Montag, 20. Oktober 2008

BAZI SORULARA CEVAPLAR

BAZI SORULARA CEVAPLAR

aydinlatan ALLAHin adiyla

Risale-i Nur baska eserlerden mi alinmistir?

Nur eserlerinde Mevlâna ve Imam-i Rabbanî gibi evliyala-
rin eserlerinden yapilmis bir kac alinti olabilir. Eger bu a-
linti orani yüzde elliyi geciyorsa, siz o eserin bir "alinti" ol-
duguna hükmedebilirsiniz. Fakat siz, yüzde biri bile tutma-
yacak bir kac alintiya bakarak o eserin bir "alinti eser" ol-
dugunu söylerseniz; haksizlik, ölcüsüzlük, zulüm ve iftira
etmis olursunuz! Risale-i Nur Külliyati'nin yüzde doksan-
dan fazlasi Allah ilhamidir. Yani o eser, Bediüzzaman'in
kendi düsüncesiyle yazmis oldugu bir risale dahi degildir.
Degildir ki, onun bir alinti eser oldugunu iddia edebilelim!
Bu bir gercek oldugu halde, o eserin bir "alinti"dan ibaret
oldugunu öne sürmek, cok büyük bir hatadir. Özellikle
Müslümanlar bu hataya düsmemeli, iyi düsünmeli ve cok
iyi ölcüp bicmelidirler.

Risale-i Nur'da, gecmis imamlarin eserlerindeki bilgilerle
örtüsen ve benze$en kisimlar bulunabilir. Fakat bu benze-
me, "gecmiste yazilmis kitaplardan faydalanilmis" olmaya
delil olmaz. Cünkü Bediüzzaman Hazretleri, bilgi ve ilhami-
ni dogrudan dogruya Allah'tan aliyordu. Baska kitaplardan
yararlanarak eser meydana getirmeye ihtiyaci yoktu. Kur'
an'da da, Incil ve Tevrat'taki bahislerden benzer bahisler
bulunabilir. Fakat bu bulunus, Kur'an'in Tevrat ve Incil'den
alinma oldugunu göstermez. Cünkü Hz. Muhammed(sav),
bütün bilgi ve aydinligini, ayet ve ilhamini Allah'tan almistir.
Bu durumda olan kimselerin baska kitaplardan istifade e-
derek kitap olusturmaya ihtiyaclari yoktur. Tabi "Allah'tan
bilgi, i$ik, ayet ve ilham alma"nin ne oldugunu bilmeyen ve
inanmayan kimseler bu gercegi inkâra devam edeceklerdir.
Bu inkâra karsi -Kur'an ayetleri disinda- en dogru cevap ise:
Insanin "cahil ve bilgisiz olarak dogmasi" hakikatidir. Cahil
olarak dogan insanin ögretmeni, onun Yaraticisi'ndan bas-
kasi olamaz. Bu ögretmenlik de; ayet gönderip kitaplandir-
ma veya ilham edip bilgilendirme ve aydinlatma ile gercek-
lesmektedir. Bu konunun uzmanlari karsisinda yapilacak
itirazlarin hicbir kiymeti yoktur.

Herkes Mehdi olabilir mi?

Bazi Allah yoluna girmis kimseler, ya$adiklari acaip haller
karsisinda kendilerini Mehdi, Kutup, Gavs-i Azam ve hattâ
Mesih ve Peygamber olarak görmeye baslamaktadirlar. Fa-
kat bu görüs büyük bir yanilgidir. Cünkü o kimseler, evliya-
ligin henüz ilk basamaklarindadirlar. Bu basamaklar cikilip
yükselirken kazanilan bazi hârika haller ve kerametler, he-
nüz tam zirveye oturmamis ve makam veya rütbesi karar-
lasmamis olan seyr-i sülûk sahibini dev aynasinda göstere-
bilir. Fakat su dolu kücük bir kap icindeki bir sinegin ken-
dini büyük bir denizin ortasinda zannetmesi gibi, acaip hal-
ler ya$amaya baslayan kimseler de o sinek durumuna düs-
mektedirler. Demek bu durumda olan kimseler, makam ve
rütbeleri sabitlesmis olsa dahi, Allah'tan acik bir elcilik ve
görev almadikca kendilerini Mehdi, Kutup veya Peygam-
ber zannetmemelidirler.

Mehdi inkâr edilebilir mi?

Mehdi'nin gelecekligiyle ilgili onlarca Peygamber bildirisi
vardir. Bu bildiriler "uydurma" kabul edildigi takdirde, bü-
tün Peygamber sözleri yani hadîsler "uydurma" hükmünü
alir. Bu ise, Islâmiyeti peygambersizlestirir. Bu da kabul
edilemez. O halde Hz. Peygamber(sav)in Mehdi haber-
lerini inkâr mümkün degildir. Buna ragmen inkâr edenler
ise sadece kendilerini aldatmis ve avutmus olurlar.

$una da dikkat edilmeli ki: Hem insanlarin cok az sayida
oldugu zamanlarda ve en kücük kavim ve topluluklara
Peygamber göndermis ve "biz her kavme elci gönderdik"
diyen bir Allah, insanligin 6 milyara ulastigi ve sorunlarinin
cogaldigi ve cözümsüz kaldigi bu dehsetli zamanlari ve bun-
dan önceki asirlari nasil Peygamberlik mirasindan mahrum
birakabilir ve bir imamini veya Mehdi ve Mesihini görevlen-
dirmez de onlari sahipsiz koyar ve saskin birakir! Hic müm-
kün mü? Elbette mümkün degildir! Bunun icin de cagin ka-
ranliklarini dagitacak ve sorunlarini cözecek bir Mehdi ve
Mesihini gönderecektir ve göndermistir. O Mehdi'nin adi
da: Mehmed Nur'an'dir.

Mehdi alevî midir?

Mehdi, ne alevîdir, ne de sünnîdir. O, mezhepler üstü bir
sahsiyettir. Cünkü o, bilgisini, i$igini ve ilhamini dogrudan
dogruya Allah'tan alir. Onun görevi, dünyayi alevîlestirmek
veya sünnîlestirmek degil, insanligi Allah'a götürmektir. Bu-
nun disinda hedef güden ve gösteren kimseler Mehdilikle-
rini degil, ancak aldanmislik ve yanilmisliklarini gösterirler.
(Hz. Ali, bir "alevî" degil, Hz. Muhammed'in izinden giden
bir halifeydi. Dolayisiyla Hz. Fatima'nin soyundan gelecek
oldugu söylenen Mehdi'nin de alevîlikle bir ilgisi yoktur ve
olamaz. Cünkü Ehl-i Beyt de alevî degil, Muhammedî'dir.)

Mehdi ve Mesih inanci, "Muhammed(sav)den sonra Pey-
gamber gönderilmeyecegi" gercegine zit midir?

Allah Kur'anda der: "Muhammed peygamberlerin sonun-
cusudur". Ama Allah burada: "Âhir zamanda Mehdi ve Me-
sih'i göndermeyecegim" demiyor. Evet Allah, bu ayetin kai-
desi olarak Muhammed(sav)den sonra baska bir Peygam-
ber göndermemistir. Fakat bir istisna yapip her asra bir i-
mam tayin ederek caglari Peygamberlik mirasindan mahrum
birakmamistir. Eger bu yardim olmasaydi, Allah'in dini bu-
gün coktan yok olup gitmis veya bozulmus olurdu. "Zamanin
sonu" olan yeni yüzyilimiza da -o ayetin istisnasi olarak-
Mehdi ve Mesih'i göndermistir. Bu istisna kaideyi bozmaz
ve o ayetin hükmüne zit degildir.

Kadin Peygamber olur mu?
Allah kadini erkegin emrine vermis, erkegi kadina reis yap-
mistir. Kadinlara Peygamberlik vermek ise, erkegin reisligi-
ne ters ve zittir. Bu zitliga meydan vermemek icin Allah, ka-
din Peygamber göndermemistir. Kendini "Peygamber" gö-
ren ve gösteren bazi kadinlar ise, evliyaligin ilk basamakla-
rini cikmakta olan hal insanlaridir. Ve icinde ya$amakta ol-
duklari garip hal ve hakikatlarin sarhoslugunda bulunmakta-
dirlar. Bu insanlar icinde bulunduklari halden ciktiklarinda
hatalarini anlarlar. Anlamazlar veya anlamak istemezlerse,
halki da aldatmis olurlar. Buna karsi da halka gercekleri
bildirmekten baska care yoktur. Demek böyle insanlar,
-eger Islâmiyetle irtibatlari varsa- evliya olabilirler, fakat
asla "Peygamber" olamazlar. Makbul evliya ise, bu tür id-
dialardan vazgecendir.

Müslümanlarin kurtulus caresi nedir ve nerededir?

Müslümanlarin en büyük eksikligi, dogru liderlerini bilmeme-
leri veya onu dinlememeleri ve orta yolu bulamamalari ve
herkesin kendi bildigini okuyup ortak bir görüs etrafinda
toplanamamasidir.

Dogru lider, Mehdi'dir. Orta yol ve isabetli görüs de, onun
ideolojisi olabilir. Onun ideolojisine yardim etmekten baska
da care yoktur. (Mehdi'nin ideolojisi, "Kur'an'in asra göre
yorumu ve dinin yenilenmesi"nden ibarettir. Yoksa Allah'a
inanis ve teslim olus disinda bir fikriyat degildir).

Zaman: Yeni Cag'in yedisi, Ocak sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: