Sonntag, 19. Oktober 2008

T A N R I N A M E

- - -

T A N R I N A M E

INSANIN YAPACAGI ILK IS TANRITANIMAKTIR

Toplumsal barisi saglayan en önemli unsurlardan birisi
de, "Adaletli olmak"tir. Fakat, adalet edebilmek icin
de, önce Hakk'i bilmeli, Hakk'i görmeli ve Hakk'a gir-
melidir. Hak ise, ancak Yaratan'dan gelen ve O'nun ta-
rafindan gönderilendir. Yaratan'in da ilk istegi, O'
nun bilinmesi ve taninmasidir. Akil da,insana ilk bas-
ta bunun icin verilmis, ihsan edilmistir. Aklin muha-
kemesine, ilmin ilkesine ve Yaratan'in bildirmesine
göre akilsiz, suursuz, acimasiz seyler bizim Tanrimiz
olamaz. Demek hava, su, toprak ve günesten meydana ge-
len tabiat'in, Tanrilikla bir ilgisi yoktur. Cünkü kâ-
inattaki yaraticilik, yasaticilik ve yöneticilik fiil-
leri icin herseyi bilir, herseyi görür, herseye gücü
yeter, ölmez ve dogmaz, sonsuz ve bassiz bir hayat sa-
hibi olmak gerektir. Tabiatin ve tabiat üyeleri olan
hava, su, toprak ve günesin ise ne akli vardir, ne a-
cimasi; ne bilmesi vardir, ne görmesi! Demek, onlarin
en kücücük birer üyecigi olan atomlarin da Tanrilikla
bir ilgisi yoktur ve olamaz. Bize öyle bir Tanri lâzim
ki; yaraticiliktan, yasaticiliktan ve yöneticilikten
anlasin ve bu anlayisi bütün kâinat ve kâinatlilari
kusatsin. Böyle bir Yaratici, -fabrikatör fabrikaya
benzemedigi gibi- elbette yarattiklarina benzemez; il-
gisiyle herseye yakin, fakat kisiligiyle herseyin üs-
tünde ve ötesinde olur. Demek bizim Yaraticimiz, mad-
denin de, enerjinin de ötesindedir ve onlara benzemez.
Demek maddesel ve enerjisel olan tabiat ve üyeleri ve
o üyelerin atom ve kanunlari bizim Tanrimiz degildir
ve olamazlar. Onlar ancak Tanri'nin nihayetsiz bir bi-
lim ve kudretle calistirdigi suursuz isciler olabilir.
-Fabrikanin makinalari ve makinalarin motorlari gibi-
Demek bizim Tanrimiz, bir fabrikatörün fabrika ve is-
cilere hâkim olmasi gibi bütün esya ve maddeye hâkim-
dir, onlarin mahkûmu degildir.

Madem bizim Tanrimiz madde ve enerji ötesidir, yarat-
tiklarinin cinsinden degildir, o halde O'nu göz ile
degil, akil ile görmeye calismaliyiz. Fakat bu calis-
mayi yaparken de, aklin sinirli oldugunu ve sinirli
bir akilla sinirsiz bir Yaratici'yi kapsamanin, O'nu
akla sigdirmanin mümkün olmayacagini bilmeli ve unut-
mamaliyiz. Kisisel varligiyla bütün kâinatin ötesinde
bulunan, fakat eylemsel varligi heryeri ve herseyi
kaplamis ve her zaman her yerde olabilen sinirsiz ve
madde disi bir Yaratici da artik bir sekle sokulmaz ve
O'na bir sekil verilemez. Bunun icin O'nu hic bir seye
benzetemeyiz. Ancak O, bir ruh sahibi oldugundan "yu-
karidaki özelliklere sahip bir Sahsiyettir" der, O'nu,
ruhumuzun ruhu olarak görebiliriz. Eylemlerini anla-
tirken de -gercegi bilmek sartiyla- O'nu bir Basbakan'
a benzetmek hata olmaz. Hata, O'nu bir insan gibi gö-
rüp göstermektedir.

Iste dogum ile dünyaya gelmis ve akli eren insanlarin
yapacagi ilk is, Tanritanimak'tir, Allahbilmek'tir.
Tanritanimamak, Tanri ile birlikte bütün kâinat ve kâ-
inatlilarin hukukunu cigneyip yoketmektir. Cünkü Tanri
tanimazlik ile onlarin ustalik ve isciliklerinin neti-
cesi iptal edilmis olur. Cünkü Tanritanimayan insan
herseyi hiclige verir veya onlari asilsiz sahte ilah-
lara maleder, calismalarini bosa cikarir, anlamlarini
söndürür. Bu sekilde onlara dehsetli bir haksizlik ve
zulmeder. Iste bu zulm, nihayetsiz bir cinayettir. Bu
cinayet ise, insanin dünyada isleyebilecegi en büyük
barbarliktir! Insan olmak isteyen bir kimse, herseyden
önce bu barbarliktan kurtulmali sonra hakcilik yapmali
degil midir? Hem insanin insan olmasi, Tanritanimak i-
le baslar. Tanritanimayan insan, insanligin gerisinde-
dir. Insanligin ilerisine gecmek isteyenlerin Tanrita-
nimaktan baska caresi yoktur.

Demek barbarliktan kurtulus sosyalizm ile degil, Kur'
anizm iledir. Cünkü sosyalizmde Tanritanimak degil,
Tanritanimamak vardir.

KÂINAT BASBAKANI ALLAH ORTAKSIZ VE TEKTIR
BARBARLIKTAN KURTULUS ANCAK KUR'ANIZM ILEDIR!

Zaman: Yeni Cag'a dört kala (1996) bahari.
Mekan: Avrupa.
YAYINLAYAN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
* * *


ÖNCE DINLE SONRA DÜSÜN SONRA INAN

Ey insan!
Önce dinle, sonra düsün, sonra inan. Cünkü söz dinle-
meyen insan felâkete ugrar. Düsünmeyen insan inancsiz
kalir, insan olamaz. Inancsiz insanin da istikbâli
yoktur. Yani ebedî bir saadeti kaybetmis olur.

Ey insanlar!
Bu kâinati siz yaratmadiniz ve yapamazsiniz. Sizin
koskoca aklinizla yapamadiginiz seyleri, sizin vücudu-
nuzdaki akilsiz atomlar hic yapamaz. Demek atomlarla
olusturulmus olan hava, su, toprak, günes gibi unsur-
lar ve onlarin toplulugu olan tabiat, sizin Tanriniz
olamaz. Matbaa, matbaci olamayacagi gibi, bir matbaa
gibi olan tabiat da Yaratici olamaz. Kitabin harfleri
yazar olamayacagi gibi, büyük kâinat kitabinin harfle-
ri olan atomlar da Tanri olamaz. Sizin Tanriniz, bu
kâinatin yaratilisi ve yasatilisi ve yönetilisi icin
gerekli isim ve sifatlara sahip olan Allah'tir. O Al-
lah ki, O'ndan baska tanri yoktur. O, sizin ruhunuzun
ruhudur, madde ve enerji ötesidir. Maddesel olmadigin-
dan siz O'nu göz ile göremezsiniz. O'na bir sekil ve-
remezsiniz. O'nu ancak eserleriyle görüp taniyabilir-
siniz. Yeryüzü ve gökyüzündeki hersey O'nun eserleri-
dir. Yer ve gökler toplulugu olan kâinattaki bütün ya-
raticilik ve yasaticilik ve yöneticilik fiilleri hep
O'na aittir. Bunlari O'ndan baskasina veremezsiniz ve
verilemez. Onlari görmezden gelemezsiniz ve gelinemez.
Öyle ise, sizi Yaratan'dan gaflet etmeyiniz ve O'nsuz
olmayiniz. Cünkü O hep sizinledir. Siz de hep O'nunla
olunuz, O'nunla yasayiniz. O'nsuz yasamak hayatin zin-
danidir.

Ey insan!
Sen, kendikendine bir varlik degilsin. Cünkü bu kâina-
ti yaratamiyan, kendi kendinin sahibi olamaz.Böyle bir
yaraticiligin olmadigindan ve olamayacagindan, kendi
kendineligin yoktur. Kendi kendineligin olmadigindan
bu kâinat ülkesinin dünya sehrinde kendi keyfince ya-
siyamazsin. Yani senin bir Yaratici ve Yasaticin var.
Ve O'na karsi bazi sorumluluklarin bulunmaktadir. Bu
sorumluluklar ise, senin, O'nun emir ve istekleri ala-
ninda yasamani gerektirmektedir. Bu gereklerin ilkesi
ve en önemlisi ise, O'na inanc ve baglanctan sonra bi-
rincisi: "Hakli" olmaktir. Ikincisi: "Adaletli" olmak-
tir. Ücüncüsü de: "Namuslu" olmaktir. Iste senin öz-
gürlügünün siniri budur. Bu siniri cignemezsen, senin
icin ölümden sonra ebedî bir cennet var. Eger cigner-
sen, sana dehsetli bir cehennem vardir. Ölümü öldüre-
medigin icin bu ikisini kendin icin hazir bil ve ya-
santina dikkat et. Hem deme: "Öldükten sonra insan na-
sil dirilir?" Cünkü sen dogmadan önce bir ölüydün. Al-
lah seni dogumla diriltti. Öldükten sonra da seni i-
kinci bir dogumla baska bir dünyada yeniden dirilte-
cektir.

Ey insanlar!
Siz, kendi kendinize yaratilmadiniz. Acaba kendi yap-
tiginiz sanatlar icinde kendi kendine olmus bir eser
gösterebilir misiniz? Ve o eserlerin ustaligini, o e-
serleri yaptiginiz makinalara verebilir misiniz? Öyle
ise, sizi bir damla spermadan yaratan gercek Tanriniz
olan Allah'a inaniniz. Sizin isteklerinize cevap vere-
meyen tabiat, sizin Tanriniz olamaz. Sizin Tanriniz,
ancak sizin dualariniza cevap verebilecek olan Allah'
tir. Matbaya matbaci denemeyecegi gibi, tabiat matbaa-
sina da tanri denemez. Sizler, dogumla tek Tanri olan
Allah'tan geldiginiz gibi, ölümle de yine O'na döne-
ceksiniz. Ebediyet ancak O'nun yanindadir. Dünyada e-
bediyet yoktur. Öyle ise, kendinizi ölümsüz sanip bu
gerceklere göz yummayiniz. Kimden gelip kime gidecegi-
nizi biliniz ve onun hesabiyla yasayiniz.
Büyükelci

KÂINAT BASBAKANI ALLAH ORTAKSIZ VE TEKTIR
KUR'ANIZM HAKK'IN BÜYÜK ELCISIDIR

Zaman: Yeni Cag'a dört kala bahari.
Mekan: Avrupa.
YAYINLAYAN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: