Freitag, 31. Oktober 2008

LAiKCiLERiN GELECEGi VE HALKIN ÖZGÜR iRADESi

(Bu bildiri, 7 ay önce yayinlandi.)

LAiKCiLERiN GELECEGi VE HALKIN ÖZGÜR iRADESi

iradelerini kullanmada insanlari özgür birakan ALLLAHin adiyla

Demokrasi: "Halkin [Özgür irade]ye sahip oldugu ve o özgür iradesini
özgürce kullanabildigi rejimin adidir" deniliyor. (Sabah Gazetesi- 7. 04.
2008, Erdal Safak)

Burada sormamiz gerekiyor: "Halk veya onun temel birimi olan fert nasil
özgür iradeye sahip olabilir veya [ferdin özgür iradesi] nedir?"

Ferdin özgür iradesi herhalde nötr kalamaz. Ferd özgürlügünü ya kendi
keyf ve aklina göre bina eder, ya da dinin veya devletin belirlemesine
dayandirir. Devletli bir ülkede ya$ayan fert ise iradesini, yasalarla sinir-
landirmak zorundadir. Yani fert, yasalarla catisan bir irade ve özgürlüge
sahip olamaz. Bunun yanisira fert, dininin emirleriyle de catismak iste-
mez. Yani fert, onu diniyle catistiracak bir devlete de razi olamaz.
Gercek özgür iradeli fert, hem diniyle hem de devletiyle uyum ve baris
icinde olmak ister.

Eger devlet: "Senin evinin ve ibadethanenin dI$I, benim egemenlik
alanimdir. Benim egemenlik alanimda dinini icra edemezsin" derse,
bireyin özgür iradesi mi kalir?

Laik ve Demokratik bir devlet ise $öyle der ve demesi gerekir:
"Baskalarina zarar vermemek ve dayatmada bulunmamak kaydiyla
dinini kamusal alanda da icra edebilirsin". Eger böyle denmezse,
ferdin iradesi nasil özgür kalacak?

Demokrasinin geregi olarak hem: "Birey özgür iradeye sahip olmalidir"
diyeceksin, hem de onun iradesini alip Sezar'in egemenligine verecek-
sin! Buna da: "I$te demokrasi" diyeceksin! Kim icad etmis böyle bir
demokrasiyi ve nerede uygulanmaktadir?

Bir kere, demokrasilerde "Sezar" yoktur. Halk cogunlugunun sectigi
parti ve onun belirledigi lider vardir. Bu parti ve lider de, halkin talep-
lerine cevap vermek zorundadir. Halkin taleplerini karsila(ya)mayan
bir parti ise bir dahaki secimde iktidar olamaz, muhalefette kalir.
(Yani halk o partinin iktidarini bir nevi "kapatmis" olur). Demek,
halk da parti kapatabiliyormus! Halkin özgür iradesinin özgürce
kullanimini laiklik belirleyemez. Bunu laiklik belirlemeye veya ona
göre belirlenmeye calisilirsa, ortada "bireyin özgür iradesi"nden bir
eser kalmaz. Laiklik ancak: "Yönetim, dine dayandirilamaz" der.
Yoksa: "Yönetilenler dine dayanamaz" demez. Ferdin kamusal alanda
dinini icra etmek istemesi, devleti dine dayandirmak degildir. Cünkü
halk ve birey, devletin ba$indaki "yönetici" degildir.

"Kamusal alan, Sezar'in egemenlik alanidir. Halk bu alanda dinini icra
edemez" dediginiz zaman, despotik bir laikligi benimsemis olursunuz.
Yani benimsediginiz $ey, laiklik bile degildir.

Sezar, (laiklik geregi olarak) ancak: "Tanri benim yönetimime karisa-
maz" der. Ama "Tanri kamusal alana giremez" derse veya halkin ev ve
ibadethane disindaki dinsel ya$antisini yasaklarsa, o Sezar'in yönetimi,
"laik rejim" olmaktan cikar, "diktatörlük" olur.

"Devlet dine dayali olarak yönetilemez, fakat halk dine dayali olarak
ya$amakta hürdür" dediginiz vakit de, "demokratik bir laiklik"i benim-
semis olursunuz. Bunu benimsediginiz takdirde, kamusal alan, "Sezar'in
egemenlik alani" degil, "halkin egemenlik alani" olur. Gercek cumhuriyet,
gercek laiklik ve gercek demokrasi budur i$te!

"Kamusal alan, Sezar'in egemenlik alanidir" dediginiz zaman, halkin
özgür iradesinin özgür kullanimini elinden almis olursunuz.

En iyisi halka sormak: "Demokratik bir laiklik mi istiyorsunuz, yoksa
despotik bir laiklik mi?" Halkin cevabi cogunlukla elbette "Demokratik
laiklik" olacaktir. O halde halkin iradesine saygili olalim. Onun özgür
iradesini elinden almaya kalkmayalim. (Bu noktalari, Avrupali ve Ame-
rikali aydinlarin da düsünmesi ve incelemesi gerekir.)

Uzlasacagimiz nokta: "Demokratik laiklik"tir. Fakat laikciler bu noktada
uzlasmayi kabul etmiyor ve despotik bir laikligin, demokrasiye egemen
olmasina calisiyorlar ve Türkiye'nin yarisi tarafindan kabul gören AKP
gibi bir partinin demokratik iktidarini siyasal bir yargi darbesiyle devir-
mek istiyorlar. Bu durumda ne yapacagiz?

Kurt kuzuyu yemeye niyetlenmisse, o kurdu kacirmak veya öldürmek
gerekir. Ayni sekilde, Türkiye'nin laikcilik kurtlari da demokrasi kuzu-
sunu yemeye kalkarlarsa, global avci veya coban buna seyirci kalmaz,
vazifesini yapar. Halk belki korkudan kurdu vuracak cesareti göstere-
mez, mantar tabancasi bile patlatamaz. Ama avci ve coban, halk gibi
korkak olmaz. Gerekirse, füzeleri bile atesleyebilir. Artik ülkeleri uzay-
dan vurmanin ve kolaylikla esir almanin yolu da acilmistir. Dünyayi
Yöneten Güc de, "Büyük Coban"in yardim cagrilarini görmezden
gelemez.

Not: Avrupa Birligi karsitlarina kötü haber: Yakin gelecekte Avrupa
laiklikten siyrilacak. (Cünkü Avrupa ve Amerika, Hazret-i Isa'nin yani
Mesih' in kralligi altina gireceklerdir. Bu krallik altinda ise laiklik olmaz.)
Ve Islâmli Ülkeler de diktatörlüklerden soyunacaklar. Bu soyunma ve
siyrilmadan sonra Islâm Dünyasi'yla Hiristiyanlik Dünyasi birlesecekler.
Cünkü dünyanin kurtulusu ve iyilesmesi icin bu birlesme sart ve kacinil-
mazdir. Türkiye'nin AB'ye girmesi de, bu birlesmenin "ilk adimi" olacak-
tir. Yani Türkiye, AB'ye mutlaka dahil olacaktir. Olmazsa olmaz!
Sonucta -Bediüzzaman'in tabiriyle-: "Avrupa bir Osmanli'yi doguracak-
tir" ve dogurmaktadir.

Eger Türkiye'de laikciler, AKP'yi kapattirmayi basarirlarsa, bunun ardin-
dan cok büyük bir darbe yiyecekler; kacacak bir Avrupa, Amerika ve
bir Ortadogu bulamayacaklar. Ancak Cin veya Rusya'ya siginabilecekler.
Kötü bir gelecek istemeyenler, Müslümanlarin kamusal alan özgürlügünü
ve Kürtler'in de etnik hürriyetlerini gasbetmekten uzak dursunlar ve onlar-
in özgürlesmelerine engel olmasinlar. Demokratik bir laiklige razi olsunlar.


GÜZEL GELECEK,
DEMOKRATiK LAiKLiGi KABUL EDENLERiNDiR!

Zaman: Yeni Cag'in sekizi, Nisan ba$i.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyari ve analiz.
Boyut: Muranizm

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: