Mittwoch, 15. Oktober 2008

KUR'ANA MUHALEFETTE HAYIR YOKTUR/ İSA ALLAH'IN ELÇİSİDİR

KUR'ANA MUHALEFETTE HAYIR YOKTUR

aciyan ALLAHin adiyla

Sayin Bernard Lewis,

Bir eserinizde veya makalenizde,
"De ki: O Allah tektir, herkesin muhtac oldugudur, dogmamis ve dogurmamistir
ve hic kimse O'na denk olmamistir" diyen Kur'an suresinin, "Hiristiyanliga karsi
bir meydan okuma" oldugunu söylemissiniz.

Hayir! Bu bir meydan okuma degil, "gercegi gösterme"dir. Belki siz, Kur'an'a
muhalefetinizden dolayi böyle yanlis bir algilamada bulunuyorsunuz. Önce
bu algilamanizin düzeltilmesi gerekir. Bunun icin de, Kur'an'a nicin muhalif
oldugunuzu sorgulamalisiniz. Evet, nicin muhalefet ediyorsunuz?

Halbuki Kur'an, hem Peygamberinizin annesi Hz. Meryem'i aklamis hem onun
oglu Hz. Isa ile ilgili bütün gercekleri aktarmis ve bunlarla da dininizin esas
unsurlarini korumustur. Fakat bu koruyuculugu yaparken, Hz. Isa'yi
ilahlastirmamis ve Tanri'yi da insanlastirmamistir. Yoksa muhalefetinize neden
olan husus bu mudur? Eger buysa, siz, Tanri'yi insanlastirma ve Isa'yi
ilahlastirma hak ve yetkisini nereden aliyorsunuz? Kim verdi? Kur'an karsisinda,
öne süreceginiz bilgi ve fikrinizin nasil bir gecerligi olabilir? Delil olarak Allah'a
neyi göstereceksiniz?

Ötedünya'da Allah sizi hesaba cekip: "Ben, Incil'den sonra Kur'an'i da indirmistim.
Kur'an'i nicin dinlemediniz?" dedigi zaman, ne cevap vereceksiniz? Belki bu sorgu
karsisinda: "Biz, Kur'an'in 'bâtil' bir kitap oldugunu düsünüyorduk. Bunun icin onu
dinlemedik" diyeceksiniz. O zaman Allah da size: "Kur'an'in 'bâtil' bir kitap oldugunu
düsünebildiniz de, Incil'in 'bâtil' bir kitap oldugunu veya icine uydurma seyler
sokulmus olabilecegini nicin düsünmediniz?" dedigi zaman ne yapacaksiniz?
Buna verecek bir cevabiniz bulunmadigina göre, Isa'yi ilahlastirma, Tanri'yi da
insanlastirma zulmünüze son vermeniz gerekmez mi? Kurtulusunuz, iste bu
zulme son verip, "Allah'tan baska ilah yoktur. Isa Allah'in kulu ve elcisidir"
demenizdedir.

Bu sözü kabul edip söylemediginiz takdirde hem dininiz yok olup gidecektir, hem de
Allah'a küfretmis olma cezasina carpilacaksiniz. Henüz zaman varken önleminizi
almalisiniz.

Ruhen yeryüzüne inmis bulunan ve ondört yil kadar sonra görev basi yapacak olan
Hz. Mesih'in ilk sözü: "Ben, Allah'in oglu degil, elcisi ve mucizesiyim" olacaktir.
Onun bu sözleri karsisinda, umariz onu "sahtekârlik"la suclamazsiniz...

Sayin Bernard Lewis!

Bugün insanligin sorunlarinin cözümü icin Müslümanlarla Hiristiyanlarin birlik
olmalari gerekmektedir. Bu birlik icin de, "ortak bir nokta"da bulusmamiz gerekiyor.
Bu ortak nokta da: "Hepimizin Allah'i bir ve tektir; Isa, Musa ve Muhammed Allah'in
kulu ve elcisidir" sözleridir. Öyle ise hepimiz bu sözü bayrak ve semsiye yapalim ve
onun altinda toplanalim.

Biz size, illâ "Müslüman olun" demiyoruz. "Gercek bir Isevî olun" diyoruz. Bunun da
sarti: "Isa'yi ilahlastirmamak ve Allah'i da insanlastirmamak"tir. Yani: "Isa, Allah'in
kulu ve elcisidir" demekle gercek Isevîligi kazanmis olacaksiniz. Gercek Isevîligi
kazanmis olanlar da, bizim kardesimizdir. Bu kardesligi kabul etmeyenlerin dinlerinde
ve dünyalarinda ne hayir olabilir? Bunu da siz düsünün ve Allah'in sorgulamasi
karsisinda vereceginiz cevabi da simdiden hazirlayin.

Not 1: Buradaki fikirler, Allah'in Mehdi'si: Âhirüzzaman-Mehmed Nur'an'a aittir.
Not 2: Bu mektubumuzu Vatikanli'lar da okumalidir.

KUR'ANA MUHALEFETTE HAYIR YOKTUR.
HAYIR, KUR'ANDAKI ISA'YA TESLIM OLUSTUR.

Zaman: Yeni Cag'in altisi, $ubat ortasi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *
Sayin Bernard Lewis,

Daha önce yayinlamis oldugumuz asagidaki bildiri, Gercek Isa'yi bulmanizda yardimci
olacaktir.

ISA ALLAH'IN NESIDIR?
(COCUGU MUDUR, KULU MUDUR?)

cocuksuz ALLAHin adiyla

Allah'in Cocugu Yoktur

Kur'ana göre: Allah'in cocugu yoktur ve olmaz. (Bak: Furkan 2, Meryem 35, Yunus 68, Enam 101, Zümer 4, Zuhruf 81, Kehf 4-5, Enbiya 26)

Gercek de budur. Cünkü Allah, ya doguran ve dogurulan bir varliktir, ya da dogurmayan ve dogurulmayandir. Eger Allah, doguran ve dogurulan bir varliksa, O, gercek Tanri ve Ilah olamaz. Cünkü ezeliyeti ve ebediyeti olmayan bir Tanri'nin, bu kâinata Rab olmasi mümkün degildir. Önümüzde, kesintisiz milyarlarca yildan beri i$leyen bir kâinatin varligina $ahit oldugumuza göre, bu kâinatin Sahibi, ezelî ve ebedîdir. Ezelî ve ebedî olanin ise, dogurmaya ve dogurulmaya ihtiyaci yoktur. O halde, "insanlarin, Allah'in cocuklari olamayacagi"ni, kabul etmemiz gerekiyor.

Peki, bazi inanclilarin "Hz. Isa'nin Allah'in oglu oldugu"ndaki israrlarini dogru kabul edebilir miyiz? Bunun dogru kabul edilebilmesi icin Allah'in buna izin vermis ve onaylamis olmasi gerekir. Oysa biz, O'nun Son Kitab'inda bunun onaylanmadigini görüyoruz. Bu halde ne yapacagiz? Bu zamanda ya$amakta olan Müslümanlar ve Hiristiyanlar, Hz. Isa zamaninda ya$amakta olan kimseler olmadigina göre, biz Kur'ani dinlemeliyiz. Eger Kur'ani dinlersek, isabet etmis oluruz. Cünkü Kur'an, Incil'den sonra indirilmistir. En yeni bilgiler de, ancak Son Kitap'ta bulunabilir. Eger bunu kabul etmezsek, Allah'in: "Ben size son olarak Kur'ani indirdim. Bu Kitap'ta Isa'nin Benim oglum olmadigini, olamayacagini ve böyle bir nitelemeden de hoslanmadigimi size bildirmistim. O halde nicin bu sözlerimi dinlemediniz? Halbuki Kur'an, daha önce göndermis oldugum Incil'den daha yeni bilgiler iceriyordu. Evet, Incil'i de Ben indirdim. Fakat o Kitab'a, 'Isa'nin benim oglum oldugu, Benim de onun Babasi oldugum' $eklinde bir bilgi koymadim. Benim yaraticilik sifatlarima zit böyle bir bilgi indirmem ve göndermem mümkün degil ve olamazdi. O halde siz nicin kendi akliniza, kendi keyfinize ve gecmistekilerin size ilettiklerine uydunuz da Son Kitab'imdaki bilgilere uymadiniz?" demesine hazir olmaliyiz.

Evet, Hiristiyanlar ötedünyada böyle bir sorgulama kar$isinda ne cevap vereceklerdir? Cevaplarini $imdiden hazirlamalari gerekiyor. Eger Kur'an olmasaydi böyle bir sorgulama Müslümanlar icin de söz konusu olabilecekti. (Gerci o zaman Müslümanlar da olmazdi) ama biz olabilirmis gibi kabul edelim. Bu halde, -eger Isa'nin "Allah'in oglu oldugu" fikri dogru olmu$ olsaydi- o zaman Allah Müslümanlara $öyle diyecekti: "Ben Incil'de, Isa'nin 'Benim oglum' oldugunu bildirmi$tim. Siz buna nicin inanmadiniz?" Eger Kur'an olmasaydi belki böyle bir sorgulama olabilirdi. Tabii Incil'den sonra Kur'an indirilmis oldugu icin, Müslümanlar böyle bir sorgulama ile kar$ilasmayacaklar. Cünkü Müslümanlarin elinde Kur'an gibi bir "delil" var. Ama Hiristiyanlar bir delil gösteremez. Cünkü Hiristiyanlarin gösterecegi her delili Kur'an cürütmektedir. Bu durumda Kur'ana teslim olmaktan baska care yoktur.
Eger Hiristiyanlar bu careye sarilmazlarsa, Allah'in yukaridaki sorgulamasiyla mutlaka karsilasacaklardir. Demek Hiristiyanlarin Allah'a verecek bir cevabi hazirlamalari gerekiyor. Bu cevabin hazirlanmasinda -veya vazgecilmesinde- biz, Hiristiyan "kardeslerimiz"e -eger kabul ederlerse- bir parca yardimci olabiliriz.

1- Önce "Hz. Isa'nin Allah'in oglu oldugu" iddiasi nereden kaynaklaniyor, ona bakalim: Isa Peygamber'in böyle bir iddiada bulunmus olmasi mümkün degildir. Onun ilk baglilari da bu tür bir iddiada bulunmus olamaz. Cünkü Hz. Isa gercegi bilir. Incil'de de -Pavlus'un bir kac bula$tirmasi haricinde- kendisini cogunlukla "Allah oglu" degil, hep "insan oglu" olarak tanitmis ve belirtmistir. Fakat Hz. Isa'nin göge cekilip dünyadan ayrilmasindan sonra asil gercekler taninmaz ve bilinmez olmus ve göge cekilme olayindan sonra gelen, yani "Pavlus" gibi yeni Isa takipcileri, Hz. Isa'yi, inkârcilarin ve Musevîlerin ileri sürdükleri "gayri mesruluk ithami"ndan kurtarabilmek icin "babalik-ogulluk" iddiasi ve müdafasiyla dinlerini korumaya ve kurtarmaya calismislar (veya calismis olabilirler). Yani onlara göre: "Isa babasiz dogduysa, -bir insan babasiz dogamayacagina göre- bunun babasi Allah'tir" mantigini i$letmis ve hata etmislerdir. Hata etmislerdir, Cünkü Allah bir insani babasiz da yaratabilir ve ilk insan olan Âdem ile Havva'yi da annesiz-babasiz yaratmistir. Bu gercegi görmek ve kabul etmek gerekirken onlar bunu gözardi etmisler veya görememislerdir. Evliyalik hizi ve yetkisiyle de Isa'nin "Allah'in oglu oldugu" fikrini kendilerince isabetli ve mesru oldugunu kabul etmisler ve Isa'yi yüceltmek a$kiyla da bunu ho$ görmüsler, fakat Isa'yi yüceltelim derken, Allah'i alcaltmak gayrimesruluguna düsmüslerdir.

Burada, karsilikli olarak Kur'an ve Incil'in "uydurma" oldugunu ileri sürüp, yeni bir tartisma baslatmanin anlamsiz ve faydasiz olacagini belirterek ikinci noktaya gecelim:

2- Dünyevî ebediyete a$ik olan ölümlü babalar büyük bir tutkuyla bir ogul sahibi olmak isterlerken ve hattâ bunun icin kiz cocuklarini diri diri topraga gömüp, erkek evlâtlari icin onlari kurban ederlerken, bunun tam ziddi olarak bazi padisahlar da, "saltanatimizi elimizden alir" korkusuyla, kendi erkek evlâtlarini acimasizca katletmi$lerdir. Demek padisahlik ve saltanatta teklik arzusu, ikiligi ve ortakligi hic kabul edemez. Bunun icin de "Allah'in teklik boyasiyla" boyanmis olan bazi kral ve padisahlar ve hattâ evliyalar, ogul sahibi olmaktan hic hoslanmamislardir ve hoslanmazlar. Allah ise, Kendisi ebedî ve ölümsüz bir yüce Varlik oldugundan, bir ogul ile "ebediyet kazanmaya" hic ihtiyaci yoktur. Kâinatin Kral ve Padisahi olan ve ikiligi, e$liligi ve ortakligi asla kabul etmeyen ve bu tutumunda cok da hakli olan bir büyük Allah, bazi insanlarin dahi kabul edemedigi "bir ogul sahibi olmayi" nasil kabul edebilir? Ve böyle bir iddia ve niteleme kar$isinda nasil kükremez, nasil hiddetlenmez ve demez: "Siz ne sacmaliyorsunuz! Sizin bu sacmalamanizdan neredeyse gök ve yer catlayip dagilacak! Haddinizi bilin!" Nitekim böyle bir $eyden hoslanmadigini Son Kitab'inda bildirmis bulunuyor. (Bak: Meryem 88-92)

3- Allah, "yaraticidir". Insanlar ise, "yaratik"tir. Bu hal hic bir surette "baba-ogul" ile nitelenemez. Ancak gercek gercegi bilmek ve kabul etmek sartiyla: "Allah insanlara baba, insanlar da Allah'a evlât gibidir" diyebilirsiniz. (Hz. Isa zamanindaki insanlar da, Allah ve Isa hakkindaki "baba-ogul" nitelemesini bu niyetle kullanmis olabilirler). Fakat gercek mânâda "insanlar Allah'in ogullari" veya "Allah insanlarin babasidir" diyemezsiniz ve hakkiniz da yoktur. Cünkü Allah, böyle bir niteleme ve nitelenmeden hoslanmamaktadir. Bize de, O'nun hoslanmadigi bir $eyi yapmamak düser.

4- Allah, Hz. Ibrahim'i Kendine "dost" kabul etmistir. Bunu kabul ettigi gibi, diger Peygamberleri ve bazi evliyalari da dost kabul edebilir. Öyle ise, "Hz. Isa ve Muhammed de Allah'in dostudur" diyebiliriz. Fakat "ogludur" demege hakkimiz yoktur. Aslinda Hz. Isa hakkinda söylenebilecek en dogru söz: "Isa Allah'in mucizesidir. Isa, Allah'in kelimesidir." veya "Isa Allah'in kulu ve elcisidir" sözleridir. Eger Hz. Isa'yi yüceltmek istiyorsak, "Isa Allah'in mucizesidir" diyelim. Ama "Isa Allah'in ogludur" demeyelim. Denmemesi gereken bu sözde israr edenler, önce Allah'in yapacagi sorgulamaya verecekleri cevabi hazirlasinlar, ondan sonra istedikleri sözü söylemeye devam etsinler. Eger Allah ölümlü bir Varlik olsaydi, o zaman baba-ogul nitelemesi ölümlü bir Tanri'ya yakistirilabilirdi. Bu halde biz de: "Isa da, Musa da, Muhammed de Allah'in ogludur" diyebilirdik. Durum tam bunun aksine olduguna göre, Isa Mesih'in, "Allah'in oglu" oldugunu iddia edemeyiz. Kur'anda Allah'in Hz. Isa hakkindaki aciklamalari dururken Incil'e bakarsak, baba-ogul nitelemesi iddia olmaktan öteye gidemez. Isbatsiz bir dâvâ ise gecersizdir.

Biz, ikibin yil önceki insanlarin Allah hakkindaki nitelemesini taklit etmek zorunda degiliz. O zamanin insanlari, Baba-Ogul nitelemesini belki mecâzî anlamda kullaniyorlardi ve belki bu kullanim bir âdet ve gelenek idi. Eger böyle idiyse, Allah onlari affedebilir. Yok eger hakikî anlamda kullanmislarsa, âhirette onlar da sorguya cekilebilirler ve cezalandirilirlar. Eger Hiristiyanlar bu nitelemeyi hakikî anlamda degil de mecâzî anlamda kullaniyorlarsa, bunun icin de yine Allah'in izni lâzimdir. Allah izin vermiyorsa, onu terketmek gerekir. Cünkü birisi size hoslanmadiginiz bir lâkâbla hitap etse, ona en azindan darilir, küsersiniz. Allah'i dariltmamak icin en iyisi: "Isa, Allah'in kelâmidir" veya "mucizesidir" denmelidir. Ama "ogludur" denmemelidir. Allah'in, ne maddî ne de mânevî bir evlâda ihtiyaci yoktur. Bunu kabul ettigimiz an, dinimiz kusurlardan arinmis olacaktir.

Kur'andan önceki Hiristiyanlarin Allah hakkindaki nitelemesini yüce Allah belki mazur görebilir. Fakat Kur'anin inmesinden sonraki Hiristiyanlarin o nitelemede bile bile israr etmeleri mazur görülemez.

Hz. Isa Mesih'i ne kadar sevmeliyiz?

Hz. Isa, Musa ve Muhammed gibi (onlara rahmet olsun) büyük Peygamberler, Allah'in, ruhlarini ilk önce yarattigi müstesna kimselerdir. Allah, onlari övmüs ve sevmis, bizim de sevmemizi istemistir. Fakat bu sevginin Allah hesabina olmasi gerekiyor. Eger bir sevgi Allah icin degilse, yani sevilen $ey ve kisi Allah yerine konularak seviliyorsa veya Allah'in üzerine cikariliyorsa, o sevgi, gayrimesru bir sevgidir. Bu $ekilde sevilen bir kimse Peygamber de olsa, o sevgi ve muhabbetin Allah katinda hic bir degeri yoktur. Bir degeri olmadigi gibi, büyük bir cezayi da gerektirebilir. O halde Hz. Isa'yi veya baska bir Peygamberi severken onlari Allah'in a$agisinda tutarak ve Allah hesabina sevmek mecburiyetindeyiz. Aksi halde sevgimiz gecersiz sayilacak ve reddedilecektir. Demek ne Isa'yi, ne Musa'yi ne de Muhammed'i, Allah'in seviyesine veya üstüne cikaramayiz, cikarmaya da hakkimiz yoktur. Cikardigimiz takdirde hata etmis olacagiz.

Demek onlari yüceltirken herkesin seviyesini iyi hesaplamak ve ona göre hareket etmek zorundayiz. $unu da unutmamaliyiz: Bir Peygamberin "Allah" yerine konuldugu bir yerde o din artik yok olup gitmistir. Cünkü e$ya ve insanlara "Allah-Tanri" diye tapildiginda o $ey ve $ahislar putlastirilmis olur. Putlastirmanin oldugu yerde ise, "din" diye birsey kalmaz. Demek, bir anneden dogan ve kâinatin yaratilisindan sonra dünyaya gelen Hz. Isa gibi bir Peygamber'e ezeliyet verilemez ve o, Allah yerine konulamaz, Allah'in yerini tutamaz. Onu Allah yerine koyanlar, dinlerini kaybetmis olurlar. Hz. Isa'ya "Allah'in kelimesidir" demege hakkiniz var. Fakat "Isa, Tanri'nin kendisidir" demege hakkiniz yoktur. (Bak: Meryem 72-73)

Cünkü bu kâinat ve kâinatlilarin kral ve padisahi olan Allah, elciligi kabul eder, fakat ogul ve ortak kabul etmez. Bunun icin Isa, Allah'in ancak "elcisi" olabilir. Demek, Hz. Isa'yi "Allah" seviyesine cikarmak, dogru degil, büyük hatadir. Zaman varken, gec olmadan bu hatadan dönmek gerekir. Eger Kur'an olmasaydi, biz de Incil'e inanmak zorunda kalacaktik. Fakat $imdi Kur'an da var olduguna göre, onu da dikkate almamiz gerekiyor. Onu inkâr etmekle kendimizi kurtaramayiz. Sözün kisasi; gercek Isevîler; "Allah'tan baska ilah yoktur. Isa Allah'in kulu ve elcisidir" veya "sözü ve mucizesidir" diyenlerdir. Ama bu zamanin gercek Isevîleri $öyle demelidirler: "Allah'tan baska ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'in kulu ve elcisidir". Biz de bütün Hiristiyanlari "gercek Isevîlig"e dâvet ediyoruz. Bu dâvete olumlu cevap verenler kendilerini kurtarmis olacaklardir. Biz de onlarin kurtulusunu isteyenleriz. Bu kurtulusu kazanmis olanlar da, "Gercek Isevîlik"i elde etmis olacaklardir. Gercek Isevîler de, Müslümanlarla dinen "kardestir"ler. Dinsizlik ve inkârciliga karsi zafer kazanmak isteyenler bu kardeslige mutlaka cok önem verirler ve vermelidirler.

"Hiristiyanlar bizim kardesimiz midir"?

Allah'a, âhirete, meleklere inanc noktasinda Hiristiyanlar kardesimiz sayilir. Incil'e ve Isa' ya inanip, Kur'ana ve Muhammed'e inanmamalari noktasinda ise ancak yarim kardeslik kazaniyorlar. Bunun tam kardeslik olabilmesi icin, Kur'ani ve Muhammed'i de kabul edip inanmalari gerekir. Allah'i baba, Isa'yi da ogul saymalari noktasinda ise kardesimiz olamiyorlar. Fakat biz, $eytan gibi bir tek kusurla bütün iyiliklerini örtüp onlari kardeslikten silecek degiliz ve silmemeliyiz. Allah rizasi icin her iki taraf kusurlarini düzelterek insanligin kurtulusu hesabina bu kardesligimizi ilerletmeliyiz. Baska caremiz yoktur. Bu careye iyi sarilmali ve $eytanin $eytanliklarina âlet olmamali ve ona gecit vermemeliyiz. Gayesi, Allah'in rizasini kazanmak ve insanliga hizmet etmek olanlar icin en iyi yol budur. Bu yoldan asla sapmamaliyiz.

Not 1: Allah'in sorgulamasi karsisinda Hiristiyanlar belki: "Biz Kur'anin "bâtil" bir kitap oldugunu düsünüyorduk. Bunun icin inanmadik" diyecekler. Allah da onlara:
"Kur'anin "bâtil" bir kitap oldugunu düsündünüz de, Incil'in "bâtil" bir kitap veya
icine uydurma bilgiler konmus olabilecegini nicin düsünmediniz" diyecek. Bu soru
karsisinda da Hiristiyanlar susup kalacak ve herkes hakettigi cezasini bulacaktir.

I$te bu kötü gün gelmeden önce bütün inanclilar, baslarinin caresine bakmalidirlar.
Biz, Hiristiyan "kardeslerimiz"e illâ "Müslüman" olun demiyoruz. "Gercek bir Isevî"
olun diyoruz. Bunun da $arti: Allah'i babalastirmamak, yani insanlastirmamak ve
Isa Mesih'i de tanrilastirmamaktir. Bu sarti yerine getirdikleri takdirde "Gercek Isevîlik" i kazanmis olacaklardir. Bu da, onlarin kurtulusudur!

Not 2: M.Ali Agca'nin, "Mesih"likle bir ilgisi yoktur. Gercek Mesih, ondört yil kadar sonra vazife ba$ina gececektir.

Not 3: Bu bildirimizi Vatikanlilar da okumalidir.

BARIS VE KARDESLIK ICIN DIYELIM: ISA ALLAH'IN ELCISI VE MUCIZESIDIR!

Zaman: Yeni Cag'in altisi, Ocak sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Dogruyu gösterme.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

(Avrupa Muranistleri, "Avrupa Kuranistleri"nin "YENI ADI"dir.
"Muranist", "modern Kur'anli" anlamindadir.)

Keine Kommentare: