Mittwoch, 22. Oktober 2008

ALEVi KARDEŞLERiMiZE GEÇMiŞ OLSUN!

ALEVI KARDESLERIMIZE GECMIS OLSUN!

"Sivas Fâciasi"nin 14. yildönümünde Alevî kardeslerimize
gecmis olsun.

Bu olay, ister kasitli olsun, ister kasitsiz; asla yasanmama-
liydi. Ne yazik ki, olmusu geri döndürmeye gücümüz yok.
Fakat bu fâciaya sebep ve âlet olanlarin meydana getirdi-
gi sonuctan herkes bir ders alip, gelecekte ayni hataya
düsmemek icin gayret gösterebilir ve göstermeliyiz.

Bu gayret yaninda "Adaletli olma"yi da elden birakmamak
ve onu hayatimizin bir temel diregi yapmak durumundayiz.
Adalet ilkesine göre: "Sucu kim islemisse, cezayi da o ce-
ker. Onun akrabalari, arkadaslari, fikir ve inancdaslari
suclunun cezasindan sorumlu olmazlar". Demek bu ilkeye
göre, Sivas Fâciasi'nin hesabi bütün müslümanlardan soru-
lamaz. Öyle ise böyle konularda genellemelerden uzak
durmali, adaletsizlige sapmamaliyiz. Ancak bu sekilde, ha-
yati yasanilir kilan "dostluk"u muhafaza edebiliriz.

Inanc ve fikirlerimiz uyusmayabilir. Ama "insanlik"ta uyu-
sabiliriz. Insanlik'i meydana getiren degerler ise; hak, ada-
let, dürüstlük gibi ilkeler oldugundan; ancak bu ilkeleri a-
yakta tutarak dostlugumuzu koruyabiliriz ve korumaliyiz.
Sevgimiz, düsmanlik olmamali; düsmanligi sevmemeliyiz.
Alevî kardeslerimizin de bu düsüncede hemfikir oldukla-
rina inaniyoruz.

Hic bir akli basinda müslüman bu fâciaya sevinemez, ortak
olamaz. Aksi halde en büyük lânetlenmeyi hakeder.

Alevî dostlarimiza tekrar gecmis olsun diyor, selam ediyoruz.

Gönderen: Avrupa Muranistleri

Keine Kommentare: