Sonntag, 2. November 2008

U Z L A Ş M A N A M E

(Bu bildiri, 2007 yilinda yayinlanmistir.)

(Dindarlardan laiklere)

UZLASMANAME

uzlastiran ALLAHin adiyla

Hic süpheniz olmasin: "Türkiye laik kalacaktir". Ama, "de-
mokrasi ile" birlikte! Türkiye'nin laik kalmasini isteyenler,
demokrasinin gereklerini de yerine getirmek zorundadirlar.
Bu zorunluklari yerine getirmeyenlerin israrla "laiklik iste-
mek"ten dem vurmalari veya "laikligin elden gittigi" ferya-
diyla aglamalari, laikligi diktatörlestirmekten baska bir gay-
ret olmaz.

Demokrasi mi istiyorsunuz, yoksa diktatörlük mü? Önce
bu konuda bir karara varmalisiniz. Eger laiklik ile demokra-
sinin dengesini iyi kurabilirseniz, sayin Basbakan'in cumhur-
baskanligindan veya Müslümanlarin müslümanca ya$amak
istemesinden bir korkunuz kalmaz ve kalmamalidir.

Bir avuc radikal islamcinin $eriat özlemlerini, yani dinsel yö-
netim arzularini, bütün didarlarin özlemiymis gibi görüp gös-
termek, cok büyük bir hata ve haksizliktir. Uzlasma iste-
yen laikler ilk önce bu haksizliga bir son vermelidirler. (Si-
yasal acidan) bizim özlemimiz, halkin ve insanligin "insanca"
yönetilmesidir. Eger bu yönetmeyi yapabiliyorsaniz, basimi-
za tacsiniz. Yoksa, siyasetten uzaklasmalisiniz.

"Insanca yönetim"in görüntüsü de, laiklige deger verdigi ka-
dar demokrasiye de deger vermek ve onun gereklerini ye-
rine getirmektir. Bunu yerine getirmeyenlerin siyaseti iflâsa
mahkûmdur, mesru yollardan iktidar olmalari da hayal ve
muhaldir.

Dindarlarin talebi: "Dinsel ya$antimiza her alanda imkân ver"
dir. Yoksa: "Bizi $eriatla yönet" degildir. Birinci talep laik-
lige aykiri degildir. Ikinci talep ise, demokrasilerde istene-
bilir. Fakat ancak cogunluk tarafindan kabul edilirse, uygu-
lanma alani bulur. O halde korkuya mahal yoktur. Cünkü
Türk halkinin cogunlugu bir $eriat özlemi icinde degildir.
Biz dindarlar diyoruz: Türkiye laik kalacaktir, ama demok-
rasi ile! Eger buna razi iseniz, kavga bitmistir. Razi degilse-
niz, kavganin sorumlusu sizsiniz!

Eger dindarlar ile laikler arasinda bir uzlasma araniyor ve
isteniyorsa, bu uzlasma ancak "demokratiksel laiklik" nok-
tasinda olabilir. Demokrasi dislanarak yapilan bir laiklik da-
yatmasi kabul edilemez.

Eger laikler, "demokratiksel laiklik"e razi iseler, bu rizanin
geregi olarak da dindarlari "ötekiler" olarak görmeyi son
verip onlarin demokratik haklarini yerine getirirler. Bunun
ilk görüntüsü de: Sayin Basbakan'in cumhurbaskanligina
aday olmasini, -eger olursa- "laikligin elden gitmesi" degil,
"demokrasinin geregi" olarak görmektir. Eger bu görmeyi
yapabilecekseniz, uzlasmayi kabul ettiniz demektir.

Laikler bu uzlasmayi kabul ettikleri takdirde, sayin Basba-
kan'in cumhurbaskanligina aday olup kazanmasini da say-
giyla karsilayacaklar ve bunu "laikligin kaybi" degil,
"demokrasinin zaferi" olarak göreceklerdir ve görmeliler.
Aksi halde onlarin tavirlari, "laiksel diktatörlük" olarak yo-
rumlanacaktir. I$te gerginligin esas sebep ve müsebbipleri
de laiksel diktatörlüge siginanlardir. Türkiye'de gerginlik-
ten yakinanlar ve AKP iktidarini gerginlik cikarmakla suc-
layanlar bu siginmaciliga son vermelidir. Bu son verisle de
Türkiye normale dönecektir. Iktidar partisinin laikligine
güvenmeyenler icin de demokratik yollar aciktir. Bu yol-
dan baska yollara basvuranlar da, cumhuriyetci ve Atatürk-
cü olamazlar!

Eger "egemenlik milletindir" ilkesini kabul ediyorsaniz, laik-
ligi de demokrasi ile birlikte kabul edeceksiniz. Eger demok-
rasiyi kabul etmiyorsaniz, sizin laikliginiz yoktur! Eger laikli-
giniz varsa, dindarlar da sizin "öteki" vatandaslariniz degil,
"öz vatandaslariniz"dir. Öz vatandaslar da, demokratik hak-
larindan mahrum edilemez. Isterlerse üniversitede basörtüyle
okurlar, isterlerse cumhurbaskani olurlar!

Laiklik kavgasina son verilmezse ve dindarlarla bir uzlasma-
ya gidilmezse, hic kimse kazanan olmaz; ama kaybeden bü-
tün Türkiye olur. Malatya katliamlariyla birbirlerine komplo
kuranlar da ancak Türkiye'nin kuyusunu kazmis olurlar!

EKLEME: (Bu ekleme, yazinin bazi yerlere gönderilmesin-
den sonra yapilmistir.): Dindarlardan cumhurbaskani olacak
kisinin "laikligi özümsemis" olmak sartini getiren laik elitlerin,
kendileri de "demokrasiyi özümsemis" olmalari gerekir. Ve
ancak demokrasiyi özümsedikleri kadar laikligin özümsen-
mesini bekleyebilirler. Bunun ötesinde kimsenin dindarlara
dayatmada bulunmaya, sartlar kosmaya hakki yoktur.

Geliniz, ey laikler! Keyfî arzu ve taleplerimizi bir yana bira-
kalim. Isteklerimize Hak ve Adalet'i, Insanlik ve Iyilikcilig'i
temel ve merkez yapalim. Yalniz laikligin beklentilerimize
ilke ve esas olamayacagini kabul edelim. Hakk'a, Adalet'e
ve Insanlik'a uymayan isteklerin "gayri mesru" istekler ol-
dugunu görüp, onlara boyun egilemeyecegini bilelim, gere-
gine uyalim. Ve elitleriniz de kendilerini Türkiye'nin "agasi"
olarak görmeye son versin. Baris icinde ya$ayabilmenin
(en) iyi ve dogru yolu ancak bu son verme ve kabuldür.

Son sözümüz: Ya$asin laiklik, eger demokratikse!

Not: Bu name, bir partiyi korumak ve kollamak icin degil,
demokrasiyi korumak ve ilerletmek icin yazilmistir. Parti-
zanlik bizden uzaktir.

No 2: Bizi "Amerikan ajani" olarak gören ve gösterenlere
söylüyoruz: Biz, gücümüzü Amerika'dan degil, Allah'tan a-
liyoruz. Amerika'nin da, "Allah'in elinde olan bir kuvvet"
oldugunu görmenizi ve yalniz Müslümanlar icin degil, bü-
tün insanligin iyiligi icin calistigimizi bilmenizi istiyoruz.

Not 3: Türkiye'de cumhurbaskanligi icin gösterilen ve
gösterilecek adayin Türkiye'ye, Ortadogu'ya ve
dünyamiza hayirli olmasini diliyoruz.

Zaman: Yeni Cag'in yedisi, Ulusal Egemenlik Bayrami.
Mekan; Avrupa.
Makam: Uzlastirma.
Boyut: Muranizm

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: