İSLÂM DÜŞMANI GEERT WILDERS'E
VE HOLLANDA HÜKÜMETİNE UYARI!
elçisine isyan edenleri cezâlandıracak olan
tek TANRInın adıyla
Irkçı Özgürlük Partisi lideri Geert
Wilders!
Biz
Müslüman Dünya'nın
peygamberi Muhammed
Hazretleri
hakkında
alay ve hakaret içeren
karikatür
yayınlamaktaymışsınız ve bu konuda yeni bir yarış-
ma
düzenleyeceğinizi
bildirmişsiniz.
Fakat biz Müs-
lüman
Dünya size önce şunu
sormak istiyoruz: Bu
hakaretleri
hangi hakla yapmaktasınız? Bu hakkı si-
ze kim
verdi? Yoksa bu hakkı Hollanda Hukuku'n-
dan mı alıyorsunuz? Eğer Hollanda hukuku bu hak-
kı size veriyorsa, iyi biliniz ki, o
hukuk bitmiş
ve bat-
mıştır. Böyle bir hukuk, Hollanda'nıza felâket getirir.
Eğer Hollanda'nızın bir felâkete uğramasını istemi-
yorsanız, bu kötülüğünüzden vazgeçiniz.
İkinci
olarak, İslâm
peygamberi Muhammed Haz-
retleri
bu asırda
yaşamamaktadır ki, size bir kötü-
lük yapmış olsun. Size bir kötülük yapmamış olan
ötedünyadaki
bir kimseye de hakaret etmeye hak-
kınız olamaz. O halde bu haksızlığı niçin yapmak-
tasınız? Yoksa bu haksızlığınız, o kimsenin dinine
olan düşmanlığınızdan mı kaynaklanıyor? Ama u-
nutmayın, bu düşmanlığınız düşmanlık doğurur ve
Müslüman
Dünya size ve ülkenize karşı harekete
geçmek zorunda kalır. Bu karşı hareketin doğma-
masını isterseniz, haksızlık eyleminizi derhal son-
landırırsınız.
Eğer sonlandırmazsanız, dünyadaki birbuçuk milyar
müslüman
size hakaret dâvâsı açmak zorunda kalır.
Böyle
birbuçuk
milyar dâvâcısı bulunan bir dâvânın
altından kalkmanız imkânsızdır. Eğer Hollanda hu-
kukunuz
bu dâvâya bakmazsa, yani müslümanların
haklarını çiğnetirse, bu takdirde müslümanlara
size
karşı saldırı hakkı doğar. Bu saldırıdan kurtuluşu-
nuz
olmaz. Bu saldırı karşısında müslümanların
haklarını çiğnetmekte olan hükümetiniz ve hukuku-
nuzun da
o saldırganlara
cezâ kesmemesi gerekir.
Cezâ
kesmeye kaltığında
ise, İslâmlı Ülkeler'in or-
duları harekete geçmek zorunda kalır. Yani şu an
siz ve
hükümetiniz Müslüman Dünya'ya karşı savaş
açmış vaziyettesiniz. Sizin ve ülkenizin
bu vaziyeti
son
bulmazsa, çok
kötü şeyler
olacak demektir. O-
lacaklara
hazır
mısınız? Yapmakta olduğunuz kötü-
lüğün basit bir şey olmadığını herhalde anlıyorsu-
nuzdur!?
Yapmakta
olduğunuz
kötülük, "fikir özgürlüğü" de-
ğildir.
Bu kötülüğünüz,
"Müslüman Dünya'ya ve bir-
buçuk milyar müslümana saldırı"dır. Bu saldırı da
savunmasız kalmaz. Siz ve ülkeniz savaşa hazır
mısınız? Siz ve ülkeniz bir avuç teröristle dahi baş
edemezken,
İslâmlı Ülkeler'in ordularıyla nasıl baş
edeceksiniz?
Birazcık
aklınız varsa, kendinize ge-
lirsiniz!
Eğer sizin bu saldırganlığınıza ve hükümetinizin si-
ze destek
olmasına
karşı İslâmlı Ülkeler'in orduları
harekete
geçmezse,
bu takdirde evrenin Tanrı'sını
karşınızda bulursunuz. O yüce Tanrı da, Elçisi'nin
hakkını sizden almak için doğal felâketleri harekete
geçirir, sizi ve ülkenizi helâk eder.
Ülkenizin ve var-
lığınızın helâk olmasını ister misiniz? Elbette ki is-
temezsiniz.
O halde kötülüğünüzden
vazgeçiniz
ve
Müslüman
Dünya'dan özür dileyiniz.
Üçüncü olarak; eğer yapmakta olduğunuz kötülükler
karşısında Müslüman Dünya harekete geçmezse
ve yüce
Tanrı
da bir felâket göndermezse, sanma-
yınız ki işlediğiniz kötülük cezâsız kalır! Bu dünya-
da cezâsız kalan suçların karşılığı ötedünyada
mutlaka
verilecektir. Alacağınız cezâ da, ebediyen
cehenneme
atılmaktır. Cehennemde ebedî bir ha-
yat yaşamak ister misiniz?
Siz bu
cezâya inanmıyor
olabilirsiniz. Ama unutma-
yınız; evren varsa ve işliyorsa, onu yapan ve işleten
Tanrı da vardır. Tanrı varsa, O'nun adâleti de var-
dır. Adâleti varsa, suçlulara vereceği cezâ da var-
dır. Cezâsı varsa, cehennemi de vardır. Acaba bu
cehennemden
kurtulmanız
mümkün müdür? Müm-
kün değildir! Çünkü dünyada ebedî bir ömrünüz yok
ve elde
kalan ömrünüz de tükeniş içindedir. Mutlaka
öleceksiniz.
Ama siz, ölümü durduramıyorsunuz.
Ölümü
durdurmanız
mümkün olmadığı
gibi, Tanrı'
nın sizi ölümden sonra tekrar
diriltecek olmasını da
durduramazsınız. Bunu durduramadığınız için de
cehenneme
atılmanız muhakkaktır.
Eğer cehenneme atılmak istemezseniz, yapmakta
olduğunuz kötülüğe derhal son verir, yüce Tanrı'
dan af
diler ve O'na teslim olursunuz. O'na teslim
olmak
isterseniz, bu teslim oluşun 6 şartı vardır.
Onlar da şunlardır:
1- Haklı olmak. Bu şarta göre evren sahibi Tanrı'
nın ve insanların haklarını çiğnememeli ve çiğnet-
memelisiniz.
2-
Adâletli olmak. Bu şarta göre haklının hakkını,
suçlunun cezâsını hakettikleri kadar vermelisiniz.
Bir suçlunun cezâsını başka birine yüklememelisi-
niz. Çünkü suçu kim işlemişse, cezâyı da o çeker.
Akraba ve
sevdiğiniz
olan suçluları adâletten kaçır-
mamalısınız. Doğru şahitliği yapmaktan kaçmama-
lısınız.
3-
Namuslu olmak. Bu şarta göre aileyi korumak
zorundasınız. Bu koruma için de; nikâhsız cinsel
birleşimden, eşcinsellikten ve tecavüzcülükten u-
zak
durmalısınız. Eğer kadın iseniz, sokağa çıkar-
ken
kollarınızı, bacaklarınızı ve göğsünüzü örtme-
lisiniz.
Baş
örtüsü alıp
almamakta özgürsünüz. A-
ma alırsanız daha iyidir.
4- İbadetli olmak. Bu şarta göre müslümanlar gibi
günde beş vakit namaz kılmalısınız. Müslümanların
Ramazan
ayında
30 gün oruç
tutmalısınız. Yılda bir
kere
fazla malınız için fakirlere yüzde üç kadar ser-
vet
vergisi olarak yardımda bulunmalısınız. Ömrü-
nüzde bir
kere de Mekke'ye gidip hacı olmalısınız.
Bir de
Tanrı'nın tekliğine ve İsa, Musa ve Muham-
med'in
tek Tanrı'nın kulu ve elçileri olduğuna şahit-
lik
etmelisiniz.
Bu şahitliği yaparken de, Tanrı'nın gerçekten tek
olduğunu kabul etmelisiniz. Çünkü bu evreni ve i-
çindekileri
yaratmak, yaşatmak
ve yönetmek için
herşeyi bilen, herşeye gücü yeten, ezelî ve ebedî
hayat
sahibi, seçme
ve istemesi olan; herşeyi gö-
rebilen,
duyabilen, konuşan,
herşeyin
üstünde ve
aynı zamanda herşeye yakın olan bir şahıs olmak
gerekiyor.
Bunların
hiçbiri
evrende ve içindekilerde
bulunmadığı için de, Tanrı tektir.
Tanrı'nın sahip olduğu mutlak fiil ve sıfatlara sahip
olmadıkları için de; İsa, Musa ve Muhammed Tanrı'
nın ancak kulu ve elçisidirler. Onlar Tanrı olamazlar.
Tanrı olmadıkları gibi, Tanrı'nın çocuğu da olamaz-
lar. Çünkü Tanrı'nın ezelî ve ebedî hayatı olduğu i-
çin
çocuğa ihtiyacı yoktur ve Tanrı bir başkasından
doğmamıştır ve doğamaz. Çünkü Tanrı herşeyin
öncesindedir.
O halde İsa,
Musa ve Muhammed
ancak
Tanrı
elçisi
olabilir. Yeryüzündeki insanların
dünyaya
niçin
geldiklerini, sahiplerinin kim ve gö-
revlerinin
ne olduğunu
bilebilmeleri için
de Tanrı,
elçisiz ve kitapsız olmaz. Kur'an da bunun delilidir.
5- Ahlâklı olmak. Bu şarta göre; Tanrı'ya ve O'nun
yarattığı insanlara saygılı olmalı, onlara iyi davran-
malısınız. İyi davranış için de; şahsınızda bulunan
gurur,
kibir, bencillik, hasidlik, kıskanclık, iftiracılık,
hakaretçilik, bozgunculuk, gıybetçilik, ikiyüzlülük
gibi kötü
sıfatları terkedip, yerlerine onların iyi kar-
şılığı olan sıfatları yerleştirmelisiniz.
6- İyilikçi olmak. Bu şarta göre âcizlerin, fakirlerin
ve muhtaçların yardımına koşmalı, bu yardımınızı
da karşılık beklemeden sırf Tanrı hoşnutluğunu ka-
zanmak için yapmalı ve kötülüğü terketmelisiniz.
Eğer bu şartları yerine getirirseniz, cenneti
hak et-
miş olursunuz. Eğer Tanrı'yı, meleklerini, elçilerini,
kitaplarını ve ötedünyasını inkâra devam ederse-
niz, hakkınız cehennem olacaktır. Madem ölümü
öldürmeniz
ve Tanrı'nın sizi tekrar diriltmesini ve
sizden
hesap sormasını engellemeniz mümkün
değildir, o halde cennete talip olmalısınız.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not
1: Sayın Hollanda Başbakanı! Müslümanlar
sizin şahsınıza açıkça hakarette bulunsa, bunu
"fikir
özgürlüğü"
olarak mı
kabul edersiniz? Etmez-
siniz değil mi? O halde Müslüman Dünya'nın ve
müslümanların kutsalına açıkça hakaret etmekte o-
lan Geert
Wilders isimli bozguncu siyasetçinizi
durdurunuz.
Aksi halde ülkeniz saldırıya ve felâke-
te uğrayabilir. Bunlardan da siz sorumlu
olursunuz!
Not 2:
Hollanda Hükümeti ve Adâlet Kurumları şu
noktayı dikkate almak zorundadır: Acaba Hollanda
kanununda
başbakana
veya cumhurbaşkanına a-
çıkça yapılan hakaretin cezâsı nedir? Türkiye'de bu
suçun cezâsı 6 ay ila 3 yıl arası hapistir. Hollanda
kanununda
da bunun böyle olduğunu kabul edelim
ve
hakaretçiye
1 yıl
hapis cezâsı
verilecek olsun.Bu
cezâyı, 1,5 milyar müslümanın peygamberi olan
Muhammed
Hazretleri'ne yapılmış hakaret için uy-
gulayalım. Bu durumda 1 yıl hapis cezâsını 1,5 mil-
yarla çarpalım. 1,5 milyar yıl yapar. Bu durumda
Muhammed
Hazretleri'ne hakaret etmekte olan ve
buna son
vermek istemeyen Geert Wilders'i ömür
boyu
hapse atmak gerekiyor. Eğer ona verilecek
cezâyı paraya çevirecek olursak, onun aldığı 1 yıl-
lık maaşı 1,5 milyarla çarpmak gerekir. Farzedelim
ki o suçlu bir ayda 3 bin avro kazanıyor olsun. 3 bin'
i 12 ayla
çarptığımızda 36 bin avro yapar. Bu raka-
mı bir de 1,5 milyarla çarpalım, sonuç: 54 trilyon
avro
yapar. İşte
Geert Wilders'in müslümanlara ö-
deyecegi
para cezâsı
budur! Bu kadar para Rocke-
feller
Ailesi'nde bile yoktur. Eğer Hollanda hüküme-
ti Geert
Wilders'i durdurmazsa, onun ödeyemeye-
ceği para cezâsını, ona engel olmayan hükümet
ödemek
zorunda kalır.
Hollanda Hükümeti bu ger-
çeği görmeli, önlemini almalıdır. Şu da unutulma-
malıdır: Geert Wilders, Muhammed
Hazretleri'ne
hakaret
ederken, sadece ona hakaret etmiyor.Çün-
kü o
Peygamber, 1,5 milyar müslümanın Peygam-
beridir.
Dolayısıyla bir hakaret, 1,5 milyar müslüma-
na yapılmış oluyor. Ona yapılan hakaretin cezâsını
vermek için de bir cezâyı 1,5 milyarla çarpmak ge-
rekiyor.
Not 3: Başta Türkiye olmak üzere bütün İslâmlı Ül-
keler'in
hükümetleri, Hollanda Hükümetinden Pey-
gamber'imize
yapılan
hakaret için
özür talep etme-
lidir. Bu
özür dileme yerine getirilmediği takdirde
Hollandalı hakaretçi hakkında Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'nde
dâvâ açılmalıdır.
Not 4: Eğer Hollanda Hükümeti ve diğer Avrupa
yönetimleri
müslümanlar için
hukuk yolunu kapatır-
larsa
veya hukuku onların
aleyhine işletecek
olurlar-
sa, bu
takdirde savaş
yolunu açmış olurlar.
Not 5: İnsanlığı cennete götürecek bir din getirmiş
olan
Muhammed Peygamber'in hakkı, hakaret edil-
mek değil, tebrik ve teşekkür edilmektir. Onun ru-
huna selâm
ve rahmet olsun!
Not 6:
Avrupa yönetimlerine uyarı! Amerika Birleşik
Devletleri'nin
şu
an 20 trilyon dolarlık borcu bulun-
maktadır. Eğer bu borcu kapatmazsa, ABD ekono-
misi
heran batabilir. ABD yönetimi bu batışı engel-
lemek
zorundadır.
Fakat bunu nasıl
engelleyecek-
tir? Eğer bu çok ağır borcu Amerikan halkına yükle-
yecek
olursa, halk isyana kalkar ve Amerika yıkılır.
Bunu
önlemek için
de ABD yönetimi ticarî soygun
yapmak
zorundadır.
Bu soygunu da Avrupa ülkeleri
üzerinden
yapacaktır
ve yapmaya başlamıştır.Eğer
Avrupa
ülkeleri bu soyguna karşı çıkacak olurlarsa,
ABD'nin
yumruğunu
yiyeceklerdir. Savaş yumruğu-
nu yemek
istemeyen Avrupa yönetimleri bu soygu-
nu
kabullenmek zorunda kalacaklardır. Eğer bu
soygunu
kabullenmezlerse, savaş kaçınılmaz olur.
Ama
kaybeden de Avrupa ülkeleri olur! Çünkü
ABD'nin,
Avrupa ülkelerini yok etmeye yetecek ka-
dar bol
miktarda nükleer silahı bulunmaktadır. Do-
layısıyla bu soygunu kabullenmekten başka çâre-
niz yok
gibi... Ama bu çâresizlik
de Avrupa'nızı
batıracaktır. Yani her iki halde batmak
kaderinizdir!
Sonuçta ABD, kendisi batmamak için sizi batırmış
oluyor.
(ABD'nin,
ülkeye girecek bazı Avrupa ürünlerine
yüksek
vergi koyması,
ticarî saldırıdır. Bu saldırıya
karşılık verilmesini kabul etmemesi ise,
ticarî soy-
gundur. Eğer ABD yapmakta olduğu ticarî saldırıya
misilleme
yapılmasına karşı çıkmazsa, bu takdirde
ticarî
soyguncu olmaktan kurtulmuş olur. Aksi halde
o bir
ticarî soyguncu olur ve olmaktadır. Bu da, hak-
sızlık ve adâletsizliktir. ABD bu adâletsizliği terket-
mek
zorundadır.
Adâletsizliği
terketmeyen bir dev-
let,
"haydut" devlettir.)
Not 7:
ABD yönetimini yeniden uyarıyoruz! İslâmlı
Ülkelerin
çoğunluğunun rızâsı olmadan Büyükelçili-
ğinizi
Kudüs'e taşıyarak
Müslüman Dünya'nın
kut-
salını gasp ve işgal etmiş durumdasınız. En kısa
zamanda
bu kötülüğünüzü
terketmezseniz, ülkeniz
çok
yakında
büyük bir doğal
felâkete uğrayacak
ve
bunun
sorumlusu da yönetiminiz ve başkanınız ola-
caktır. Gelmekte olan felâketten ve onun
sorumlu-
luğundan kurtulmak isterseniz,
Filistinlilerin hakkını
ve
Müslüman Dünya'nın
kutsalını gasbetmekten ve
ettirmekten
uzaklaşınız.
Not 8:
Duamız:
Ey insanları
yaşatmakta
olan Rabbi-
miz,
Allah'ımız, Tanrı'mız! Senin yaratığın ve yaşa-
tığın olan şu insanların gönül gözlerini aç. Onları
Senin ve
cennetinin yoluna ilet. Sana teslim olmuş
ve olacak
olanların
günahlarını affet, onların iyilik
dualarını kabul et. Sana ulaşmak isteyenlerin yolu-
nu da aç. Duamızı kabul buyur.
Not 9: Bu
bildiri, Geert Wilders'e, Hollanda başba-
kanına, AB ve ABD yönetimlerine
iletilmelidir.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Tanrı
tektir.
İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onsekizi,
Haziran ortası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen