Montag, 20. Oktober 2008

K O M P L O N A M E

K O M P L O N A M E

tuzaklari bozan Allahin adiyla


Medyada komplo teorileri henüz güncelligini koruyor ve
bu teorilere bel baglayanlari gördügümüz gibi, inkâr
edenleri de görüyoruz. Acaba hangi taraf haklidir, ki-
min ardindan gidilmelidir?

Bazi devletlerin ve haberalma teskilâtlarinin birkac
komplo teorisine imza atmis olmalarinin isbatlanmis
olmasi, onlarin, bütün komplo teorilerine imza atmis
olduklari anlamina gelmeyecegi gibi, Müslüman kimlikli
kimse ve örgütlerin terör yapmayacagi anlamina da gel-
mez, gelmemeli.

Bazi komplo teorilerinde gerceklik payi bulunabilir.
Ama bütün teorilere bel baglamak dogru degildir. Cünkü
bu teorilerin isbatlanmasi mümkün degildir veya isbat-
lanmasi onyillar hattâ yüzyillar alabilir. Bu kadar
zaman bekleyecek durumda olmadiginiz icin cereyan eden
olaylarda verilmek istenen mesaji hemen almak ve kar-
siligini vermek zorundasiniz.

Hem bütün olaylari Amerika veya Mossad'in üzerine yi-
kip kendini ve taraftarlarini temize cikarmak girisimi
de dogru degildir. Cünkü insanlara bütün suclari $ey-
tan i$letir. Ama insanin vazifesi de $eytana uymamak
degil midir? Saddam Iran'a saldiriyor, Amerika da bu
savasin suclusu ilân ediliyor. Yani hirs ve ihtirasla-
rina uyan Saddam sucsuz! Müslüman kimlikli örgütler
eylem yapiyor, Amerikan elciliklerini bombaliyor, ma-
sumlari katlediyor, bizim radikallerce bunlarin suclu-
su Amerika ve Israil oluyor veya Amerika kendi kendini
vurmus oluyor! Yani bütün suclarin sorumlusu $eytan,
ama $eytana uyup suc i$leyenler sucsuz! Böyle bir an-
layis; "yasasin $eytan", "yasasin terör" demekten bas-
ka neye yarar?

Siz, $eytani öldüremezsiniz, onu yok edemezsiniz, ama
$eytana uyup suc i$leyenleri bilmek, bulmak ve ceza-
landirmak zorundasiniz. "Bütün suclari i$leten $eytan-
dir. $eytana uyanlar sucsuzdur" diyemezsiniz. O halde
orta yolu bulmak zorundayiz. Buna göre komplo teorile-
rini gözardi etmemekle birlikte, tamamen de o teorile-
re bel baglanilmamalidir. Kendi icimizdeki pislikleri
de görmek ve temizlemekle mükellefiz. $eytana uymamak-
la da $eytanin tesiri kirilabilir. O halde $eytana u-
yanlar, $eytani ya$atanlardir.

Irak olayinin ve Filistin sorununun, Müslüman kimlikli
terörü besledigi dogrudur. Fakat tek neden bu sorunla-
ra baglanilmamalidir. Bu sorunlar ortadan kalksa da
terör yine devam eder. Cünkü Müslümanlar tek firkadan
ibaret degil. Müslümanlar icinde (dinleri bir olsa da)
zihniyet olarak yetmisüc firka var ve olabilir. Bu
firkalar icinde Halife katili bir zihniyete sahip kim-
seler bulunabilecegi gibi,Avrupa ve Amerika'yi "kâfir"
sayan ve onlarin yok edilmesi gerektigine inanan fik-
riyatta kimseler de var.Terörün ortaya cikmasina sebep
gösterilen o sorunlar halledilmis olsa bile bu zihni-
yet sahipleri eylemlerine yine devam edeceklerdir.Cün-
kü onlara göre: "Avrupa ve Amerika kâfirdir. Yok edil-
mesi vaciptir." Dünya barisini tehdit eden bu anlayis-
in düzeltilmesi gerekiyor. Bunun icin de mücadele
sarttir. Yalniz bu mücadelede Hak ve Adaletin geregi
olarak iyi ile kötüyü, hakli ile haksizi ve suclu ile
sucsuzu iyi ayird etmek zorundayiz. Biz ancak suclula-
ri sorumlu tutar ve ancak onlari cezalandirabiliriz.
Masumlarin zarar görmesine izin veremeyiz.

"Amerika Müslümanlari birbirine kirdirmak istiyor" dü-
süncesiyle icimizdeki o tehlikeli zihniyete karsi mü-
cadeleyi birakamayiz. Birakirsak, onlara egemenlik
vermis oluruz. Bâtil zihniyetlere egemenlik veremeyiz,
vermemeliyiz. Cünkü Allah'in dinini a$iri uclarin eli-
ne terketmemek ve a$iriliklari birakmak görevimizdir.

Gerekli mücadelede komplo teorilerini de iyice süzgec-
ten gecirip onlara hemen kapilmamaliyiz. Onbir Eylül
Olayi'nda, yikilan Dünya Ticaret Merkezi'ndeki dörtbin
Yahudi'nin ölmemis olmasi, bu olayin planlayicilarinin
"Mossad" olduguna,"Müslüman kimlikli bir örgütün bu o-
layla ilgisi olmadigi"na delil yapilmaya calisiliyor.
Acaba bu teori ne kadar saglamdir? DTM'deki o iki bi-
nada yüzbin kisi calisiyormus. 11 Eylül Eylemi sonu-
cunda bu yüzbin kisiden ücbini ölmüs, doksanyedibin
kisi sag kalmis. Bu sag kalanlar icinde dörtbin Yahu-
di'nin ölmemis olmasinda nasil bir fevkalâdelik var
ki, bu durum o teoriye delil gösteriliyor? Yoksa dört-
bin Yahudi'nin ölmesi mi gerekiyordu? Onlar öldügü
takdirde mi 11 Eylül'ün planlayicilarinin Mossad olma-
digi anlasilacakti! Dörtbin Yahudi'den baska doksanüc-
bin kisinin ölmemis olmasini nicin sorgulamiyorsunuz?
Yoksa onlari da CIA mi uyardi da ölmekten kurtuldular
ve ücbin kisi de CIA'yi dinlemedigi icin mi ölüme mah-
kum oldular veya CIA, kurban olarak o ücbin kisiyi mi
secti? Bu teorinin ne kadar sacma ve sakat oldugunu
görüyorsunuz!

Unutmayalim, ölmeyen yalniz dörtbin Yahudi degil, Ya-
hudi olmayan doksanücbin kisi de ölmemistir. Eger dok-
sanücbin kisi ölüp de dörtbin Yahudi kurtulmus olsaydi
o zaman sizin teorinizde haklilik payi bulunabilirdi.
Dörtbin Yahudi'den baska doksanücbin kisi de ölmedigi-
ne göre, teorinizde haklilik payi hemen hemen kalmi-
yor.

Yikilan ikiz kulelerin molozlari arasinda teröristlere
ait yepyeni bir pasaport bulunmus. "Demirleri eriten
o siddetli ates altinda bu pasaport nasil saglam kal-
mis" denilerek, 11 Eylül Olayi'nin Müslümanlara karsi
yapilmis bir "komplo" oldugu ve bu eylemin, "Müslüman
kimlikli kimselere ait bir eylem olmadigi" ima edilme-
ye calisiliyor.

Bir yanginda atesin degmedigi yerlerin olmasi mümkün
olabilecegi gibi, o yerde bir pasaportun bulunmasinda
veya bulunmamasinda da fazla bir önem yoktur. Cünkü
yolcu listesinde ucaga binenlerin kimlikleri ve kim-
lerle irtibatli olduklari biliniyor.

Müslüman kimlikli teröristler yabanci istihbarat ör-
gütlerince kullanilmakta midir?

Müslüman kimlikli bir kac kisi veya örgütün kullanil-
masi mümkündür. Fakat bu, bütün eylemcilerin kulla-
nildigi anlamina gelmez ve gelmemelidir. Tatli canla-
rini hic cekinmeden seve seve feda eden intihar eylem-
cileri ve onlarca örgüt bu kadar akilsiz ve aptal mi-
dir ki, bilmeden Amerika ve Israil icin ölsünler ve
kullaniliyor olsunlar!? Birkac kisinin kullanildigina
inanilabilir, ama hepsinin kullanildigini sanmak bü-
yük bir saflik olur. Bu ma$alari tutan eller arastiri-
lirken yalniz yabanci istihbarat örgütleri degil, Müs-
lüman kimlikli sahte mehdi ve imamlar da göz önünde
tutulmalidir. Bu kimseler Müslüman olduklari halde
fikren sapmis ve $eytana aldanmis kimseler olabilir.
Kur'anin tarifiyle ve Yasar Nuri Hoca'nin tesbiti ve
vurgulamasiyla "Allah ile aldatanlar"a aldanmamalidir
Müslümanlar. Ne yazik ki, bazi kimseler aldanmakta ve
kendileri de aldanmis olan o aldaticilari "Mehdi" ve
"Imam" olarak görmektedirler.

Bütün bu olaylar ve eylemler ardinda Islâmiyet'e karsi
acilmis gizli bir savas mi vardir?

Acilmis bir savas olabilir. Fakat bu olabilir, Müslü-
man kimlikli teröristlerin bulunmadigina ve eylem yap-
madiklarina ve eylemlerinin mesru olduguna isaret et-
mez. $eytanin, nefsin kusurlarini örten hileleri cok-
tur. Bu hilelere aldanmamak gerekir.

O hilelerden birisi de $udur: Amerika'nin Müslüman
kimlikli teröre savas acmis olmasi bazi radikallerce
"Islâmiyete karsi acilmis savas" olarak algilanmakta
ve bu sekilde algilanilmasi istenmektedir. Böyle bir
algilama dogru mudur?

Bu algilamanin altinda $öyle bir psikoloji yatmakta-
dir: "Amerika, Islâmiyete ve Müslümanlara savas acmis-
tir. Öyle ise biz de onlari düsman belleyip cihad ede-
lim." Yani "bütün Avrupa ve Amerika düsmanimizdir.Düs-
mana karsi ise savasmak gerekir".Dünyayi savas alanina
cevirecek böyle bir algilama, baris dini Islâmiyetle
ve onun müntesipleriyle nasil bagdasabilir ki, dogru
olsun!

Demek savasin kime karsi acildigini iyi ayirdedip mes-
eleyi umumilestirmemeliyiz. Böylece sadece suclular
hedef alinir, cezalanir, dünya barisi korunmus olur.
Yoksa bütün dünyayi kendilerine düsman yapanlarin ve
insanliga savas acanlarin kazanacagi bir zafer yoktur.

Haksizliklara karsi elbette savasacagiz. Fakat bu sa-
vas; diplomasiyle, politikayla, devlet eliyle ve ger-
cek Mehdi'nin emriyle olabilir. Yoksa terör eylemle-
riyle, intihar saldirilariyla, sahte mehdi ve imamla-
rin buyruguyla degil.

Merak etmeyin! Eger Allah'in baris dinine karsi acil-
mis bir savas varsa, Allah onlarin hile ve tuzagini
bosa cikarmasini ve baslarina gecirmesini bilir. Cünkü
bu dinin ilk ve asil sahibi Allah(cc)tir. Yeter ki
siz, Allah'in Mehdisini dinleyin ve emirlerine itaat
edin. Allah Mehdisi'nin ilk emri: "Hakli olun, Adalet-
li olun, Namuslu olun"dur. Bunlar da, barisin ve ba-
risci bir dünyanin ilk sartlaridir. Öyle ise; dünya
barisini bozan, masumlari katleden, Hak ve Adalet'ten
yoksun cihad cagrilarina, $eytanî emirlere ve bu emir
sahiplerine uymayin.

Bu sözlerimizle Amerika ve Israil'e yardim mi etmis
oluyoruz?

Biz, kendimize yardim ediyoruz. Cünkü kirlerinden a-
rinmak da Kur'anli dinin önemli gereklerinden biridir.
Birlemecilik ve teslimcilik olan Allah'in gercek dini,
bütün kusurlardan, kirli dâvâlardan, zulümlerden arin-
mistir. Dinde sapmis ve sapitan bir kac teröristin ak-
lanmasi ugruna dinimizi onlara feda edemeyiz, etmeme-
liyiz.

DUAMIZ:
"ALLAHIM, BIZ ONLARIN YAPTIKLARINDAN UZAGIZ.
BIZI ONLARLA BIR TUTMA."

Zaman: Yeni Cag'in ücü, Kasim ba$i.
Mekan: Avrupa.
Makam: Aydinlatma.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
(eski isimle)
Avrupa Kur'anistleri
* * *

Keine Kommentare: