Montag, 4. Mai 2009

YASAKÇI LAİKLERE ÇAĞRI

(Bu bildiri, 2005 yilinda yayinlandi.)

YASAKCI LAIKLERE CAGRI

haksizligi sevmeyen Allahin adiyla


AIHM'nin türban hakkindaki karariyla laikler
bir zafer kazanmi$ ve dindarlar da maglubi-
yete ugrami$ oldu. Bu durum, toplumsal bari-
$i kurtarmiyor, bozuyor.

Verilen karari, "hukukun zaferi" olarak gör-
mek mümkün degildir. Cünkü laik hukuk, din-
sel haklari tanimami$tir. Sadece laiklerin
haklarini korumu$tur.

Hukuk nedir? Hukuk, zulmü ortadan kaldirmak
degil midir? Avrupa Mahkemesi zulmü ortadan
kaldirmiyor, zulüm doguruyor! Nasil zulüm
doguruyor?

Avrupa üniversitelerinde ba$örtüsünün serbest
olmasi dindarlar icin arti bir puandir. Tür-
kiye'nin, "Müslümanlarin ya$adigi bir ülke"
olmasi da dindarlar icin ikinci bir arti pu-
andir. Bu puanlara ragmen Avrupa Mahkemesi'
nin Türkiye üniversitelerinde ba$örtü yasagi-
na onay vermesi, nasil hakli görülebilir? Ya-
ni hem Avrupa'da örtünmek serbest olsun, hem
Türkiye, Müslümanlarin cogunlukta oldugu bir
ülke olsun, buna ragmen bir kadin veya ögren-
ci, üniversitede inancinin geregi olarak örtü-
nemesin! Bu ne bicim hukuk anlayi$idir? Bu ne
bicim demokrasi uygulamasidir?

Türkiye'deki sosyolojik gercekleri görmek ge-
rekir. Görülmesi gereken $udur:

Türkiye'de yüzde otuz civarinda dindar insan
bulunmaktadir. Bu dindar kesimin kadinlari da
dinin geregi olarak ba$larini örtmektedir.
Ayrica Türk kadininin dindar olmayan yüzde
kirki da bölgesel ve geleneksel sebeplerle
ba$larini örtmektedir. Böylece Türkiye'de ka-
dinlarin yüzde yetmi$inin ba$ini örtügü gö-
rülmektedir. Bu yüzde yetmi$lik kesimin, ba$-
örtü yasaginin kalkmasindan yana oldugunu da
yine istatistiklerden biliyoruz. Bu istatis-
tiklerin kar$isinda ise -yasaktan yana olan-
sadece yüzde otuzluk laik kesim bulunuyor.

Yani yüzde otuzluk laik kesimin keyfi icin,
yüzde otuzluk dindar kesimin ve diger yüzde
kirkin kadinlarinin hakki cignenmektedir. Bu
durum, demokrasiyi tersine ceviren bir gara-
bet degil midir?

Laik kesime sesleniyoruz:

Ba$örtüsü yasaginin ardinda duran ve bu yasa-
gin kalkmasini istemeyen yüzde otuzluk laik
kesime sesleniyoruz: Geliniz! Sosyolojik ger-
cekleri görerek ve dindarlarin demokratik
haklarini gözönüne alarak ve dinlerine saygi
duyarak bu yasaga sahip cikmaya son veriniz.
Ba$örtüsünü siz takmayacaksiniz. Sadece tak-
mak isteyenlerin haklarina gecit vereceksi-
niz, o kadar!

Bu sorunun cözümünü kilitleyerek bir yere va-
ramazsiniz. Varacaginiz yer, sadece toplumsal
bari$i bozmak ve dindarlarin dü$manligini ka-
zanmak olacaktir. $u anda onlarin nefreti ve
bedduasi altinda bulundugunuzu da unutmamali-
siniz. Bütün bu yapilanlar, yani yasaga sahip
cikmalar, sorunlarin cözümünü engelleme ve
kilitlemeler, bir hak ve özgürlük gasbidir.
Eger bari$ icinde ya$amak istiyorsaniz, bu
gasbciliga son vermek durumundasiniz. Geli-
niz! Yüzünüzü kötülükcülükten iyilikcilige
ceviriniz. Bari$ icinde ya$amak istediginizi
gösteriniz ve isbat ediniz.

"Dindar kadinlarin ba$örtüsü, bizim üzerimizde
baski olu$turuyor" dememelisiniz. Eger diye-
cekseniz, sizin de ba$örtüsüzlügünüzün onlar
üzerinde baski olu$turacagini iyi hesap etme-
lisiniz. Adalet budur i$te, eger adil olmak
isterseniz. Aksi halde zulme "evet" demi$ ola-
caksiniz. Eger bari$ icinde ya$amak gibi bir
niyetiniz yoksa, onu da söyleyiniz.

Sayin AKP ve Erdogan Hükümeti Mensuplari!

Laiklerin haklarini korumak sizin göreviniz
oldugu gibi, dindarlarin da haklarini korumak
sizin görevinizdir. Artik yüzde otuzluk dindar
kesimin haklarini, yüzde otuzluk yasakci laik
kesimin keyfine birakmaya hakkiniz yoktur.
Sosyolojik ve demokratik gercekler neyi gerek-
tiriyorsa, onu yerine getirmek zorundasiniz.
Bu sorunun cözümü icin bütün yasakci laiklerin
ölümünü bekleyemezsiniz. Onlarin keyf ve arzu-
suna göre degil, evrensel degerlerin, demokra-
sinin, özgürlügün, insanligin, iyilikciligin,
Hak ve Adalet ve Namus'un gereklerine göre ha-
reket etmelisiniz.

Ba$örtüsü yasaginin kalkmasini isteyen yüzde
yetmi$lik demokratik kesimin haklarini, yüzde
otuzluk yasakci laik kesimin keyfine feda et-
memelisiniz. Buna hakkiniz da yoktur, biliyor-
sunuz. O halde?

$u gelen soruyu bir tehdit olarak degil, bir
uyari olarak sormak istiyoruz:

Paris neden yaniyor?

Türkiye de mi yansin?

Veya daha dogrusu:

Türkiye'yi de mi yakmak istiyorsunuz?

I$te cevaplanmasi gereken asil sorular bunlar-
dir.

Özetle:

Dindarlar, laiklerin keyfine göre ya$amaya zor-
lanamaz. Bunu herkes bilmelidir.

Not: Eger ba$örtüsü dâvâsini Leyla $ahin kazan-
saydi, buna sevinmek dindarlarin hakki olurdu.
Laiklerin dindarlarin yenilgisine sevinmeye
haklari olmadigindan, onlarin haksiz sevinci,
gayri ahlâkî bir durum arzediyor.

Not 2: Dindarlarin bir arti puani da, Türkiye'
deki halk cogunlugunun ba$örtü yasaginin kalk-
masindan yana oldugudur. Bir puan da, Allah'in
dindarlarin hakli haklarindan yana olmasidir.
Dindarlar böylece bu dört puanla galip gelme-
leri gerekirken, laik azinliga zulmen maglup
olmu$lardir.

Not 3: Dindar ögrencilerin AIHM'den medet um-
malarini kinamak dogru degildir. Cünkü onlar,
Türk hukukundan haklarini alamami$ ve en niha-
yet AIHM'ye ba$vurmak zorunda kalmi$lardi. O
ögrencilerin AIHM'ye ba$vururken hesaplari
$uydu: "Avrupa üniversitelerinde ba$örtüsü
takmak serbest olduguna göre, mahkemeleri de
bizden yana bir hükümde bulunur." Ne yazik
ki, tam umduklarinin aksi bir kararla kar$i-
a$tilar ve $a$kinliga ugradilar.

Bu ögrenciler dogru olani yapmi$, fakat egri-
likle kar$ila$mi$lardir. Egriligin birincisi,
laik Türk kurumlarindan cikarken, ikincisi de,
AIHM'den cikmaktadir. AIHM'nin egriligi ise
$udur: AIHM, "üniversite yönetimi dinsel kiya-
fete yasak getirebilir" $eklindeki son karari-
ni verirken, bu karara $u sözleri de ekleme-
liydi: "Biz bu hukukî karari veriyoruz ama,
bizim üniversitelerimizdeki uygulamalari ve
Türkiye'nin de, Müslümanlarin ya$adigi bir
ülke oldugunu unutmamalisiniz."

AIHM bunlari söylememi$ olsa veya söylemesine
de gerek olmasa bile, Türkiyeli laiklerin ve
kurumlarinin bunlari $ip diye anlamasi gerekir-
di. Tabii adil ve merhametli olmak istedikleri
takdirde...

Gördügünüz gibi, $u anda dindar kiz ve kadin
ögrenciler, laiklerin merhametine kalmi$ durum-
dalar. Bakalim, laikler, bundan sonra gereken
merhameti gösterebilecek mi? Veya iktidardaki
hükümet, onlari merhamet dilenciliginden kur-
tarmayi ba$aracak mi?

Zaman: Yeni Cag'in be$i, Kasim ortasi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cagri.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: