Freitag, 17. April 2009

GENEL KURMAY BASKANLIGI'NA

(Bu bildiri, 2002 yilinda yayinlanmistir.)

GENEL KURMAY BASKANLIGI'NA

(DINDARLIK IRTICA DEGILDIR!)

zalimlerden hesap soracak olan Allah'in adiyla

"GERCEK KUVVET, KÖTÜLÜGÜ YENEN KUVVETTIR"
(Kur'anist Atasözleri)


Genel Kurmay Baskanligi'na,

Türk Ordusu ve Askeri'nin, milletin inancina ve örtü-
süne düsman olmadigini iyi biliyoruz. Fakat bu Ordu ve
Asker'in ba$indakilerden bazi kimselerin, milletin i-
nancina ve örtüsüne düsmanlik ettiklerini görüyoruz.
Bizim sözlerimiz de, Ordu ve Asker'e degil, Genel Kur-
may icindeki, milletin inanc ve örtüsüne düsmanlik e-
den "bazi kimseler"edir.

Genel Kurmay'in, Basbakanliga verdigi birifingde, din-
darlarin faaliyetlerinin yasaklanmasini ve kilik kiya-
fet yasagina dokunulmamasini istemissiniz. Yani dinî
faaliyetlerin yasaklanmasiyla birlikte basörtüsü yasa-
ginin sürmesini, dindar kiz ve kadinlarin yasak yüzün-
den i$kence cekmesinin devam etmesini istiyorsunuz. A-
ma bunu hangi hakla istiyorsunuz? Bunun cevabini vere-
bilir misiniz? Yasagin devam etmesini istemenizin ne-
deni de, kamu alanindaki dinsel ya$antiyi ve basörtü-
sünü irtica vasitasi olarak görmeniz. Ama milletin, i-
nanci ve namusu icin taktigi örtüsüne ve kamudaki dinî
ya$antisina hangi hakla irtica damgasi basabiliyorsu-
nuz? Basörtülü kadinlari kamu alanina sokmak istemi-
yorsunuz. Ama neden? Yoksa kamu alani sizin tapulu ö-
zel mekaniniz mi? Millete hizmet verilen yerlerde mil-
leti di$lamak niye? Milletin inanciyla oynamaya ne
hakkiniz var?

Evet, terör örgütü Hizbullah'a irtica damgasi basabi-
lir ve ona karsi mücadele verebilirsiniz. Fakat mille-
tin kamu alanindaki dinsel ya$antisina ve haksiz olma-
yan kilik kiyafetine karismaya hakkiniz yoktur. Böyle
bir hakki kazanmaya dair elinizde ne dinsel, ne bilim-
sel, ne hukuksal, ne de rütbesel bir bilgi ve belge
mevcut degildir. O halde milletin kamu alanindaki din-
darane faaliyetlerine irtica damgasi basmaya ve onla-
rin hak ve özgürlüklerine tecavüz etmeye hakkiniz yok-
tur.

Sizin vazifeniz, milletin hak ve özgürlüklerini koru-
maktir. Yoksa onlari cignemek ve cignetmek degildir.
Elinizde, millete ait bir kuvvet var. Fakat bu kuvvet,
milletin hak ve özgürlüklerini örtmek ve gasbetmek i-
cin degil, milleti kötülükten korumak icindir. Cünkü
gercek kuvvet, kötülügü yenen kuvvettir. Mazlum ve ma-
sumlari ezerek kuvvetli ve kahraman olamazsiniz.

Sivil iradenin hükmü altinda kalmak görevinizdir. Fa-
kat sivil iradenin Baskanina birifing vererek sivil i-
radeye hükmetme hakkiniz yoktur. Ayrica dindarlarin
sosyal, siyasal, kamusal ve toplumsal faaliyetlerini
de irtica ile damgalamak hakkiniz degildir. Seksen
yildan beri dindarlarin (sizce irtica sayilan) faali-
yetleri, Cumhuriyet'i yikmadi. Ama sizin, dindarlarin
hak ve hürriyetlerine tecavüz eden hareketleriniz, de-
mokrasiyi yikmakta ve yaralamaktadir. Demokrasinin ge-
regi olan sivil iradeye itaatinizle bu yikiciliginiza
son vermek, görev ve vazifenizdir.

Türkiye'de, yaptiginiz ve yapacaginiz zulüm ve haksiz-
liklardan dolayi sizden hesap soracak bir merci olma-
yabilir ve siz de bunun rahatligi icinde zulümlerinize
devam edebilirsiniz. Ama Türkiye'de olmayan o merci-
ler, AB ve ABD'de bulunabilir. Yargi önüne cikacaginiz
günler cok yakindir. O günler gelmeden önce zulümleri-
nize ve milletin dindarlik ve örtüsüyle ugrasmaga son
vermeli ve milletin hak ve özgürlüklerine dokunmaktan
vazgecmelisiniz. Sizin gercek kuvvet ve kahramanligi-
niz iste budur!

Zaman: Yeni Cag'in ikisi, Aralik ay'inin basi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Hak ve Özgürlük.
Boyut: Kur'anizm.
GÖNDEREN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: