Montag, 23. August 2010

ATEİSTLER SORUYOR KUR'ANİSTLER CEVAPLIYOR 7

ATEISTLER SORUYOR KUR'ANISTLER CEVAPLIYOR 7

(Dikkat! Burada gecen agir sözler, gercegi arayan ve dine saygili
olan ateistlere degil, Islâmiyet'e karsi mücâdele veren ateistleredir.)

Bir ateist demis:

"Kuran temel alındığında İslam ile özgürlük bağdaşmaz! Kuran,
Kuran'ın sorgulanmasına izin vermez. İslam'da İslam'dan çıkmak
özgürlüğü yoktur. Kuran'da kullanılan 'akletmek' sözcüğü,
İslamcı ya da değil, liberal demokratların anladığı bağlamda
'serbest akıl yürütmek' anlamını taşımaz."

Kur'an, ateistlerin özgürlük anlayisina uymak zorunda degildir.
Kur'andaki özgürlük, insanligin uydurdugu özgürlük anlayisindan
üstündür. Bu üstünlügü kabul etmeyenler, alcakligi kabul etmis
olurlar.

Bütün mükemmellik ve insanligi Islâmla kazanmis bir kimse,
Islâmdan cikmakla ancak hayvanligi kazanir. Bu yüzden bir kac
istisna disinda kimse bu kazanc icin özgürlük istemez. Istenmeyen
bir özgürlügün de tartismasi olmaz. Ateistler ateist olmakta zaten
özgür. Eee, daha ne istiyorsunuz? Yoksa müslümanlar ateist olmak
istiyor da onlari mi kurtarmaya calisiyorsunuz? Türkiye, Islâmiyetin
egemen oldugu bir ülke degil ki, ateist olmak isteyen müslümanlara
engel olan ciksin! Isteyen istedigi zaman ateist olabilir Türkiye'de.
Onlari kim tutar?

Fakat Islâmin egemen oldugu bir ülkede bir müslüman dinden cika-
maz. Cikarsa, cezalanir. Bu ceza ona haktir. Cünkü dinden cikmis
bir kimsenin bozgunculugundan toplumu korumak gerekir. Cünkü
dinden cikmis insan, her türlü kötülügü yapmaya hazir bir canavar
gibidir.

Islâmiyete karsi savasan ateistimiz: "Islâmin köleligi kaldirmadigini"
da iddia etmis.

Evet, Islâm, köleligi kaldirmamistir. Cünkü Allah, ateistlerin keyfine
göre hareket etmez! O, ancak insanlarin hal ve ihtiyaclarini nazara
alarak ve Kendi gerceklestirmek istedigi arzularina göre hareket eder.
Islâm, köleligi kaldirmamistir, ama efendinin kölesine köle olacak
kadar kölelerin halini düzeltmis, haklarini vermis ve korumustur.
Islâm, köleligi kaldirmamistir. Cünkü o zamanin insanlarinin, onlarin
islerini hafifletecek günümüzdeki gibi makinalari yoktu. Kölelik onlar
icin zaruri idi. Eger Allah köleligi yasaklasaydi, bu durum, insanligin
haline zit olacakti. Siz, birakin ondörtbucuk asir öncesini. Amerika'
da bile köleligin kaldirilis tarihi daha cok yenidir.

Ateistlere göre Islamin degerleri "yalan" olabilir. Biz Kur'anlilara göre
de ateistlerin degerleri yalandir. Biz de yalansiz bir dünyada yasa-
mak istiyoruz. O halde sizin dinsizliginiz size, bizim dinliligimiz bize!
Haydi size güle güle...

Ey ateistler! Nereye giderseniz gidin, her yer Allah'a aittir. Eger evre-
nin ve icindekilerinin sahibinin Allah olmadigini isbatlayacak kesin bir
deliliniz varsa, hadi getirin. Eger bunu getiremezseniz, Kur'anin verdigi
haberlere ve getirdigi inanca inanmak zorundasiniz. Eger inanmazsa-
niz, yeriniz cehennemdir. Eger ona girmemeye gücünüz varsa, haydi
girmeyin!

Inanmadiginiz o sahte tanrilarla müslümanlari korkutmaniz bosunadir.
Cünkü o uydurma tanrilariniz da sizinle beraber cehenneme atilacak-
lardir. Ve sizin gibi onlarin da kendilerini atesten kurtaracak bir gücleri
yoktur. Kurtulmanin tek caresi, Kur'anin gerceklerine teslim olmaktir.
Cennet isteyenlerin de bu yoldan baska yolu yoktur.

***

Ateist demis:

"Peygamber 'masum' ise o takdirde 'beşer' olmasıyla çelişir.
...Peygamber bir 'beşer' (insan)olduğunda Atatürk'ten faklı
kulvarda değildir."

Yani bizim ateistimiz: "Peygamber masum degildir" dedikten
sonra, onun, "Atatürk'le ayni seviyede" oldugunu iddia ediyor.
(Eger demek istedigi bu degilse, söylesin...)

Masûmiyet ile beseriyet birbiriyle celismez. Cünkü "beşer" olus,
"mutlak günahkârlik" degildir. Insan "yanliz günah işleyen bir var-
lik" olmadigindan, sevap işleyen bir varlik da oldugundan, sevap-
lari agir bastiginda, o insan "masûm" addedilir. Akli erinceye ka-
dar bir cocuk masûmdur. Günahlarina tövbe etmis bir kimse de
masûmiyeti kazanmis olur.

Mutlak masûmiyet insanda aranmaz. Böyle bir masûmiyet ancak
meleklerde bulunur. Bu itibarla Hz. Muhammed'in "mâsum" oldu-
guna hükmedebiliriz. Cünkü hayati ortadadir. Kendi yakinlarinin
sahitligiyle kimseye bir kötülügü dokunmamistir. Düsmanlarinin
itirafiyla dahi; o, bir "güvenilir insan"dir. Onun Allah'a karsi ufak-
tefek hatalari olduysa, onlari da Allah'in ikâz etme ve gösterme-
siyle görmüs ve düzeltmistir. Dolayisiyla o, bu haliyle diger insan-
larla bir tutulamaz. Hele hele Atatürk'le hic bir araya getirilemez.
Cünkü biri; günahlarindan arinmis, büyük günah islememis temiz
bir Allah elcisi ve dostu; digeri de Allah'i tanimaz tabiatperest
(Allah katinda) bir suclu! Ikisi nasil bir araya getirilebilir?

Ateistler; "Muhammed masûm degildir" derken, önce kendi zulüm-
lerini görsünler, ondan sonra konussunlar. Bu konuda illâ konus-
mak istiyorlarsa, önce Allah'i inkârla kazanmis olduklari zulümden
kurtulsunlar. Bu zulüm icinde olanlarin Hz. Muhammed'i elestirme-
leri, onlara ikinci bir zulüm daha kazandirir! Zulümlerinize son ve-
riniz, ey ateistler, ey ateistler! Cünkü zulümle ölenleri ancak cehen-
nem temizler...

***

Ey ateistler! Küfürleriniz not edildi. Karsiligini öte tarafta mutlaka
alacaksiniz. Kötü bir cevapla karsilasmak istemezseniz, Allah'a
inanmak ve teslim olmak icin hâlâ vaktiniz var. Bu firsati
kacirmayiniz.

Nilgün demis: "Emre'nin dediği gibi göz, kalp, ciğer geliştirilince
bu buluşlara başlangıçta karşı çıkanlar en mükemmel
hastanelerde bu nimeti tüketmek için yarışacaklar.
Çünkü şimdiye kadar hep bunu yaptılar."

Bilim bugün yapay organ üretebilir hale geldiyse, bunu yine Allah'in
verdigi beyin ve akilla ve onlarin işletilmesiyle ve O'nun mülkünde
ve yine O'nun verdigi maddeler ile yapabilmistir. Bunu yapmalarina
da O, bir engel koymamistir. O'nun tek istedigi; O'nun taninmasi ve
yapilanin O'nun hesabina yapilmasi ve iyilik icin calisilmasidir.

Bilim, hayra da kullanilabilir, şerre de kullanilabilir. Müslümanlar
ancak bilim kötülüge kullanildiginda karsi koyabilirler. Hayra olan
yönünden elbette ki faydalanacaklardir. Bunun icin onlara herhangi
bir engel yoktur. Belki gercegi tam bilememekten gelen sakincalari
vardir.

Nilgün yine demis: "Ama ben bu duruşa şaşırmıyorum. Güneşin
dünya etrafında dönmediğini dindara kabul ettirmek 1500 yıl aldı;
Adem ve Havva'dan gelmediğimizi öğrenmemiz henüz 150-200
yıllık bilgi ve ezber bozmak dünyanın en zor işi!!!!"

Burada da yine müslümana ve dinine düsmanliginiz, fikirlerinizin
önünde kosuyor! Günesin dünya etrafinda dönmedigi 1. asirda mi
kesfedildi?

Insanligin Âdem'den türedigini inkâr eden Darwinist evrim teorisi'ni
biz, "Tanritanimazlarin cehâleti" olarak görüyoruz! Gercek bilim
ise, ancak Kur'anin aciklamalaridir. Bilimin, Kur'anin aciklamalarina
ulasabilmesi icin daha cok ekmek yemesi gerekiyor.

***

Ateist demis:

"Kaldı ki Tanrı bile Epikür'den beri felsefenin eleştiri konusudur.
Eğer var ise, dünyadaki kötülüğe izin verdiği için ya bunu
engellemekten aciz ya da kötü olarak addedilir. Üçüncü şık ise
hiç varolmadığıdır. Çünkü herşeye kadir bir iyi Tanrı dünyadaki
kötülüğe izin vermezdi."

"Gercek Tanri" olan Allah, mutlak iyidir ve herseye kadirdir.
Fakat bu mutlak iyi ve kadir olmak; "O, kötüyü yaratmaz" demek
degildir. Cünkü Allah, yarattigi insani sinamak icin kötüyü de
yaratir. Fakat kötüyü yaratmak kötü degil, onu islemek kötüdür.

Ateistler, kendi keyflerine göre bir Tanri ariyorlar veya Tanri'nin
kendi arzularina göre hareket etmesini istiyorlar. Ama gercek
Tanri olan Allah, onlarin isteklerine göre hareket etmez. Tam
aksine, insanlar O'nun arzusuna göre hareket etmek zorundadirlar.

Ey ateist! Ücüncü sikka göre "Tanri yoktur" derken, sormalisin:
"Tanri yoksa, ben nereden ciktim?"

Ben de soruyorum: "Sen nereden ciktin ey ateist?" Seni sen
yaratmadin. Ben de yaratmadim. Insanlik da yaratmadi. Akilsiz
ve acimasiz madde ve atom da yaratamaz. Geriye, madde ötesi
Allah'tan baska ne kaliyor? "Madde ötesi diye birsey yoktur"
dersen, kâinattaki cok ince, derin, hassas, kapsamli bilimlere,
ölcü, denge, düzen ve hesaplara dayanan yaratilisi, yaşatilisi ve
yönetilişi kime vereceksin? Haydi, birseyler uydurdun diyelim.
Acaba o uydurduklarin, senin girmek zorunda oldugun o "kabir"
denen sonsuz yokluk kuyusunu, ölümsüz cennete cevirebilecek
mi? Ceviremeyecegine göre, Allah'a inanmak ve teslim olmaktan
baska caren kalir mi? Kalmiyor ama, insan seytana kul olmussa,
"Allah yok" demekten baska da caresi olmaz. "Allah yok" diyen-
ler icin de ancak cehennem vardir. "Ben cenneti isterim" diyenler
de, Allah'a inanmak ve O'na teslim olmak zorundadir.

Zaman: Yeni Cag'in onu, Temmuz basi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: