Donnerstag, 5. März 2009

KADININ DÖVÜLMESİ HAKKINDA BİR TARTIŞMA VE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI'NA UYARI

KADININ DÖVÜLMESI HAKKINDA BIR TARTISMA VE
DIYANET ISLERI BASKANLIGI'NA UYARI

(Bu bildiride, yazarimiz Hüseyin Avdic'in, mustafaakyol.
org sitesinde bir ateistle kadinin dövülmesiyle ilgili yap-
tigi bir tartismayi ve Diyanet'e yaptigi uyarisini okuyacak-
siniz.)

Tuncay Bey,

"Kadinin dövülmesi"yle ilgili olarak sunlari söylemekte
fayda görüyorum:

(Eger Kur'anin, suclu ve isyankâr kadini dövme izni ver-
mis olmasi sizin hosunuza gitmediyse), siz kadini döv-
meyin. Eger dövmek zorunda kalirsaniz, adaletli olun.
Bir-kac tokatla halledilecek bir meseleyi, "kadin dövme-
yeyim" diye, bosanmakla sonuclandirmayin. Cünkü
kücük meseleler yüzünden bir kadini bosamak, ona
atilacak bir-kac tokattan daha agir bir dayaktir. Kadina
atilan haksiz dayak ise, zulümdür!

Her kadin bir degildir. Bazi kadinlar nazik ve lâtiftir. Bir
suc i$lediklerinde onlara küsmek veya azarlamak yeter-
li olabilir. Ama bazi kadinlar da, kaba ve $ahindir; kocala-
riyla dövüsmek ve bogusmak ve onlara hükmetmek ister-
ler. (Bizim hosumuza gitsin-gitmesin) bu tür kadinlar koca
dayagindan hoslanmaktadir. Karisina dayak atamayan er-
kekleri de "erkek" saymazlar. Böyle bir kadin karsisinda
erkek pasif kalirsa, o erkek karisinin hükmü altina girer.
Yani kadin erkek olur, erkek de kadin olur. Böylece
rolleri de tersine döner. Buna benzer bir durumla karsila-
san erkek de, gercek rolünü kaybetmemek icin karisini
dövmek zorunda kalabilir.

Demek kadin ve erkek hakkinda konusabilmek icin ruhun
kanunlarini ve kadin ve erkegin yaratilisini iyi tanimak ge-
rekiyor. Bu tanima olmadan dünyaya düzen vermeye kal-
karsak, iyi bir düzen kuramayiz. Kurulu düzeni de bozmus
oluruz. Anlamaliyiz ki, bu i$ler bizim keyfimize göre dön-
müyor. Keyfimizi birakmak zorundayiz.

Dolayisiyla ben, Kur'anin, suclu ve isyankâr kadinin dövül-
sine verdigi izinde bir haksizlik ve adaletsizlik göremiyorum.

Ama beni sorarsaniz, ben (bazi kadinlarin "sen de erkek
misin be!" diyecegini bilsem de) kadin dövmekten hoslan-
miyorum. Ne yapayim, bu da benim yaratilisim!

Ayrica biz Kur'anlilarin, (sizi kinamak icin söylemiyorum)
Allah'a inanmayanlari en büyük "orta cag karanligi" icinde
gördügümüzü de bilmenizi istiyorum.

Hüseyin Avdic

***
Tuncay Bey,

Kadinin dövülmesiyle ilgili olarak; "tokatsız ve boşanma-
sız bir terslik düzeltilemez mi?" diyorsunuz. Düzeltilebilir
elbette. Fakat bütün erkekleri ayni seviyede görmemek
gerekir. Bütün erkekler sizin gibi olgun ve anlayisli olsay-
di, mesele kalmazdi. Fakat ne yaparsiniz ki, hayatin ger-
cekleri sizin istediginiz gibi olamiyor. "Siz Allah'tan daha
adaletli olamazsiniz" diyecegim ama, yine Allah'a inanma-
yan bir kimseden, Allah'in adaletini kabul etmesini bekle-
yemeyiz. Sonucta: "Allah'a inanmayanlarla dinin esaslari
altindaki konularin tartisilmasinin dogru olmadigi" fikrim,
hakli cikti!

Neyse, zorla inandirmaya gücümüz yok. Biz Kur'anlilara
düsen, bildigimiz gercegi aktarmaya calismaktir. Gerisi,
sizi (inanmadiginiz) Yaratan'a kalmistir. InsaAllah günün
birinde Ilâhî aydinliga erersiniz.

Hüseyin Avdic

***

ALLAH KADININ DÖVÜLMESINE IZIN
VERMEMIS OLSAYDI NE OLURDU?

Eger Allah, kadinin dövülmesine izin vermek yerine:
"Onlari dövmeyin" demis olsaydi ne olurdu?

Olacak olan $uydu: Erkegin elinden cok önemli bir sila-
hi alinmis ve erkegin reisligine darbe vurulmus olurdu.
Fakat bu durumda küsmek ve ögüt vermekle karilarini
yola getiremiyecek olan bazi erkekler, dayak atamamak
yüzünden onlari bosamak zorunda kalacaklardi. Bu du-
rumda kadin, yiyecegi dayaktan daha fazla zarara ugra-
mis olacakti. Aile kurumu da, suclulara ceza kesemeyen
bir devletin yikilisa ugramasi gibi, varligini koruyamaya-
cakti.

Bu sonuctan anliyoruz ki; Allah, hakli erkege itaatsiz kari-
sini dövme izni vermekle bir haksizlik ve adaletsizlik et-
memis, onun aile reisligini ve aile kurumunu yikilistan ko-
rumaya calismistir.

Eger bütün kadinlar itaatli varliklar olsaydi, o zaman Al-
lah'in erkege dövme izni vermesine gerek kalmazdi. Al-
lah onlarin yaratilisinda bulunanlari daha iyi bildigi icin er-
kege dövme izni vermistir. Bununla birlikte Allah; "karila-
rinizi dövmeyin" demis olsaydi bile bazi erkekler karilarini
yine döveceklerdi. Itaatsiz kadinlar da dayak yemeye de-
vam edeceklerdi. Cünkü, suc cezasiz kalmaz. Bazi erkek-
ler de zalimdir veya zulmetmekten lezzet alir. Dolayisiyla
masum kadin, zalim kocasindan; itaatsiz kadin da hakli
erkeginden dayak yemeye devam edecektir.

Hem itaatsiz bir kadin karsisinda hakli bir erkek, kadini
dövmemek yerine hemen bosanmaya gitmez. Cünkü ka-
din bosamak, ona pahaliya malolur. Cünkü o kadini alir-
ken ona bir ton masraf yapmistir ve cocuklari da varsa,
sevdigi cocuklarindan ayrilmak istemez. Bu yüzden de
erkek, dayak atmayi, bosamaktan ucuz bulur. Demek,
bazi itaatsiz kadinlarin dayaktan kurtulusu yok gibidir...

Bizim yapabilecegimiz tek sey; Allah'i elestirmek veya
Kur'an ayetlerini degistirmek yerine, kadin ve erkegi hak-
ka ve adalete dâvet etmek ve masum erkek ve kadinlari
da, zalim kadin ve erkeklerden korumaya calismak
olacaktir.

Allah'tan, kadin ve erkegin yaratilisina zit emirler bekleye-
meyiz ve beklememeliyiz.

Unutmayalim: Allah insanliga zulmü degil, adaleti emretmis-
tir. Ateistlerin keyfine ve insanligin kisa aklina göre bir dün-
ya kurulmaz. Dünya ancak; dogru ve isabetli akil, isbatlan-
mis bilim ve hakli adalet üzerine kurulabilir.

Hüseyin Avdic

***


DIYANET ISLERI BASKANI'NA UYARI

Kur'anin, suclu ve isyankâr kadinin kocasi tarafindan
dövülmesi icin vermis oldugu izin, günümüz Avrupasinda
ve Avrupalilasmis Türkiye'sinde hos karsilanmamakta ve
sirf bu gibi konular sebebiyle bütün Islâmiyetin karalan-
masina sebep olmakta veya olabilmektedir.

Iyi, bilgili ve medenî bir adam, pespaye bir kiliga sokuldu-
gunda onu tanimayanlar tarafindan nasil hürmet görmezse,
dünyanin en kiymetli mücevheri hükmünde olan Islâmiyet'in
de rezil bir kiyafete büründürülmesi halinde ayni hürmetsiz-
lige ugramasi kacinilmaz olacaktir ve olmaktadir.

Islâmiyet'e karsi yapilmakta olan bu haksiz durumu orta-
dan kaldirabilmek ve ugradigi saygisizliktan kurtarabilmek
icin, camide okunacak hutbe ve vaazlarda, hoca ve imam-
larimizin, Kur'anin verdigi dövme iznini nazara vermek yeri-
ne, "Peygamberimizin, karilarini hic dövmedigi"ni nazara
vermeleri daha isabetli olacaktir. Cünkü günümüzde Kur'
anin verdigi kadini dövme iznini kötüye kullanabilecek pek
cok erkek bulunabilir. Böyle erkeklere malzeme vermemek
icin de, "her dogruyu heryerde söylemek dogru degildir"
kaidesince Kur'anin verdigi izin yerine Peygamber(sav)in
tavrinin anlatilmasi, daha iyi olur düsüncesindeyiz.

Bu durum, bütün cami hocasi ve imamlariniza iletilmelidir.

Gönderen: Avrupa Muranistleri

Zaman: Yeni Cag'in dokuzu, Mart ba$i.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama ve Hakki koruma.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: