NAGEHAN ALÇI VE PKK'LI CHP NEDEN TEHDİT EDİYOR?
hakkın ve hakta olan halk çoğunluğunun rızası olmadan hükmetmeyi yasaklamış olan ALLAHın adıyla
Köşe yazarı ve televizyon yorumcusu Nagehan Alçı, katıldığı bir televizyon programında "23
seçimleri"nin kanlı olacağını iddia edip: "Kan akabilir, tansiyon çok yükselir, sokaklardaki gerilimi
kontrol edemezsiniz. Bunun sorumlusu hepimiz oluruz." demiş.
Demiş ama, bu sözlerin
altında dolaylı bir tehdit
var. Nagehan Hanım bu tehditle demek
istiyor ki: "Erdoğan gitmeli ve AK
Parti iktidardan çekilmelidir. Eğer bunlar olmazsa, ülkede kan akar. O kanı da biz, yani PKK'lılaşmış İP ve CHP akıtır."
Nagehan Hanım'ın sözleri
altında aynen bu tehdit
var. Çünkü Erdoğan'ın iktidarda
kalmak için kan akıtmaya ihtiyacı yok. Çünkü onun arkasında müslümanlar var. Türkiye'nin yüzde
doksanı da müslümandır. Erdoğan ve AK Parti, müslüman çoğunluk
istediği için iktidardadır. Müslüman çoğunluk
istemediği takdirde Erdoğan ve AK Parti gider.
Erdoğan ve AK Parti iktidara, iktidarı CHP'nin elinden zorla ve zorbalıkla almadı ve kan dökerek gelmedi ki, iktidarda
kalmak için kan dökmek
istesin. Erdoğan ve AK Parti,
iktidarı, müslüman millet çoğunluğundan istiyor, millet de veriyor. Erdoğan ve AK Parti müslüman millete
güveniyor. CHP'nin böyle bir güveni ve dayanağı olmadığı için iktidar olamıyor.
Şimdi söyleyin,
geriye ne kalıyor? Yani Nagehan
Hanım'ın sözlerindeki tehdit, AK Parti ve Erdoğan'ın olamaz!
Bu tehdit ancak PKK'lı CHP'nin
tehdididir. Çünkü CHP'nin arkasında müslüman millet çoğunluğu yoktur. Onun arkasında PKK ve onun aparatı HDP vardır. Bu terör partileri olmasa, CHP'nin
Türkiye'deki siyasal gücü yüzde 20'dir. Bunların çoğunluğu da müslümanlıktan uzak kimselerdir.
CHP'liler, tehditleri ve PKK ile ittifakı bırakmalı. Müslüman
milletin çoğunluğuyla ittifak kurmalıdır. Bu ittifakı kuramazsa, CHP
iktidar olamaz. Ama CHP'liler AK Parti'yi mutlaka devirmek istiyorlarsa, o
zaman Türkiye'de kan dökmek isteyeceklerdir. CHP'liler ittifak kurdukları PKK'dan destek
alarak kan dökebilirler. Ama bu kanda boğulan onlar olur!
CHP'liler iktidar olmak istiyorsa, kanlı tehditleri,
PKK'yı ve onun aparatı HDP'yi bırakmalı, müslüman milletle ittifak kurmaya çalışmalıdır. Bu çalışması olmazsa, AK
Parti iktidarda kalmaya devam edecektir. Çünkü AK Parti,
müslüman milletle ittifak kurmuştur. ABD Başkanı Biden'la değil!
CHP ve CHP'liler istiyor diye, AK Parti iktidardan gitmez. AK Parti
iktidardan ancak müslüman millet çoğunluğu istemezse gider. Demokrasi bu değil mi? Milleti
tehdit eden CHP ve CHP'liler yoksa diktatörlük mü istiyor? Kahrolsun
diktatörlük! Kahrolsun diktatörlükten medet umanlar! Yaşasın demokrasi ile
iktidarda kalmak isteyenler!
İmza: Mehdiyet Makamı.
Not 1: Türkiyeliler dikkatli olmalıdır. Çünkü PKK ile ittifaktan kaçınmayan, "ben
PKK ile kopmaz bir bağlantısı olan HDP ile ittifak kurmam" demiyerek alçaklığı kabul eden bir
CHP ve yönetenleri, Türkiye'de kan dökmenin yollarını arayabilir. Yani
onların tehditleri boş olmayabilir. Çünkü onların doğru yollardan
iktidara gelip millete hizmet etmek gibi bir dertleri yok, ama devirmek
istedikleri bir "düşman"ları var. O düşman da: AK Parti
ve Erdoğan'dır. İşte bu düşmanlarını yıkabilmek için Türkiye'nin düşmanı PKK ve onun siyasal aparatı HDP ile ittifaka
koşuyorlar. Yani Türkiye'ye ihanette büyük bir yarış içine girmiş durumdalar. Bu
yarışı da, FETÖ ve PKK teröristlerini özgürleştirmek,
Türkiye'yi bölmek, Türkiye'nin Asya'da, Afrika'da ve Orfadoğu'da liderleşmesini önlemek,
denizlerde Türkiye'nin ekonomik ve stratejik güç kazanmasını engellemek,
Türkiye'de ve Suriye'de bir PKK devletinin kurulmasını sağlamak ve
Türkiye'yi AB ve ABD'nin emrine sokmak için yapıyorlar. Çünkü CHP'ye ABD
tarafından yüklenen misyon budur! Onlar ve onlara destek verenler bu yarışı kazanmamalıdır. Türkiye'ye
"İhanet Misyonu" durdurulmalıdır!
Not 2: FETÖ ve PKK ile ittifak kurma alçaklığında bulunan CHP
ve CHP'liler, geçmişte Menderes ve Demokrat Parti'ye yaptıkları kötülüğü, şimdi AK Parti ve
Erdoğan'a da yapabilirler. Çünkü normal demokratik yollardan iktidara
gelmeleri mümkün değildir. Bunun için de zaten HDP ve PKK ile ittifakı kabullenmişlerdir. Bu
kabullenme sebebiyle de PKK'yı masum bir kedicik olarak görüyorlar!
Not 3: HDP ve PKK ile ittifak kurma alçaklığından vazgeçmeyen CHP'lilerin
bulunduğu durum, hiç normal değildir. PKK ile ittifak kurarak kendini şeytanlaştıran CHP, bu
şeytanlaşmışlıktan uzaklaşmak zorundadır. Eğer uzaklaşmazsa, onu ya yıkmak, ya da kapatmak
gerekir. Meşru yol, onu
kapatmaktır. Demokrat Türkiyeliler,
CHP'nin bu ihaneti karşısında sessiz kalmamak zorundadırlar. Çıkaracakları ses, CHP'yi ya kapatılışa, ya da PKK ve HDP ile ittifaktan kopmaya götürmelidir.
Not 4:
HDP'nin kan dökücülükle ilgili bir sabıkası var. Bu sabıkaya bir de CHP eklenmemelidir. Eğer CHP'liler kan dökecek olurlarsa bu,
onların partilerinin
kapatılmasına bahane olur.
Not 5:
CHP'liler, CHP'nin geçmişte Menderes ve
Demokrat Parti'ye yaptığı kötülüğü, Erdoğan ve AK Parti'de denememelidir. Yapılacak deneme bu sefer CHP'yi başarıya
götürmez. İktidar, doğrulukla ve hakederek kazanılır; hile ve
zorbalık ile değil. İktidarı haketmenin yolu, millet çoğunluğunun rızasını almaktır. CHP'nin müslüman millet çoğunluğuna verecek neyi var? Verecek birşeysi yoksa, iktidar olma arzusundan vazgeçmelidir CHP! AB ve ABD'nin CHP'ye yüklediği 1. Not'taki misyon için istenen iktidar, ihanetten başka birşey değildir! CHP'liler Türkiye'ye ve
Türkiyelilere ihanetten uzak durmalıdır! CHP'lilerin hile ve zorbalıkla kazanacağı bir iktidarı, Türkiyelilerin yıkma hakkı vardır. CHP'nin ihanet iktidarı uzun ömürlü olmaz. Türk Ordusu da buna
izin vermez.
Seçim 23'ün kazandırıcısı ve
kaybettiricisi marksist PKK ve aparatı değil, Kur'anlı Türkiyeliler olmalıdır.
Not 6: CHP
Genel Başkanı, yazar Fuat Uğur'un sözlerini dinlemelidir: https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/621002.aspx
Not 7: Fuat
Uğur'a mesaj! FETÖ ve
PKK ve onun aparatı olan HDP ile
ittifaktan çekinmeyen, onları savunmaktan kaçınmayan ve tek hedefi Erdoğan'ı devirmek
olan bir CHP masum değildir. Bu partinin
yönetenleri siyasi bir cinayet işletebilmek
için FETÖ ve PKK ve
HDP ile anlaşmış olabilir. Bakalım kurbanları hangi partiden olacak: CHP'den mi,
HDP'den mi, İP'den mi yoksa
Dev'den, Gel'den veya Sap'tan mı?
Duamız: Ey dünya ve
evrenin tek sahibi Allah'ım! Türkiye
ve Türkiyeliler aleyhinde faaliyet gösteren bozguncuların işini boz.
Onlara daha fazla fırsat verme. Onların kötülüklerini kendilerine çevir, belâlarını ver. Duamızı kabul
buyur. (Namazlı müslümanlar bu
duayı namaz aralarında ve sonunda mutlaka okumalıdır. Allah, iyileşmek istemeyenleri iyileştirmez, unutulmamalıdır. Çünkü Allah'ta zorbalık yoktur. İyileşmek istemeyenleri zorla iyileştirmez.)
Not 8:
Öcalan'a özgürlük isteyen Fransız senatör Pierre Laurent'e Cevap: Öcalan eğer PKK'nın katlettiği 40 bin masum insanı diriltebilirse veya PKK'nın Türkiye'ye verdiği 1,5 trilyon dolarlık zararı ödeyebilirse, bu takdirde Öcalan serbest
kalabilir. Fransa Öcalan'ın kurtuluşunu gerçekten istiyorsa 1,5 Trilyon doları Türkiye'ye ödesin, Öcalan'ı özgürleştirsin.
Eğer Öcalan için adalet istenirse ona kesilecek gerçek ceza şudur: Öcalan'ın başında bulunduğu terör örgütü, 40 yılda 40 bin masum vatandaşı katletmiştir. Bu katliamların karşılığı 40 bin idamdır.
Eğer daha adaletli olunması istenirse, onun hesabı şudur:
Türkiye'de ortalama yaşam süresinin 80
olduğunu ve
öldürülenlerin de 40 yaşında olduğunu farzedelim. Buna göre Öcalan ve
örgütü PKK, 40 bin vatandaşın 40'ar yıllık yaşamını yok etmiştir. Bu da 1 milyon 600 bin eder. Yani
Öcalan'ın bu kadar yıl hapis yatması gerekiyor. (Öldürülenlerin yaşlarına bakılarak daha ince hesap yapılabilir.) Öcalan ise henüz 22 yıl hapis yatmıştır. Ölünceye
kadar yatsa bile gerçek cezasını karşılayamayacaktır. Yani bu hesap evrenin sahibi Allah'a
ve ötedünyaya kalıyor. Öcalan, geri
kalan cezasını ötedünyada ödemeye devam edecektir. Bu
ödeme için de tekrar
diriltilecek ve hesap verecektir. Ama ölümü öldüremeyen ve tekrar diriltilişi durduramayacak olan Öcalan evrenin sahibi Allah'a
teslim olup tövbe ederse ve ibadete başlarsa, bu
cezadan kurtulur.
Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti isterse,
Öcalan 40 bin masum vatandaşın kan bedeli olan 40 milyar tl'yi ödediğinde onu serbest bırakabilir.
Bu hesap
Öcalan'ın özgürlüğünü isteyen Avrupalı siyasetçilere gönderilmelidir.
İmza: Mehdiyet Makamı.
Allah'tan başka ilah yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın yirmibiri, Ekim başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Hakka dâvet ve uyarı.
Boyut: Muranizm.
Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.
*
* *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen