Donnerstag, 14. Oktober 2021

NAGEHAN ALÇI VE PKK'LI CHP NEDEN TEHDİT EDİYOR?

NAGEHAN ALÇI VE PKK'LI CHP NEDEN TEHDİT EDİYOR?

 

hakkın ve hakta olan halk çoğunluğunun rızası olmadan hükmetmeyi yasaklamış olan ALLAHın adıyla

 

Köşe yazarı ve televizyon yorumcusu Nagehan Alçı, katıldığı bir televizyon programında "23 seçimleri"nin kanlı olacağını iddia edip: "Kan akabilir, tansiyon çok yükselir, sokaklardaki gerilimi kontrol edemezsiniz. Bunun sorumlusu hepimiz oluruz." demiş.

Demiş ama, bu sözlerin altında  dolaylı bir tehdit var. Nagehan Hanım bu tehditle demek istiyor ki: "Erdoğan gitmeli ve AK Parti iktidardan çekilmelidir. Eğer bunlar olmazsa, ülkede kan akar. O kanı da biz, yani PKK'lılaşmış İP ve CHP akıtır."

Nagehan Hanım'ın sözleri altında aynen bu tehdit var. Çünkü Erdoğan'ın iktidarda kalmak için kan akıtmaya ihtiyacı yok. Çünkü onun arkasında müslümanlar var. Türkiye'nin yüzde doksanı da müslümandır. Erdoğan ve AK Parti, müslüman çoğunluk istediği için iktidardadır. Müslüman çoğunluk istemediği takdirde Erdoğan ve AK Parti gider.

Erdoğan ve AK Parti iktidara, iktidarı CHP'nin elinden zorla ve zorbalıkla almadı ve kan dökerek gelmedi ki, iktidarda kalmak için kan dökmek istesin. Erdoğan ve AK Parti, iktidarı, müslüman millet çoğunluğundan istiyor, millet de veriyor. Erdoğan ve AK Parti müslüman millete güveniyor. CHP'nin böyle bir güveni ve dayanağı olmadığı için iktidar olamıyor.

Şimdi söyleyin, geriye ne kalıyor? Yani Nagehan Hanım'ın sözlerindeki tehdit, AK Parti ve Erdoğan'ın olamaz! Bu tehdit ancak PKK'lı CHP'nin tehdididir. Çünkü CHP'nin arkasında müslüman millet çoğunluğu yoktur. Onun arkasında PKK ve onun aparatı HDP vardır. Bu terör partileri olmasa, CHP'nin Türkiye'deki siyasal gücü yüzde 20'dir. Bunların çoğunluğu da müslümanlıktan uzak kimselerdir.  

CHP'liler, tehditleri ve PKK ile ittifakı bırakmalı. Müslüman milletin çoğunluğuyla ittifak kurmalıdır. Bu ittifakı kuramazsa, CHP iktidar olamaz. Ama CHP'liler AK Parti'yi mutlaka devirmek istiyorlarsa, o zaman Türkiye'de kan dökmek isteyeceklerdir. CHP'liler ittifak kurdukları PKK'dan destek alarak kan dökebilirler. Ama bu kanda boğulan onlar olur!

CHP'liler iktidar olmak istiyorsa, kanlı tehditleri, PKK'yı ve onun aparatı HDP'yi bırakmalı, müslüman milletle ittifak kurmaya çalışmalıdır. Bu çalışması olmazsa, AK Parti iktidarda kalmaya devam edecektir. Çünkü AK Parti, müslüman milletle ittifak kurmuştur. ABD Başkanı Biden'la değil!

CHP ve CHP'liler istiyor diye, AK Parti iktidardan gitmez. AK Parti iktidardan ancak müslüman millet çoğunluğu istemezse gider. Demokrasi bu değil mi? Milleti tehdit eden CHP ve CHP'liler yoksa diktatörlük mü istiyor? Kahrolsun diktatörlük! Kahrolsun diktatörlükten medet umanlar! Yaşasın demokrasi ile iktidarda kalmak isteyenler!

İmza: Mehdiyet Makamı.

 

Not 1: Türkiyeliler dikkatli olmalıdır. Çünkü PKK ile ittifaktan kaçınmayan, "ben PKK ile kopmaz bir bağlantısı olan HDP ile ittifak kurmam" demiyerek alçaklığı kabul eden bir CHP ve yönetenleri, Türkiye'de kan dökmenin yollarını arayabilir. Yani onların tehditleri boş olmayabilir. Çünkü onların doğru yollardan iktidara gelip millete hizmet etmek gibi bir dertleri yok, ama devirmek istedikleri bir "düşman"ları var. O düşman da: AK Parti ve Erdoğan'dır. İşte bu düşmanlarını yıkabilmek için Türkiye'nin düşmanı PKK ve onun siyasal aparatı HDP ile ittifaka koşuyorlar. Yani Türkiye'ye ihanette büyük bir yarış içine girmiş durumdalar. Bu yarışı da, FETÖ ve PKK teröristlerini özgürleştirmek, Türkiye'yi bölmek, Türkiye'nin Asya'da, Afrika'da ve Orfadoğu'da liderleşmesini önlemek, denizlerde Türkiye'nin ekonomik ve stratejik güç kazanmasını engellemek, Türkiye'de ve Suriye'de bir PKK devletinin kurulmasını sağlamak ve Türkiye'yi AB ve ABD'nin emrine sokmak için yapıyorlar. Çünkü CHP'ye ABD tarafından yüklenen misyon budur! Onlar ve onlara destek verenler bu yarışı kazanmamalıdır. Türkiye'ye "İhanet Misyonu" durdurulmalıdır!

Not 2: FETÖ ve PKK ile ittifak kurma alçaklığında bulunan CHP ve CHP'liler, geçmişte Menderes ve Demokrat Parti'ye yaptıkları kötülüğü, şimdi AK Parti ve Erdoğan'a da yapabilirler. Çünkü normal demokratik yollardan iktidara gelmeleri mümkün değildir. Bunun için de zaten HDP ve PKK ile ittifakı kabullenmişlerdir. Bu kabullenme sebebiyle de PKK'yı masum bir kedicik olarak görüyorlar!

Not 3: HDP ve PKK ile ittifak kurma alçaklığından vazgeçmeyen CHP'lilerin bulunduğu durum, hiç normal değildir. PKK ile ittifak kurarak kendini şeytanlaştıran CHP, bu şeytanlaşmışlıktan uzaklaşmak zorundadır. Eğer uzaklaşmazsa, onu ya yıkmak, ya da kapatmak gerekir. Meşru yol, onu kapatmaktır. Demokrat Türkiyeliler, CHP'nin bu ihaneti karşısında sessiz kalmamak zorundadırlar. Çıkaracakları ses, CHP'yi ya kapatılışa, ya da PKK ve HDP ile ittifaktan kopmaya götürmelidir.

Not 4: HDP'nin kan dökücülükle ilgili bir sabıkası var. Bu sabıkaya bir de CHP eklenmemelidir. Eğer CHP'liler kan dökecek olurlarsa bu, onların partilerinin kapatılmasına bahane olur.

Not 5: CHP'liler, CHP'nin geçmişte Menderes ve Demokrat Parti'ye yaptığı kötülüğü, Erdoğan ve AK Parti'de denememelidir. Yapılacak deneme bu sefer CHP'yi başarıya götürmez. İktidar, doğrulukla ve hakederek kazanılır; hile ve zorbalık ile değil. İktidarı haketmenin yolu, millet çoğunluğunun rızasını almaktır. CHP'nin müslüman millet çoğunluğuna verecek neyi var? Verecek birşeysi yoksa, iktidar olma arzusundan vazgeçmelidir CHP! AB ve ABD'nin CHP'ye yüklediği 1. Not'taki misyon için istenen iktidar, ihanetten başka birşey değildir! CHP'liler Türkiye'ye ve Türkiyelilere ihanetten uzak durmalıdır! CHP'lilerin hile ve zorbalıkla kazanacağı bir iktidarı, Türkiyelilerin yıkma hakkı vardır. CHP'nin ihanet iktidarı uzun ömürlü olmaz. Türk Ordusu da buna izin vermez.

Seçim 23'ün kazandırıcısı ve kaybettiricisi marksist PKK ve aparatı değil, Kur'anlı Türkiyeliler olmalıdır.

Not 6: CHP Genel Başkanı, yazar Fuat Uğur'un sözlerini dinlemelidir: https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/621002.aspx

Not 7: Fuat Uğur'a mesaj! FETÖ ve PKK ve onun aparatı olan HDP ile ittifaktan çekinmeyen, onları savunmaktan kaçınmayan ve tek hedefi Erdoğan'ı devirmek olan bir CHP masum değildir. Bu partinin yönetenleri siyasi bir cinayet işletebilmek için FETÖ ve PKK ve HDP ile anlaşmış olabilir. Bakalım kurbanları hangi partiden olacak: CHP'den mi, HDP'den mi, İP'den mi yoksa Dev'den, Gel'den veya Sap'tan mı?

Duamız: Ey dünya ve evrenin tek sahibi Allah'ım! Türkiye ve Türkiyeliler aleyhinde faaliyet gösteren bozguncuların işini boz. Onlara daha fazla fırsat verme. Onların kötülüklerini kendilerine çevir, belâlarını ver. Duamızı kabul buyur. (Namazlı müslümanlar bu duayı namaz aralarında ve sonunda mutlaka okumalıdır. Allah, iyileşmek istemeyenleri iyileştirmez, unutulmamalıdır. Çünkü Allah'ta zorbalık yoktur. İyileşmek istemeyenleri zorla iyileştirmez.)

Not 8: Öcalan'a özgürlük isteyen Fransız senatör Pierre Laurent'e Cevap: Öcalan eğer PKK'nın katlettiği 40 bin masum insanı diriltebilirse veya PKK'nın Türkiye'ye verdiği 1,5 trilyon dolarlık zararı ödeyebilirse, bu takdirde Öcalan serbest kalabilir. Fransa Öcalan'ın kurtuluşunu gerçekten istiyorsa 1,5 Trilyon doları Türkiye'ye ödesin, Öcalan'ı özgürleştirsin.

Eğer Öcalan için adalet istenirse ona kesilecek gerçek ceza şudur: Öcalan'ın başında bulunduğu terör örgütü, 40 yılda 40 bin masum vatandaşı katletmiştir. Bu katliamların karşılığı 40 bin idamdır.

Eğer daha adaletli olunması istenirse, onun hesabı şudur: Türkiye'de ortalama yaşam süresinin 80 olduğunu ve öldürülenlerin de 40 yaşında olduğunu farzedelim. Buna göre Öcalan ve örgütü PKK, 40 bin vatandaşın 40'ar yıllık yaşamını yok etmiştir. Bu da 1 milyon 600 bin eder. Yani Öcalan'ın bu kadar yıl hapis yatması gerekiyor. (Öldürülenlerin yaşlarına bakılarak daha ince hesap yapılabilir.) Öcalan ise henüz 22 yıl hapis yatmıştır. Ölünceye kadar yatsa bile gerçek cezasını karşılayamayacaktır. Yani bu hesap evrenin sahibi Allah'a ve ötedünyaya kalıyor. Öcalan, geri kalan cezasını ötedünyada ödemeye devam edecektir. Bu ödeme için de tekrar diriltilecek ve hesap verecektir. Ama ölümü öldüremeyen ve tekrar diriltilişi durduramayacak olan Öcalan evrenin sahibi Allah'a teslim olup tövbe ederse ve ibadete başlarsa, bu cezadan kurtulur.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti isterse, Öcalan 40 bin masum vatandaşın kan bedeli olan 40 milyar tl'yi ödediğinde onu serbest bırakabilir.

Bu hesap Öcalan'ın özgürlüğünü isteyen Avrupalı siyasetçilere gönderilmelidir. 

İmza: Mehdiyet Makamı.

 

 Allah'tan başka ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

 

Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Ekim başı.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka dâvet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.

 

Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                        *   *   *

 

Keine Kommentare: