Donnerstag, 13. Mai 2021

İNSANLARA MESAJ!

İNSANLARA MESAJ!

 

dünya ve evrenin sahibi ALLAHın adıyla

 

Ey İnsanlar!

Şu anda yaşamakta olduğunuz Dünya ve Evren Allah'a aittir. Bu sahipliğini de evren Sahibi, Kur'anıyla ondört buçuk asırdan beri bildirmektedir ve bildirmiştir. Başkasına ait bir evrende ancak Sahibi'nin izniyle oturabilir ve ancak O'nun kurallarıyla yaşayabilirsiniz.

Evrenin sahibi Allah, yeryüzünde ikamet etmenize izin vermiştir. Fakat bu izin karşılığında sizden bir kira bedeli istemektedir. O bedel ise, sizin O'na inanmanız ve ibadet etmenizdir. Yani yaratılışınızın karşılığı olarak O'na inanmanız ve yaşatılışınızın karşılığı olarak da O'na ibadet etmeniz gerekmektedir. Bu iki gereklik, yani inanç ve ibadet, mülk sahibi Allah'ın sizin üzerinizdeki yaratış ve yaşatış hakkıdır. Bu hak ödenmek zorundadır. Bu hakkı ödeyenler için ise mülk Sahibi ebedi bir cennet, çneyenler için de ebedi bir hapis vaadetmiştir ve etmektedir.

Biliyorsunuz, bir para karşılığı satın almadan veya bir kira bedeli ödemeden bir eve sahip olamaz ve o yerde oturamazsınız. Ama sizin çoğunluğunuz şu anda Allah'ın Dünya evinde kirasız ve bedelsiz oturmaktadır. Bu oturum, kaçak ve haksız bir oturumdur. Bu kaçaklık ve haksızlıktan kurtulmak boynunuzun borcudur. Bu borcu ödemelisiniz. Bu borcu ödemekten kaçarsanız, Allah'ın evini terketmeniz gerekecektir. Fakat Allah'ın evinden başka gidecek başka bir Dünya ve Evreniniz yoktur. Madem yoktur, ev Sahibi'nin hakkını ödeyiniz, huzur içinde yaşayınız. Dünya ötesinde de ebedi saadetli cenneti hakedesiniz. Aksi halde ebedi bir hapishaneyi haketmiş olacaksınız. İçi ateşle ve kaynar su ile dolu bir hapishaneye katlanabilir misiniz? Madem katlanamazsınız ve Dünya'da da ebedi kalamazsınız ve hem madem ölümü de öldüremezsiniz, o halde sizin için en doğru yol, ev Sahibi'nin hakkını ödemektir.

Geliniz, öldüremediğiniz ölüm gelmeden ev Sahibi'nin hakkını ödeyiniz, borçlu ölmeyiniz. Hakperestlik bunu gerektirir. Birisi sizin hakkınızı yese, buna katlanabilir misiniz? Madem katlanamazsınız ve katlanamıyorsunuz, o halde yaratıcınız ve yaşatıcınız olan Allah'ın hakkını yemeyiniz, çiğnemeyiniz. Bu en büyük kötülüğü terketmek sizi insanlaştıracaktır. O kötülükte inad etmek ise sizi şeytana dönüştürecektir.

Şimdi karar sizindir: Hakiki bir insan mı olmak istersiniz, yoksa şeytanlaşmış bir insan mı? 

İmza: Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an.

 

Not 1: Unutmayınız! Allah'ı bilmek ve O'na inanmak, yaratılışınızın borcudur. O'na ibadet etmek ise, yaşatılışınızın borcudur. Eğer yaratılışınızın borcunu ödemezseniz, cezanız ebedi olacaktır. Birinci borcu ödeyip de yaşatılışınızın borcunu ödemezseniz, yani ibadet etmezseniz, ibadet etmediğiniz müddet kadar cehennem cezası çekeceksiniz. Ancak bu cezadan sonra eğer Allah dilerse, cennete kabul edileceksiniz.

Mesela 40 yıl ibadet etmemişseniz, 40 yıl cehennemde kalacaksınız. Çünkü bir günlük namaz ibadetini terkeden bir kimse, o bir günü katletmiş oluyor. Bir günü katletmenin cezası da bir gün cehennemde kalmaktır. 40 yıl namaz kılmadıysanız, 40 yıl cehennemde ceza göreceksiniz.

Ramazan'da oruç tutmayan bir kimse ise, bir gün için 15 saat (oruç saatinin her yıl değiştiği nazara alınmalı), 30 gün için ise 450 saat, 40 yıl için ise 18 bin saat ceza görecektir.

Zengin olup da servetinin "zekat" denen vergisini ödemeyenler, ödenmesi gereken miktar kaç saatte kazanılıyorsa, o kadar saat ceza göreceklerdir.

Çünkü mesela beş vakit namazını kılmayan bir inançlı, Allah'tan 1 gün çalıyor demektir. Zekat vermeyen bir zengin de Allah'ın malını çalmaktadır. Çalmak, hırsızlıktır ve bu da suçtur. Suç da cezasız kalmaz ve kalmayacaktır. Hakiki insanlar ise hırsızlık yapmaz.

Not 2: Yaratılışın borcunu ödemeyenler, yani inkarcı ve inançsızların cezası, ebedi cehennem hapsidir. Çünkü inkarcı ve inaçsız bir insan, inkarcılık ve inançsızlığıyla bir evreni katletmiş oluyor. Bu katliamın cezası ise, yok edilmek, yani idamdır. Fakat adaletli ve çok merhametli Allah burada acıyıcılığını gösterip yok etmek yerine ebedi ceza veriyor, o suçluları yok olmaktan kurtarıyor. Elbette ebedi ceza, yok edilmekten iyidir. Dünyada bir katile sorulsa ve: "Seni idam mı edelim, yoksa ömür boyu hapse mi atalım" dense, o suçlu ömür boyu hapsi tercih edecektir.

Not 3: Allah'tan başka tanrı tutan ve uyduranlar ve Allah'a inanmadığı halde kendini inanıyormuş gibi gösterenler de ebedi cehennem cezası alacaklardır.

Not 4: "Biz ölümü öldüreceğiz" diyen inkarcılar, kıyameti durdurmayı başaramayacaklardır. Bunu başaramayanların da ölümü öldürmeleri geçersiz olur. 2123 yılında da kıyamet başlayacaktır. Gücü yeten varsa, kıyameti durdursun!

Not 5: "Biz tekrar diriltilmeyeceğiz" diyen inkarcılar, dünyaya doğmamaya gücü yetmiş midir ki bu iddiada bulunuyorlar? Diriltileceksiniz hem de hor ve hakir olarak ve buna asla karşı koyamayacaksınız!

Not 6: Ey kendini agnostik olarak tanımlayan ve bu tanımlamayla kendini Tanrı'nın bilinebilirliği ile bilinemezliği ortasına oturtup veya O'nun varolabilirliği ile yokolabilirliği arasında şüphede kalıp din gerçeğinin yüklediği sorumluluktan kendilerini kurtardığını sanan veya kurtarmak isteyen çok uyanıklar! Kur'anıyla Kendini tanıtmakta olan bir evren Sahibi var. O'nun bu tanıtımı karşısında kendinizi gizleyemezsiniz. Kör ve sağır kalmaya devam edemezsiniz. Devam ederseniz, (ölümü öldüremediğiniz ve tekrar diriltilişi durduramayacağınız için) yakında karşınızda cehennemi bulacaksınız. Bu kötü akibetle karşılaşmak istemezseniz, gözlerinizi ve kulaklarınızı iyi açınız ve Kur'anı dinleyiniz. Ve ölümden sonra gelecek ebedi bir hayatın arayıcısı olunuz. Eğer ölümü öldürebilecekseniz, bu arayışa belki gerek kalmaz. Fakat hayatı Veren'in kim olduğunu ve hayat alanlardan ne istediğini bilmek, insanlık ve yaratılmışlık görevinizdir. Bu görevi yerine getirmezseniz, şeytanla eşitlik kazanırnız. Bu kazanç sizi mutlu edecek midir? Ama ne kadar edecektir? Bu mutluluk ebedi olmazsa, elinizdeki mutluluk sahte mutluluktan başka birşey değil demektir. Bu sahteliğe razı olmamalısınız!

Not 7: Allah'a elçilik etmek isteyen inançlılar bu bildiriyi bütün insanlara iletebilirler.

Not 8: Allah'a teslim olmuş ve olmak isteyen inançlıların Ramazan bayramı kutlu olsun!

İmza: Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an.

 

Allah'tan başka ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

 

Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Mayıs'ın ikinci haftası.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka dâvet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                        *   *   *

 

 

Keine Kommentare: