ABD YÖNETİMİNE MÜTTEFİKLİK UYARISI!
haksızları uyaran tekTANRInın adıyla
Önce şu konuda mutabık olalım. ABD yönetimi Türkiye'yi müttefik kabul ediyor mu? Eğer kabul
ediyorsa, müttefikliğin şartlarını yerine getirmelidir. Müttefikliğin şartlarına göre; bir müttefik müttefiğine ihanet etmez,
ona iftira atmaz, yaptırım uygulamaz, düşmanlarıyla dost olmaz.
Ne yazık ki ABD yönetimi bu şartları çiğnemektedir. Bu çiğneme ile de
Türkiye'nin müttefiği değil, düşmanı olduğunu göstermektedir.
Şimdi ABD yönetimi karar vermelidir: Türkiye ile müttefik mi kalmak
istiyor, yoksa onun düşmanı mı olmak istiyor?
Müttefik kalmak istiyorsa, müttefikliğin şartlarını korumalı ve bu şartları çiğneyen uygulamaları kaldırmalıdır.
Kalkması gereken uygulamalar şunlardır:
1- ABD Başkanı Biden Türkiye'nin tarihine saldırarak ona bir soykırım iftirası atmıştır. Bu iftira geri
alınmalı ve Türkiye'den ve Türkiyelilerden özür dilenmelidir.
2- Türkiye'ye yapılmakta olan bütün yaptırımlar kalkmalıdır.
3- Türkiye'nin düşmanı olan terör örgütleriyle ABD'nin dostluğu sona ermelidir.
4- Türkiye'nin istediği darbe teröristleri iade edilmelidir.
Bu şartlar yerine getirilmediği takdirde Türkiye'nin ABD ile bir müttefikliği kalmaz.
ABD yönetimi Türkiye ile müttefikliği sürdürmek
istiyorsa, gerekli şartları yerine getirsin. Bunun için de gereken özrü dilesin. Türkiye'ye
uygulanmakta olan yaptırımlar kalksın ve ABD, PKK'nın Suriye kolu olan YPG terör
örgütüyle bağını kopartsın, verdiği silahları geri alsın. Ve bir de istenen Fetöcüler verilsin.
Ayrıca ABD yönetimi Türkiye'nin demokrasisine darbe vurmaktan uzak durmalıdır. Çünkü Erdoğan iktidara darbe
ile değil, demokrasi ile geldi. Hem demokrasi demek, ABD çıkarlarına kölelik değildir. Türkiye Lideri, kölelik değil, Efendilik
istiyor. Eğer ABD yönetimi demokratlık yapmak istiyorsa, Mısır demokrasisini
darbeleyen Sisi'yi ve Suriye'yi yıkan Esad'ı devirmelidir.
ABD kendine yanlış adreste iş aramamalıdır. Hem Türkiye
Muhalefeti'ni köleliğe kabul ederek ve
onları hainleştirerek demokratlık yapmış olmaz ABD!
(TÜSİAD'çılar köleliğin yanında değil, Efendiliğin yanında olmalıdır. Hem TÜSİAD'ın değil, Türkiye'nin Efendiliği önemlidir. Çıkarları için Türkiye'nin Efendiliğine engel olanlar, Türkiyeli değildir!)
Sorunların çözümü için: Ya sözde soykırımla ilgili bunun olmuşluğunu kanıtlayan hukuksal
bir delil getirsin, ya da özür dilesin ve sözlerini geri alsın.
S-400 Savunma Sistemleri ile ilgili olarak ABD Türkiye'nin istediği Patriotları versin. Bunu
vermeyi kabul etmezse, Türkiye de Rusya'dan aldığı o sistemleri
kullanmaya devam edecektir. ABD eğer Patriotları vermeyi kabul
ederse, Patriotlar Türkiye'ye teslim edildikten sonra Türkiye de S-400'leri
susturacaktır.
ABD'yi alt edebilecek bir terör örgütü yoktur. Bunun için de ABD'nin
teröre karşı savaşacak başka bir terör örgütüne ihtiyacı yoktur. Terör örgütleriyle müttefik olmak,
terörü kabul etmektir. Bu kabul edilemez. ABD'nin kendine müttefik yaptığı Kürt terör
örgütü, Türkiye'nin düşmanıdır. Türkiye'nin düşmanı olan bir örgütle ABD müttefik olamaz. Dolayısıyla ABD YPG ile
bağını kopartmak zorundadır.
ABD'nin gerçek düşmanı Rusya ve İran'dır. Bu düşmanlara karşı savaşacak bir NATO vardır. NATO'su olan bir ABD'nin terör örgütlerine
ihtiyacı olamaz. Terör örgütlerinden medet ummak, bir acizlik veya gizli bir
hesap içinde oluşun göstergesidir. Eğer ABD'nin Türkiye'ye karşı gizli bir hesabı yoksa, YPG'ye
ihtiyaç yok demektir. Eğer ABD kendi askerleri yanmasın diye Kürtleri ateşe atmak
istiyorsa, bu, alçakca bir hesaptır! ABD bu alçakca hesaptan dönmelidir.
ABD, Türkiye demokrasisine darbe indirmiş Fetö
teröristlerini vermek zorundadır. Bunları vermemekte
direten bir ABD yönetiminin demokratlığı nedir acaba? Demokratların darbecileri
koruması, demokrasinin gereği olamaz! Teröristleri koruyan, terör orduları kuran bir ABD
yönetimi acaba nasıl demokrattır? Hem insan haklarını korumak, teröristlerin cezalandırılmasını engellemek midir? Adaletin ilkelerini çiğnemeyi
sonlandırmanız gerekmez mi? Gerçek devlet bu gereklikleri yerine getirir.
Sahte devlet ve diktatörlük ise adaleti çiğner!
Görüldüğü gibi, sorunlar çözümsüz değil. Müttefikliği bozmaya gerek
yok. Yeter ki
"kuvvet hakta ve adalettedir" denilebilsin. Ve "güçlü olan haklıdır"
yanlışı terkedilsin. Güce
değil, hukuka güvenilsin.
Eğer ABD yönetimi gerekli şartları yerine getirmezse ve müttefikliği bozmak isterse,
bu durumda Türkiye'deki askerlerini çekmek zorunda kalır. Yani ABD
üsleri kapatılır. S-400'ler çalışmaya devam eder ve Türkiye, ABD'nin kurduğu ve silahlandırdığı YPG terör
örgütünü yok etmek zorunda kalır.
ABD yönetimi kararını vermelidir.
İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.
Not 1: ABD yönetimi
sorabilir: "İran ve Rusya bizim
düşmanımızdır. Türkiye'nin de bizim düşmanımızla düşman olması ve onlardan silah almaması gerekmez mi?"
Cevap:
Gerekmez. Çünkü Türkiye ile
ABD dost ülkeler değil, "stratejik
ortak" ve belli bir konuda "müttefik"tirler. Ayrıca Türkiye ile Rusya-İran arasında bir düşmanlık yok. Düşmanlık olmadığı için de Türkiye Rusya'dan silah alabilir. Çünkü ABD Türkiye'nin istediği silahları vermiyor. Verseydi, buna gerek kalmazdı.
Not 2: Eger ABD, Suriye'yi bölüp orada bir terör devleti kurmak düşüncesindeyse,
Türkiye buna izin vermeyecektir. Yani Türkiye-ABD arasında bir savaş kaçınılmaz olacaktır. Belki de ABD
bu savaş için YPG'yi silahlandırmış ve Türkiye'yi kuşatmış bulunuyor. Eğer ABD'nin hedefi
buysa, savaş yakın demektir. Bu durumda ABD'nin Türkiye'ye niçin silah vermediği ve S-400'lere
neden karşı çıktığı anlaşılmış olur ve anlaşılıyor.
Not 3: Rusya-İran ile ABD arasında bir savaş çıksa, Türkiye Rusya ve İran'a karşı savaşmayacaktır. Bu durumda
NATO'nun bir anlamı kalmıyor. Ancak Rusya ve İran Türkiye'ye saldıracak olurlarsa,
NATO bir anlam ifade ediyor. Rusya ve İran Türkiye'ye saldırırlar mı? Onların böyle bir düşüncesi olmadığını ve Rusya'nın da 2070 yılına kadar
Türkiye'ye saldırmayacağını düşünüyoruz.
(Çünkü Rusya'nın uzun vadeli çıkarları için Türkiye'ye saldırmak kârlı olmaz. Hem Türkiye de güçlenmiş olacağı için 2070 yılına kadar
Rusya'dan Türkiye'ye bir saldırı olmayacaktır. 2070'ten itibaren ise şartlar çok değişecektir.
Rusya ve Çin dünyaya egemen
olacaktır.)
Yani,
Türkiye için NATO bitmiş görünüyor. Aynı zamanda Rusya'nın Türkiye için tehlike olmadığı, şimdi en
büyük tehlikenin ABD olduğu da iyi
görülmelidir ve görülmektedir.
Not 4:
Türkiye, Avrupa'yı Rusya'dan korumak
isterse, NATO'da kalabilir. Bu da demek olur ki, bundan sonra Türkiye'nin
NATO'da kalması, Türkiye'nin
Avrupa'ya bir lütfu olacaktır. Yani,
Avrupa Türkiye'ye muhtaçtır, ama Türkiye
Avrupa'ya muhtaç değildir.
Not 5:
NATO, Türkiye için Avrupa'nın saldırılarına karşı bir güvence olabilir mi?
Avrupa eğer Türkiye'ye saldırmak isterse, NATO'yu iptal eder, saldırısını yapar. ABD
Türkiye'ye savaş açtığında Fransa ve Yunanistan gibi Türkiye'ye düşman bazı Avrupa ülkeleri ABD'nin yardımına koşacaktır. Fakat ABD ve Avrupa bu savaşı kaybedecektir. Bu kayıp, İsrail
devletinin ortadan kalkmasına sebep
olacaktır. Eğer ABD İsrail'in yıkıma uğramasını istemezse,
Suriye'de bir terör devleti kurma hayalinden ve onun arkasında durmaktan vazgeçer ve Ortadoğu'yu terkeder. Aksi halde olan olacaktır.
ABD bu savaşta gücüne güvenecektir. Fakat hiç birşey onun
istediği gibi olmayacaktır. Bu yenilgiyle ABD'nin dünya egemenliği de son bulacak ve insanlık ABD'nin demokrat maskeli diktatörlüğünden kurtulacaktır. Bu kurtuluştan sonra hak ve adalete dayalı yeni bir devir başlayacaktır.
Not 6: ABD
Suriye'de bir terör ordusu kurmuş olduktan
sonra geri dönüş yapmayacak ve
Suriye'den çıkmayacaktır. Türkiye Ordusu kendini buna göre hazırlamalıdır. ABD ve
kurduğu terör ordusu,
Hatay'ı almak
isteyecektir. Fakat Amik Ovası onların mezarı olacaktır!
İmza: Mehdiyet ve
Hilafet Makamı.
(Hilafet
Makamı, dünya müslümanlarının
temsilcisidir. Bu Makam, evren Sahibi'nin izniyle görevine başlamış bulunuyor. Hilafet merkezi Konstantinapol değil, İSTANBUL'dur. Hilafet Makamı, gayri resmi olarak faaliyet
gösterecektir. Bu Makam, Vatikan gibi özerk ve bağımsızdır. Bağımlılık, evrenin ve içindekilerinin tek Sahib'i Allah'adır. İsteyen İslamlı Devletler bu Makam'a biat edebilirler.
Biat sözleşmesi şudur: "Hak ve adalet ve namus ve
bunlara bağlı özgürlükle yönetim yapacağıma dair Hilafet Makamı'na biat ediyorum.")
Not 7: Bu bildiri
uluslararası diplomatik
platformda paylaşılmıştır.
İmza: Mehdiyet ve
Hilafet Makamı.
Tanrı tektir. İsa, Musa ve
Muhammed tek Tanrı'nın elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Mayıs başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Hakka davet ve uyarı.
Boyut: Muranizm.
Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.
*
* *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen