Freitag, 5. März 2021

PKK TERÖRİSTLERİNİ KORUMAKTA OLAN İRAN YÖNETİMİNE UYARI!

 

PKK TERÖRİSTLERİNİ KORUMAKTA OLAN İRAN YÖNETİMİNE UYARI!

teröristleri koruyanlardan hesap soracak olan ALLAHın adıyla

 

Siz İran yönetiminin, sınırlarınızda PKK teröristlerini korumakta olduğunuz, Türkiye yönetimi tarafından çok iyi bilinmekte. "Bu teröristleri niçin koruyorsunuz" diye size sual sormayacağız. Çünkü bu sualden daha önemlisi, o teröristleri koruma ve barındırmanın bir suç olduğudur. Bu suçu terketmelisiniz. Bunun için de o teröristleri sınırlarınızdan derhal defetmelisiniz. Bunu yapmadığınız takdirde Türk ordusunun onları sınırlarınızda avlaması onun hakkı olur. Ya bu hakkı ödeyin, ya da o teröristleri kendiniz yokedin. Bunu kabul etmediğiniz takdirde Türk ordusunun harekete geçmesine ses çıkarma hakkınız kalmaz.

PKK teröristlerini koruma ve kollama ile belki Türkiye'ye karşı gizlediğiniz bir düşmanlığı besliyor olabilirsiniz. Bu düşmanlığı da devletinizin "çıkarları" için (ABD gibi) uygun görüyorsunuzdur. Peki, o koruduğunuz teröristlerin katlettiği masumların hakkı ne olacak? Allah bunun hesabını sizden sorduğunda O'na ne cevap vereceksiniz? "Türkiye bizim düşmanımızdı" mı diyeceksiniz? Ne diyeceksiniz? Bunun cevabını şimdi vermelisiniz! Eğer "biz müslüman bir milletiz ve yönetimiz" diyorsanız. Eğer müslüman bir millet ve yönetim değilseniz, bu daha fena bir durumdur. Ötedünyada iyi bir gelecek istiyorsanız bu fena durumdan derhal çıkmalı, halinizi düzeltmelisiniz. Bu düzeltim için de hak ve adalet ölçüleri sizin rehberiniz olmalı.

Hak ve adaletin ne olduğunu bilmiyorsanız size anlatabiliriz.

Hak: Yaratan'ın, yaratılışın ve yaratılmışların yasasına itaattir. Onların haklarını çiğnememektir.

Adalet: Haklıya hakkını, haksıza da cezasını hakettiği kadar vermektir. Bu vermeyi yapmayan bir devlet, adaletli değildir.

Yaratan'ın yasasınca teröristlik bir suçtur. Bu suça neden engel olmuyorsunuz? Engel olmanız gerekmez mi?

Teröristleri yakalayıp cezalandırmak, adaletin gereği değil mi? O halde nerede sizin hak ve adaletiniz?

"Biz haklı ve adaletli bir devletiz" diyorsanız, o teröristleri yakalayıp Türkiye'ye verin veya onların Türkiye tarafından avlanmasına engel olmayın. İkisinden birisini seçmek durumundasınız.

ABD ve İsrail'in Afganistan'da, Irak ve Suriye'de teröristleri avlama hakkı varsa, Türkiye'nin de Suriye, İran ve Irak'ta teröristleri avlama hakkı vardır. Bu hak çiğnenemez.

Hak ve adalete boyun eğmezseniz, devlet yönetme hakkınız kalmaz. Bu hakkınız kalmadığında da devrilmeniz hak olur. Devrilmek istemezseniz, hak ve adalete boyun eğmelisiniz.

Haksız bir yönetimi devirmeye bizim gücümüz yetmez, ama ALLAH'ın gücü yeter. Allah'ın gücüne karşı PKK teröristlerini korumaya devam edecek misiniz?

Teröristleri koruma ve kollama ve onları yaşatmanın zulüm olduğunu unutmuşsunuz. Size hatırlatıyoruz!

Duamız: Bütün evrenin ve içindekilerinin tek sahibi olan Allah'ımız! Terör örgütlerine desteğini kesmeyen ülke ve devletleri terör belâsına uğrat. Terör saldırısına uğrayan masumların çektiği acıları onlara yaşat. Amin.

İmza: Mehdiyet Makamı.

 

Not 1: PKK terör örgütünün katlettiği 30 bin masum insan İran'a bir kötülük yapmadı. Türkiye de bir kötülük yapmış değildir. O halde İran, sınırlarında gizlediği ve barındırdığı PKK teröristlerini hak ve adaletin gereği olarak neden defetmiyor? Bu işlem mutlaka yapılmalıdır!

Terör örgütleri üzerinden çıkar sağlamak, acizlik ve alçaklıktır! Müslüman bir ülkenin yönetimi bu alçaklığı kabul etmemelidir. Bu alçaklığı kabul eden ülkeler, teröre hayat vermektedir. Oysa teröre ölüm vermek gerekir!

Not 2: ABD ve Rusya yönetimleri de PKK terör örgütüne verdikleri desteği kesmek zorundadırlar. Bu destek kesilmediği takdirde Türkiye'ye, onların ülkelerinde terör örgütü kurma hakkı kazandırmış olurlar. Bu hakkın kullanılmasını istemeyen ülkeler üstlerine düşen görevi yerine getirsinler.

Not 3: Birlesmiş Milletler örgütü, teröre destek veren ve çıkarları için onları kullanmakta olan ülkeleri uyarmak zorundadır. Bu uyarıyı yapmayan ve uyarısına uymayanları cezalandırmayan bir BM, dünya barışını çiğnemiş ve çiğnetmiş olur. Bu da onun kuruluş amacına zıt olur. Bu zıtlık da, BM'nin kapatılmasını gerektirir.

Not 4: Terör örgütlerine destek vererek insan haklarını çiğnemekte olan AB ve ABD ülkeleri, "insan hakları"nı kullanmaya son vermelidir. Son vermedikleri takdirde onların insan hakları uyarıları reddedilecektir.

Not 5: ABD yönetimi, eğer Kaşıkçı'nın katlettiricisi Prens Selman'ın cezalandırılmasını sağlamazsa, kendini "dünyanın en büyük insan hakları ihlalcisi" olarak tarihe geçirmiş olacaktır. Ayrıca Prens Selman gibi bir katile yönetim hakkı tanımak, Kaşıkçı'ya, Suudi Arabistan halklarına ve bütün insanlığa ihanettir. ABD yönetimi bu ihaneti kabul etmemelidir.

Not 6: Kur'anın hükmünce masum bir insanı katleden bütün insanlığı katletmiş sayılıyor. Masum Kaşıkçı'yı katlettiren Prens Selman da bütün insanlığı katlettirmiş durumdadır. Bu durumda olan bir kimseye ülke yönetimi vermek, Kur'anı çiğnemek ve çiğnetmektir. Kral Selman eğer müslümansa, Kur'anı çiğnetmemelidir.

Masumların katledicisi PKK'lı teröristleri sınırlarında gizleyen İran yönetimi de, Kur'anı çiğnemekte olduğunu görmeli, Allah'a ihanetini sonlandırmalıdır.

Artık hak geldi. Hak olmayan gitmeli ve haksızlık bitmeli.

Not 7: Bu bildiri uluslararası diplomatik platformda paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet Makamı.

 

Allah'tan başka ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

 

Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Mart başı.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka dâvet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                        *   *   *

 

Keine Kommentare: