Montag, 7. März 2022

RUSYA'NIN UKRAYNA'YI İŞGALİ MUTLAKA DURDURULMALIDIR!

RUSYA'NIN UKRAYNA'YI İŞGALİ MUTLAKA DURDURULMALIDIR!

 

zâlim yöneticileri cezâlandıracak olan tekTANRInın adıyla

 

Kendini haklı çıkaracak adâletli bir sebebi olmaksızın Rusya Ukrayna'yı işgal etmek istemektedir. Rusya'nın bu haksız ve adâletsiz isteği mutlaka durdurulmalıdır. Onu durdurmak için de en başta ABD, "Rusya'nın doğusuna doğru genişlemeyeceğine dair 30 yıl önce verdiği sözü"nde durmalı ve bunun gereği olarak da NATO üyeliğine alınmış 14 Doğu Avrupa ülkesinin üyeliklerini sonlandırmalıdır. Bu söz yerine getirilmezse, Rusya'nın işgal girişimine haklılık kazandırılmış olur. Ama ABD'nin Rusya'nın haksızlığına hak kazandırma hakkı yoktur. ABD yönetimi, içinde bulunduğu haksızlığı derhal sonlandırmak zorundadır. Bu zorunluk yerine gelmezse, ABD aleyhinde dâvâ açmak hak olur ve bu hakkın alınabilmesi için de uluslararası bir mahkemenin harekete geçmesi gerekir. 

Rusya yönetimi de, Ukrayna'yı işgal etme hakkı olmadığını kabul etmeli ve işgal hareketini durdurmalıdır. Çünkü Rusya'nın Ukrayna üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Çünkü Ukrayna Rusya'ya savaş açmamış ve onun elinden bir hakkını almamıştır. Bir bağımsız ülke olarak Ukrayna'nın NATO'ya girmek istemesi onun hakkıdır. Eğer Rusya Ukrayna'ya, ona saldırmayacağına dair garanti verirse, o da bu isteğinden vazgeçebilir. Eğer gerekli garanti verilmez ve işgal de sonlandırılmazsa, bu durumda Ukrayna'nın NATO'ya girmek istemesi haklılık kazanır. Bu haklılık karşısında da NATO'nun onu üyeliğe kabul etmesi şart olur. Bu şart gerçekleştiğinde de Rusya NATO'yu karşısında bulur. Rusya kendini bu duruma sokmamalıdır. Haksız bir savaşa girişmemeli ve insanlığı huzursuz etmemelidir.

Bundan sonra imparatorluklar devri bitmiştir. Rusya imparatorluk hayallerinden vazgeçmeli, insanlığın "huzur imparatorluğu" için çalışmalıdır. Çünkü kıyamet çok çok çok yaklaşmış olduğu için "devlet imparatorlukları"na zaman kalmamıştır. İnsanlığın elinde kalan "son zaman" ancak huzur imparatorluğuna yetebilir. Bu imparatorluğu insanlığın elinden almaya hiçbir devletin hakkı yoktur. Bu hakkı çiğnetmemek zorundayız. Bu zorunluk gereği olarak da bütün devletler hak, hukuk ve adâlet önünde eşit olmayı kabul etmelidir. Bunu kabul etmeyen devletler zâlim ve suçludur. Bu suçu işleyen bir devleti de, bütün devletler birleşerek onu durdurmaya ve cezâlandırmaya mecburdur.

Rusya eğer haksız işgal girişiminden vazgeçmezse, bütün devletlerin birleşerek ona karşı savaşması mecbur olur. Adâleti kabul eden bütün devletler bu mecburiyeti yüklenmek zorundadır. Bu sorumluluğu reddeden devletler adâleti reddetmiş olacağından bir suç kazanır. Bu suç da bir cezâyı gerektirir.

Rusya, Çin, AB ve ABD gibi büyük devletler, kendilerini hukuk ve adâlet önünde, küçük bir devletle eşit görmeli ve bu eşitliği kabul etmelidir.

Birleşmiş Milletler teşkilâtı da bu eşitliği sağlayan bir yapıya dönüşmeli, kendini baştan sona  yenilemelidir. Bunun için de, azınlık oyunun çoğunluk oyunu geçersiz sayan adâletsiz oylama sistemini süratle sonlandırmalıdır. Hak, hukuk, adâlet önünde "birleşemeyen" Birleşmiş Milletler, artık bundan sonra onların önünde birleşmelidirler. Hak, hukuk ve adâlet Birleşmiş Milletler'in temel sütunu olmalı ve bu teşkilât o sütunlar üzerinde varlık göstermeli. O sütunlar yoksa, Birleşmiş Milletler yoktur. Birleşmiş Milletler eğer var olmak istiyorsa, o sütunları kendine temel ve merkez yapmalı, varlığına meşruiyet kazandırmalıdır. Bütün devletler bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeli, BM'yi adâletsizlikten kurtarmalıdır. Kurtarmalıdır ki, kendilerine adâlet gelebilsin, haksızlığa uğramasınlar. Yani güçlü devlet haksızken kendini haklı görüp, haklı olan güçsüz devleti ezemesin, onu işgal edemesin.

Özetle: AB, ABD, Çin, Hindistan, Afrika, Japonya ve İslâmlı Ülkeler bağımsız olmak isteyen ve bunun için mücâdele veren Ukrayna'yı korumalı ve Kiev'i düşmekten kurtarmalıdır. Bu kurtarışı yapmayan ve bunun için çalışmayan devletler devlet değildir. Gerçek devlet olmak isteyen devletliler kendini göstersin!

Haksız güçlüden korkmak devri bitmiştir. Şimdi zaman, haklıçsüzün yanında olma zamanıdır. Kahramanlık isteyenler için işte kahramanlık!

Kimin kahraman olduğunu bütün dünya görecektir, göreceğiz!

İmza: Mehdiyet ve Hilâfet Makamı.

 

Not 1: Irak Terör Örgütü IŞiD'in Suriye'yi işgal etme girişimi nasıl AB ve ABD tarafından durdurulduysa, şimdi de teröristleşen Rusya devletinin Ukrayna işgali de durdurulmalıdır. AB ve ABD'nin Ukrayna'yı Rusya'ya yem yapma hakkı yoktur. Küçük devletlere karşı savaşan, ama büyük devletler karşısında savaşmaktan kaçan bir AB ve ABD, zâlimleşmiş bir devleti büyütmüş, kendini de küçültmüş olur. Kendini küçültmüş devletlere hiçbir ülke güvenmez. Bu güvensizlik de yeni bir güvenli devlet aratır. Bu da, yeni bir gücün doğması demektir. Ya o, ya bu!

Not 2: Çin'in büyümesini durdurmak için ABD adâletsiz işlere girmemeli, oyunlara, tuzaklara başvurmamalı ve dünyayı kaosa sürükleyecek çıkar savaşlarını kesmelidir. Büyümek, Çin'in de hakkıdır. Onun bu hakkı engellenemez. Çin de büyümesini adâletli yapmalı ve kazandığı büyümeyi başka ülkeleri yutmak için değil, onlara iyilik ve kazanç götürmek için kullanmalıdır. Çin devleti, -eğer kâr etmişse- her yıl yıllık kazancının yüzde 3 veya 5'ini fakir ülkelere dağıtmalıdır. Bölüşüm adâletli olursa, kavgaya ve savaşa gerek kalmaz. Devletlerin adâlete boyun eğmekten başka çareleri yoktur.

Adâlet Güneşi'nin doğmasına daha fazla engel olmayalım, zulüm soğuğundan kurtulalım.

Not 3: NATO, bünyesine aldığı Doğu Avrupa ülkelerini ya üyelikten  çıkarmalı, ya da Rusya'nın güvenliğini garanti edecek başka bir yol bulmalıdır. Bu yolu bulmadığı müddetçe 14 ülkenin üyelikleri gayri meşrudur. Çünkü Rusya'ya verilen söz tutulmamaktadır. Sözünde durmamak bir devletin ahlâksızlığıdır. Bu ahlâksızlık kabul edilemez! NATO, üzerinde taşıdığı ahlâksızlığı atmalıdır. Evet, o ülkelerin NATO'ya girme özgürlükleri vardır, ama NATO'nun da sözünde durma ve başka ülkelerin güvenliğini tehdit etmeme sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk yerine getirilmelidir.

Not 4: Rusya, elinde "Ukrayna'yı işgal etme hakkı" bulunduğuna dair geçerli bir delili varsa, bunu BM'de veya özel oluşturulacak devletlerarası bir mahkemede ibraz etmelidir.

Not 5: Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edip, çoğunluğun seçtiği başkanı devirerek, iktidara Moskova'ya bağlı ama çoğunluğun kabul etmeyeceği bir yönetici getirmek istemesi, "çifte diktatörlük"tür. Suriye diktatörü Esad da önceden bir "teke diktatör"dü. Şimdi o da Moskova'ya bağlanarak çifte diktatör oldu. Mısır diktatörü Sisi de ABD koruması altında olduğundan çifte diktatörlük ünvanına sahip olmuştur. Bu çifte diktatörlüklere son vermeyen devletler, demokrasiyi ağızlarına almamalıdırlar. Gerçekten demokrat olan devletler çifte diktatörlükleri sıfırlar.

(Büyük devletlerin koruması altında olmayan diktatörlere "teke diktatör", koruma altında olanlarına da "çifte diktatör" denir. Kuzey Kore diktatörü bir "teke diktatör"dür.)

Not 6: Kıyamet hakkında boş konuşmuyoruz. 100 yıl sonra kıyamet başlayacaktır. Kıyametin bilgisine sahibiz. Kıyametten önce bütün yeryüzünde çok şiddetli depremler olacak ve insanlığın yarıdan fazlası bu depremlerde ölecektir.

Not 7: Ey adâlete boyun eğmeyip kötülüklerine devam eden devlet yöneticileri! Eğer ölümü öldürecek bir silahınız varsa, kötülüklerinize devam edebilirsiniz. Eğer ölümü öldüremiyorsanız kötülüklerinize son vermelisiniz. Çünkü kötülüklerinizden dolayı sizin yaratan Tanrı'ya hesap vereceksiniz. Eğer tekrar diriltilişi önleyecek gücünüz varsa, bu hesaptan kurtulursunuz. Yeterli gücünüz yoksa, ateşli bir hapishanesi olan Tanrınızın azabından korkmalısınız! Madem ölümü öldüremiyorsunuz ve hem madem tekrar diriltilişi durduracak gücünüz yoktur, o halde korkunuz! Çünkü çok şiddetli bir azap sizi bekliyor!

Not 8: Bu bildiri Türkiye yönetimi eliyle bütün devletlere iletilmelidir.

Not 9: Bu bildiri uluslararası diplomatik platformda paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet ve Hilâfet Makamı.

 

Tanrı tektir. İsa, Musa ve Muhammed tek Tanrı'nın kulu ve elçisidir.

 

Zaman: Yeni Çağ'ın yirmiikisi, Mart'ın ilk haftası.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka davet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

* * *

 

 

Keine Kommentare: