Samstag, 8. Mai 2021

NATO'YA YENİ UYARI!

NATO'YA YENİ UYARI!

 

dostlarını savunan, düşmanlarını korumayan tek TANRI nın adıyla

 

NATO ülkelerinin sayın liderleri,

Bildiğiniz gibi, Rusya'da komünizmin yıkılmasıyla yeni bir çağa girdik. Bu girişle şartlar çok değişti. Artık eski çağda değiliz. Eski hükümlerimiz geçerliğini kaybetti. Şimdi hükümlerimizin yenilenmesi gerekiyor. Bu gereklik sebebiyle dostluk ve düşmanlıkların da yeniden belirlenmesi gerekiyor. Bu belirlemeye göre de kimin dost, kimin düşman olduğu bilinsin. Bu bilgiye göre de pozisyon alınsın. Bu şekilde kendimizi tam bir gerçeklikle savunabilelim. Sahte korku ve tehlikelerden korunabilelim.

Eski düşman Rusya'dan başlayalım: Rusya, Avrupa ve Amerika için hâlâ düşman kabul ediliyor. Fakat bu kabul artık Türkiye için geçerli değildir. Çünkü Türkiye'nin hem Asya ve hem de Ortadoğu ülkeleriyle Türklüğe ve müslümanlığa dayalı doğal bir bağlantısı var. Bu bağlantı sebebiyle Rusya, uzun vadeli çıkarlarını riske atıp Türkiye'ye düşmanlık edemez ve ona saldıramaz. Ve 2070 yılına kadar da bu saldırmazlık devam edecektir. Türkiye de zaten nükleer güç sahibi bir ülkeye saldırmayışünmeyecektir. Bu hükümlerden çıkan sonuca göre, Türkiye ile Rusya arasında ta 2070'e kadar düşmanlık olmayacaktır.

İran ise: Türkiye İran'a saldırmayışünmez. İran da Türkiye'ye saldırmayacaktır. Şayet İran Türkiye'ye saldıracak olsa, Türkiye tek başına kendini savunabilecek güce sahiptir. Buradan çıkan sonuca göre, Türkiye ile İran arasında da bir düşmanlık yok ve olmayacaktır.

Bu durum gösteriyor ki, Avrupa ve Amerika'nın çoğunluğunun düşman olduğu Rusya ve İran'a karşı Türkiye'nin başka bir güce ihtiyacı yoktur. Yani Türkiye NATO'da kalmaya mecbur değildir. Fakat Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin askerî gücüne ihtiyacı olabilir. Bu bakımdan Türkiye NATO'da kalmaya devam edebilir. Avrupa'nın da buna ihtiyacı vardır. Çünkü Rusya fırsat bulduğunda kendi sınırlarına yakın Avrupa ülkelerini ele geçirmek isteyebilir. Kırım'ı ilhak eden bir Rusya'nın, karşı konulmadığında Ukrayna'yı ve daha başka ülkeleri de kendine katacağı gözle görülmektedir. Dolayısıyla Türkiye, Rusya ile Avrupa arasında "Rusya'yı engelleyecek güç" pozisyonundadır. Türkiye'nin bu pozisyonu 50 yıl devam edecektir. Yani, Avrupa Türkiye'ye muhtaçtır. Bu muhtaçlık sebebiyle de Türkiye NATO'da kalmaya devam edebilir.

Tabii Türkiye'nin NATO'da kalmasının da şartları olacaktır. Bu şartlar da; en başta Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye düşmanlık etmemesidir. Fakat ne yazık ki bazı Avrupa ülkeleri Türkiye'ye düşmanlık etmektedir. Bu düşmanlığın kalkması şarttır.

İkinci şart: Avrupa ülkelerinin İslamiyet'e ve müslümanlara karşışmanlıkları son bulmalıdır. Çünkü adalet bunu gerektirir. Çünkü İslamiyet terörü degil, iyiliği emreder. Ama bazı müslüman kimlikli şahısların teröre kalkışması da İslamiyet'e ve müslümanlara maledilemez. Çünkü adaletin bir ilkesidir: Birinin işlediği suç, başkalarına yüklenilmez. Bu haksız yükleme, adaleti çiğnemektir. Eğer Avrupa ve Amerika ülkeleri insan haklarına gerçekten önem veriyorlarsa, adaleti çiğnemekten uzak durmak zorundadırlar. Bu zorunluğu yerine getirmeyen Avrupa ülkeleri ise, Rusya'nın saldırısı karşısında Türkiye'nin savunmasından mahrum kalacaklardır. Kendisine düşmanlık eden Avrupa ülkelerini Türkiye niçin savunsun?

NATO içinde birbirine düşman ülkelerin varlığı kabul edilemez!

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

 

Not 1: NATO ülkeleri şunu iyi bilmelidir: Rusya-İran ile ABD arasında bir savaş çıktığında, Türkiye Rusya ve İran'a karşı savaşmayacaktır.

Not 2: Amerika Birleşik Devletleri, Rusya'ya karşı tek başına savaşabilir. Böyle bir durumda ABD'nin NATO'ya ihtiyacı olmaz. Ama İran, Rusya, Çin ve Kuzey Kore birleşecek olurlarsa, bu durumda ABD NATO'ya muhtaç olur. Bu muhtaçlık da devam edecektir.

Not 3: Her devlette büyüme ve dünyaya egemen olma arzusu vardır ve olabilir. Bu, doğal bir istektir. Kendilerini güçlü gördüklerinde ve fırsat bulduklarında da zayıf ülkeleri yutmak isteyebilirler. Dolayısıyla Rusya sınırlarına yakın Avrupa ülkeleri de yutulma tehlikesine açıktır. Bu durum da, Avrupa'yı Türkiye'ye muhtaç bırakabilir. Çünkü caydırıcı veya engelleyici bir güç olmazsa, Avrupa tehlikede olacaktır. Türkiye ise engelleyici güç olabilir.

Not 4: ABD yönetimi; terör örgütlerine destek vermek, onları korumak, bazı ülkeleri parçalamak ve meşru demokratik bir yönetimi darbelemek gibi yollarla Türkiye'ye düşmanlık etmektedir. Bu düşmanlık bitmelidir. Bu düşmanlık bitmediği takdirde Türkiye'den dostluk ve müttefiklik beklenmemelidir.

(ABD'nin bu durumu, onun Rusya'dan daha tehlikeli olduğunu göstermektedir.)

Not 5: Avrupa ülkeleri yönetimleri, İslam'a düşmanlığı sonlandırmalı ve engellemelidir. Çünkü İslamiyet, iyiliği emreden ve kötülüğü yasaklayan bir dindir. Dünya barışı da ancak İslamiyet'in o emirleriyle sağlanabilir. İslamiyet'e düşmanlık edenler, dünya barışına düşmanlık etmiş olurlar. Bu düşmanlık sona ermelidir. Avrupa halkları müslüman olmaya mecbur değildir, fakat düşmanlık etmemek onların borcudur. Bu borç ödenmelidir.

Çünkü dünya barışı için insanlığa iyiliği emredip, onu kötülükten çekindirmek zorundayız. Bu zorunluk da ancak Tanrı adına yapılırsa etkili olur. En büyük iyilik, (Tanrı'ya inançtan sonra) adalet'tir. En büyük kötülük de, (Tanrı'yı inkardan sonra) adaleti çiğnemektir.

Not 6: Komünizmin yıkılmasıyla eski çağ kapandı, yeni çağ açıldı. Yani yeni çağ, 2000 yılında değil, 1991'de başladı. Çünkü çağların açılıp kapanmasını belirleyen yalnız takvim değil, daha çok dünya çapındaki olaylardır.

Not 7: 22. Yüzyılın yeni çağı 2060 yılında başlayacak ve 2070'ten itibaren Rusya ve Çin dünyanın yeni egemeni olacaktır. Tabii bu durum, komünizmin tekrar egemenliği demektir. 2123 yılında ise kıyamet başlayacaktır. Ama Dünya tek aşamada değil, üç aşamada yıkılacaktır. Yani Dünya ve insanlığın fazla vakti kalmadı!

Bu durumda önümüzdeki 40 yılı çok iyi değerlendirmek zorundayız. Bu 40 yıl insanlığın son fırsatı olacaktır. Çünkü 40 veya 50 yıl sonra komünizmin tekrar egemen olmasıyla insanlığın kötü günleri başlayacak ve dünya çapında cereyan edecek büyük deprem ve felaketlerle adım adım kıyamete gidilecektir. Dolayısıyla son kırk yılımızı bir "altın çağ" yapmaya mecburuz. Bu çağ da ancak hak, adalet, namus ve bunlara bağlı özgürlük üzerine kurulabilir.

Not 8: Bu bildiri uluslararası diplomatik platformda paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet ve Hilafet Makamı.

 

Tanrı tektir. İsa, Musa ve Muhammed tek Tanrı'nın elçisidir.

 

Zaman: Yeni Ç'ın yirmibiri, Mayıs başı.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka davet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                        *   *   *

 

Keine Kommentare: