Dienstag, 21. Oktober 2008

TEOLOJiK SORU VE SORUNLARA CEVAPLAR 1

(Avrupa Muranistleri cevapliyor)

TEOLOJIK SORU VE SORUNLARA CEVAPLAR 1


bilginin kaynagi olan ALLAHin adiyla

A$agidaki sualler, antoloji.com/forum/konferans salonu'
nda sorulmus bulunmaktadir. Biz de gerekli cevaplari ver-
meye calisacagiz.

1- "Din, Insanlarin Izah Edemedikleri Meseleleri Kamufle
Için Zorunlu Olarak Ortaya Atilan Bir Fikirdir, Deniliyor.
Medeniyetin Terakki Etmesi, Dine Olan Ihtiyaci Ortadan
Kaldirir mi"?

Cevap 1: Din, yeryüzünde ya$amakta olan insanlarin: "Biz
kimiz, kime aidiz, buradaki gayemiz nedir ve ölümden son-
ra bizi bekleyen bir gelecek var midir" $eklindeki suallerin
yüce Yaratici tarafindan cevaplanmasidir. Insanlar arasin-
dan secilip görevlendirilen bir Elci'ye indirilen bu cevaplar,
kâinat ve kâinatlilarin da sahipsiz olmadiginin cok acik bir
delilidir.

Medeniyet ne kadar ilerlerse ilerlesin insanligin dine olan ih-
tiyaci devam edecektir. Cünkü insan, nihayetsiz bir acizlik,
fakirlik, muhtaclik ve gecicilik icinde olan bir varliktir. Bu
noksanliklarini da (gercek olarak) ancak "DiN" ile kapata-
bilir. Yoksa insan, aklini cesit cesit uyutucu ve uyusturucu-
lar ile iptal etmek zorunda kalir. Insanlik ölüme bir care bu-
labilecek olsa da, kiyamete bir care bulamayacagindan, din-
sizlige razi olamaz. Cünkü insan herseyden cok "ebediyet"
isteyen bir varliktir. Onun bu arzusunu karsilayacak olan da
ancak "Gercek Din"dir. Akil uydurmasi dinlerin, "Gercek
Din"le bir ilgisi olamaz. Onlarin, insani avutmak ve aldatmak-
tan baska bir fonksiyonu yoktur. Yani insana hakiki bir ge-
lecek bah$edemezler. Insanliga gercekten gercek bir gele-
cegi kazandiramayacak olan dinleri de rahatlikla "uydurma
dinler" katagorisine sokabiliriz.

Deprem gibi dogal felâketler ise; insanin onlari, acizlik ve
kusurlari karsisinda "Tanri'nin gazabi" olarak nitelemesinde
bir yanlislik yoktur. Cünkü dogal felâketlerin, "Allah tarafin-
dan yönlendirilen bir cezalandirma" oldugu Kur'anda acikca
bildirilmistir. Bir atom bombasi dis etki ve tesirler olmadan
"kendi kendine" hic patlayabilir mi? Eger bir yerde atom
bombasi patlamissa, onun "kim" tarafindan patlatildigi mut-
laka sorulur. Evet, deprem gibi felâketler de bazi sebepler
sonucunda ortaya cikmaktadir. Ama burada da sebepleri
harekete gecirenin "KiM" oldugunu sormamiz gerekmez mi?

Insanligin i$ledigi günahlar ve Tanri Elcileri'nin dâvetini red-
detmek ve onlara savas acmak gibi zulümler, felâketleri cek-
mekte ve dâvet etmektedir. Meselâ insanligin havayi kirlet-
mesi, "Yaradilisin Yasalari"na bir isyandir. Yaradilisin Yasa-
larina yapilan isyanlar ise karsiliksiz kalmaz, hemen cezalan-
dirilir. Yani meselâ hava kirliligi, "küresel isinmayi" meydana
getirmekte, küresel isinma da, cesitli dogal felâketleri tetikle-
mektedir. Böylece tabiata karsi i$lenen günahlar, insanliga
"felâket" olarak dönmekte ve insanlik kendini kendi eliyle
cezalandirmaktadir. Demek, dogal felâketleri ikiye ayirmak
ve Yaratan'a ve "yaradilis"a yapilan isyanlarin karsiliksiz
kalmadigini ve kalmayacagini kabul etmek zorundayiz. E-
ger Yaradan'a isyanimiz olmadigi halde bir felâkete ugramis-
sak, bu mutlaka yaradilisa karsi yaptigimiz bir isyan sebebiy-
ledir. Eger yaradilisa karsi bir isyanimiz olmadigi halde bir
felâketle karsilasmissak, bu da mutlaka Yaradan'a karsi bir
isyanin, zulüm ve günahin sonucudur.

Eski devirlerde bu zamandaki gibi tabiati kirletme gibi ku-
surlar bulunmadigindan yaratilis'a isyan yoktu. Fakat Tanri
Elcilerini dinlememek sebebiyle Yaratan'a karsi isyan vardi.
Bu isyanlar da Allah tarafindan dogal felâketler diliyle he-
men cevaplaniyor, cezalari öte tarafa birakilmiyordu.

2- "Dînî bayramlar neden bazi ülkelerde farkli günlerde
kutlaniyor?"

Cevap 2: Buna farkli saatler neden olabilecegi gibi, farkli
anlayislar da sebep olabilir. Fakat farkli günlerde yapilan
kutlamalarda bir günah yoktur.

3- "Dünyaya Gelen Peygamberlerin Sayisi Ne Kadardir?
Hepsi Erkek midir? Niçin?"

Cevap 3: Islâmî literatürde ve hadis kitaplarinda insanliga
124 bin Peygamber gönderildigi bildirilmektedir. Bunlar-
dan son 24 tanesinin isimleri Kur'anda zikredilmistir. Hz.
Davud ve Süleyman gibi kral ve savasci kimselerin Pey-
gamberliginde bir yanlislik ve anormallik yoktur! Allah ki-
mi isterse onu Peygamber yapar. Biz, Incil ve Tevrat'in ne
dediklerinden cok, Kur'an'in ne dedigine bakmaliyiz. Cün-
kü Kur'an "Son Kitap" olmakla, gecmis Kitaplari hem icer-
mis ve yenilemis, hem de onlari düzeltmistir. Dolayisiyla ger-
cek Incil ve Tevrat, ancak Kur'anda'dir. Kur'ansiz okunan
bir Tevrat ve Incil noksandir.

Allah Kur'anda Peygamberleri hep "erkeklerden" secmis-
tir. Yani "kadin Peygamber" göndermemistir. Cünkü kadin,
erkegin himayesine verilmis bir varlik oldugundan, erkegin
rütbesi kadinin rütbesinden "yaradilisca" yüksektir. Rütbesi
noksan olan bir varligin, yüksek rütbeli varliklara ba$ olma,
si, yaradilisa zittir. Bu zitliga meydan vermemek icin Allah
kadin Peygamber göndermemistir.

4- "Islâmda kölelik var midir? Yoksa niye fikih kitaplarinda
hükümler var? Varsa bu insanliga sigar mi?"

Cevap 4: Köleligi icâd eden, Islâm degil, insanliktir. Ancak
Islâm, kölelerin durumunu iyilestirmis ve onun yavas yavas
ortadan kaldirilmasina calismistir. Insanlik dünyasina yerles-
mis bir âdet ve törenin birdenbire kaldirilmasi mümkün de-
gildir. Bugün bile insanlik güclü devlet ve yasalara sahip ol-
duklari halde bir cok töre ve âdeti ortadan kaldiramamakta-
dir. Kölelik, insanligin dünyasindan kolay kolay cikarilip a-
tilamaz. Cünkü eski zamanin köleligi, bugün ücretcilige dö-
nüsmüstür. Herkesi patron yapmak mümkün olmayacagina
göre, ücretciler mutlaka varolmaya devam edeceklerdir. I-
leride buna bir care bulunsa bile, insanligin köleye ihtiyaci
son bulmayacak ve bu ihtiyacini robotlarla karsilamaya ca-
lisacaktir. Ve bunun calismasi da simdiden baslamis bulu-
nuyor. Fakat bu da, issizlerin sayisini artirmakta ve artira-
caktir. Bu da, insanligin daha da fakirlesmesi demektir. Bu
sorun da ancak her ülkede zenginlerden alinacak "sermaye
vergisi"nin konulmasi ve bunun da fakirlere dagitilmasiyla
cözülebilir.

5- "Ecnebi Memleketlerinde Doganlarin Durumlari Ötede
Nasil Olacaktir?"

Cevap 5: Allah'in göndermis oldugu Elci ve Kitaplar'dan
haberi olmamis olanlar sorumlu tutulmaz. Haberi olanlar
ve bunlari umursamamis, red ve inkâr etmis kimseler ise,
sorumlu tutulacaklardir. Meselâ Allah'i ve O'nun Kitap-
larini pesinen inkâr etmis olan Komünistlerden, inkârlari-
nin hesabi mutlaka sorulacaktir.

6- "Günah Isleyen Bir Kisi Kendi Iradesine Uyarak mi
Günah Isler, Yoksa Cenab-i Hakkin Irâde-i Külliyesi mi
Günah Isletir?"

Cevap 6: Insan, günahi kendi parcabucuk iradesiyle i$ler,
Allah ise bütünsel iradesiyle onu yaratir. Yani kul ister, Al-
lah da meydana getirir. Dolayisiyla insan günahindan sorum-
ludur.

7- "Hacerü'l Es'ad (Esved) nedir?"

Cevap 7: Bunu baskalari cevaplasin. Islamicevaplar.org
ve sorularlaislamiyet.com adreslerinde de bir cevap bulabi-
lirsiniz. Biz $u kadarini söylemeliyiz ki, dinin inanc disindaki
ibadetle ilgili meselâ Hac'da (kara bir ta$a el-yüz sürme ve-
ya $eytan taslama) gibi bazi uygulamalarina bakip da hemen:
"Böyle din olamaz" yargisina varmadan önce bu dinin "inanc
esaslari"na bakip: "Bu esaslar benim dünyama ne verebilir,
bana ebedî bir gelecek saglayabilir mi, hic sönmeyecek bir
mutluluk kazandirabilir mi?" sualini sormaliyiz. Eger bu sua-
li sorar ve gercek cevaplarini alabilirsek görecegiz ki; Allah'
a, Kitaplarina, Peygamberlerine, Meleklerine ve Âhiretine
inanip; adalet, iyilik ve ibadetle yüce Yaratan'a teslim olma-
da gercek soru ve sorunlarimizin tam anlamiyla cevaplandi-
gina $ahit olacagiz. Ve bundan baska hic birseyin bizi ger-
cek mutluluga eristiremeyecegini anlayacagiz.

8- Hz. Havva'nin, Hz. Adem'in (as) Ege Kemiginden mi
yaratildi?

Soruyu soranin kendi verdigi cevap:

"Tevrat kaburga kemigi der. Yani, Adem balçiktan, Havva
kemikten mi yaratildi? Ege kemigi veya kaburga kemigi veya
uyluk kemigi. Kadinin kemikten, erkegin topraktan yaratildi-
gina niye inanayim ki? Efendim bu sembolik bir anlatim. Ola-
maz çünkü sembolik anlatim tarzi XIX yüzyilda ortaya çikti.
Kemikse kemiktir. Bunun simgesel bir yani olamaz! Imdi öte
yandan kutsal kitaplara göre Tanriya baskaldiran, cennetten
kovulan, suça düsen, günah isleyen Havva ile Adem’in Tev-
rat ve Incil’de lanetlenirken islam dininde neden yüceltildigini,
neden 'hazret' kategorisine alinarak ilk peygamber ya da
halife oldugunu kim izah edecek?"

Cevap 8: Bizim verdigimiz cevap: Kur'an, Araf suresi 189'
da Havva'nin Âdem'den yaratildigini bildirir. Kemikten fa-
lan bahsetmez. Fakat Hz. Muhammed(sav), ilk kadinin,
Hz. Âdem'in kaburga kemiginden yaratildigini söylemistir.
Allah icin böyle mûcizevî bir yaratis da zor ve imkânsiz
degildir. Olabilir. Ama bizim icin kadinin erkekten yaratili-
si bir sir olarak karsimizda durmaktadir. Belki de ilk ka-
din, ilk erkegin karninda olusturuldu. Sonra büyüyen bu
di$i varlik, erkegin karni yarilarak dünyaya geldi. Belki er-
kegin memeleri de bu ilk kadini emzirmek icindi. Emzirme
i$ine gerek kalmayinca da erkegin memeleri kücüldü gitti.
Yani, ilk erkegin, kendi karisini dogurdugunu iddia edebi-
liriz. Böylece "erkekler dogurmaz" kaidesi de yarilmis olu-
yor. Fakat istisnalarin kaideyi bozmadigini da kabul etmeli-
yiz. Tabi bunlar bizim görüsümüz. Dogru da olabilir, yan-
lis da olabilir. Siz buna "olamaz!" deyip karsi cikabilirsiniz.
Fakat "olabilir" ihtimalini de hesaba katmak daha dogrudur.
Bu konuda bilimin ke$if ve bulgularini beklemek zorunda-
yiz. Beklemek istemeyenler, Hz. Peygamber'in bu konuda-
ki haberine inanarak bilgi ihtiyaclarini karsilayabilir ve o-
nunla tatmin olabilirler. Bizim icin en önemli bilgi; "kimim,
kiminim, neciyim ve gelecegim nedir?" suallerinin cevaplan-
masidir. Bunlara tatmin edici gercek cevabi bulmus olanlar,
diger suallerine cevap aramaya gidebilirler.

"Incil'de yerin dibine batirilan Hz. Âdem, Kur'anda nicin
göklere cikarilmistir?" sualine gelince:

Incil ve Tevrat, Hz. Âdem'in sadece günahkârlik yönüne
bakmistir. Kur'an ise, hem günahkârlik yönüne hem de
sevapkârlik yönüne bakmis, adalet etmistir. Neticede hata-
sini anlayan Âdem, Allah'tan aldigi bilgilerle kendini düzelt-
mis ve iyilestirmis ve cenneti tekrar kazanmistir. Insanlik i-
cin Hz. Âdem'in hayatinda ders ve ibret alinacak cok sey-
ler bulunmaktadir.

Hz. Âdem ilk Peygamberdir. Cünkü o zamanlar kendi hal-
kina yol gösterecek ondan daha bilgili ve daha tecrübeli ve
daha büyük bir kimse bulunmuyordu. Evet, Âdem bir gü-
nah i$ledi. Fakat bunun cezasini da cekti ve kendini düzelt-
ti, günahiyla bir "zalim" olarak ölüp gitmedi. Kendini iyiles-
tirmis, hem bütün bilginin kaynagi, hem insanligin varlik se-
bebi olan Âdem gibi e$siz bir kimseye "Hazret" demiyece-
giz de ne diyecegiz? O elbette ki "Hazret" denmeye fazla-
siyla lâyiktir! Bir insani sadece günahlariyla degil, günah ve
sevaplarinin agirligina göre degerlendirmeliyiz. Bu da, "ada-
letli olma"yi gerektirir. Kur'an bu adaleti tam gözetmistir.
Incil'de Pavlus gibi kimseler ise, Âdem'i bir tek günahiyla
mahkûm edip bütün insanligi günahkâr cikarmis ve bunlari
da gitmisler Hz. Isa gibi günahsiz birinin sirtina yükleyerek
onun dinini bozmuslardir. Böylece üc büyük zulüm i$lemis-
lerdir. Birincisi, Âdem'in tövbesini gözardi edip, onu, "mut-
lak günahkâr" ilân etmisler ve bütün insanligi da onun sucu-
nun ta$iyicisi saymislar ve bütün insanliga iftira etmislerdir!
Halbuki insan, günah ve sevaba meyilli olarak dogar, fakat
hicbir insan günahkâr olarak dogmaz. Ikincisi; adalet'in en
önemli ilkelerinden birisi; "kimse kimsenin günahindan so-
rumlu tutulamaz"dir. Incil'i yazanlar ise bu adalet ilkesini
cignemisler, Isa'yi "zulümlerin hamali" haline getirmisler ve
ücüncü olarak da, bu $ekilde kendi kafalarina göre bir din
olusturarak Hz. Isa'nin gercek dinini bozmuslar ve yok et-
mislerdir. Dolayisiyla Hiristiyanlar: "Allah'tan baska ilah
yoktur. Isa Allah'in kulu ve elcisidir" demedikce, gercek
Hiristiyanliga erismis olmazlar.

Hiristiyanlarin $u noktayi iyice kafalarina yerlestirmeleri
gerekir: Hz. Âdem cennette bir günah i$lemesine karsilik
dünyadaki bin senelik ömründe kimbilir nice iyilik ve iba-
detler etmistir. Hic birimizin iylik ve ibadetleri onunkileri
gecemez. Bir de Hz. Isa'nin üc yil kadarlik elcilik hayatin-
da ne kadar iyilik ve ibadette bulunabilecigini hesaplayin.
Görürüz ki, kimsenin iyilik ve ibadetleri Hz. Âdem'in iyi-
lik ve ibadetlerini gecemez. Gecemez ki, Hz. Isa onun
günahlarinin yüklenicisi olsun! Buradan da anlamaliyiz ki,
Incil'i yazanlar ve Hz. Isa disinda Hiristiyanligi kuranlar
cok büyük hatalar etmistir. Bu hatalar ancak Kur'anla
karsilastirilarak anlasilabilir ve Kur'ana uymakla o hata-
lardan kurtulunabilinir. Ayrica bir iyilik ve ibadetin, on
kücük günahi sildigini ve silebilecegini de unutmayip,
sevap-günah hesaplamalarini bu ölcüye göre yapma-
liyiz.

Iyice hesaplaninca görülecektir ki, Hz. Isa'nin ne insanligin
günahlarini bagislatacak kadar iyilik ve ibadeti olabilir, ne
de onun sevaplari insanligin sevaplarini gecebilir. Dolayisiy-
la Hz. Isa'nin, "kendini insanligin günahlari icin veya insanlik
icin feda ve kurban ettigi" iddiasi, bir hikâye olmaktan öte
gidemez. Hz. Isa ancak kendine inanan Isevîlerin kücük gü-
nahlarinin bagislanmasi hakkinda $efaatci olabilir, fazla degil!
Demek, Hiristiyanlar Hz. Isa'yi bir "Allah Elcisi" kabul etme-
dikce ve onu tanrilastirmayi veya tanri ogulluguna cikarmayi
terketmedikce yanlislardan kurtulamazlar ve "Gercek Din"e
varamazlar.

Demek, Kur'an'a inanan dogruluga erer. Âdem'in toprak-
tan, Havva'nin da Âdem'den yaratildigina inanan ise, tam
isabet eder.

9- Hz. Âdem'le Havva'dan Dünyaya Gelen Çocuklar O
Zaman Evleniyorlardi. Simdi Neden Yasak Edildi?

Soruyu soranin kendi verdigi cevap $öyle:

"Öncelikle bu durum Adem ile Havva’nin ve ailesinin iddia
edildigi müslüman olmadigini gösteren en önemli kanitlardan
biridir. Çünkü kardes çocuklarin evlenmesine izin veriyorlar-
di! Tanrisal kurallar degisir mi? Müslümanlik, hristiyanlik ve
yahudilikte kardeslerin kendi aralarina evlenmeleri büyük
ahlaksizlik, günah ve yasaktir."

Cevap 9: Bizim cevabimiz ise $öyle: Bu durum, onlarin Müs-
lüman olmadigina delil olmaz. Cünkü $artlar hükümleri de-
gistirir. Hz. Havva ile Âdem'in, cocuklarini birbirleriyle ev-
lendirmeleri, zaruretten dogmus bir haldir. Yani onlar, insan-
ligin cogalmasi ve son bulmamasi icin bu yönteme mecbur i-
diler. Onlarin ellerinde Hiristiyanligin, Müslümanligin ve Ya-
hudiligin kitaplari olsaydi bile, onlar, bu Kitaplarin hükmüne
degil, Allah'tan ilham edilen ve kendi sartlarina uygun olan
hükümlere uymak zorundaydilar. Aksi halde bugünkü insan-
lik olmayacakti!

$imdi ise durum cok farkli. Birbiriyle evlenebilecek cok sayi-
da e$ mevcut oldugundan, kardes kardes ile ciftlesemez. Ak-
si ise, suc ve haramdir.

(Cevaplarimizin "Ikinci Bölüm"ü gelecek sayida, bekleyiniz.)

Zaman: Yeni Cag'in altisi, Ekim sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: