Freitag, 20. August 2010

KUR'ANİSTLER ATEİSTLERE CEVAP VERİYOR 2

KUR'ANISTLER ATEISTLERE CEVAP VERIYOR 2

(Bu bildiride, yazarimiz Hakki Hakperest'in, mustafaakyol.org site-
sinde ateistlerle yaptigi tartismalari yayinliyoruz. Bu bildiride gecen
agir sözler, bütün ateistlere degil, Kur'ana ve dinine karsi mücâdele
veren ateistleredir.)

Bayan Nilgün,

Kur'an, yaramaz kadinlarin dövülmesine izin
vermemis olsaydi dahi, kocasina haksiz isyanda
bulunan kadinlar hakli kocadan ve sucsuz kadinlar
da zalim erkeklerden dayak yemeye devam edecektir.
Kur'anin erkege verdigi dayak iznini elestiren ateist
kadinlar da bu dayaktan haric degildir! Siz istediginiz
kadar ateist olun. Erkegin dayagi ateist kadinlari haric
birakmaz. "Isyan etmis olsalar dahi kadinlari dövmeyin"
demis olsaydi Kur'an, meselâ ateist zalim bir erkek bu
emri dinleyecek miydi? Elbette ki hayir!

Hakli dayak nicin zulüm olsun ki Nilgün hanim?
Zulüm olan, haksiz dayaktir. Siz ancak dayagin
"medenî" olmadigini söyleyebilirsiniz. Fakat bir
erkek medenilesinceye kadar, kadin dayaktan
kurtulamaz. Kadinlar dayaktan ancak evlenmeyerek
kurtulabilir. Tabii evlenmemeye gücleri yeterse!
Dayak taraftari degilim, fakat gercekleri de görmek
gerek degil mi?

***

Cevaplarim

Buradaki bazi tartismaci arkadaslara borclanmis
bulunuyorum. Ben de simdi bu borclarimi ödemek
istiyorum:

Frkn veya Nilgün'e,

Allah Kur'andan, erkege verdigi suclu kadina karsi dayak
iznini kaldirsa ve dünya kanunlari da kadina dayaga karsi
agir cezalar koysa dahi bazi kadinlar yine kocalarindan
dayak yemeye devam edecektir. Kadinlar en cok dayagi
dindar erkeklerden degil, dinden uzak yasayan erkeklerden
yer. Türk halkinin ancak yüzde yirmi kadarinin "dindar"
oldugunu düsünürsek, en cok dayagin nerede oldugunu
daha iyi görürüz. Bu durum, yapilacak bir anket-arastirma
ile de ögrenilebilir. Bu arastirma sonucunda görülecektir ki,
Kur'anin verdigi izine dayanarak karisini döven erkek sayisi,
devede kulak gibidir.

Koca dindar olsun veya dinden uzak olan olsun fazla farketmez;
bazi kadinlar kocalarindan dayak yemeye devam eder. Dayakci
koca; karisini ya öfkesine maglup oldugu icin döver, ya dayaktan
baska terbiye yöntemi bulamadigi icin döver veya zalim oldugu
icin döver. Bu da gösterir ki, erkekler ve kadinlar olgunlasincaya
veya meleklesinceye kadar kadina dayak devam eder. Tabii bazi
kadinlar icin dayakci kocadan kurtulus careleri vardir. Bazilari da
caresiz kalir, dayaktan kurtulamaz. Görüldügü gibi, kadina dayak,
kiyamete kadar devam eder. Fakat bu demek degildir ki; tek dayak
yiyen kadindir. Cünkü kadinlar da kocalarini diliyle döver!

Bu halde kimsenin Kur'ani suclu cikarmaya hakki yoktur!

Ikinci olarak: Allah'a inancli ve halka iyilikci kullara verilecek cennet,
bir "rüsvet" degil, "ödül"dür. Cehennem de; bir "zulüm" degil, suclu-
lara "ceza"dir.

Ücüncü olarak: Ben mutlulugumu, Allah'a inancta buluyorum.
Inancsizlari da ebedî bir mutsuzlukta görüyorum.

---

Emre'ye,

Bilimsel calismalara karsi degilim. Bilim düsmani degil, bilim
dostuyum. Kendim de zaten bilimsel calismalar icindeyim. Ben
sadece bilimle dinsizlik yapilmasina, bilimin dinsizlige âlet
edilmesine karsiyim.


Bazi arkadaslar Kur'anin bir "yasa kitabi" oldugunu, bazilari da
bunun aksini iddia ettiler. Aslinda Kur'an yalnizca bir "din kitabi"
degildir. Kur'an; hem bir inanc kitabi, hem bir bilim ve felsefe kitabi,
hem de bir yasa kitabidir. Bu gercegi şu sözler daha iyi acikliyor:

"Işte, Rabbimizi bize tarif eden Kur'an: Şu büyük kâinat kitabinin
ezelî bir tercümesi.. şu yer ve gök sayfalarinda örtülü Ilâhî isimler
hazinesinin kesfedicisi.. şu hâdise satirlari altinda kapali hakikatlarin
anahtari.. şu görünen âlem arkasindaki görünmez âlem tarafindan
gelen Rahmânî iltifat ve ezelî hitabenin hazinesi.. şu mânevî Islâm
âleminin günesi, temeli, mühendisi, âhiret âleminin haritasi.. Ilâhî
iş ve sifat ve zatin aciklayicisi, yorumlayicisi, sözlü delili, parlak
tercümani.. şu insanlik âleminin terbiyecisi, hakiki hikmeti,
uyaricisi ve dogruluga götürücüsü.. hem bir hikmet ve yasa kitabi,
hem bir zikir ve Allah'i bilme gibi; bütün mânevî ihtiyaclarina karsi
birer kitap ve bütün cesitli meslek ve mesrep sahibi olan evliya
ve dogrularin, asfiya ve arastirmacilarin her birisinin mesreplerine
lâyik birer kitapcik ortaya cikaran kutsal bir kütüphanedir." (Sözler)

"Kur'anin Allah'tan inme oldugunu nereden biliyorsun" diyen ateist-
lere diyorum ki: Kur'anin altinda, bu Kitab'in Allah'tan olduguna dair,
Allah'tan bilgi ve isik almis milyonlarca Evliya'nin imzasi bulunmak-
tadir. Hic bir ateistin bu imzalari bozacak bir gücü ve delili yoktur.
Ya bu Kitap'tan daha üstün bir kitap getirsinler, ya da Kur'ana karsi
savas ve düsmanliklarina son versinler.

Ateistlerin Kur'an karsisindaki sartlanmisligindan uzak bulunan
Amerikali filozof Karlayl bakin ne diyor: "Kur'ani bir kere dikkatle
okursaniz, onun özelliklerini göstermeye basladigini görürsünüz.
Kur'anin güzelligi diger bütün edebî eserlerin güzelliklerinden
ayirdedilir. Kur'anin baslica özelliklerinden biri, onun asliyetidir.
Benim fikir ve kanaatima göre Kur'an bastanbasa samimiyet ve
hakkaniyetle doludur. Hz. Muhammed'in cihana teblig ettigi dâvet,
hak ve hakikattir."

Ateistler kabul etmese de gercek işte budur!

Not: Nilgün gibi ateist bay ve bayanlar! Kur'an; "ben kimim, kiminim,
nereden geldim, nereye gidecegim ve nasil yaşamaliyim" gibi her
insanin siddetle merak edip sordugu ve kendi akliyla gercege
erdirici bir cevap bulamadigi sorularina kesin cevap veriyor. Acaba
bu suallerin cevabini buldunuz mu? Ve Kur'andan baska nereden
bulabileceksiniz? Yoksa gercek cevabi bulmadan ölüp gitmeye razi
mi oldunuz?

Nilgün'e

1- "Allah'in eli" gibi ifadeler, gercegi anlatabilmek icin yapilmis
benzetmelerdir. Allah'in eli ve ayagi olmaz. Cünkü Allah; ruhsal ve
isiksal bir Varlik'tir, yaratik degildir. Zalimlere tuzak kurmak ve
onlara lânet okumak ise bir kusur olamaz.

2- Kur'anin erkege verdigi kadina dayak izni, hakka ve adalete aykiri
degildir. Ama siz, Allah'tan daha üstün bir Allah olabilirseniz, O'nun
adaletini ortadan kaldirabilirsiniz...

3- Suclulara ceza vermek, vahset degildir. Adaletin ta kendisidir!
Allah'in nasil ceza verecegini siz belirleyemezsiniz. Ancak O'nun
varligini ortadan kaldirabilirseniz, o zaman baska!

4- Homoseksüellerin yaptigi fuhus, hem Yaratan'a hem de Yaratilisa
bir isyandir. Escinsellik fiili, Allah'i inkârdan sonra en büyük pislikler-
den biridir. Bu pislik bir ülkede cogunluk haline gelirse, Allah o
ülkeyi bir dogal felâketle mutlaka batirir. Bu batistan korunabilmek
icin homoseksüelligin cogalmasini engellemek lâzimdir. Cünkü
onlar yüzünden gelebilecek bir felâkete göz yummak, akillica
bir is degildir.

5- Gercek Tanri dururken sahtesine tapmak, hem pisliktir, hem de
akilsizlik!

6- Kadin ve erkek, yaratilisca esit varliklar degildir. Ancak Allah'a
karsi itaatte esit olabilirler.

7- Allah: "Dünya yuvarlaktir" deseydi, buna kimse inanamazdi.
Cünkü o zamanin bilimsiz insanlari Dünya'yi "düz" görüyordu!
Ama biz simdi, uzaydan Dünya'nin "yuvarlak" oldugunu da
görüyoruz.

8- Hz. Muhammed, kölesinin karisini almistir, ama meşru bir
sekilde. Yani koca karisini bosadiktan sonra. Allah'in izin
verdigine de kim yasak koyabilir ki?

9- Hakki korumak icin herkes iktidar kavgasi yapabilir. Siz bile,
"müslümanlar iktidar olmasin" diye, mücâdele vermiyor musunuz?
Şu darbecilerin müslümanlara hazirladiklari komplo ve tuzaklara bir
bakin. Vahsetin nerede oldugunu daha iyi göreceksiniz. Tabii
görmek isterseniz!

Her ınsan körlük ve cahilligini göremez. Ateistler gibi! Allah'tan
gelme bir isiga sahip olmayanlar veya onu inkâr edenler nasil
aydinlik bulabilirler ki!

Nilgün'e

Gerceklere göz kapamakla gercekler sönmez. Sizin keyfinize göre
de bir Kur'an inmez. Kur'ana karsi mücadeleniz, sizi ancak
cehenneme götürür. Inancsizliginiz ise sizi ondan kurtarmaz.
Cünkü Kur'ani ve Indiricisi'ni alt edecek bir gücünüz yok!

Bay Grand Sen Or,

Evet, Kur'an; "tam bir yasa kitabi, tam bir bilim ve felsefe kitabidir"
diyemeyiz. Fakat; "bu kitaplari da iceren kapsayici bir Kitap'tir"
demekte bir mahzur görmüyorum. Cünkü Kur'an; bilinmezleri
bildiriyor, düsünülmezleri düsündürtüyor, yasasizlari
yasalandiriyor.

Kisaca, sizinkinden farkli düsünceler Allah'a iftira olmaz!

***

Nilgün'e

Korkunuz yersizdir. Cünkü şu dünyada yaşasaniz yaşasaniz
30-40 yil daha yaşarsiniz. Bu zaman zarfinda Türkiye, sizin
korkacaginiz bir rejime girmez. 30 yildan sonra ise ne olacagi
mechuldür. Siz eger korkmak istiyorsaniz, asıl ölümden sonrasi
icin korkunuz. Ya karsiniza burada inanmadiginiz bir Tanri cikar
da sizden hesap sorarsa, ne yapacaksiniz? Siz önce bunlari
düsünün. Kur'an, isyankâr kadina karsi kocaya dayak izni
vermis olmaktan ibaret bir Kitap degildir. Daha cok, nasil ve
nicin yaşiyacaginizi ve ölümden sonra başiniza gelecek
olanlari bildiren bir Kitap'tir. Bu Kitap'tan faydalanmasini
bilmelisiniz. Eger mechûl geleceginizde kötü bir süprizle
karsilasmak istemiyorsaniz, dinsizlige teslim olmayiniz.

Nilgün'e,

Dediniz ki: "Yahu Hakperest, madem öteki dünyada sonsuz mutlu
hayat sizi bekliyor, şu geçici dünya iktidarı ile niye uğraşıyorsunuz?
Bizler nasıl olsa cehennemde sonsuza dek yanacağız; bari şu dün-
yayı bize bırakın da kısacık ömürlerimizde TC yasalarımızla mutlu
mutlu yaşayalım."

Olur efendim! Yapin bir demokratik anayasa, iktidar sizin olsun.
Kamusal alanda müslümanlara konulmus yasaklari kaldirtin,
oyumuzu size verelim. Bugün TC'li müslümanlar kamusal alanda
hür degil, esirdir. Cünkü dindar bir kadin bu alanda başini örtemez,
namazini kilamaz, belki "Allah" bile diyemez. Kaldirin bu esareti,
oy da, iktidar da sizin olsun.

Kaldi ki iktidar, benim iktidarim degil, milletin iktidari. Milletin de
secme ve secilme hakki var, vatandas oyunu kullaniyor. Oy
cogunlugunu kazanan parti de iktidar oluyor. Fakat millet
cogunlugu "müslüman" olsa da, onun inanc ve ideolojisi iktidar
olmuyor. Cünkü yönetim, oligarşist kemalistlerin elinde. Böyle
oldugu icin de AKP, bir "kukla iktidar" hükmünde kaliyor. Bu
halde olan bir iktidar tabii ki, demokratik bir anayasa yapamiyor.
Yapmak istese, hemen kapatilma tehdidiyle karsilasiyor. Darbe
hazirlamis askerleri görevden alamiyor. Ancak zor zahmet onlari
yargiya havale edebiliyor. Eh, yarginin adamlari da CHP'li veya
Kemalist olunca, darbeciler iki gün sonra serbest demektir!
Görüyorsunuz: Bizim iktidarimiz yok ki, size verelim! Iktidar zaten
sizin! TC yasalari da sizin!

Cehenneme gitmek, sizin kaderiniz degil. Ancak Allah'a inanmayi
ve O'na teslim olmayi reddettiginiz takdirde, cehennem sizin
kaderiniz olur. Siz şu anda dinsizliginize son verseniz, kaderinizi
degistirmis olursunuz. Öyle ise kaderinizi degistirin. Cehennemde
ne işiniz var?

Ha, tabii: Sizin inanciniza "göre cehennem yok!". Eger ölümü yok
edecek ve ebedî bir hayati var edecek gücünüz olsaydi, ben de
sizin safiniza gecerdim... Haydi, ölümsüzlügümü garantileyin,
ben de ateist olayim!

Kardesim ben ölümsüzlük istiyorum. Ölümlü bir hayata razi degilim.
Ama Kur'an benim istedigimi veriyor. Sizin kitapsiz kitaplariniz ise
benim isteklerimi karsilamiyor. Bunun icin de: "Yaşasin Kur'an ve
dini" diyorum.

Unutmayiniz: Ölümlü ve belâli kisacik şu dünya hayatinda gercek
mutlulugu bulamazsiniz. Sahte mutluluklarla avunmak, gercek
insanlara yakismaz. Kendinizi „gercek insan“ olmaya dâvet
etmelisiniz.

Nilgün'e,

Dediniz ki: "Din, kalabalıkların istekleri doğrultusunda, bir güden
tarafından meydana getirilmiş, öbür dünya rüşveti ile çalışan bir
mekanizma yalnızca. İnsan beyninin ürünü. Denetime hiçbir
şekilde tabi değil. Ne akıllıca kandırılmışsınız.

Beni kurtarmak için çaba sarfediyorsunuz, bu iyi niyetli bir girişim
olabilir zira mümin kazandırmak sevaptır, bunu biliyorum. Ama
ben ümitsiz vakayım. Siz bu saatten sonra ne kadar ateist olamaz-
sanız, ben de o kadar müslüman olamam. Aslında bu tartışmaların
sonuçsuz kalacağı başından belli ama nedense insan gene de
tartışıyor. Ben buna bir nokta koyuyorum. Hepiniz hoşça kalın."

Kimin kandirilmis oldugunu can verirken ve can verdikten sonra da
karsiniza cehennem konuldugunda göreceksiniz. "Ölüm sondur"
zanni ancak sizi avutur. Size de iyi avunmalar! Fakat bu avunmalara
fazla kapilmayin. Zira dünya hayati sonsuz degildir. Vaktiniz bitmek
üzere... Gecen her saniyede mezara bir adim atiyorsunuz. Size göre
yokluga, bize göre cehenneme giden adimlariniza üzülmemek elde
degil. Fakat zarara rizasiyla girene acinmaz. Siz artik kendinize
aciyin, aciyabilirseniz...

Sayin Frkn,

"Tanri" dedigimiz güc, bizi aldatmaz. Üstelik O herseyi de bilir.
Fakat insanlarla konusmasi, onlarin akil seviyesine göre olur.
Yani onlari inkâra düsürecek "dünyanin günes etrafinda döndügü"
gibi 14 bucuk asir sonra anlasilacak bilimsel gercekleri gizler.
Bunlarla insanlarin kafalarini karistirmaz.

Biz, kedi kesen bir satanisti ayiplariz. Hattâ ona düsman oluruz.
Cünkü kediyi bir satanist yaratmadi. Eger o yarattiysa, kediyi
kesmek de hakkidir. Ama hayvanlari ve insanlari yaratan,
-bizim inancimiza göre- Allah'tir. Yani herseye gücü yeten gözle
görünmez, fakat kalble görülen ve akilla anlasilan GÜC. Eger bu
Güc bize, hayvanlari kurban etmemize izin vermisse, biz o
hayvanlari rahatlikla keseriz. Cünkü gercek mal Sahibi'nden izin
var.

Biz Kur'anlilar, "canli varliklar olarak birbirimizi parcalayarak"
ayakta kalmiyoruz. Biz sadece Allah'in izin verdigi dairede bitki
ve hayvanlardan ve dünyadan yararlanabiliyoruz. Ama insanlara
karsi vahsilige izin yoktur. Bunun icin hak etmedikce bir ateisti
bile öldüremeyiz. Darwinizmin vahsi ideolojisiyle Kur'anin dinini
birbirine karistirmamalisiniz.

Siz bizim dinimize "hurafe" derken, önce kendi hurafelerinizi
görünüz. Hurafelerinizi görebilseniz -daha dogrusu görmek
isteseniz-, kendinize gelirdiniz. Siz önce kendinize saygi gösterin.
Dinimizin sizin saygi(!)niza ihtiyaci yok.

Bütün dünya ateist olsa ne olacak? Sadece kiyamet sizin
başinizda kopar, o kadar!

En önemli konu, "para ve güc" degildir. En önemli konu: Hak'tir.
Bizde, hakli olan güclüdür, kuvvetli olan hakli degildir. Dinlerarasi
diyalog ve yardimlasmaya taraftarim. Ateizm ve dinsizlige karsi
güc birligi yapmanin nesi kötü olabilir? Eger cemaatlere para
akitildigi dogruysa ve bu para helâl bir iş icin kullanilacaksa,
bunun nesine karsi olabilirim?

Evet, dünya tersine dönecek! Bir gün bütün dünya "ateist"
kesilecek. Ama o güne daha -bizim hesabimiza göre- 113 yil var.
Ama o zaman siz de göreceksiniz. Kiyamet başinizda nasil
patliyor! Allah sizin inkârciliginiza seyirci mi kalacak? Ne büyük
yanilgi!

Sonucta akil hurafeye degil, din dinsizlige galip gelecek.

Evet, bizim Kitabimiz, "mutlak dogrulari" söyler ve der: "Allah'tan
baska ilah yoktur". Eger yalanlamaya gücünüz varsa, ikinci bir
Tanri'nin varligini gösterin. Kur'an der: "Öldükten sonra dirilis ve
hesap veris var". Ölmemeye ve tekrar dirilmemeye gücünüz varsa,
söyleyin.

Allah'in ve Âhiretin varligini simdiye kadar kim yanlislayabilmis ki?

Bilim adamlariyla Peygamberleri birbirleriyle kiyaslamak dogru degil.
Dogru: "Bilim adamlari bilmediklerini biliyor". Ama Peygamberler,
bilmediklerini Allah'tan ögreniyor! Yani: Bilim adamlarinin bugün
bildikleri, yarin bilmedikleri olur. Yani bilim adamlari sürekli bir
cehalettedir. Cünkü onlardan sonra gelecek olanlar, onlarin
bildiklerini cürütecekler. Ama Peygamberler; daima mutlak
dogruyu ögrenecek ve bilecekler ve bilmisler.

Mutlak dogru varken, mutlak egride isiniz ne? Ne zaman
kalbleneceksiniz? Aklinizin yetersizligini görmüyor musunuz?

Frkn'a,

Dediniz ki: "Siz sıkı sıkı tutunun güneşi dünya etrafında döndüren
kutsal kitabınıza!" (Frkn)

Kur'ana sıkı sıkı tutunan yalniz Mustafa Bey degil ki; Türkiye'nin
yüzde doksandan fazlasi tutunmaktadir o Kitab'a. Bir kac on bin
veya yüzbin veya milyon ateist tutunmasa ne olur? Veya bütün
dünya ateist olsa, ben o Kitab'a yine tutunurum. Cünkü ondan
üstün bir kitap yok ortada. Getirin Kur'andan üstün bir kitap,
birakalim biz de ona tutunmayi. Ama getiremezsiniz. Simdiye
kadar da hic kimse getirememis. Getirseler de, Allah'tan inme
olmayacagi icin uydurma bir kitap olur o. O da, Kur'anla boy
ölcüsemez.

Günesi dünya etrafinda degil de, dünyayi mi günes etrafinda
döndürseydi Kur'an? Eger Kur'an böyle yapsaydi, o zamanin
insanlari görmediklerine degil, gördüklerine, yani günesin
dogudan batiya gidisine inanir, dünyanin günes etrafinda
döndügüne -bunu göremedikleri icin- inanamazlardi. Eger siz
o zamanda yaşamis olsaydiniz, siz de günesin dünya etrafinda
döndügüne inanacaktiniz. Cünkü simdiki kozmoloji bilginiz,
o zaman bulunmayacakti. Ve siz de günesin dünya etrafinda
döndügüne inanacaktiniz. Cünkü gördügünüz budur! Simdi bile
Allah'i göremediginiz icin inkâr etmiyor musunuz? Halbuki O'nun
eseri olan evren ortada. O'na inanmaniz icin evrenin varligi yeterli
degil mi? Kur'an da: "Yoktur Allah'tan baska ilah" dedigi ve bütün
evrenin Sahibi'nin O oldugunu bildirdigi halde?

Eger siz 14 asir önce yaşasaydiniz, belki yine bir ateist olacaktiniz.
Ama bununla birlikte günesin dünya etrafinda döndügüne inanacak-
tiniz. Cünkü siz, gözünüzle görmediginiz bir seye inanmazsiniz!
Kendinizi görebiliyor musunuz?

Zaman: Yeni Cag'in onu, Agustos ortasi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: