Sonntag, 21. November 2021

CHP HELÂLLEŞME İSTEĞİNDE SAMİMİ Mİ?

CHP HELÂLLEŞME İSTEĞİNDE SAMİMİ Mİ?

 

kötülüklerine tövbe etmeyenlerin zalimliklerine hükmeden ALLAHın adıyla

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin ve partililerinin geçmişte kötülükte bulunduğu kimse ve kesimlerle helâlleşmek istediğini duyurdu. CHP helâlleşmek istediğine göre, bu istek içinde şu anlam da bulunuyor olmalı: "Artık bundan sonra CHP iktidara gelse bile laikliğe dayanılarak dindar müslümanlara hiçbir kötülük yapılmayacaktır. Müslümanlar dinlerini özgürce yaşayabilecektir. Bir general namaz kılarken kimseden çekinmeden sarığını sarabilecektir. Laiklik müslümanlar aleyhinde kullanılmayacaktır. Dindar bir hâkime veya avukat başörtüsünü takabilecektir." 

Eğer CHP'nin helâlleşme isteğinde bu anlamlar bulunmuyorsa, o helâlleşmenin içi boş demektir.

Evet CHP, geçmişte kötülük yaptığı bütün kimse ve kesimlerle helâlleşmeli. Fakat bu helâlleşme samimi olmalıdır.

Fakat Türkiye'ye ve Türkiyelilere karşı büyük bir ihanet içinde bulunan CHP'nin helâlleşme isteği samimi olabilir mi? İhanet üzerine helâlleşme konabilir mi?

CHP önce içinde bulunduğu ihaneti sonlandırmalı değil mi? CHP bu ihaneti neden sonlandırmıyor?

CHP gerçekten helâlleşmek istiyorsa, PKK ile bağını koparmayan ve  koparamayacak olan HDP ile ittifakını sonlandırmalıdır. Bu sonlandırma olmadığı müddetçe CHP ihanetten kurtulamaz ve helâlleşmesi de geçerli olmaz.

Şimdi soru şudur: CHP gerçekten helâlleşmek istiyor mu? Eğer "istiyorum" diyorsa, HDP'ye açık açık şunu söyleyebilmelidir: "Sen, Türkiye'nin düşmanı PKK'nın bir aparatısın. Seninle ittifak demek, PKK ile ittifak demektir. Ben CHP ise, Türkiye'nin düşmanı bir terör örgütüyle ittifak kuramam. Benimle müttefik olmak isteyen bir HDP'nin PKK ile bağı olmamalıdır. HDP ise bu bağı koparabilecek güce ve yetkiye sahip değildir. Bu durumda biz CHP, HDP ile ittifakı reddetmek durumundayız ve reddediyoruz."

CHP bu ilânatı yapmak zorundadır. Bu ilânatı yapmayıp ittifaka devam ederse, PKK'nın bütün emirlerini kabul etmek zorunda kalır. PKK'nın emrinde olmak ise, Türkiye'ye apaçık bir ihanettir. HDP zaten ihanettedir. Bu ihanetler ise onlara partileşme hakkı vermez. Eğer verilmişse, o hak onlardan alınacak demektir. CHP eğer kapatılmak istemiyorsa, hainlikte olan HDP ile müttefikliğini sonlandırır. Bu sonlandırma açıkça ve derhal yapılmalıdır! Yapılmadığı takdirde CHP'nin fişi çekilir ve çekilmek zorundadır.

Çünkü CHP HDP ile iktidara gelecek olursa, Türkiye yönetiminin dörtte biri PKK'nın eline geçecektir. Türkiye'nin bir terör örgütüyle yönetilmesi ne demektir? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Madem kabul edilemez, bunun önlemini almak şarttır. Bu şart da, HDP'nin kapatılmasını gerektirir.

Bu durumda HDP'nin oyları CHP'ye gelecektir. CHP ise bu oylara talip olmadığını önceden bildirmelidir. Eğer o oylara talip olmak istiyorsa şartını da söylemelidir. Koşulacak şart şudur: "Ben HDP'lilerin oylarına talipim. Ama bunun karşılığında PKK'ya bedel ödemem, onun hiçbir isteğini karşılamam. Kapatılacak olan HDP'ye oy verecek olanlar bu şartı kabul ederlerse, oylarını bana verebilirler."

CHP'liler şu gerçeği kafalarına iyice sokmalıdırlar: PKK silah bırakmadığı ve Türkiye'ye karşı savaşı sonlandırmadığı ve elebaşları da teslim olmadığı müddetçe onun aparatı HDP ile müttefiklik Türkiye'ye bir ihanettir. Bu ihanete son vermeyen partiler de kapatılmak zorundadır.

İhanetine son vermeyen partilerin seçime katılma hakkı yoktur. İktidarda olan AK Parti ise, CHP ihanetine son vermediği takdirde seçimleri iptal etme hakkına sahiptir. Bu hak, ihanette olan partiler ihanetlerine son verinceye kadar geçerlidir.

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

 

Not 1: CHP HDP seçmenine herhangi bir şart koşmayacaktır. HDP kapatıldığında CHP, bu PKK aparatının oylarını alabilmek için can atacak ve PKK'nın bütün taleplerini kabul edecektir ve şu an kabul etmiş durumdadır.

Not 2: Kılıçdaroğlu'nun helâlleşme isteğini CHP'li çoğunluk kabul etmiş değildir. CHP'li çoğunluğun kabul etmediği bir hareketin geçerliği olmaz.

Not 3: CHP'liler gerçekten helâlleşmek istiyorlarsa, gayrimeşru siyasal ilişkilerini terketmelidirler.

Not 4: CHP geçmişte kötülük ettikleri kimse ve kesimlerle helâlleşmelidir. Allah'a inanan insanlar kötülük ettikleri kimselerden helâllik istemekten kaçmazlar. Ama Allah'a vereceği hesabışünmeyenlerin helâllik istemekle bir ilgileri olmaz. CHP'liler çoğunluk olarak helâllik istemeyi kabul ederlerse ve gereğini yaparlarsa, CHP Türkiye'de güvenilir bir parti haline gelir ve PKK'dan oy ve iktidar dilenmek zorunda kalmaz. Şu anda CHP, PKK'dan oy dilenmek ve bedel olarak da onun bütün taleplerini karşılamak zorunda. Yani: CHP, Türkiye'ye ihanet etme karşılığında PKK'nın HDP elindeki oylarını alabilecektir.

Not 5: Türkiye'nin bir partisi olarak CHP'nin Türkiye'deki görevi, oyları karşılığında PKK'nın taleplerini kabul etmek değil, onun elebaşlarını teslim olmaya çağırmaktır.

Not 6: HDP'nin seçime katılmaması şartıyla AK Parti iktidarı erken seçimi kabul edebilir ve bu seçim 2022 Haziran'ında yapılabilir. PKK'nın aparatı olduğu için HDP'nin seçime katılma hakkı yoktur. Bu parti kapatıldığı takdirde de erken seçime gitmek mümkündür.

Not 7: HDP eğer seçime katılmak istiyorsa, PKK'nın elebaşlarını Türkiye'ye teslim etmelidir. Bunu yapamayacaksa, onun seçime katılma hakkı olmaz. HDP, seçime katılmayacağını bildirmek zorundadır.

Not 8: Gayrimeşru siyasal ilişkileriyle Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye atmaktan vazgeçmeyen bir CHP'nin varlığı suçtur. CHP bu suçtan ya arınmalı, ya da varlığı sonlandırılmalıdır. Eğer sonlandırılmazsa, CHP iktidara gelebilmek için FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerini Türkiye'nin yönetimine sokmaktan çekinmeyecektir. Türkiye'nin terör örgütleri tarafından yönetilmesine izin verilebilir mi?

CHP'liler HDP, FETÖ ve PKK'yı kendi aralarında meşrulaştırmış durumdadır. Bu meşrulaştırma Türkiye'ye ihanettir. Bu ihanet ya sona ermeli, ya da CHP siyaset sahnesinden çekilmelidir.

Not 9: Duamız: PKK'nın ve aparatının oy ve desteğini reddetmeyen partililere Allah iktidar vermesin. Amin!

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

 

Allah'tan başka ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

 

Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Kasım ortası.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka dâvet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                        *   *   *