Dienstag, 4. Mai 2021

ABD YÖNETİMİNE MÜTTEFİKLİK UYARISI!

ABD YÖNETİMİNE MÜTTEFİKLİK UYARISI!

 

haksızları uyaran tekTANRInın adıyla

 

Önce şu konuda mutabık olalım. ABD yönetimi Türkiye'yi müttefik kabul ediyor mu? Eğer kabul ediyorsa, müttefikliğin şartlarını yerine getirmelidir. Müttefikliğin şartlarına göre; bir müttefik müttefiğine ihanet etmez, ona iftira atmaz, yaptırım uygulamaz, düşmanlarıyla dost olmaz.

Ne yazık ki ABD yönetimi bu şartları çiğnemektedir. Bu çiğneme ile de Türkiye'nin müttefiği değil, düşmanı olduğunu göstermektedir.

Şimdi ABD yönetimi karar vermelidir: Türkiye ile müttefik mi kalmak istiyor, yoksa onun düşmanı mı olmak istiyor?

Müttefik kalmak istiyorsa, müttefikliğin şartlarını korumalı ve bu şartları çiğneyen uygulamaları kaldırmalıdır.

Kalkması gereken uygulamalar şunlardır:

1- ABD Başkanı Biden Türkiye'nin tarihine saldırarak ona bir soykırım iftirası atmıştır. Bu iftira geri alınmalı ve Türkiye'den ve Türkiyelilerden özür dilenmelidir.

2- Türkiye'ye yapılmakta olan bütün yaptırımlar kalkmalıdır.

3- Türkiye'nin düşmanı olan terör örgütleriyle ABD'nin dostluğu sona ermelidir.

4- Türkiye'nin istediği darbe teröristleri iade edilmelidir.

Bu şartlar yerine getirilmediği takdirde Türkiye'nin ABD ile bir müttefikliği kalmaz.

ABD yönetimi Türkiye ile müttefikliği sürdürmek istiyorsa, gerekli şartları yerine getirsin. Bunun için de gereken özrü dilesin. Türkiye'ye uygulanmakta olan yaptırımlar kalksın ve ABD, PKK'nın Suriye kolu olan YPG terör örgütüyle bağını kopartsın, verdiği silahları geri alsın. Ve bir de istenen Fetöcüler verilsin.

Ayrıca ABD yönetimi Türkiye'nin demokrasisine darbe vurmaktan uzak durmalıdır. Çünkü Erdoğan iktidara darbe ile değil, demokrasi ile geldi. Hem demokrasi demek, ABD çıkarlarına kölelik değildir. Türkiye Lideri, kölelik değil, Efendilik istiyor. Eğer ABD yönetimi demokratlık yapmak istiyorsa, Mısır demokrasisini darbeleyen Sisi'yi ve Suriye'yi yıkan Esad'ı devirmelidir. ABD kendine yanlış adreste iş aramamalıdır. Hem Türkiye Muhalefeti'ni köleliğe kabul ederek ve onları hainleştirerek demokratlık yapmış olmaz ABD!

(TÜSİAD'çılar köleliğin yanında değil, Efendiliğin yanında olmalıdır. Hem TÜSİAD'ın değil, Türkiye'nin Efendiliği önemlidir. Çıkarları için Türkiye'nin Efendiliğine engel olanlar, Türkiyeli değildir!)

Sorunların çözümü için: Ya sözde soykırımla ilgili bunun olmuşluğunu kanıtlayan hukuksal bir delil getirsin, ya da özür dilesin ve sözlerini geri alsın.

S-400 Savunma Sistemleri ile ilgili olarak ABD Türkiye'nin istediği Patriotları versin. Bunu vermeyi kabul etmezse, Türkiye de Rusya'dan aldığı o sistemleri kullanmaya devam edecektir. ABD eğer Patriotları vermeyi kabul ederse, Patriotlar Türkiye'ye teslim edildikten sonra Türkiye de S-400'leri susturacaktır.

ABD'yi alt edebilecek bir terör örgütü yoktur. Bunun için de ABD'nin teröre karşı savaşacak başka bir terör örgütüne ihtiyacı yoktur. Terör örgütleriyle müttefik olmak, terörü kabul etmektir. Bu kabul edilemez. ABD'nin kendine müttefik yaptığı Kürt terör örgütü, Türkiye'nin düşmanıdır. Türkiye'nin düşmanı olan bir örgütle ABD müttefik olamaz. Dolayısıyla ABD YPG ile bağını kopartmak zorundadır.

ABD'nin gerçek düşmanı Rusya ve İran'dır. Bu düşmanlara karşı savaşacak bir NATO vardır. NATO'su olan bir ABD'nin terör örgütlerine ihtiyacı olamaz. Terör örgütlerinden medet ummak, bir acizlik veya gizli bir hesap içinde oluşun göstergesidir. Eğer ABD'nin Türkiye'ye karşı gizli bir hesabı yoksa, YPG'ye ihtiyaç yok demektir. Eğer ABD kendi askerleri yanmasın diye Kürtleri ateşe atmak istiyorsa, bu, alçakca bir hesaptır! ABD bu alçakca hesaptan dönmelidir.

ABD, Türkiye demokrasisine darbe indirmiş Fetö teröristlerini vermek zorundadır. Bunları vermemekte direten bir ABD yönetiminin demokratlığı nedir acaba? Demokratların darbecileri koruması, demokrasinin gereği olamaz! Teröristleri koruyan, terör orduları kuran bir ABD yönetimi acaba nasıl demokrattır? Hem insan haklarını korumak, teröristlerin cezalandırılmasını engellemek midir? Adaletin ilkelerini çiğnemeyi sonlandırmanız gerekmez mi? Gerçek devlet bu gereklikleri yerine getirir. Sahte devlet ve diktatörlük ise adaleti çiğner!

Görüldüğü gibi, sorunlar çözümsüz değil. Müttefikliği bozmaya gerek yok. Yeter ki "kuvvet hakta ve adalettedir" denilebilsin. Ve "güçlü olan haklıdır" yanlışı terkedilsin. Güce değil, hukuka güvenilsin.

Eğer ABD yönetimi gerekli şartları yerine getirmezse ve müttefikliği bozmak isterse, bu durumda Türkiye'deki askerlerini çekmek zorunda kalır. Yani ABD üsleri kapatılır. S-400'ler çalışmaya devam eder ve Türkiye, ABD'nin kurduğu ve silahlandırdığı YPG terör örgütünü yok etmek zorunda kalır.

ABD yönetimi kararını vermelidir.

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

 

Not 1: ABD yönetimi sorabilir: "İran ve Rusya bizim düşmanımızdır. Türkiye'nin de bizim düşmanımızla düşman olması ve onlardan silah almaması gerekmez mi?"

Cevap: Gerekmez. Çünkü Türkiye ile ABD dost ülkeler değil, "stratejik ortak" ve belli bir konuda "müttefik"tirler. Ayrıca Türkiye ile Rusya-İran arasında bir düşmanlık yok. Düşmanlık olmadığı için de Türkiye Rusya'dan silah alabilir. Çünkü ABD Türkiye'nin istediği silahları vermiyor. Verseydi, buna gerek kalmazdı.

Not 2: Eger ABD, Suriye'yi bölüp orada bir terör devleti kurmak düşüncesindeyse, Türkiye buna izin vermeyecektir. Yani Türkiye-ABD arasında bir savaş kaçınılmaz olacaktır. Belki de ABD bu savaş için YPG'yi silahlandırmış ve Türkiye'yi kuşatmış bulunuyor. Eğer ABD'nin hedefi buysa, savaş yakın demektir. Bu durumda ABD'nin Türkiye'ye niçin silah vermediği ve S-400'lere neden karşı çıktığı anlaşılmış olur ve anlaşılıyor.

Not 3: Rusya-İran ile ABD arasında bir savaş çıksa, Türkiye Rusya ve İran'a karşı savaşmayacaktır. Bu durumda NATO'nun bir anlamı kalmıyor. Ancak Rusya ve İran Türkiye'ye saldıracak olurlarsa, NATO bir anlam ifade ediyor. Rusya ve İran Türkiye'ye saldırırlar mı? Onların böyle bir düşüncesi olmadığını ve Rusya'nın da 2070 yılına kadar Türkiye'ye saldırmayacağınışünüyoruz.

(Çünkü Rusya'nın uzun vadeli çıkarları için Türkiye'ye saldırmak kârlı olmaz. Hem Türkiye de güçlenmiş olacağı için 2070 yılına kadar Rusya'dan Türkiye'ye bir saldırı olmayacaktır. 2070'ten itibaren ise şartlar çok değişecektir. Rusya ve Çin dünyaya egemen olacaktır.)

Yani, Türkiye için NATO bitmiş görünüyor. Aynı zamanda Rusya'nın Türkiye için tehlike olmadığı, şimdi en büyük tehlikenin ABD olduğu da iyi görülmelidir ve görülmektedir.

Not 4: Türkiye, Avrupa'yı Rusya'dan korumak isterse, NATO'da kalabilir. Bu da demek olur ki, bundan sonra Türkiye'nin NATO'da kalması, Türkiye'nin Avrupa'ya bir lütfu olacaktır. Yani, Avrupa Türkiye'ye muhtaçtır, ama Türkiye Avrupa'ya muhtaç değildir.

Not 5: NATO, Türkiye için Avrupa'nın saldırılarına karşı bir güvence olabilir mi?

Avrupa eğer Türkiye'ye saldırmak isterse, NATO'yu iptal eder, saldırısını yapar. ABD Türkiye'ye savaş açtığında Fransa ve Yunanistan gibi Türkiye'ye düşman bazı Avrupa ülkeleri ABD'nin yardımına koşacaktır. Fakat ABD ve Avrupa bu savaşı kaybedecektir. Bu kayıp, İsrail devletinin ortadan kalkmasına sebep olacaktır. Eğer ABD İsrail'in yıkıma uğramasını istemezse, Suriye'de bir terör devleti kurma hayalinden ve onun arkasında durmaktan vazgeçer ve Ortadoğu'yu terkeder. Aksi halde olan olacaktır.

ABD bu savaşta gücüne güvenecektir. Fakat hiç birşey onun istediği gibi olmayacaktır. Bu yenilgiyle ABD'nin dünya egemenliği de son bulacak ve insanlık ABD'nin demokrat maskeli diktatörlüğünden kurtulacaktır. Bu kurtuluştan sonra hak ve adalete dayalı yeni bir devir başlayacaktır.

Not 6: ABD Suriye'de bir terör ordusu kurmuş olduktan sonra geri dönüş yapmayacak ve Suriye'den çıkmayacaktır. Türkiye Ordusu kendini buna göre hazırlamalıdır. ABD ve kurduğu terör ordusu, Hatay'ı almak isteyecektir. Fakat Amik Ovası onların mezarı olacaktır!

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

(Hilafet Makamı, dünya müslümanlarının temsilcisidir. Bu Makam, evren Sahibi'nin izniyle görevine başlamış bulunuyor. Hilafet merkezi Konstantinapol değil, İSTANBUL'dur. Hilafet Makamı, gayri resmi olarak faaliyet gösterecektir. Bu Makam, Vatikan gibi özerk ve bağımsızdır. Bağımlılık, evrenin ve içindekilerinin tek Sahib'i Allah'adır. İsteyen İslamlı Devletler bu Makam'a biat edebilirler. Biat sözleşmesi şudur: "Hak ve adalet ve namus ve bunlara bağlı özgürlükle yönetim yapacağıma dair Hilafet Makamı'na biat ediyorum.")

Not 7: Bu bildiri uluslararası diplomatik platformda paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

 

Tanrı tektir. İsa, Musa ve Muhammed tek Tanrı'nın elçisidir.

 

Zaman: Yeni Ç'ın yirmibiri, Mayıs başı.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka davet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                        *   *   *

 

 

Keine Kommentare: