Donnerstag, 30. Oktober 2008

H Ü K Ü M N A M E

(Bu bildiri, 2002 yilinda yayinlandi.)

(Tokalasma Hakkinda)

H Ü K Ü M N A M E

merhametliAllahinadiyla


Daha önceki bir bildirimizde bazi dindarlarin tokalas-
maktan kacinmalarinin irtica olmadigini belirtmek icin
sunlari söylemistik: "Bazi insanlarda sevgi ve sefkât
hâkimdir. Bazi insanlarda öfke hâkimdir.Bazi insanlar-
da da $ehvet hâkimdir. Kendisinde öfke hâkim olan bir
insanin en kücük bir seyde sinirleri bozulacagi gibi,
kendisinde $ehvet hâkim olan bir insan da en kücük bir
cinsel uyarida $ehvete kapilabilir. I$te kendisinde
$ehvet hâkim olan bir dindar da, el degmesiyle meydana
gelebilecek cinsel uyarilarda kötü duygulara kapilma-
mak ve karsi cinsin esine ve aile hukukuna tecavüz o-
labilecek bir duruma meydan vermemek, hem kendi nefsi-
ni de günaha düsmekten korumak icin tokalasmaktan sa-
kinabilir, (sakinmasi gerekir)."

"Kur'anda el sikma ile ilgili bir hüküm yoktur, ama
(zinaya yaklasmamaktan baska) insanlarin hakkini cig-
nememek hakkinda da emirler vardir. Eger bir dindar i-
cin kadinlarla(veya erkeklerle) tokalasmada insan hak-
larini cigneme meydana gelecekse, o erkegin (veya ka-
dinin) tokalasmayi terketmesi vacib olur. Hem Allah'in
dini, Kur'an'dan ibaret degildir. Dinde Allah'in elci-
sinin Kitap yorumu ve ya$ayis bicimi de vardir. Bunla-
rin da hesaba katilmasi gerekir. Eger Kitap'ta ve Al-
lah elcisinde tokalasma ile ilgili bir hüküm bulami-
yorsak, bu halde Kur'an bilginlerine (yani müctehidle-
re) müracaat etmek gerekir. Bu zamanda dahi Allah di-
ninin sahipleri ve yenileyicileri bize bu konuda bir
fikir verebilir. Isteyen, onlardan birinin verecegi
hükme razi olur veya cogunlugun üzerinde birlesecegi
ortak görüse uyar, onunla amel eder. Secimde hürdür.
Kimse bu seciminden dolayi onu kinayamaz, suclayamaz."

Simdiye kadar tokalasma hakkinda isabetli bir hüküm
verilebilmis degil. Bunun icin yukaridaki sözlere ilâ-
ve olarak sunlarin da söylenmesi gerekiyor: Tokalasma
ile ilgili konuda söz hakki, Kur'an bilginlerinden ön-
ce Hz.Mehdi'nindir. Âhirzaman Mehdisi'nin bu konudaki
hükmü $udur:

"Kur'andaki zina ayetine veya tokalasma ile ilgili bir
ayet bulunmayisina bakarak tokalasmanin haramligina
veya helâlligine hükmedip tek tarafli kestirip atmak
dogru degildir. Cünkü insanlar sadece $ehvetten ibaret
bir varlik degildir. Yukarida da zikredildigi gibi,
insanda $ehvetten baska öfke ve akil ve onlarin üstün-
de de sevgi ve $efkât kuvveti vardir. Kendisinde sevgi
ve $efkât hâkim olan kimselerde tokalasma zinaya yol
acmaz. Böyle kimseler, tokalasmaktan baska birbirine
sarilip kucakla$sa ve öpü$se dahi cinsel arzuya düs-
mez ve uyariya kapilmazlar. Durum böyle olunca bu ko-
nuda hüküm verebilmek icin mezheplerin araya girmesi
zorunlu oluyor. Simdi insanda hangi kuvvetlerin hâkim
olduguna bakarak, meselâ A mezhebi, kendisinde $ehvet
hâkim olanlara, karsi cinsle tokalasmayi yasaklayabi-
lir. B mezhebi de, kendisinde sevgi ve $efkât hâkim o-
lanlara, tokalasmayi serbest birakabilir.Dindarlar da,
kendisinde hangi kuvvetin hâkim olduguna bakarak bu i-
ki mezhepten birini secebilir. Her mezhebin hükmü ken-
di baglilari icin gecerlidir. A mezhebi kendi hükmünü
B mezhebine, B mezhebi de hükmünü A mezhebine dayata-
maz.

Hanefi mezhebinde kadina dokunmak abdesti bozmaz.$afi
mezhebinde ise bozar. Bunun gibi, A mezhebinin bagli-
lari icin tokalasmak haram, B mezhebinin baglilari i-
cin de tokalasmak helâl olur. Bütün dindarlar icin bu
iki hükümden sadece birini vermek hak olmaz. Demek
herkes kendinde hangi kuvvet hükmediyor ona bakip mez-
hebini secmeli ve sectigi mezhebin hükmüne uymalidir.

Bu hükme uymanin gerekligine dair baska sebepler de
vardir. Bir tanesi $udur: Türkiye'de halkin yüzde yir-
mi kadari dindardir. Yüzde sekseni ise dindarliktan u-
zaktir. Böyle bir toplumda dindarlar kendilerini tec-
rit edip milletle alâkasini kesemez. Elbette onlarla
görüsmesi, kaynasmasi olacaktir. Eger "zinaya sebep o-
labilir" diye, tokalasmak bütün didarlara haram edile-
cek olursa, bu, toplumsal kaynasmayi zorlastirir. Bu
da dini, vah$î ve kara bir surete sokar. Buna kimsenin
hakki olmasa gerek.

Halkin yüzde yüzü dindar olsa bile tokalasma herkes i-
cin haram edilemez. Cünkü insan yalniz $ehvetten iba-
ret bir varlik degildir.Insanin sevgi ve $efkât kuvve-
ti de vardir. Bu kuvvet de, dostluk, kardeslik gibi a-
lâkayi gerektiriyor. Bu gereklik de, insanlari yalniz
$ehevî acidan ele alamayacagimizi buyuruyor. Biz de bu
buyruga uyup, $ehvet kuvvetinin de hakkini göz ardi
etmeyerek, A ve B mezheplerinin verdigi hükme uymali-
yiz. Bu konuda bu hükümden baska, ictihada kabiliyeti
olanlar da hüküm verebilir. Fakat herkesin hükmü ancak
kendisini baglar, baskasina dayatamaz, dayatmamalidir.

Hz. Peygamber(sav), kadinlarla tokalasmamis olabilir.
Fakat tokalasmayi yasaklamamistir. Kur'an da yasakla-
madigina göre, tokalasma (herkese) haram edilemez. Fa-
kat insanin $ehevî kuvvetini de göz ardi edemeyecegi-
mizden, (karsi cinsle) tokalasmayi tamamen helâl de
sayamayiz. Bu durumda en iyi cikis ve cözüm yolu, i$i,
"A ve B mezheplerinin hükmüne birakmak"tir.

Sorulabilir: "Kimde hangi kuvvetin egemen oldugunu ne-
reden bilecegiz de ona göre hareket edecegiz?"

Birbirlerini taniyanlar icin tokalasmak (veya tokalas-
mamak) sorun olmaz. Ilk defa karsilasan veya yeni ta-
nisacak olanlar icin ise, tokalasmak istemeyen taraf:
"Beni mazur görün, ben özürlüyüm" deyip, durumunu kar-
si tarafa bildirebilir.

Not 1: "Peygamberin hanimlarindan birsey isteyeceginiz
zaman, perde arkasindan isteyin" ayeti, degil tokalas-
maya, görüsmeye bile izin vermiyor. Fakat bu ayet, ö-
zel haller ve özel kimseler icindir. Bütün müminlere
te$mil edilemez. Cok kiskanc erkekler, bu ayetin hük-
müne göre amel edebilir. Ama bütün inananlara $art ko-
sulamaz.

Not 2: "Mümin erkeklere (veya kadinlara) söyle: Bakis-
larindan bazilarini yere indirsinler" ayetince, kötü
niyetli bakis yasaklanmistir. Bu ayetin hükmüne göre
kötü niyetli tokalasma da haramdir. $imdi bu ayete ba-
karak: "Biz, kimin hangi niyette oldugunu nereden bi-
lecegiz! Tokalasmayi tümden yasaklayalim, olsun bit-
sin?" diyenler olabilir. Fakat insanlar görüstükleri
dostlarini herhalde yeteri kadar taniyabilirler. Tani-
madiklarina karsi da tedbirli olurlar. Kalbi ve niyeti
bozuk olanlar, tokalasma olmasa bile, ka$-göz isare-
tiyle emellerine ulasabilirler. Kötü niyetlilere karsi
herzaman engel olmak mümkün degildir. Bir kötülük ih-
timali yüzünden bir $ey tamamen haram edilemez. Hem
bazi insanlar nefis ve $ehvetin pencesi altinda inle-
yen kimseler olabilir. Fakat bütün insanlar bu durum-
da degildir. Dolayisiyla, karsi cinsle tokalasma ve
görüsme bütün dindarlara yasak edilemez. En iyi cikis
yolu, A ve B mezheplerinin hükmüne uymaktir.

Not 3:(Bu ücüncü not Mayis ayi ortasinda konulmustur.)
Sual: "Nur sûresinin 30 ve 31. âyetleri tokalasmayi
haram eder mi?"

"Mü'min erkeklere ve kadinlara söyle: Bakislarini yere
indirsinler. Irzlarini korusunlar." seklinde olan âyet
bütün bakislari haram etmez. Cünkü "irzlarini korusu-
lar" cümlesiyle âyet, bize: "Bakisin irzi korumak icin
yere indirilmesi" gerektigini bildirerek bir ölcü ve-
riyor. Bu ölcüye göre: "Bazi bakislar helâl ve bazi
bakislar da haramdir." Yani mahrem olmayanlara dostca,
kardesce ve insanca bakislar helâl; sehvetle, namus-
suzca ve kötü gözle bakmalar da haramdir. Bu hüküm to-
kalasma hakkinda da uygulandiginda, "bütün tokalasma-
lar herkese haram degildir" sonucu cikar.

Öyle ise biz de bu ölcüye uyup, kendi halimizin gerek-
tirdigi hükmü, herkese dayatmaya kalkmayalim. Allah'in
dinini ku$a cevirmeye hakkimiz olmadigi gibi, onu bir
ejderha haline dönüstürmeye de hakkimiz olmadigini bi-
lelim ve kabul edelim.

Not 5: Bilinmelidir ki: Dindarlarin $ehveten hassas
olan kismi, cinsel sapik degildir. Yine bilinmelidir
ki: Namahremle tokalasmak da, cinsel sapiklik degildir.

Karsi cinsle tokalasmak, sünnet degildir, fakat bir
sünnet degerinde kabul edilebilir. Eger bir sünnet,
farzlara zarar verecekse, o sünnetin terkedilmesi va-
cip olur. Bunu da, o insanin dahil oldugu "insan kata-
gorisi" belirleyecektir. Yani $ehveten hassas mi, de-
gil mi? Ayrica e$lerinin karsi cinsle tokalasmasini
istemeyen e$ler de tokalasmayi terkedebilir, bunda gü-
nah yoktur.

Not 6: Yukaridaki A ve B mezheplerinin hükümlerini,
Hanefî ve $afî mezhebinin bu zamandaki yeni takipcile-
ri kendi mezheplerine ekleyebilirler. Yeni mezhepler
yaratmaya gerek yoktur. Veya sadece Mehdi'nin mezhebi-
ne uyulur.

Sonuc olarak: "...Elci size ne verdiyse onu alin; sizi
neden yasakladiysa ona son verin ve Allah'tan korkun."

"PEYGAMBERIN OLMADIGI ZAMANDA MEHDI ALLAHIN ELCISIDIR"

Zaman:Yeni Cag'in ikisi,Aralik sonu,2.Mehdiyet dönemi.
Mekan:Avrupa.
Makam:Ictihad.
Boyut:Kur'anizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: