Samstag, 16. Juni 2018

İSLÂM DÜŞMANI GEERT WILDERS'E VE HOLLANDA HÜKÜMETİNE UYARI!



        İSLÂM DÜŞMANI GEERT WILDERS'E
         VE HOLLANDA HÜKÜMETİNE UYARI!        

      elçisine isyan edenleri cezâlandıracak olan
                          tek TANRInın adıyla


Irkçı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders!

Biz Müslüman Dünya'nın peygamberi Muhammed
Hazretleri hakkında alay ve hakaret içeren karikatür
yayınlamaktaymışsınız ve bu konuda yeni bir yarış-
ma düzenleyeceğinizi bildirmişsiniz. Fakat biz Müs-
lüman Dünya size önce şunu sormak istiyoruz: Bu
hakaretleri hangi hakla yapmaktasınız? Bu hakkı si-
ze kim verdi? Yoksa bu hakkı Hollanda Hukuku'n-
dan mı alıyorsunuz? Eğer Hollanda hukuku bu hak-
kı size veriyorsa, iyi biliniz ki, o hukuk bitmiş ve bat-
mıştır. Böyle bir hukuk, Hollanda'nıza felâket getirir.
Eğer Hollanda'nızın bir felâkete uğramasını istemi-
yorsanız, bu kötülüğünüzden vazgeçiniz.

İkinci olarak, İslâm peygamberi Muhammed Haz-
retleri bu asırda yaşamamaktadır ki, size bir kötü-
lük yapmış olsun. Size bir kötülük yapmamış olan
ötedünyadaki bir kimseye de hakaret etmeye hak-
kınız olamaz. O halde bu haksızlığı niçin yapmak-
tasınız? Yoksa bu haksızlığınız, o kimsenin dinine
olan düşmanlığınızdan mı kaynaklanıyor? Ama u-
nutmayın, bu düşmanlığınız düşmanlık doğurur ve
Müslüman Dünya size ve ülkenize karşı harekete
geçmek zorunda kalır. Bu karşı hareketin doğma-
masını isterseniz, haksızlık eyleminizi derhal son-
landırırsınız.

Eğer sonlandırmazsanız, dünyadaki birbuçuk milyar
müslüman size hakaret dâvâsı açmak zorunda kalır.
Böyle birbuçuk milyar dâvâcısı bulunan bir dâvânın
altından kalkmanız imkânsızdır. Eğer Hollanda hu-
kukunuz bu dâvâya bakmazsa, yani müslümanların
haklarını çiğnetirse, bu takdirde müslümanlara size
karşı saldırı hakkı doğar. Bu saldırıdan kurtuluşu-
nuz olmaz. Bu saldırı karşısında müslümanların
haklarını çiğnetmekte olan hükümetiniz ve hukuku-
nuzun da o saldırganlara cezâ kesmemesi gerekir.
Cezâ kesmeye kaltığında ise, İslâmlı Ülkeler'in or-
duları harekete geçmek zorunda kalır. Yani şu an
siz ve hükümetiniz Müslüman Dünya'ya karşı savaş
açmış vaziyettesiniz. Sizin ve ülkenizin bu vaziyeti
son bulmazsa, çok kötü şeyler olacak demektir. O-
lacaklara hazır mısınız? Yapmakta olduğunuz kötü-
ğün basit bir şey olmadığını herhalde anlıyorsu-
nuzdur!?

Yapmakta olduğunuz kötülük, "fikir özgürlüğü" de-
ğildir. Bu kötülüğünüz, "Müslüman Dünya'ya ve bir-
buçuk milyar müslümana saldırı"dır. Bu saldırı da
savunmasız kalmaz. Siz ve ülkeniz savaşa hazır
mısınız? Siz ve ülkeniz bir avuç teröristle dahi baş
edemezken, İslâmlı Ülkeler'in ordularıyla nasıl baş
edeceksiniz? Birazcık aklınız varsa, kendinize ge-
lirsiniz!

Eğer sizin bu saldırganlığınıza ve hükümetinizin si-
ze destek olmasına karşı İslâmlı Ülkeler'in orduları
harekete geçmezse, bu takdirde evrenin Tanrı'sını
karşınızda bulursunuz. O yüce Tanrı da, Elçisi'nin
hakkını sizden almak için doğal felâketleri harekete
geçirir, sizi ve ülkenizi helâk eder. Ülkenizin ve var-
lığınızın helâk olmasını ister misiniz? Elbette ki is-
temezsiniz. O halde kötülüğünüzden vazgeçiniz ve
Müslüman Dünya'dan özür dileyiniz.

Üçüncü olarak; eğer yapmakta olduğunuz kötülükler
karşısında Müslüman Dünya harekete geçmezse
ve yüce Tanrı da bir felâket göndermezse, sanma-
yınız ki işlediğiniz kötülük cezâsız kalır! Bu dünya-
da cezâsız kalan suçların karşılığı ötedünyada
mutlaka verilecektir. Alacağınız cezâ da, ebediyen
cehenneme atılmaktır. Cehennemde ebedî bir ha-
yat yaşamak ister misiniz?

Siz bu cezâya inanmıyor olabilirsiniz. Ama unutma-
yınız; evren varsa ve işliyorsa, onu yapan ve işleten
Tanrı da vardır. Tanrı varsa, O'nun adâleti de var-
dır. Adâleti varsa, suçlulara vereceği cezâ da var-
dır. Cezâsı varsa, cehennemi de vardır. Acaba bu
cehennemden kurtulmanız mümkün müdür? Müm-
kün değildir! Çünkü dünyada ebedî bir ömrünüz yok
ve elde kalan ömrünüz de tükeniş içindedir. Mutlaka
öleceksiniz. Ama siz, ölümü durduramıyorsunuz.
Ölümü durdurmanız mümkün olmadığı gibi, Tanrı'
nın sizi ölümden sonra tekrar diriltecek olmasını da
durduramazsınız. Bunu durduramadığınız için de
cehenneme atılmanız muhakkaktır.

Eğer cehenneme atılmak istemezseniz, yapmakta
olduğunuz kötülüğe derhal son verir, yüce Tanrı'
dan af diler ve O'na teslim olursunuz. O'na teslim
olmak isterseniz, bu teslim oluşun 6 şartı vardır.
Onlar da şunlardır:

1- Haklı olmak. Bu şarta göre evren sahibi Tanrı'
nın ve insanların haklarını çiğnememeli ve çiğnet-
memelisiniz.

2- Adâletli olmak. Bu şarta göre haklının hakkını,
suçlunun cezâsını hakettikleri kadar vermelisiniz.
Bir suçlunun cezâsını başka birine yüklememelisi-
niz. Çünkü suçu kim işlemişse, cezâyı da o çeker.
Akraba ve sevdiğiniz olan suçluları adâletten kaçır-
mamalısınız. Doğru şahitliği yapmaktan kaçmama-
lısınız.

3- Namuslu olmak. Bu şarta göre aileyi korumak
zorundasınız. Bu koruma için de; nikâhsız cinsel
birleşimden, eşcinsellikten ve tecavüzcülükten u-
zak durmalısınız. Eğer kadın iseniz, sokağa çıkar-
ken kollarınızı, bacaklarınızı ve göğsünüzü örtme-
lisiniz. Baş örtüsü alıp almamakta özgürsünüz. A-
ma alırsanız daha iyidir.

4- İbadetli olmak. Bu şarta göre müslümanlar gibi
günde beş vakit namaz kılmalısınız. Müslümanların
Ramazan ayında 30 gün oruç tutmalısınız. Yılda bir
kere fazla malınız için fakirlere yüzde üç kadar ser-
vet vergisi olarak yardımda bulunmalısınız. Ömrü-
nüzde bir kere de Mekke'ye gidip hacı olmalısınız.
Bir de Tanrı'nın tekliğine ve İsa, Musa ve Muham-
med'in tek Tanrı'nın kulu ve elçileri olduğuna şahit-
lik etmelisiniz.

Bu şahitliği yaparken de, Tanrı'nın gerçekten tek
olduğunu kabul etmelisiniz. Çünkü bu evreni ve i-
çindekileri yaratmak, yaşatmak ve yönetmek için
herşeyi bilen, herşeye gücü yeten, ezelî ve ebedî
hayat sahibi, seçme ve istemesi olan; herşeyi gö-
rebilen, duyabilen, konuşan, herşeyin üstünde ve
aynı zamanda herşeye yakın olan bir şahıs olmak
gerekiyor. Bunların hiçbiri evrende ve içindekilerde
bulunmadığı için de, Tanrı tektir.

Tanrı'nın sahip olduğu mutlak fiil ve sıfatlara sahip
olmadıkları için de; İsa, Musa ve Muhammed Tanrı'
nın ancak kulu ve elçisidirler. Onlar Tanrı olamazlar.
Tanrı olmadıkları gibi, Tanrı'nın çocuğu da olamaz-
lar. Çünkü Tanrı'nın ezelî ve ebedî hayatı olduğu i-
çin çocuğa ihtiyacı yoktur ve Tanrı bir başkasından
doğmamıştır ve doğamaz. Çünkü Tanrı herşeyin
öncesindedir. O halde İsa, Musa ve Muhammed
ancak Tanrı elçisi olabilir. Yeryüzündeki insanların
dünyaya niçin geldiklerini, sahiplerinin kim ve gö-
revlerinin ne olduğunu bilebilmeleri için de Tanrı,
elçisiz ve kitapsız olmaz. Kur'an da bunun delilidir.

5- Ahlâklı olmak. Bu şarta göre; Tanrı'ya ve O'nun
yarattığı insanlara saygılı olmalı, onlara iyi davran-
malısınız. İyi davranış için de; şahsınızda bulunan
gurur, kibir, bencillik, hasidlik, kıskanclık, iftiracılık,
hakaretçilik, bozgunculuk, gıybetçilik, ikiyüzlülük
gibi kötü sıfatları terkedip, yerlerine onların iyi kar-
şılığı olan sıfatları yerleştirmelisiniz.

6- İyilikçi olmak. Bu şarta göre âcizlerin, fakirlerin
ve muhtaçların yardımına koşmalı, bu yardımınızı
da karşılık beklemeden sırf Tanrı hoşnutluğunu ka-
zanmak için yapmalı ve kötülüğü terketmelisiniz.

Eğer bu şartları yerine getirirseniz, cenneti hak  et-
miş olursunuz. Eğer Tanrı'yı, meleklerini, elçilerini,
kitaplarını ve ötedünyasını inkâra devam ederse-
niz, hakkınız cehennem olacaktır. Madem ölümü
öldürmeniz ve Tanrı'nın sizi tekrar diriltmesini ve
sizden hesap sormasını engellemeniz mümkün
değildir, o halde cennete talip olmalısınız.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1:  Sayın Hollanda Başbakanı! Müslümanlar
sizin şahsınıza açıkça hakarette bulunsa, bunu
"fikir özgürlüğü" olarak mı kabul edersiniz? Etmez-
siniz değil mi? O halde Müslüman Dünya'nın ve
müslümanların kutsalına açıkça hakaret etmekte o-
lan Geert Wilders isimli bozguncu siyasetçinizi
durdurunuz. Aksi halde ülkeniz saldırıya ve felâke-
te uğrayabilir. Bunlardan da siz sorumlu olursunuz!

Not 2: Hollanda Hükümeti ve Adâlet Kurumları şu
noktayı dikkate almak zorundadır: Acaba Hollanda
kanununda başbakana veya cumhurbaşkanına a-
çıkça yapılan hakaretin cezâsı nedir? Türkiye'de bu
suçun cezâsı 6 ay ila 3 yıl arası hapistir. Hollanda
kanununda da bunun böyle olduğunu kabul edelim
ve hakaretçiye 1 yıl hapis cezâsı verilecek olsun.Bu
cezâyı, 1,5 milyar müslümanın peygamberi olan
Muhammed Hazretleri'ne yapılmış hakaret için uy-
gulayalım. Bu durumda 1 yıl hapis cezâsını 1,5 mil-
yarla çarpalım. 1,5 milyar yıl yapar. Bu durumda
Muhammed Hazretleri'ne hakaret etmekte olan ve
buna son vermek istemeyen Geert Wilders'i ömür
boyu hapse atmak gerekiyor. Eğer ona verilecek
cezâyı paraya çevirecek olursak, onun aldığı 1 yıl-
lık maaşı 1,5 milyarla çarpmak gerekir. Farzedelim
ki o suçlu bir ayda 3 bin avro kazanıyor olsun. 3 bin'
i 12 ayla çarptığımızda 36 bin avro yapar. Bu raka-
mı bir de 1,5 milyarla çarpalım, sonuç: 54 trilyon
avro yapar. İşte Geert Wilders'in müslümanlara ö-
deyecegi para cezâsı budur! Bu kadar para Rocke-
feller Ailesi'nde bile yoktur. Eğer Hollanda hüküme-
ti Geert Wilders'i durdurmazsa, onun ödeyemeye-
ceği para cezâsını, ona engel olmayan hükümet
ödemek zorunda kalır. Hollanda Hükümeti bu ger-
çeği görmeli, önlemini almalıdır. Şu da unutulma-
malıdır: Geert Wilders, Muhammed Hazretleri'ne
hakaret ederken, sadece ona hakaret etmiyor.Çün-
kü o Peygamber, 1,5 milyar müslümanın Peygam-
beridir. Dolayısıyla bir hakaret, 1,5 milyar müslüma-
na yapılmış oluyor. Ona yapılan hakaretin cezâsını
vermek için de bir cezâyı 1,5 milyarla çarpmak ge-
rekiyor.

Not 3: Başta Türkiye olmak üzere bütün İslâmlı Ül-
keler'in hükümetleri, Hollanda Hükümetinden Pey-
gamber'imize yapılan hakaret için özür talep etme-
lidir. Bu özür dileme yerine getirilmediği takdirde
Hollandalı hakaretçi hakkında Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'nde dâvâ açılmalıdır.

Not 4: Eğer Hollanda Hükümeti ve diğer Avrupa
yönetimleri müslümanlar için hukuk yolunu kapatır-
larsa veya hukuku onların aleyhine işletecek olurlar-
sa, bu takdirde savaş yolunu açmış olurlar.

Not 5: İnsanlığı cennete götürecek bir din getirmiş
olan Muhammed Peygamber'in hakkı, hakaret edil-
mek değil, tebrik ve teşekkür edilmektir. Onun ru-
huna selâm ve rahmet olsun!

Not 6: Avrupa yönetimlerine uyarı! Amerika Birleşik
Devletleri'nin şu an 20 trilyon dolarlık borcu bulun-
maktadır. Eğer bu borcu kapatmazsa, ABD ekono-
misi heran batabilir. ABD yönetimi bu batışı engel-
lemek zorundadır. Fakat bunu nasıl engelleyecek-
tir? Eğer bu çok ağır borcu Amerikan halkına yükle-
yecek olursa, halk isyana kalkar ve Amerika yıkılır.
Bunu önlemek için de ABD yönetimi ticarî soygun
yapmak zorundadır. Bu soygunu da Avrupa ülkeleri
üzerinden yapacaktır ve yapmaya başlamıştır.Eğer
Avrupa ülkeleri bu soyguna karşı çıkacak olurlarsa,
ABD'nin yumruğunu yiyeceklerdir. Savaş yumruğu-
nu yemek istemeyen Avrupa yönetimleri bu soygu-
nu kabullenmek zorunda kalacaklardır. Eğer bu
soygunu kabullenmezlerse, savaş kaçınılmaz olur.
Ama kaybeden de Avrupa ülkeleri olur! Çünkü
ABD'nin, Avrupa ülkelerini yok etmeye yetecek ka-
dar bol miktarda nükleer silahı bulunmaktadır. Do-
layısıyla bu soygunu kabullenmekten başka çâre-
niz yok gibi... Ama bu çâresizlik de Avrupa'nızı
batıracaktır. Yani her iki halde batmak kaderinizdir!
Sonuçta ABD, kendisi batmamak için sizi batırmış
oluyor.

(ABD'nin, ülkeye girecek bazı Avrupa ürünlerine
yüksek vergi koyması, ticarî saldırıdır. Bu saldırıya
karşılık verilmesini kabul etmemesi ise, ticarî soy-
gundur. Eğer ABD yapmakta olduğu ticarî saldırıya
misilleme yapılmasına karşı çıkmazsa, bu takdirde
ticarî soyguncu olmaktan kurtulmuş olur. Aksi halde
o bir ticarî soyguncu olur ve olmaktadır. Bu da, hak-
sızlık ve adâletsizliktir. ABD bu adâletsizliği terket-
mek zorundadır. Adâletsizliği terketmeyen bir dev-
let, "haydut" devlettir.)

Not 7: ABD yönetimini yeniden uyarıyoruz! İslâmlı
Ülkelerin çoğunluğunun rızâsı olmadan Büyükelçili-
ğinizi Kudüs'e taşıyarak Müslüman Dünya'nın kut-
salını gasp ve işgal etmiş durumdasınız. En kısa
zamanda bu kötülüğünüzü terketmezseniz, ülkeniz
çok yakında büyük bir doğal felâkete uğrayacak ve
bunun sorumlusu da yönetiminiz ve başkanınız ola-
caktır. Gelmekte olan felâketten ve onun sorumlu-
luğundan kurtulmak isterseniz, Filistinlilerin hakkını
ve Müslüman Dünya'nın kutsalını gasbetmekten ve
ettirmekten uzaklaşınız.

Not 8: Duamız: Ey insanları yaşatmakta olan Rabbi-
miz, Allah'ımız, Tanrı'mız! Senin yaratığın ve yaşa-
tığın olan şu insanların gönül gözlerini aç. Onları
Senin ve cennetinin yoluna ilet. Sana teslim olmuş
ve olacak olanların günahlarını affet, onların iyilik
dualarını kabul et. Sana ulaşmak isteyenlerin yolu-
nu da aç. Duamızı kabul buyur.

Not 9: Bu bildiri, Geert Wilders'e, Hollanda başba-
kanına, AB ve ABD yönetimlerine iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                                 Tanrı tektir.
   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.


Zaman:  Yeni Çağ'ın onsekizi, Haziran ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *




Keine Kommentare: