Mittwoch, 1. April 2009

Ç A R E N A M E

(Sömürüden kurtulmanin ve onu ortadan kaldirmanin caresi nedir?)

C A R E N A M E

sorunlari cözdüren ALLAHin adiyla

(Bu bildiri, 1999 yilinda yayinlandi.)


Sömürünün ortadan kaldirilabilmesi icin $u suallerin sorulmasi ve ce-
vaplanmasi gerekir: Kim kimi sömürüyor? Neden ve nasil sömürüyor?
Bilincli mi, bilincsiz mi?

Sömüren ve sömürülen bir kitle varsa, bunu ancak insan yapabilir.Ya-
ni temelde "insan" vardir. Cünkü sömüren de sömürülen de "insan"dir,
"insanlar"dir. Fakat burada sömüren kisim "zalimler" sinifina, sömürü-
len kisim da "mazlûmlar" sinifina girer.

Sömürüden kurtulmak icin mazlûmlarin zalimlere karsi savasmalari
haklaridir. Fakat bu savasa baslamadan önce sömürünün nereden
kaynaklandigini ve yapilacak savasin nasil olmasi gerektigini ve bu
savasin ne getirip ne götürecegini iyi bilmek ve hesaplamak gerekir.

Simdi, acaba sömüren, nicin sömürgeci olmustur? Acaba bu sömür-
gecilik, bilgisizlikten mi ileri geliyor, yoksa icsel bir hastalik midir?
Sömürgecilikte, gelecegini garantilemek ve yorulmadan kazanmak
ve egemen olmak gibi arzu ve fikirler bulundugundan bu, bir bilgisiz-
lik olamaz. Baska noktalarin bilinip görünemezligi olmakla birlikte
burada bir kurnazlik ve cok akillilik var. Fakat kalp yok, vicdan yok,
acima yok. Demek bu sömürgecilik fikri ve eylemi, mânevî ve insanî
bir hastaliktir. Hastalik ise, tedaviyi gerektirir. Bu hastalik tedavi edil-
meden sömürgeciyi öldürmek, sömürgeden kurtulmus olmak degildir.
Yani bâtil fikirler ölmeden, onlari savunanlarin imha edilmesi, bâtil dâ-
vâyi öldürmez. Baska birileri veya nesilleri onlarin dâvâsini yine sür-
dürür ve ya$atir. Ayrica sömürgeden kurtulanlarin da ileride sömür-
geci olabilecekleri muhtemeldir.

Demek sömürüye ve sömürgeciye karsi savasirken i$i kökünden
ele almak gerekiyor. Sadece silahli savasla düsmani ortadan kal-
dirmaya kalkmak yeterli degildir. Hem hersey düsmanlikla halle-
dilecek diye bir kaide yoktur. Düsmanlik, düsmanlik dogurur. Öyle
ise en iyi savas, "düsmanligi yenmek"tir

Simdi bir mes'ele daha var. O da, "Allah Haklari"yla ilgilidir. Acaba
ezilip sömürüldügünü iddia edenler ve sömürülenler kendilerini sö-
mürgeci olmaktan arindirmislar midir? Cünkü, eger sömürüldügünü
iddia edenlerin ve sömürülenlerin Allah'a inanc, baglanc ve teslim'
leri yoksa, yani o kimseler inancsizlik, inkârcilik ve ortakcilik ($irk)
icinde iseler, bu halde onlar, kâinat ve kâinatlilarin calismalarini gas-
betmek ve bo$a cikarmakla en büyük sömürgeci durumuna düsmüs
olurlar. Bu halde icsel bir sömürü icinde olanlarin, sömürülmekten
bahsetmeye haklari olamaz. Cünkü bu kâinat, Allah'in mülküdür,
babamizin ciftligi degildir. Allah'in mülkünde ise; inanc, baglanc ve
teslim'den meydana gelen bir "izin" ile tasarruf edilebilir. O'ndan izin-
siz tasarrufa kalkip dâvâlar ortaya atmak ve savaslar cikarmak, bâtil-
dir ve en büyük zulüm ve haksizliktir. En büyük zulüm icinde olanlar-
in, "zulme ugradiklari" nasil söz konusu olabilir? Bizim ise, Allah
haklarini cigneyen kimselerin dâvâsina inanmamiz ve onlara arka cik-
mamiz mümkün degildir. Gizli ve mânevî bir zulüm icinde olanlarin,
güc ve firsat ellerine gectiginde, sömürgeden kurtulduktan sonra sö-
mürgeci olmayacaklari ne mâlûmdur? Allah'a inanc ve Hakk'a teslimi
olmayanlari, sömürmek arzu ve fikrinden hangi kuvvet menedebilir?
Öyle ise, Allah'a inancsizlik, inkârcilik ve ortakcilik ile kâinat ve kâi-
natlilari sömürmekte olanlar, sömürüldüklerini iddia etmekten utan-
mali; inanc, baglanc ve teslim'le Kur'anizm'e girip, Kur'anistce mücâ-
dele etmelidir.

Kur'anist mücâdeleye katilmayanlarin sömürüye karsi savasimlari
bâtildir ve bo$a cikar. Cünkü, eger ezme ve sömürme hastaligi te-
davi edilmeden herkese e$it toprak, e$it gida ve e$it sermaye dagi-
tilsa ne olur? Ezme ve sömürme sona erer mi acaba?

Sona ermez! Cünkü insanda acgözlülük, doymazlik, hirs ve israf,
baskalarina hâkim olma gibi duygu ve istekler bulundugundan ve
insanlik âleminde cogalma oldugundan bir müddet sonra verilmis
olan e$itlik bozulmaya baslar ve millet birbirinin malina, canina,
irzina göz dikmeye, onlari cesitli oyun ve zorbaliklarla ellerinden
almaya cabalar ve can atar. Bunun galibi de, güclüler ve cok akilli-
lar olur.

Simdi acaba bu duygulari, bu arzulari sinirlayan ve dizginleyen mâne-
vî bir güc ve yasa olmazsa ve esas yapilmazsa, ezme ve sömürme
hastaligi daha baska nasil durdurulup tedavi edilebilir? I$te bunun icin
Yaratan'a inanc, baglanc ve teslim sarttir. Yoksa ölümle e$itlik kaza-
nilan bir dünyada insan ezme ve sömürme arzusundan hangi gerekce
ile vazgecer? Yaratan'dan baska, kimsenin kimse üzerine (anlasma
ile olan disinda) hukuk koymaya hakki yoktur. Allah'a verecegi hesabi
bilmeyen ve düsünmeyenler her türlü kötülügü yapmaya hazirdir. Cün-
kü insan kendi keyfini ve cikarini hak bilse ve hak yapsa, bir de güc-
lüyse, artik o insani durdurabilecek kimse yoktur!

Simdiye kadar, asirlardir süregelen bu ezme ve sömürme sorununun
bir "hastalik" oldugu bilinmedigi ve görünmediginden, sorun cözüle-
memistir. Bu sorunu cözmek icin gelen sosyalizm ve komünizm ise,
sorunu, sadece "sorun" olarak görmüs, fakat "hastalik" olarak görme-
mis ve görememistir. Hastalik olarak görmüs olsaydi bile, bu hasta-
ligi tedavi edecek Tanrisal inanc ve gercekleri daha i$basina gelir gel-
mez inkâr ve imha etmis oldugundan sorunu cözmesi mümkün degil-
di ve cözemeden de iflâs edip gitmistir. Simdi yeni ve gercek sosya-
lizm olan Kur'anizm ise, bu sorunu cözmek icin der:

"Sömürgecilik hastaligi" ortadan kalkmadikca, sömürgecilik kiyamete
kadar sürecektir. Önemli olan burada ne sömürmeye, ne de sömürül-
meye razi olmamaktir ve gerekeni yerine getirmek icin Yaratan'a bag-
li Haklica, Adaletlice ve Namusluca bir ya$am ve yerlesime sahip ci-
kip, ezme ve ezilmeye, sömürme ve sömürülmeye karsi Kur'anistce
bir mücâdele vermektir.

Sömürmekten ve sömürülmekten kurtulabilmek icin Allah'a inanc,
baglanc ve teslim sarttir. Cünkü ezme ve sömürme hastaligi esas
olarak Allah'i bilmeme ve inanmama ve O'na verecegi hesabi düsün-
memekten kaynaklanir. Gerekli inanc ve bilince sahip olmayanlar,
aciz iseler birbirlerine kul olmaya ve güclü iseler zorba olmaya mah-
kûmdurlar. Demek inancsiz ve bilincsiz ve teslimsiz hic bir derde
devâ yoktur. Ancak gerekli inanctan sonra Kur'anizm'in öngördügü
Sosyal Adalet ve Adil Bölüsüm ve Yardimlasma ve Faizsiz Ortaklik
gibi iyilestiricilerle sömürgecilik hastaligi tedavi edilebilir. Öyle ise
care, Kur'anizm'i dünyaya hâkim kilmaktir. Sömürme hastaligini
tedavi etmeden, ezme ve sömürmeden kurtulus yoktur.

Ey bilerek veya bilmeyerek halklari sömürenler! Sömürüye son veri-
niz. Cünkü Yaraticiniz sömürmeyi yasaklamistir. Eger hem dünya-
nizin hem ötesinin saadetini isterseniz, sömürü yerine yardimlasma-
yi, paylasmayi ve ortaklasmayi koyunuz. Yaraticiniz ve ya$aticiniz
olan Allah, size bunu emreder. (Konuyla ilgili olarak bakiniz: Google'
de ve www.kuranisthaber.blogspot.com adresinde ara: "Zenginname"
ve "Fakirname".)

Ey sömürülen insanlar! Sizler de sömürülmeye izin vermeyiniz. Cün-
kü Yaraticiniz böyle bir seyi ho$ görmez. Yaratan'in size tanidigi yar-
dimlasma ve paylasma haklarini sizin üstünüzdeki zenginlerden ve
egemenlerden isteyiniz veya bu isteginizin bir devlet sistemi haline
gelmesi icin gayret gösteriniz. Sosyal baris ve mutlulugunuz bu gay-
ret ve calismadadir.

Not: Bu bildiri, on yil önce yayinlanmis ve sadece gazetelere gönde-
rilmisti. Yani o zamandan beri uykuda idi. Simdi tekrar uyanmasi
sart oldu... Cünkü bütün insanligin bunlari duymasi gerek. (Not tarihi:
25 Mart 2009)

YA$ASIN! YARDIMLASMA, PAYLASMA VE ORTAKLASMA!
ÖLSÜN! EZME, SÖMÜRME VE KÖLELESTIRME!

Bildirilerimize ulasabileceginiz adres:
www.kuranisthaber.blogspot.com

Zaman: Yeni Cag'a bir kala Mart'i.
Mekan: Avrupa.
Makam: Care.
Boyut: Kur'anizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: