Montag, 20. Oktober 2008

DiN VE SAVAŞ

DIN VE SAVAS

adaletliALLAHinadiyla

Bizans Imparatoru Paleologos'un dedigi gibi: "Tanri kandan
hoslanmaz". Fakat bu hosnutsuzlugun da bir sINIRI vardir.
Bu sINIR da, zulüm ve tecavüze razi olmamasidir. Bir yerde
zulüm ve tecavüz ve kötülük varsa, bunun ortadan kalkmasi
icin Allah savasa izin verir. Bu izin ve mecburiyet olmasaydi,
insanlik zalimlerin egemenligine mahkûm kalirdi. Bu da Tanri
icin büyük bir adaletsizlik olurdu. O da, buna izin veremez.
Cünkü Tanri "adil"dir. Kâinat da ancak adalet üzerinde du-
rabilir.

Insan, hayvan ve meleklerden farkli olarak iyilik ve kötülüge
meyilli bir nefis tasiyan varliktir. Onun nefsinde de hirslar, te-
cavüzler, doymazliklar vardir. Bunlar da zulüm ve kötülükle-
ri dogurur. Kötülükler de savasin cikmasina sebep olur. Bu
da, adaleti saglayacak dinsel veya dünyasal bir yasayi
gerekli kilar. En iyi yasa da, Tanri katinda bulunur. Cünkü
insani en iyi taniyan, ancak onu Yaratan'dir.

Bu dünya "sahipsiz" degildir. Sahipsiz olmadigindan, insanlar
hayvanlar gibi keyfince otlayamazlar. Dünya ve evrenin "Al-
lah" isimli gercek sahibi bu keyfilige yer vermemek ve dün-
yanin sahipsiz olmadigini bildirmek ve kötülügü ortadan kal-
dirmak icin insanliga "DiN" gönderir. Fakat bazi insanlar bu
gönderilenden hoslanmaz. Inanclilari ve Tanri elcilerini orta-
dan kaldirmak isterler ve savasi ilk kez bu inanc düsmanlari
baslatir. Inanclilar da kendilerini savunmak zorunda kalir.
Tanri elcileri insanligi dine dâvet ettiklerinde inancsizlar: "Biz
inanmak istemiyoruz, bizi rahat birakin" deseler, mesele yok-
tur. Fakat onlar zulüm ve kötülüklerine son vermemek veya
inanclilarin egemenligi altina girmemek icin savasa basvurur-
lar. Bu durumda inanclilar da kendilerini savunmaktan baska
care bulamaz.


Evet, burada dinin ve din gönderilmesinin savasi tetikledigini
görüyoruz. Fakat suc, dinin ve din gönderen Tanri'nin degil,
dine itaat etmek istemeyen saldirgan dinsizlerin ve din düs-
manlarinindir.

Bu dünya ve evren, insanligin babasinin ciftligi degil, Yaradan'
in "mülkü"dür. Bu mülkün Sahibi elbette mülküne sahip cika-
cak ve onu insanlarin keyfine ve insani da kendi halinde birak-
mayacaktir. Bunun icin de DiN gönderecek ve insani görev-
lendirecektir. Aksi halde sahibini bilmeyen ve görevsiz ve he-
defsiz kalan insan, hayvanligin a$agisina düsmekten kurtula-
mayacaktir. Tanri da buna izin veremez. Yoksa O'nun yara-
ticiligi ve ya$aticiligi bo$a cikar, anlamsiz olurdu. Yüce Tan-
ri da anlamsiz i$ yapmaktan arinmistir.

Eger Allah Hz. Muhammed'e savas izni vermeseydi, (ruhuna
selam olsun) onun sonu da Hz. Isa'nin sonu gibi olurdu. Bura-
dan, savas ve savunmanin, varolusu sürdürebilmek icin ne ka-
dar kiymetli ve gerekli oldugunu anlamaliyiz. Bu sayede Hz.
Muhammed peygamberligini sürdürmeye muvaffak oldu. Hz.
Isa ise, üc yillik bir elcilikten sonra varligini kaybetti. Dinini
tam olusturamadan ve saglam bir temele oturtamadan bu dün-
yayi terke mecbur kaldi ve dini, olgulasamadan Pavlus gibile-
rin eline düstü. Bunun zararini da "Aydinlanmacilar" ve Hiris-
tiyanlik tarihine bakanlar cok iyi bilir.

Eger Yahudiler ve Romalilar (gecmisin olaylarindan bugü-
nün Yahudileri sorumlu tutulamaz) Hz. Isa'ya hayat hakki
tanimis olsaydilar, Islâmiyet yerine Isevîlik, Ortadogu'ya ve
dünyaya egemen olacakti. Bu sayede belki Islâmiyet'in
dogmasina da gerek kalmayacakti. Ama Hz. Isa'yi yok e-
denler, yaptiklari kötülükle Islâmiyet'in dogu$una sebep
olup istemeden bir iyilik de yapmis oldular. Allah, Hz. Isa'
nin akibetine ugramamasi icin Hz. Muhammed'in eline kilic
verdi. Bu kilic sayesinde Allah'in dini dünyaya egemen oldu
ve varligini koruyabildi. (2019 yillarinda görev basi yapaca-
gini tahmin ettigimiz Hz. Mesih'in eline de Allah bir kilic ve-
recektir. Yani o da düsmanlarina karsi silahlandirilacak ve
savasa sevkedilecektir).

Bunun icin Hiristiyanlar: Bizim Peygamberimiz "savasma-
yan bir Peygamberdi" diye hic övünmesinler. Eger Hz. Isa
da Hz. Muhammed gibi savasan ve savunabilen bir peygam-
ber olsaydi, Isevîlik de Islâmiyet gibi daha farkli ve daha
mükemmel bir din olacakti. Ama Allah, Hz. Muhammed'i
göndererek, Hz. Isa'nin boslugunu doldurmustur. Yenilesti-
rilmis ve modernize edilmis bir Islâmiyete dönenler ve giren-
ler, GERCEK ve MÜKEMMEL DiN'i bulmus olurlar.

Ey insanlar! Tabiat ve madde bir KITAP indirmemistir ve
indiremez. O halde bu kâinatin gercek sahibi olan Allah'in
SON KITAP'i ile kitaplanin. Saadetiniz, ebediyetiniz, dogru
yol ve aydinliginiz Ondadir. Onu dünyalarindan dislayanlar,
kayipta ve karanlikta kalmaya mahkûmdur. Insan, "gercek
insanlik"a ulasabilmek icin bu mahkûmiyete razi olmamalidir.

Zaman: Yeni Cag'in altisi, Eylül'ün sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam:Aydinlatma.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: