız, 16 Ni-
san'daki cevabınız "EVET" olmalı. Evet'iniz hayırlı
olsun.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Ey Türkiyeliler, iyi biliniz: Avrupa ikidir.Birinci-
si: Hak ve adâlete boyun eymiş "iyilikçi Avrupa"dır.
İkincisi: Hak ve adâleti dinlemiyen "sömürgeci Av-
rupa"dır. Sömürgeci Avrupa sizin düşmanınızdır.
Sakın onun demokrat yüzüne bakıp da onu dost
sanmayınız. Onun size dost olmadığını da "hayır"
kampanyası başlatmasıyla ve diplomatlarınıza kö-
tülük yapmasıyla zaten gördünüz. O halde referan-
dumdaki oyunuz, düşmanınızın oyuna benzeme-
melidir. Eğer düşmanınız da "evet"e yönelirse, bu-
na sakın aldanmayınız. Çünkü onlar ağızlarıyla evet
derler, ama kalpleriyle hayır'dadırlar. Onların içiniz-
deki dostlarının elleri de sandıkta "hayır" verir.

Ey Türkiyeliler! Birinci yani İyilikçi Avrupa'nın belirti-
si şudur: Hakka ve adâlete boyun eğmişlerdir. Bu
sebeple ülkenizin güçlenmesinden ve zenginleş-
mesinden rahatsız olmazlar. Sizin güç ve zenginli-
ğinizi kendi güç ve zenginlikleri olarak görür, size
destek verirler, dost olurlar. Diktatörlere yüz ver-
mezler. Demokrasiye sahip çıkarlar. Teröristlere
dost olmazlar ve onları beslemezler. Çıkarları için
değerlerini çiğnemez ve satmazlar.

İkinci yani Kötülükçü Avrupa'nın belirtisi ise şudur:
Hak ve adâleti ayaklarının altına almışlardır. Bu se-
beple sizin güç ve zenginliğinizden rahatsız olurlar.
Ülkenizi parçalayıp yutmak isterler. Bunun için de
teröristlere sahip çıkarlar. Devletinizin istediği terö-
ristleri vermezler. Onlarla müttefik olmaktan çekin-
mezler. Diktatörlerin ayağının altına kırmızı halı se-
rer ve onların elini sıkarlar, katliamlarına da göz yu-
marlar. Mültecileri iter, kakar ve katlederler. Sözle-
rinde durmazlar ve faşizme meylederler. Çıkarları
için çiğnemeyecek değerleri yoktur. Bunun için de-
ğersizdirler. Var sandığınız değerleri göstermeliktir,
maskedir, aldatmak içindir veya kendilerine faydalı
olduğu içindir.

Elbette Birinci Avrupa dostunuz, İkinci Avrupa ise
şmanınızdır.

Not 2: Ey Türkiyeliler! Dikkatli olunuz ve belirsiz bir
gelecek için oy vermeyiniz. Vereceğiniz oy yani ya-
pacağınız seçim, belirli bir gelecek için olmalıdır.
Belirli geleceğiniz ise şudur:

Aydınlık geleceğiniz için.
Bağımsız geleceğiniz için.
çlü geleceğiniz için.
Süper geleceğiniz için.
Tamdemokrat geleceğiniz için.
Vesayetsiz geleceğiniz için.
Yenileşmiş geleceğiniz için.

İşte sizin "belirli gelecek"iniz bunlardır. O halde
size belirsiz bir gelecek vadedenlere aldanmayınız
ve vaadleri altında imzası olmayanların dâvetlerini
reddediniz.

Not 3: Türkiye'ye hizmet etmek isteyenler bu bildiri-
mizi bütün Türkiyelilere ulaştırmaya çalışmalıdır.

Not 4: Şu linkteki bildirimizden de faydalanabilirsi-

İmza: Mehdiyet Makamı.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onyedisi, Nisan ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *