Donnerstag, 31. Juli 2014

ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI NİÇİN DESTEKLENMELİ?



ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
                   NİÇİN DESTEKLENMELİ?

            en iyi cevabı veren ALLAHın adıyla


Çünkü Türkiye'yi ileriye götürecek Erdoğan'dan da-
ha iyisi yok da onun için. Eğer Erdoğan'dan daha
iyisi olsaydı, ortaya çıkar kendini gösterirdi. Ama
bugüne kadar öyle birisi çıkmamıştır. Şimdi Erdo-
ğan'ın karşısında olan adaylar ise, onlar sadece
"cumhurbaşkanı adayı"dırlar. Yoksa onların, "Türki-
ye'yi uçurmak, ileri götürmek" gibi bir idealleri ve
misyonları yoktur. Zaten öyle bir tecrübe ve çapa
da sahip değillerdir.

İkinci olarak; bugün dünya lideri ABD, ülkeleri yö-
netme dizginini yavaş yavaş elinden kaçırmaktadır.
Özellikle Ortadoğu'yu yönetecek bir hali kalmamış-
tır.Onun bu hali de Ortadoğu'yu dizginsiz bırakmak-
ta ve bu durum da o bölgeyi çıkmaza sürüklemek-
tedir.Bu sürüklenmenin ise bir an önce durdurulma-
sı ve Ortadoğu'nun iplerinin, onlara önderlik edebi-
lecek güçlü ve istikrarlı bir ülke tarafından ele alın-
ması gerekmektedir. Öyle bir ülke ise, şu an Türki-
ye'dir. Dolayısıyla Türkiye'nin en kısa zamanda
yükselmesi ve ABD'nin bıraktığı boşluğu süratle
doldurması ve Ortadoğu'nun ve ona yakın diğer
bölgelerin iplerini ele alması gerekiyor. Türkiye'de
bunu gerçekleştirecek tek lider yine R. Tayyip Er-
doğan'dan başkası değildir. Öyle ise bütün Türkiye,
ülkelerinin ve çevresindeki bölgelerin özel durumu-
nu nazara alarak hareket etmek ve Erdoğan'ın arka-
sında olmak zorundadır. Ve bütün Türkiyeliler şunu
bilmelidir ki; bugün Türkiye'ye lâzım olan, cumhur-
başkanı'ndan çok, Türkiye'ye ve çevresindeki böl-
gelere çeki düzen verecek bir "lider"dir. O lider de
şimdilik ancak Erdoğan olabilir.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
                Mehdi ve Mesih O'nun elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondördü, Temmuz sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *



Mittwoch, 23. Juli 2014

İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRISIYLA İLGİLİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E DUYURU!



    İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRISIYLA İLGİLİ
          BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E DUYURU!

    adaletli olmayı emreden yüce TANRInın adıyla

Birleşmiş Milletler teşkilatı ve ABD yönetimi, İsrail'
in Gazze'ye ve halkına saldırısındaki adaletsizliği
görmek zorundadır. Çünkü üç İsrailli yerleşimcinin
kaçırılmasıyla patlak veren bu saldırıda İsrail yöne-
timi, kaçırılan şahısların kimler tarafından kaçırıldı-
ğını isbatlamamıştır ve faili belirsiz bir olay üzerin-
den savaşa girişmiştir. İsrail'in saldırısını haksızlı-
ğa düşüren bu durum karşısında İsrail yönetimi, ya
yerleşimcileri kaçıran failleri belirlemeli, ya da Gaz-
ze'ye ve halkına verdiği zararın bedelini ödemelidir.

Fakat bir de şu noktayı da dikkate almak zorunda-
yız: Kaçırma olayını gerçekleştirenlerin "Filistinli sa-
vaşçılar olduğu" isbatlansa dahi, İsrail yönetimi bu
durumda da haklı çıkamaz. Çünkü, eğer o yerleşim-
cileri Filistinli savaşçılar kaçırmışsa, onları bu eyle-
me sevkeden etkenin, mutlaka "Israil yönetiminin
Filistin topraklarında yeni yerleşim birimlerinin inşa-
sına onay vermiş olması" olarak görülecektir.

Bu halde İsrail yönetiminin kendini haklı çıkaracak
bir durumu yoktur. Bu sonuca göre İsrail yönetimi,
kaçırma olayının faillerini belirlese de, belirlemese
de suçlu durumdadır. Dolayısıyla Gazze'ye ve hal-
kına verdiği zararın faturasını da ödemek zorunda-
dır. Onun verdiği bu zarar, BM ve ABD tarafından
ona mutlaka ödetilmeli ve yeni yerleşim birimleri
açması da engellenmelidir.

Eğer gerekli ödeme ve engelleme yapılmazsa; bu
durum, "İsrail'in barıştan kaçışı" olarak kabul edile-
cektir. Bu kaçışın göreceği karşılık ise; Mehdiyet
Makamı tarafından İsrail yönetimine verilmiş olan
sürenin dolmasından sonra -eğer İsrail yönetimi
gerekli barışı kabul etmemiş olursa- İslâmlı ülkeler
tarafından ona savaş açılması olacaktır.

Eğer İsrail yönetimi 2017 yılının Aralık ayının sonu-
na kadar gerekli barışa yanaşmazsa, bu durumda
Hazret-i Mehdi'nin emri olarak bütün İslâmlı ülkele-
rin birleşip İsrail ordusuna karşı savaş açmaları ge-
rekecektir. Bu büyük savaşta İsrail'in varlığı ortadan
kalkacaktır. Allah'ın Mehdisi elbette ki, İsrail'in varlı-
ğından yanadır. Bunun şartı da, İsrail yönetiminin
1967 sınırlarına dayalı barışa "evet" demesidir. İs-
rail yönetimi de ülkesinin varlığından yanaysa, ge-
rekli barışın önünü tıkayacak eylemlerden uzak dur-
malı ve verilen süreye kadar barışını gerçekleştir-
melidir.

Eğer İsrail yönetimi yeni onayladığı yerleşim birim-
leri inşasını bir ay içinde iptal etmezse, ona verilen
süreden altı ay kesilecektir ve Gazze halkına karşı
haksız saldırısının zararlarını tazmin etmeye yanaş-
madığı takdirde de bir altı ay daha ona verilen süre-
den düşülecek ve İsrail yönetimi, 2017 Aralık sonu
olan barışın son süresinden bir yıl kaybetmiş ola-
caktır.

Bu takdirde İsrail yönetimine verilen barış süresi,
2016 Aralık sonu olacaktır. Bütün İslâmlı ülkeler bu
tarihe dikkat etmeli ve gerekli savaş hazırlıklarını
yapmalıdırlar.Gerekeni yapmadıkları takdirde, yüce
Allah katında sorumlu tutulacaklarını bilmelidirler.
Sorumluluktan kaçtıklarında ise, gönüllü müslüman
savaşçılar, İsrail'i devirecek nitelikte korsan bir ordu
kurmak zorunda kalacaklardır. Bu ordu, Hazret-i
Mehdi uğrunda savaşmaktan çekinmeyecektir.

Not !: Hamas, İsrail'in saldırılarına cevap vermeyi
kesmeli ve Filistin yönetimi de BM'nin hâkemliğine
müracat etmelidir.

Not 2: İsrail, Hamas'ın ateşkes şartlarını kabul
etmelidir.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
                Mehdi ve Mesih O'nun elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondördü, Temmuz ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Hak ve Adâlet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *