Mittwoch, 1. September 2010

CHP ve MHP'ye ÇAĞRI!

CHP ve MHP'ye ÇAĞRI!

(Bu bildiride, yazarımız Ali Coşkun'un bir çağrısını okuyacaksınız.)

insanlara iyiliği emreden ve kötülükten çekindiren ALLAHın adıyla

Geliniz ey CHP'liler ve MHP'liler, anayasa değişikliği için yapılacak
referandumda EVET deyiniz. Çünkü bu değişiklik, iktidar partisinin
millet için yaptığı bir "iyilik" ve "hayır"dır. Bu iyilik ve hayrı engelle-
meniz size hayır getirmez. Eğer bu iyiliğe, "AKP yaptığı için" veya
"onun iktidarına engel olmak için" karşıysanız, hata edersiniz ve
yanlış yoldasınız. Çünkü bu takdirde, siz iktidar olduğunuzda, sizin
yapacağınız iyiliklere de AK Parti muhalefetinin hayır demesine hak
kazandırmış oluyorsunuz. Böyle muhalefetlerle Türkiye halkı zarar
görmüş olmaz mı? Elbette zarar görmüş olur ve oluyor. İşte siz,
vereceğiniz "evet" oyuyla bu zararı önlemiş ve size muhalefet edecek
partinin, yapacağınız iyi icraatlara muhalefet hakkını kaldırmış ola-
caksınız. AKP'yi de, ancak yapacağınız iyiliklerle, halkın gönlünü
kazanarak iktidardan uzaklaştırabilirsiniz. Halka yapılacak iyiliklere
engel olarak onu iktidardan düşüremezsiniz.

Evet, biliyoruz: Yargı ile ilgili yapılacak değişiklikler, CHP'nin Yargı'
daki egemenliğine ve onu ele geçirmişliğine son verecektir. Bunun
için de CHP'liler bu değişikliğe "evet" diyemezler. Ama "evet" demek
zorundasınız. Çünkü, eğer "evet" demezseniz, AK Parti'nin de Yargı
üzerinde egemenlik hakkı doğar. Yani, sizin "hayır" demeniz; "AKP
de yargı egemenliğini ele geçirebilir, ele geçirsin" demektir. Eğer bu
hakkı onlara vermek istemiyorsanız, yargı içindeki kendi egemenliği-
nize son vermek için referandumda "evet" demek zorundasınız. Böy-
lece Yargı içinde siyasî partilerin egemenliğine son verilmiş olunur.
Eğer "evet" demezseniz, AKP'nin, sizin egemenliğinize son verip,
Yargı ve HSYK ve AYM'de kendi egemenliğini kurması onun hakkı
olur. Eğer "hayır" derseniz, AKP'nin yargısal egemenliğine "evet"
demiş olacaksınız. Yapılacak değişiklik ise, siyasetçilerin Yargı'daki
egemenliğine son veriyor. Tekrar vurgulayalım: CHP zihniyetinin Yar-
gı ve benzeri kurumlara egemen olması bir haksa, bu hak AKP'nin
de hakkıdır. Böyle bir hak yoksa, CHP'lilerin o kurumları ele geçirmiş
olmaları da son bulmalıdır. İşte anayasa değişikliği bunu sağlayacak-
tır. Bu sağlamaya da CHP'lilerin "evet" demesi gerekir. Eğer "hayır"
derlerse, AKP'nin de o kurumları ele geçirmesi hakkı olur. Ancak
demokraside böyle bir hak yoktur. Fakat bu durumda o kurumları
CHP'lilerden arındırmak da AKP'nin demokratik hakkı olmaktadır.
AKP de bunun icin anayasa değişikliğine başvurmustur. Yani yapı-
lan, "demokratik bir savunma"dır. Bu savunma ise, diktatörlüğe karşı
bir "savaş"tır. CHP'nin Türkiye halkı üzerinde kurmuş bulunduğu siya-
sal egemenliğin ve "gizli sivil vesayet"in son bulması gerekmektedir.
Çünkü siyasal egemenlik, "milletin hakkı"dır, CHP'nin değildir.

Anayasa'da yapılacak değişiklikler, askerin halk ve siyaset üzerin-
deki vesayetini de kısmen kaldırmış olacaktır. Siz CHP'liler, buna
da "evet" demezsiniz. Çünkü iktidara ancak askerin yardımıyla ge-
lebilirsiniz! Eğer "böyle değil" diyorsanız, askerin vesayetini kaldı-
racak değişikliklere "evet" demek durumundasınız. Bununla da
"demokrasiden yana" olduğunuzu da göstermiş olursunuz.

Biz, "KUR'ANA EL BASIYORUZ!": Eğer 12 Eylül 1982 anayasa
oylamasında askerin ihtilâlden önce döndürdügü dolapları bilseydik,
yani "olgunlaştırılma"mış olsaydık, o anayasaya da, darbesine de
"evet" demezdik. "Evet" demiş olsak bile, ordunun baskısı sonucu
veya ondan kurtulmak için dediğimiz bu evette bize bir günah yoktur.
Ama sizin şimdiki söyleyeceğiniz "hayır"da bin günah vardır. Eğer
Türkiye halkı referandumda "evet" derse, bunu "AK Parti'nin hayırcı'
ları fişleyeceğinden korktuğu için" değil, o "bin günah"tan kurtulmak
için "evet" diyecektir. Çünkü AK Parti ebedî iktidarda kalacak bir dik-
tatör değildir. "Biz Halk" onu istediğimiz zaman iktidardan düşürebi-
liriz. Bunun için AK Parti'nin "hayırcı"ları fişleyeceği söz konusu ola-
maz.

"AK Parti sivil dikta kuracak" iddianıza gelince: Eğer AK Parti'nin
sivil dikta kurması mümkünse, bu; "siz de iktidara geldiğinizde
bir sivil dikta kurabilirsiniz" demektir. Böyle olmayacağının garantisi
nedir? Demek, sizin iddianiza göre, sizin iktidara gelmeniz de bir
tehlikedir. Çünkü siz de bir sivil dikta kurabilirsiniz. O halde bizim
de sizin iktidarınızı önlememiz gerekir... Görüyorsunuz, iddianız
gene sizi vuruyor! Böyle bumerangik iddialarla kendinize zarar ver-
meye son vermeniz gerek miyor mu? Hem CHP'nin Ordu ve Yargı
eliyle sürdürdüğü "gizli iktidar"ından ve "sivil vesayet"inden kurtulma-
dık ki, AK Parti'nin "sivil dikta"sı olsun!

MHP de ancak askerin yardımıyla ve CHP'ye kuyruk olmakla ikti-
dara gelebilir. Bunun için o da, askerin vesayet egemenliğini kıra-
cak bir değişikliğe "evet" diyemez. Fakat siz ey Türkiye halkı! Se-
çimde istediğiniz partiye oy verebilirsiniz. Ama referandumda CHP
ve MHP'ye benzememelisiniz. Çünkü onların "hayırcı"lığında bin
günah vardır. Bu bin günahı EVETlerinizle durdurmazsanız, siyasal
egemenliğiniz yargı ve ordunun elinde kalacaktır. Yani: Yargı ve
ordu eliyle güdülen bir "sürü" olmaya devam edeceksiniz. İktidara
getirdiğiniz parti de, bu güdümde kullanılan bir değnek olacaktır.
İşte siz buna "evet"lerinizle "hayır" demiş olacaksınız.

Dindarlar referanduma elbette ki katılacaklardır. Çünkü bir kötülüğü
ortadan kaldırmak ve bir iyiliği ortaya çıkarmak, onların müslümanlı-
ğında bir "sosyal vazife"dir. Onlar da bu vazifelerini yerine getirmek
için "evet" diyecekler ve onların dindarlığını önlemeye çalışan güçle-
rin kötülüğüne engel olacaklardır. Bunun için mümkün olsa yalnız
"mezardaki ölüleri" değil, "gelecekteki insanları" da çağırıp, onların
da "evet"ini almak gerekir.

Not: Referandumdan "hayır" çıkarsa ne olacak? Eğer "evet"lerimizle
vesayet rejimini bitiremezsek, generaller ordudaki gençlerimizi PKK'
lılara öldürtmeye ve Yargı-HSYK da, onların hak ve hukukunu ve
generallerin suçunu örtbas etmeye ve CHP'nin daha önceden AYM,
HSYK ve Yargı üzerinden kazandığı "gizli sivil vesayet"i de devam
edecektir. Dolayısıyla Referandum'dan "hayır" çıkması, Türkiye'nin
kaybı olur. Bu kayıp nedeniyle "hayır"cıların bir kazancı olmayacaktır.
Çünkü Türkiye Halkı, ebediyen vesayet altında kalmaya razı olamaz.
Bunun için mücâdelemiz, daha da büyüyerek ve hızlanarak devam
edecek ve ordu ve yargı vesayeti sona erene kadar da sürecektir.
CHP ve MHP iktidara gelse dahi vesayeti koruyamayacak ve bütün
toplumsal kesimlerin haklarını ödeyen demokratik bir anayasa yap-
madığı müddetçe de iktidarda kalamayacaktır! Ayrıca, referandumda
"evet" dememiz, seçimlerde de AKP'ye "evet" diyeceğimiz anlamına
gelmemelidir. Yani: "Türkiye'nin geleceği" için hangi partiler daha
uygun olacaksa, o partiyi/partileri iktidara getiririz...

Son söz: Geliniz ey MHP ve CHP! "Hayır"larınızla bu millete daha
fazla kötülük etmeyiniz. Bütün toplumsal kesimlerin haklarını garanti
eden ve milleti ordu-yargı vesayetinden kurtaran demokratik bir ana-
yasaya "evet" deyiniz veya bunun için millete kesin bir söz veriniz,
biz de iktidarı size verelim. Şartlarını söylediğimiz Türkiye halkının
sorunlarını çözecek demokratik yeni bir anayasaya "evet" demez-
seniz, iktidara ne için geleceksiniz? Buna ne hakkınız var? Referan-
dumda söylenilecek "evet"in AKP'yi güçlendireceğinden korkuyor-
sanız, işte fırsat: Yeni bir anayasa sözü verin ve bunun isbatı olarak
da referandumda "evet" deyin, biz sizi güçlendirelim! Siz şimdi bir
parça anayasa değişikliğine razı olmazsanız, ileride anayasanın
tümden değiştirilmesine razı olacağınıza nasıl inanalım? AKP'nin,
Yargı ve Orduyu ele geçirmesinden mi korkuyorsunuz? Öyleyse
geliniz; hiç bir partinin o kurumları ele geçirmesine imkân vermeyen
yeni bir anayasa yapalım. Var mısınız? Varsanız, bunu referandum-
da "evet"inizle isbatlayınız.

Ey PKK'lılar! Eğer Kürtlerin özgürlüklerine kavuşmasını istiyorsanız,
saldırılarınıza son veriniz. Son vermezseniz, demektir ki: Kürtlerin
özgürlüğe ihtiyacı yoktur! Demokratik bir anayasa yapılmadığı müd-
detçe de Kürt halkı, hak ve özgürlüklerine kavuşamaz. Vesayetçiler-
le birlik olduğunuz müddetçe demektir ki siz; Kürt halkının dostu
değil, düşmanısınız! Bu düşmanlıkla da bir yere varamazsınız; vesa-
yetçilere hizmetten başka...

BDP'lilere not: Kılıçdaroğlu'nun "genel af" vaadine aldanmamalısınız.
Çünkü CHP ancak MHP ile iktidara gelebilir. MHP ise, PKK'lıların
yararlanacağı bir affa razı olmaz. (Genel af değil), bir "özel af" ancak
üç büyük partinin uzlaşmasıyla çıkabilir.

Son söz'ün son sözü: Geliniz ey "hayır"cılar! Anayasa değişikliğine
ve yeni bir anayasaya "evet" diyerek, şu milleti siyasal barışa götüre-
lim. Bu sayede siz de iktidar yüzü görürsünüz... Millet de sizi dene-
miş olur!

Hâlâ "varız" demiyecek misiniz? "Varız" diyenler için sloganımız
şudur: HAYIR'A HAYIR, EVET'E EVET!

(Referandumda "tarafsız" kalmayı düşünen bir kısım dindarlara, de-
mokratlara, liberallere, demokrat solculara not: Sizin tarafsızlığı seç-
meniz, "hayır"cılara hizmet ve destek olacaktır. Bu hayırsız hizmet
ve desteği siz yapmamalısınız. Yapılacak değişiklikler yeterli değilse
de, önemlidir. Çünkü bu değişikliklerle, darbeciler ve onların koruyu-
cuları olan yargıcılar, "anayasaya dayanarak" suç işleyemeyecekler-
dir. Önemli olan budur! Bu sebeple, eğer yapılacak değişikliklerin
haklılık ve faydalılık yönü ağır basıyorsa, EVET; yok şayet haksızlık
ve zararlılık yönü ağır basıyorsa, bu defa da "hayır" demek, boynunu-
zun borcudur. Herkes bu borcunu ödemek zorundadır.)

Cemaatleri sosyal hayattan dışlamaya çalışanlara: Bir kaç kişinin
işlediği suçla bütün cemaat suçlanamaz. Hem cemaatler, sosyal
hayatın bir parçasıdır. Onların da devlete, orduya ve siyasete el at-
mak haklarıdır. Kanunlara aykırı olmadığı müddetce onlar bundan
men edilemezler. Çünkü onlar, cami mahkûmu değildir. Yasaların
ve Evrensel Değerler'in izin verdigi çerçevede "Kamusal Alan"ın da
hâkimi olmak haklarıdır.

Hür Gazeteciler ve Demokratlar adına: Ali Coşkun


Referandum’la ilgili faydalanabileceğiniz linkler:



Müslümanlar referanduma katılabilirler mi?

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=30.07.2010&y=HayrettinKaraman


Neden evet?

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1010675&title=neden-evet



13 Eylül sabahı

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1011823&title=13-eylul-sabahi



Niçin “Evet”?

http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?id=456893



13 Eylül'ü beklerken...

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1012072&title=13-eylulu-beklerken



Evet demek ne demek?
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mustafa-karaalioglu/evet-demek-ne-demek-284962.htm



Bu ‘hayır’da ‘şer’ var…

http://www.timeturk.com/yazardetay.asp?Newsid=24621



Hayır blokunun yanılgısı
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15585416.asp?yazarid=22&gid=61

Mankurtlar (VI): CHP kime sevdalı?
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1019286&title=mankurtlar-vi-chp-kime-sevdali

HAYIR DİYEN NEYE EVET DİYECEK?
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mustafa-karaalioglu/hayir-diyen-neye-evet-diyecek-288447.htm

Geliyor Komiser Colombo
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2010/08/27/geliyor_komiser_colombo

Türkiye'yi sarsacak ses kaydı
http://www.bugun.com.tr/haber-detay/115756-turkiye-yi-sarsacak-ses-kaydi-haberi.aspx

CEVABIN OLSUN EVET
http://huseyinavdicbesteleri.blogcu.com/cevabin-olsun-evet/8782167



Zaman: Yeni Cağ'ın onu, Eylül başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Çağrı.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *

Keine Kommentare: