Montag, 30. März 2009

İ D E O L O J İ N A M E

(Bu bildiri ilk defa 1997 yilinda yayinlandi)

I D E O L O J I N A M E

merhametliALLAHinadiyla

Insanlik akil ta$idigi ve onu bazi ariza ve sapkinliklarla iptâl etmedi-
gi müddetce ideolojisiz ya$ayamaz. Bu ihtiyac geregi olarak yeni
yeni ideolojiler dogabilir ve zarar görülen ideolojilerden de vazgeci-
lebilir, vazgecilebiliyor. Gecmisin insanliga felâket getiren ideoloji-
lerine bakarak yeni dogan ve dogacak ideolojilere de kem gözle bak-
mamak, birbirine karistirmamak, ayni kefeye koymamak icin bir öl-
cü sahibi olunmalidir. Bu ölcü ise $udur: Dinsiz ideoloji sapiklik, i-
deolojisiz din bâtildir. (Bunun esasi $öyledir: Dinsiz akil sapiklik,
akilsiz din bâtildir. Ideoloji ise akla bagimli olarak bundan sonra ge-
lir. Yani "akil da ideolojisiz olmaz" demektir.) Burada hemen sorula-
bilir: "Din neden ölcü yapiliyor?" Elcevap: Cünkü insan üzerinde ilk
ve gercek hak sahibi Yaratan'dir. Bu konuda ilk söz söyleme hakki
da O'nundur. Danisma'nin esas kurali ve kaynagini dislayarak keyfî
kararlar üretemeyiz. Din de Yaratan'in koydugu bir ölcü ve ya$am
yasasidir. O halde ideoloji, dinsiz olamaz. Insan da akil sahibi bir
varlik oldugundan da din, ideolojisiz olamaz. Bu halde akli dislayan
bir din, bâtil; dini dislayan bir akil da sapiktir hükmünü alacak ve ger-
cek din ve ideolojinin ölcüsü de; "dini de, akli da dislamamak" ola-
caktir. Öyle ise gercek din, akli iptâl etmeyen dindir. Gercek ideoloji
de, dini inkâr etmeyen ideoloji olabilir.

Bu arada gercek ve gercekci bir akil da: "Beni yaratan kimdir? Ben-
den istedigi nedir?" suallerini soracak ve karsisinda dinini bulacaktir.
O din de eger, Yaratan'in tekliginden ve dünyanin sonundan ve öte-
sinden haber veriyor ve insani iyilikcilige götürüp, Tanri elcilerini ve
sebepleri tanrilastirmiyorsa, o din onun gercek dini olacaktir. Cünkü
Tanrisi tek olmayan din, insani bir cok sahiplere ba$vurmayi mecbur
eder ki, bu da insani $a$kin ve perisan eder; Tanrisi gercek degilse,
duasi da hedefine ulasamaz. Ötedünyasi olmayan bir din ise, insan-
in ebediyet arzusunu tatmin edemez; hem dünyada yapilan iyilik ve
kötülüklerin tam karsiligini veremediginden dünyayi anlamsizlastirir:
Ötesiz bir ölüm ile bütün calismalarin bo$a gittigi bir dünyanin ne an-
lami olabilir! Tanrisi tek olmayan ve ötedünyasi bulunmayan bir dinin
iyilikciligi de olmaz. Cünkü, sonucta bo$a gidecek olan bir iyiligin ne
anlami kalabilir! Iyilikciligi olmayan bir din ise, insani kötülükcülüge
götürür, hayati anarsi ve karisikliga mahkûm eder. O halde; insanin
dualarini ve calismalarini bo$a cikaran, onu kazancsiz ve ebediyet-
siz birakan, sonra onu iyilikcilige degil de kötülükcülüge götüren bir
din ise, insanin gercek dini olamaz. Gercek din odur ki, insanin ya-
radilisiyla uyussun, catismasin. Insanin hem ya$atilisina, hem yöne-
tilisine i$ik ve rehber olsun. Insanin yaratilisina, ya$atilisina ve yöne-
tilisine i$ik tutmayan ve onlarla catisan bir din, elbette onun gercek
dini olamaz. Gercekligi olmayan, gecmis Peygamberlere dayanma-
yan ve bir Yenileyicisi olmayan bir din de, insani dogru yola degil,
sapikliga götürür. Sapikligin sonucunda ise cennet degil, ancak ce-
hennem vardir.

Demek insana, sonucu cennet olan bir din lâzimdir. Bu din de ancak
bir ideolojisi varsa Hakdin olabilir. Öyle ise, ideolojimizi de bilmek
zorundayiz. Simdi Bati'dan bir ideoloji doguyor. Adi: Kur'anizm. Ismi-
nin ba$ tarafini Asya'dan, son kismini da Avrupa'dan almis. Hedefi:
Bilim ve düsünce dünyasini fethetmek, acmak. Gayesi: Dünyaya ye-
ni bir düzen getirmek; insanligi dogru yola götüren bir rehber, i$ik ve
rahmet olma; yeryüzüne cökmüs olan mânevî karanlik ve karisikligi,
pislik ve kirlilik ve köleligi kaldirmak; bilim ve inancinin yeni bir Yeni-
leyici'si olmak.

Evet Kur'anizm, yenilikci ve Yenileyici bir ideolojidir. Bu zamanin in-
sanlarini gecmisteki Peygamberlere ve Kitaplara havale etmez. Kur'
anizm; Peygambere sözcü, Kitaba yorumcu, Hakdin'e mirasci ola-
rak bu zamanin insanlarina bizzat hitap eder ve onlari dogrudan dog-
ruya Allah'a ve Birligine cagirir ve O'nun Yolu'na götürür. Cünkü bi-
lir ki, bu zamanin insani cogunlukla Allah'a inanc ve baglanctan yok-
sundur. Bu durumda olanlari Allah'tan baska seylere ve sahislara dâ-
vet etmek, Elciligin esasina, dâvetciligin ruhuna zittir. Elcilik ve Dâ-
vetciligin ba$inda fikih, sünnet, mezhep, tarikat ve $eriat gibi seyler
yoktur. Bunlar sonradan hasil olan seylerdir. Sonra lâzim olacak
seyleri ba$a getirip, "i$te budur sizin dininiz" demek, insanlari Hakk'
a degil, ancak inkâra götürür.

Elci'ye, i$in ba$inda mezhep, tarikat gibi seyler lâzim degildir. Pey-
gamberlerin de mezhebi ve tarikati yoktu. Cünkü onlarin bunlara ih-
tiyaci yoktur. Onlarin elciligini yapmis oldugu din, Onlarin has tarikat
ve mezhebidir. Kur'anizm de Hakdin'in mirascisi olarak Elcilik'le gö-
revli oldugu icin tarikat ve mezhebe ihtiyaci yoktur. Fakat onlari, ih-
tiyac duyacak olanlara modernize edilmis bir sekilde götürmeyi bir
görev bilir.

Peki, Kur'anizm, Hakk'in Elcisi, Hakdin'in Yenileyicisi olma yetkisi-
ni kimden ve nereden aliyor? -Elbette ki Hak'tan aliyor. Cünkü Kur'a-
nizm, Hak'tan i$ik alan bir ideoloji ve evrensel bir Akil'dir. Onun söz-
cüleri, dogrudan dogruya Hak'tan i$ik alan Hak ve Rahmet Erleri'dir.
Kur'anizm'in Hak'tan aldigi Kutsal I$ik, onun "Yetkisi"dir. Demek
Kur'anizm Hakdin'in, Gercek Din'in, Yaradilis Dini'nin ideolojisidir,
ideolojistidir. Fakat yenileyici bir ideoloji ve ideolojist.

Girmekte oldugumuz (simdi ise girmis bulundugumuz) Yeni Cag'da
Hakdin; -önemine binaen- bilim, siyaset ve ideoloji olarak tezahür
edecektir. Bu tezahür, "dinin ideolojilesmesi" olarak algilanmamali-
dir. Cünkü meydana gelecek olan görüntüler gecici ve sürelidir.

Anlasiliyor ki Kur'anizm, bir ideolojidir, din degildir. Fakat dinli bir
ideolojidir, dinsiz degildir. Dini de: Herseyin ve herkesin Yaraticisi,
Ya$aticisi ve Yöneticisi olan Tektanri'ya inanc, baglanc ve teslim
olma'dir. Ibadeti: Tektanri olan Allah'i anmak, yüceltmek, sükretmek
sonra O'nun hesabina adaletli ve iyilikci olmaktir.

Kur'anizm'in ilk muhatabi Avrupalilar ve Amerikalilar sonra avrupali-
lasmis ve amerikalilasmis olanlardir. Dolayisiyla bütün insanliktir.

Kur'anizm'in dogu$unu izleyenler onun görüntülerini "dünyanin hali"
ne göre degerlendirsinler. Hz. Peygamber bugün dünyaya elcilikle
gelse veya gönderilseydi acaba ne yapardi? Yapacagi i$, herseye
ba$tan ve yeniden ba$lamak olmaz miydi? I$te bunun icin Kur'a-
nizm, -Hak Dâvâ'nin sözcüsü olarak- insanliga önce inanc ve bag-
lanc getirir. Eger insanligin yüzde doksani inanc ve baglanci tam
kazanmis olsaydi, o zaman onlara amelî seylerden yani fikihtan,
sünnetten, mezhepten, tarikat ve seriat'tan bahsedecekti. Demek
hersey sirayla ve seviyeye göre. Bugünkü insanligin seviyesi ney-
se, yapilacak hitap da ona göre olacaktir. Simdi ona götürülecek
olan ilk sey itikad'tir, inanc'tir. Inanci tam kazanmis olanlara amelî
seyler götürülebilir. Bunlari inkâr ediyor veya lüzumsuz görüyor de-
giliz. Biz diyoruz ki, simdi onlardan bahsetmenin sirasi degil. Cün-
kü inanc ve baglanc eksikligi var. Elcilik ve Dâvetcilik kunusunda
söz etmek isteyenler önce dünyayi nazara alabilmeli ve onun "ha-
li"ni görebilmelidir. Yoksa kendilerinden baska kimseyi görmeyen-
lerin veya bütün dünyayi kendileri gibi dindar sananlarin bu konuda
konusmalari tutarsiz kalacak ve kaale alinmayacaktir ve alinmaz.

Unutulmasin. "Ögretmen de kim oluyormus! Ben ancak Müdürü din-
lerim" diyen bir ögrenci ne büyük bir hata icindeyse, "Elci de kim
oluyormus, Yenileyici de nereden cikti! Ben ancak Peygamberi din-
ler, Onun Kitabina uyarim" diyenler de ayni hatanin icine düsmüs
olurlar.

Kendi ülkenizde ve dünyanizda kurmak istediginiz dinsel hâkimiyet
ancak bütün dünyada kuracaginiz egemenlikle saglam ve sihhatli o-
lur. Yoksa tek kalir ve tesirsiz olur, yok edilebilirsiniz (Iran ve Ceza-
yir gibi). Öyle ise haydi dünya hâkimiyetine! Bu hâkimiyet de ancak
bir dünya ideolojisiyle yani Kur'anizmle gerceklesebilir. Partinin te-
siri ülke icinde sInirli kalir. O da eger iktidar olabilirse... Fakat ideo-
lojinin tesiri bütün dünyayi kapsar. -Partisi ve iktidari olmasa da- ...

Hakk'in Dâva'sina hizmet etmek isteyen ve $irkten hoslanmayanlar,
$ahislarini veya kurumsal egolarini degil, bilâkis Hakdâvâ'nin mânevî
$ahsi olan Kur'anizm'i öne cikarmali, Onu me$hur etmeli ve Ona sa-
hip cikmalidir.

HAK VE RAHMET ERLERINE SELÂM OLSUN!

* * *

IDEOLOJINAME'nin EKi ve TAMAMLAMAsi

-"Neden bu zamanin insanlari Peygamberlere ve Kitaplarina havale
edilmez" diye sorulabilir.

-Cünkü bu zamanin insanlari eski zamanda ya$amiyor: $artlari degi-
sik, bilimleri ileri, anlayislari baskadir. Bunun icin bu zamanin insan-
lari Peygamberlerin Kitaplari'na muhatap tutulamaz ve onlarla ba$ba-
sa birakilamaz. Cünkü Kitaptaki hitap, Elciye'dir. Insanlar ise, yani
halk cogunlugu olan arastirmasiz sinif, Elci seviyesinde olmadigin-
dan, o Kitaplarin muhatabi olamaz. Onlari o Kitaplarla ba$basa bi-
raktiginiz zaman -eger dinden, inanctan haberleri yoksa- onlari bir
tarih kitabi olarak okur, inanca degil, inkâra gider. Allah'a inanci ve
baglanci olanlar ise, onlar da cogunlukla okuyucu ve arastirici sini-
findan olmadigindan, Kitapla ba$basa birakildiklarinda -ihatalari kisa
ve noksan oldugundan- Kitap'tan kendi keyflerine göre ve yanlis hü-
kümler cikarirlar veya yanlis anlarlar. Bu da onlari dinde sapmaya ve
yozlasmaya götürür. Bunun icin halk cogunlugu arastirmaya vakti ol-
madigindan yanlisa düsmemek icin okumak yerine hocalari, üstadla-
ri dinlemeyi tercih eder. Öyle ise halka öncülük edenler Kitab'a yo-
rumcu olmali, halki Kitab'a havale etmemelidir, onun elinden tutma-
sini bilmelidir. I$te bu sebeplerden dolayi gercek Yenileyici olan Kur'
anizm, halki Kitab'in eline birakmaz. Kitaptaki hitabi halkin anlaya-
cagi tarz ve sekilde ve seviyesine göre bilim olarak, ideoloji olarak,
anlam ve yaratilis olarak; sonra i$ik, hüküm ve yol olarak aktarir.
Bunlar da insanliga rahmet olur, cözüm olur, $ifa olur.

-Herkese Kitab'in bir tercümesini dagitmak yeterli midir?

-Kitap ne kadar iyi tercüme edilmis olursa olsun, Onu dâvetin kayna-
gi yapabilirsiniz, fakat dogrudan dogruya dâvet kitabi yapamazsiniz.
Eger yaparsaniz, alacaginiz netice aleyhinize olacaktir. Cünkü inan-
ca dâvet edilecek kitle onu algilayabilecek durumda degildir. Halkin
nazari, Kitab'in yüksek nazarindan cok a$agilardadir. Günesi mum
olarak görür veya görmez inkâr eder. Yapilacak i$, Onu yorum olarak
muhtaclara takdim etmektir. Inanci kazanmis olanlari Kaynak'la ba$-
basa birakabilirsiniz, ama onu kazanmadan önce onlari Kitab'a hava-
le eder veya ba$basa birakirsaniz, dâveti bo$a cikarmis hattâ zarar-
li hale sokmus olursunuz. Unutmayiniz, bütün millet Prens Bismarc
veya Mister Karlayl seviyesinde degildir. Eger herkes bu seviyede ol-
saydi, o zaman onlara bir tercüme yeterli olabilirdi. O halde herkesi
kendi seviyemizde görmeyelim. Milletin seviyesini iyi hesap edebile-
lim. Bütün dâvâ, dâveti saglam ve saglikli bir sekilde yapabilmektir.
Elindeki cihazini calistirmak icin herkes dogrudan dogruya günesten
istifade edemez. Fakat onun cihazina bir solarteknik, yani enerji ce-
virici takarsaniz, günesten faydalanabilir. Bizim de yapacagimiz, Ki-
tab'i Hak'tan aldigimiz i$igin aydinligiyla yorumlayip-cevirip halkin
kalp ve kafa cihazina bir solarteknik takmak olacaktir.

-Sünnet elden gider mi?

-Korkmayiniz, ne sünnet elden gider, ne de mezhep... Bir kere din
elden gitmis! Kavga yapilacaksa, "bu millet tekrar inancina nasil dön-
dürülebilir?"in kavgasi yapilmalidir. Sirasi gelmemis seyler icin kavga
cikarmak, enerji israfi ve seytana maskara olmaktan baska nedir!
Kavga yapilacaksa bu, Hak hesabina olmalidir. Yani kavganin bir
gercekligi ve dogrulugu bulunmalidir. Vakti gelmemis seyleri ön pla-
na cikarip onlar icin kavga yapmanin dogruluk ve gercekligi yoktur.
Dogruluk ve gercekligi olmadigindan da o kavga Hak olmaz. Kavgaya
gerek yok! Simdi yapacagimiz ilk i$, milleti veya insanligi Hakk'a dâ-
vet etmektir. Hakk'i kazandirmis olduklarinizi partiye dâvet edebilir-
siniz. Ama tersini yaparsaniz, ters netice alirsiniz. Önce halkin gön-
lünü kazanmaliyiz. Siyasette inanclilarin dahi gönlünü kazanamiyor-
saniz, sizin hareketinizde bir noksanlik var demektir. Öyle ise bas-
kalarini suclamadan evvel kendi hatalarimizi görüp düzeltelim. Eger
onlarin inanclarinda bir noksanlik varsa, bunun düzeltmek yine bizim
vazifemiz. Onlari küfürle suclamak, kurtulus caremiz olamaz. Kurta-
ricilik ise hic degildir.

I$in ba$inda birbirimize ters gelen bazi a$iriliklarimiz olabilir. Bu a$i-
riliklarimizdan dolayi birbirimizi hemen vurmayalim, kirmayalim. Her-
kes eninde sonunda hatalarini görüp düzeltecektir $üphesiz. Ölcüyü
tutturuncaya kadar birbirimize müsamahakâr olmaliyiz. Varsa, birbi-
rimize önce hatalarimizi gösterelim, hata ise düzeltilir. Seytanin ya-
niltmalarina kapilarak dostu düsman, düsmani dost görmeyelim.
Lütfen, kini ve düsmanligi degil, adalet ve merhameti i$letelim. Zih-
niyet uyusmazligi yüzünden birbirini $irkle, küfürle itham etmek; bir-
lik ve beraberligin, dirlik ve kardesligin en büyük düsmanidir. Birligi
kurmadan egemenlige gidemezsiniz.

Bu gercekler bilindikten sonra artik birbirimizle cekismeyelim. Birbi-
rimizin hatalarini düzeltelim, fakat bazi anlasmazliklar yüzünden bir-
birimize sirt dönmeyelim, birbirimizle catismayalim. Biz, catismaya,
catistirmaya degil, baristirmaya geliyoruz: Emek ile sermayeyi, i$ci
ile patronu, fert ile toplumu, kadin ile erkegi, evlât ile ebeveyni, halk
ile devleti, irklar ile milletleri, Asya ile Avrupa'yi ve insani nefsiyle ve
insani dünyasiyla baristirmaya. Eger dünya barisini saglayamazsak,
insanlik atom bombalariyla konusacak! Bu da dünyanin sonu demek-
tir. Öyle ise, baris bizde ba$lamali. Düsmanliklari söndürmeliyiz.

Düsmanlik sönmeden, birlik dogmaz. Birlik dogmadan, egemenlik
olmaz. Dünya egemenligindeki gayemiz $udur: Insanliga ne köle ola-
cagiz, ne de onlari köle yapacagiz. Insan yaratilisca bir halife oldu-
gundan ve halifelige bir hakki bulundugundan onun bu hakkini ona
kazandiracagiz. Yani yapacagimiz i$, insanligi kölelikten kralliga
yükseltmek olacaktir. Tahakküm etmeyecegiz, tahakküme razi ol-
mayacagiz.

-Kur'anizm nicin Bati'dan doguyor?

-Âhirzamanda günes batidan dogacagi gibi, Hakdin Günesi de Bati'
dan dogar. Nasil ki gecmiste Hakdin Günesi dogudan dogdu. Bu gü-
nesi Dogulular ya$adi, fakat Batililar seyretti. Simdi de tam tersi ola-
rak Hakdin Günesini Batililar ya$iyacak, Dogulular da seyredecektir.
Yani ileride Dünya tersinden dönecegi gibi, simdi de mânen tersinden
dönmeye ba$ladi. I$te bunun icin Kur'anizm Bati'dan dogmaktadir. Bu
makamda "Kur'anizm nedir" diyenlere de: "Bati'dan Hz. Muhammed'in
Günesi dogdu, gökten Hz. Isa'nin Ruhu indi, ikisi birlesti Kur'anizm
oldu" seklinde cevapliyoruz. Fakat $unu da unutmuyoruz: Hakdin Gü-
nesi ne dogudandir, ne batidan. O, dogrudan dogruya gökten ve Al-
lah'tandir.

-Gesmisteki bir cok ideolojilerin ba$ harfi K ile ba$ladigi gibi, Kur'a-
nizm'in de ba$ harfi K ile ba$lamaktadir. Bunda bir hikmet mi vardir,
yoksa tesadüf müdür?

-Tesadüf oldugunu söylemek, Allah'in zar attigini söylemek olur. Al-
lah ise zar atmaz. Mutlaka bir hikmeti vardir. Fakat hikmeti hakkin-
da simdilik birsey söyleyemiyoruz. Herhalde Kur'anizm'in dogu$u ve
son ideoloji olu$u gerekli cevabi vermis olur.

Kapitalizm: Gidiyor-gidecek.
Kate$izm: Kur'anizm'e inkilâp edecek.
Kemalizm: Gitti-gidecek.
Komünizm: (Sosyalizm, Maoizm): Gitti.
Kur'anizm: Geldi.

HOS GELDIN EY INSANLIGIN SON IDEOLOJISI HOS GELDIN!

Bildirilerimize ulasabileceginiz adres:
www.kuranisthaber.blogspot.com

Zaman: Yeni Cag'a üc kala Mayis'i.
Mekan: Avrupa.
Makam: Ideoloji.
Boyut: Kur'anizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
(Simdi: Avrupa Muranistleri)
* * *

Keine Kommentare: