Mittwoch, 23. März 2022

UKRAYNA SAVAŞIYLA İLGİLİ DURUM TESBİTİ VE RUSYA'NIN SUÇLULUĞU!

UKRAYNA SAVAŞIYLA İLGİLİ DURUM TESBİTİ VE RUSYA'NIN SUÇLULUĞU!

 

hak ve adâleti çiğneyenleri cezâlandıracak olan tekTANRInın adıyla

 

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla ilgili bir durum tesbiti yapmamız gerekiyor. Yapacağımız bu tesbitte kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu göstermek ve suçlu ülkenin hakettiği cezâyı bildirmek istiyoruz.

Rusya, hukuk önünde kendini haklı çıkaracak geçerli bir delili olmaksızın Ukrayna'ya saldırdı ve bu ülkeyi işgal etmeye çalışmaktadır. Fakat bu çalışmayla Rusya yönetimi ve ordusu çok büyük bir suç işlemektedir. Bu suçun durdurulması ve suçlunun da cezâlandırılması gerekiyor. Ama bu durdurmayı ve cezâlandırmayı kim yapacak?

Amerika Birleşik Devletleri'nin Rusya'yı durduracak gücü var. Fakat bu gücünü devreye sokmuyor. Belki savaşı büyütmemek için Rusya'ya engel olmaktan kaçınmaktadır. Fakat (içinde bir korku bulunan) bu kaçınmayla ABD, Ukrayna'yı Rusya'ya yem yapmaktadır. Onun bu eksi hareketi ise onunla müttefiklik yapan ülkelerin güvenini yok etmektedir. Bundan sonra hiçbir ülke ABD'ye güvenmeyecektir. Bu güvensizlik durumu da onu yalnızlaştırır. Bu yalnızlaşma da onun gücünü eksiltir.

NATO ise, Rusya'ya karşı harekete geçmeyerek anlamını kaybediyor. Acaba, Rusya bir NATO ülkesini işgal etmek istese, NATO harekete geçer mi? Yani Rusya'ya karşı savaşmayı göze alabilir mi? NATO bu konuda olumlu bir harekette bulunma iradesi gösterebilecek gibi durmuyor. NATO Rusya'yla savaşmaktan kaçıyor. NATO bu haliyle: "Benim gücüm ancak zayıf ülkelere ve terör örgütlerine yeter, Rusya'ya gücüm yetmez" demektedir. Tabii NATO bu hal diliyle de kendi anlamını yok ediyor. Acaba NATO bir hiç midir? NATO'da olan ülkeler güvende midir?

Şimdi de Rusya'ya bir ayna tutalım ve bu aynada Vlamidir Putin'in kendisini seyretmesini sağlamaya çalışalım.

Acaba bütün dünya devletleri toplansa ve Rusya'ya "sen bizim güvenliğimizi tehdit ediyorsun" deyip onu işgal etmeye çalışsa nasıl olur? Yani o devletlerin kendilerini güvensizlikte hissetmeleri, onlara Rusya'yı işgal etme hakkı kazandırır mı? Elbette ki kazandırmaz! Aynı şekilde Rusya'nın da kendini güvensizlikte hissetmesi veya güvenliğini sağlama almak istemesi, ona Ukrayna'yı işgal etme hakkı kazandırmaz. Çünkü Ukrayna, Putin'in babasının malı değildir. Rusya'nın güvenliği önemliyse, Ukrayna'nın güvenliği de önemlidir. Bu önem sebebiyle de Ukrayna NATO'ya girmek isteyebilir. Bu onun hakkıdır. Rusya nasıl kendini "bağımsız" kabul ediyorsa ve bu bağımsızlığına tecavüz edilmesini kabul etmiyorsa, Ukrayna da bağımsız bir ülkedir ve bağımsızlığına tecavüzü kabul edemez. Eğer bağımsızlığına tecavüz edilmişse, bu tecavüze karşı savaşır.

Dolayısıyla Ukrayna'nın kendini savunması onun hakkıdır. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ise haksızlıktır. Haksızlıkta olan Rusya çok büyük bir suç işlemektedir. Bu suç ise, adâletin gereği olarak bir cezâyı gerektirmektedir. Putin'e ve yönetimine verilecek cezâ ise: Haksız saldırı sebebiyle Putin'in ve ordusunun Ukrayna'da yaptığı her öldürme bir cinayettir. Bu cinayetler de Putin'in idam edilmesini gerektirir. Uluslararası tarafsız ve bağımsız bir mahkeme, Putin'in tutuklanmasını emredebilir. Ayrıca Rusya yönetimi, Ukrayna'da yapmış ve yapmakta olduğu yüzmilyarlarca dolarlık tahribatın bedelini de ödemek zorundadır.

Bütün dünya devletleri Putin'in ve yönetiminin haksızlıkta olduğunu görmeli, kabul etmeli ve toplu halde onu protesto etmelidir.

Eğer Putin ve yönetimi kendilerini haklı çıkaracak hukuksal geçerli bir delilleri varsa, bunu Birleşmiş Milletler'de açıklasın. Bir delilleri yoksa, cezâlarını kabul etsinler ve gerekli mahkemeye teslim olsunlar. İşgallerini de derhal sonlandırsınlar. Şu anda bütün dünya devletlerinin toplanıp Rusya'ya savaş açma hakları vardır. Bu hakkın kullanılmasını istemezse, Rusya yönetimi Ukrayna'daki işgalini ve saldırısını durdursun ve geri çekilsin.

Eğer gerekenler yapılmazsa, Rusya'yı ve yönetimini cezâlandırmak; evrenin ve Rusya'nın gerçek sahibi yüce Tanrı'ya kalır. Yüce Tanrı da Rusya'nın kafasını bir meteorla kırar. Rusya ve yönetimi, kafasının kırılmasına hazır mı?

Rusya ve yönetimi, kafasının kırılmasını istemezse, Ukrayna'dan çekilsin ve orada verdiği zararın bedelini ödesin.

Rusya ve yönetimi hakka ve adâlete teslim olmak zorundadır. Hakka ve adâlete teslim olmayanların ülke ve millet yönetme hakları yoktur. Bu hakka sahip olmadıkları halde yönetimden çekilmeyenler kendilerini haydutlaştırmış olur. Haydutların hakkı ise yokedilmektir!

İmza: Mehdiyet ve Hilâfet Makamı.

 

Not 1: Halk düşmanı Diktatör Beşar Esad'ın dâvetiyle Suriye'ye girmiş olan Rusya'nın hak ve adâletin gereği olarak görevi, diktatör Esad'ın elini tutup onun kötülüğünü engellemek ve Suriye halklarını korumaktı. Ama Rusya yönetimi tam bunun aksini yaparak hak ve adâleti çiğneyip yarım milyondan fazla masum Suriyeli sivil halkların katledilmesine, 10 milyon vatandaşın göçe zorlanmasına ve Suriye'nin yarısının yıkılmasına  yardım etti. Bu yardımla Rusya yönetimi çok büyük bir kötülük kazandı. Putin bu kazanımla bir "kötülükler kralı" oldu. Putin şimdi bu krallığını Ukrayna'da taçlandırmaya çalışıyor.

Rusya yönetiminin yüzbinlerce masum Suriyeliyi katlederek kazandığı stratejik liman, Rusya'yı acaba daha güvenli hale mi getirdi? Rusya, limanlar ele geçirerek, ülkeler işgal ederek daha güvenli hale gelmez. Çünkü bütün ülkelerin gerçek güvenliği Tanrı'nın elindedir. Yüce Tanrı da, hak ve adâleti çiğneyen ve kötülük eden ülkeleri yıkar, mahveder. Kötülük içinde olan Putin de, İsrail oğullarına zulmeden Firavun'un akibetine bir baksın, kendine gelsin, kötülüğü bıraksın. Kötülüğü bırakmazsa, Tanrı'nın darbesi yakın demektir. Tanrı'nın darbesini yiyecek bir Rusya ise mahvolur! Rusya güvenliğini Tanrı'da aramalıdır. Bunun için de Putin'in Ukrayna'dan uzaklaşması gerekiyor.

Not 2: Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı hukuksal olsaydı, ona yapılan yaptırımlar gayrimeşru olurdu. Fakat Rusya'nın saldırısı haksız olduğu için ona yapılan yaptırımlar da haklılık kazanıyor. Rusya'ya yapılan yaptırımlar ancak işgalden vazgeçildikten sonra kalkabilir.

Not 3: Ukrayna'ya saldırarak suç işlemiş olan Putin eğer Savaş Suçları Mahkemesi'ne teslim olmayı kabul etmezse, ABD'li senatör Graham'ın sözleri haklılık kazanır. Onun sözleri haklılık kazandığında ise Putin'in hayatı tehlikeye girer. Bu tehlikenin ortadan kalkması için Putin'in, ordusunu Ukrayna'dan derhal çıkarması gerekir.

Not 4: Ukrayna ordusu silah bırakmak zorunda değildir. Silah bırakması ve geri çekilmesi gereken Rus ordusudur.

Not 5: Bir ülkenin bir ülkeye, aralarında bir anlaşma olmadan ve bu anlaşma bozulmadan saldırma hakkı yoktur. Dolayısıyla Rusya ile Ukrayna arasında "Ukrayna'nın NATO'ya girmeyeceğine (veya başka bir konuya) dair" yapılmış bir sözleşme olmadığından Rusya'nın Ukrayna'ya saldırı hakkı olamaz.

Saldırı hakkı olabilmesi için yapılmış bir sözleşmenin çiğnenmiş olması gerekir. Ukrayna herhangi bir sözleşmeyi çiğnememiştir. Rusya haddini bilmelidir!

Avrupa ile Rusya arasında bir Güvenlik Sözleşmesi yapılması gerekiyor. Bu sözleşmede Avrupa'nın güvenlik sınırları ile Rusya'nın güvenlik sınırları belirlenmelidir. Rusya'ya sınırdaş olan ülkeler Rusya'nın güvenlik alanıdır. Avrupa bu sınırdaş ülkeleri NATO'ya alamaz ve almamalıdır. Rusya'ya sınırdaş olmayan ülkeler de Avrupa'nın güvenlik alanıdır. Rusya da bu ülkeleri kendi paktına alamaz, onları işgal edemez. Sınırlar çiğnendiği takdirde savaş kaçınılmaz olur. Rusya işgalini sonlandırdığında ve bir daha saldırmayacağına dair söz verdiğinde, Ukrayna da NATO'ya girmeyeceğine dair söz vermelidir.

Not 6: Rusya Başkanı Putin haksız bir savaşa kalkıştığı ve bu savaşta 10 binden fazla askerini heder ettiği, Ukrayna'nın da sivillerini ve savaşçılarını katlettirdiği ve ülkeyi de harabettirdiği için çok büyük suç işlemiştir. Bu suçun karşılığı ise onun görevden alınması ve cezâlandırılmasıdır. Bu cezâlandırmayı hukuksal yolla yapmak mümkün olmadığı takdirde, ABD'li Senatör'ün tavsiyesi devreye girer. Çünkü Suriye'de yaptığı katliamlar ile ve Ukrayna'da işlediği cinayetler ve o ülkelerde yaptığı çok büyük tahribatlarla Rusya lideri Putin yaşam hakkını kaybetmiştir. Putin'in hakettiği cezâ verilmelidir ki, diğer devlet liderleri haksız savaşlara kalkışamasın.

Not 7: Türkiye'nin doğal hakkı olan 12 Adalar'ı Yunanistan'ın terketmesi gerekiyor. Çünkü bu adalar, Türkiye'nin "Doğal Güvenlik Alanları"dır. Yunanistan bu alanları gasbetmiş durumdadır. Gasbedilmiş bu Güvenlik Alanları'nda üs kurmuş bulunan ABD de, askerlerini geri çekip oraları silahsızlandırmalıdır. Veya Türkiye'den izin alarak askerî varlığını sürdürmelidir. Ayrıca ABD,  Türkiye'ye ait Doğal Güvenlik Alanları'nın silahlandırılmasının Türkiye aleyhine olmadığına dair, Türkiye yönetimine bir garanti vermelidir.

Avrupa Birliği ülkeleri de, Türkiye'ye ait Doğal Güvenlik Alanları olan 12 Adalar'ı boşaltması için Yunanistan'a baskı yapmalıdır. Eğer AB bu baskıyı yapmazsa, Avrupa'nın Doğal Güvenlik Alanları olan Polanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan, Romanya, Maldova, Sırbistan ve Bulgaristan'ın Rusya tarafından işgal edilebilirliğine hak kazandırmış olur. Eğer Avrupa Yunanistan'a gerekli baskıyı yapmak istemezse, bu takdirde eğer Türkiye 12 Adaları geri almak isterse, ona engel olmamalıdır. AB ve ABD'nin Türkiye'ye engel olma hakları yoktur.

12 Adalar ile ilgili 110 yıl önce yapılmış anlaşmaların bugün hak ve adâlet karşısında bir hükmü kalmamıştır. Bu adalar eğer Türkiye'ye Yunanistan'dan daha yakınsa, Türkiye'ye aittir. Yunanistan bu hakkı tanımak zorundadır.

Not 8: Çin'in, Tayvan'ı işgal etme hakkı yoktur. Ama bu ülkeyi Doğal Güvenlik Alanı ilân edebilir. Çin bu ilânatı yaptığında ABD orada üs kuramaz. Kurmuşsa, kaldırmak zorundadır. Eğer Tayvan halklarının dörtte üçü Çin'e katılmak isterlerse, bu takdirde Çin bu ülkeyi ilhak edebilir. Dörtte üçün rızası olmadan Çin bu ülkeyi ilhak edemez. Eğer Çin bu ülkeyi işgal etmeye kalkarsa, ABD Çin'e savaş açabilir.

Bütün dünya devletleri kabul etmelidir: Kıbrıs da Türkiye'nin Doğal Güvenlik Alanı'dır.

Yeni Dünya Düzeni, hak ve adâlet ve merhamet temelleri üzerine oturmak zorundadır. Hak ve Adâlet ve merhamet temelleri üzerine oturmayan bir dünya düzeni reddedilir!

Not 9: Bu bildiri uluslararası diplomatik platformda paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet ve Hilâfet Makamı.

 

Tanrı tektir. İsa, Musa ve Muhammed tek Tanrı'nın kulu ve elçisidir.

 

Zaman: Yeni Çağ'ın yirmiikisi, Mart'ın üçüncü haftası.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka davet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

* * *

 

 

Keine Kommentare: