Sonntag, 26. Juli 2015

IŞİD'e VE TÜM MÜSLÜMANLARA YENİ BİR MESAJ



             IŞİD'e VE TÜM MÜSLÜMANLARA
                            YENİ BİR MESAJ

     acıyarak yaşatan ve yöneten ALLAHın adıyla

Türkiye'nin IŞİD mevzilerini bombalamaya başla-
ması karşısında IŞİD'li bir yayın organı: "Türkiye'
nin Haçlı ittifakına katıldığını" söylemiş. Ayrıca Tür-
kiye'nin NATO içinde bulunmasını, "Haçlıyla işbirli-
ği" olarak gören müslümanlar da var.

1950'lerin başında  şartlar gerektirdiği için Türkiye
NATO'ya katılmış.Ama şartlar değiştiğinde Türkiye'
nin NATO'dan çıkması da mümkündür. Fakat bu-
nun için Türkiye'nin çok güçlenmesi gerekir. Gerekli
gücü kazanmadan onun NATO'dan çıkması müm-
kün değildir.

Gelelim IŞİD'in bombalanması meselesine: IŞİD'
in Türkiye'ye bulaşmaması için Türkiye yönetimi,
IŞİD'i bombalama ortaklığına uzun müddet katıl-
madı. Fakat IŞİD rahat durmadı ve Suruç'ta bir sal-
dırı gerçekleştirdi. Bu saldırıyı üstlenmedi. Ama
yalanlamadı da. Eğer yalanlasaydı ve bu yalanlama
gerçek olsaydı, Türk savaş jetlerinin IŞİD bölgeleri-
ni bombalamasına veya ABD'ye izin vermesine ge-
rek kalmazdı. O halde IŞİDciler bu konuda kendile-
rini haklı göremezler ve Türkiye'yi suçlayamazlar.
Türkiye'ye saldıran, karşılığını bulur!

Ey IŞİDciler ve onlar gibi düşünen müslümanlar!
Türkiye'nin NATO'da bulunmasından rahatsız mısı-
nız? Eğer gerçekten rahatsızsanız, gelin Türkiye'yi
güçlendirin. Bu güçlendirme olmadan Türkiye'nin
NATO'dan çıkması mümkün olmaz.

Meselâ, Rusya ve ABD'nin sahip olduğu nükleer
silahları Türkiye'ye aktarabilmeniz mümkün olsa,
Türkiye'nin NATO'da kalmasına gerek kalmaz.

Veya İslâmlı Ülkeler'in ordularını Türkiye'ye bağla-
yabilseniz, bu halde de Türkiye NATO'dan kurtul-
muş olur. Gerçekten Türkiye'nin NATO'dan kurtul-
masını ister misiniz? O halde İslâmlı Ülkeler Birliği'
ni gerçekleştirmek için çalışmalar yapın. Bu çalış-
malar olmadığı müddetçe, Türkiye NATO'dan kur-
tulamaz. Bu takdirde Türkiye'yi suçlamaya da hak-
kınız kalmaz ve yoktur!

Bakınız! İran, NATO'da olmadığı için çok büyük bir
güç arıyor. Bunun için de nükleer silaha erişmeye
çalışıyor. Fakat Avrupa ve Amerika buna izin vermi-
yor. Bunun için de İran'la nükleer bir anlaşmaya var-
dılar. İran İslâm Cumhuriyeti de bu anlaşmayı "za-
fer" olarak niteledi! Ama bu, zafer değil, apaçık bir
yenilgi ve teslimiyetti. İran'ın da bu teslimiyetten
başka çaresi yoktu. Çünkü açlıktan ölebilirdi. Yani
boğazını ve ekonomisini kurtarabilmek için nükleer
pençelerinin Avrupa ve Amerika'nın bayrak direkle-
rine kelepçelenmesine râzı oldu. O halde bütün
müslümanlar İran'ın bu zavallı durumunu iyi görme-
li ve Türkiye'yi suçlayıp durmaktan vaz geçmelidir.

Ey IŞİDciler ve ey IŞİD'e hak veren müslümanlar!
Türkiye'nin ve İran'ın ve diğer İslâmlı ülkelerin için-
de bulundukları zor durumdan kurtulmalarını ger-
çekten ister misiniz? O halde birlik olun ve İslâmlı
Ülkeler Birliği'nin kurulmasına yardım edin. Bunun
için çalışın ve gayret gösterin. Şimdi en büyük ci-
hadınız işte budur! Bu cihadı gerçekleştirmediğiniz
müddetçe ezilmeye, güdülmeye mahkûmsunuz!
Bu mahkûmiyet size yakışıyor mu? Hiç yakışır mı?
O halde diriliş ve kurtuluşa geçmeniz gerekmez
mi? Gerekmiyor mu?

Peki, nasıl kurtulacaksınız?

Ey dünyadaki bütün müslümanlar! Eğer kurtuluş
isterseniz, bundan sonra siz müslümanlarla ilgili
cereyan eden olaylarda ve ayrılığa düştüğünüz
konularda IŞİD'i, radikal örgütleri, teröristleri değil;
Allah'ın Mehdisi'ni, Mehdiyet Makamı'nı ve Dünya
Müslüman Âlimler Birliği'ni dinleyiniz. Eğer önce
onları dinlerseniz, aranızdaki büyük fikir ayrılıkların-
dan ve anlaşmazlıklardan kurtulursunuz. Bu kurtu-
luş da, aranızda olması gereken birliği sağlar. Bu
birlik de sizi, İslâmlı Ülkeler Birliği'ne götürür. Bu
ülkesel birlik de sizi, dünyanın en büyük gücü ha-
line getirir. Çünkü 60 İslâmlı Ülke'nin birliğinden
daha büyük bir güç olamaz. Çünkü bu büyük gü-
cün elinde petrol vardır, güneş enerjisi vardır, da-
ha yüce Allah'ın yeni ortaya çıkaracağı servetler,
hazineler vardır ve bir de 20-25 milyonluk bir İslâm
Ordusu vardır! Böyle büyük bir orduyu kim yenebi-
lir? Hiç böyle büyük bir orduyu arkasına almış İs-
lâmlı Ülkeler'in NATO'ya ihtiyacı kalır mı? Hiç İsrail
Filistin'i ezebilir mi?

O halde haydin birliğe! Kurtuluşunuz birlikte!

Artık Allah'ın Mehdisi aranızdadır. Onu dinlerseniz,
kurtuluşunuz yakındır. Çünkü onu dinlemekle duygu
ve düşünce birliği kazanacaksınız. Bu kazanç da,
İslâmlı Ülkeler Birliği'ni getirecektir. Bu birliğin gele-
bilmesi için de önce Ortadoğu'nun bütün diktatör-
lüklerden ve zararlı rejimlerden temizlenmesi gere-
kiyor. Bu temizliği de sizler yapacaksınız. Bu temiz-
lik yapılmalıdır ki, inancınıza uygun temiz bir rejim
ve yönetim getirebilesiniz. Ve sonuçta özlediğiniz
İslâm Devleti'ne kavuşabilesiniz.

Öyle ise aranızdaki didişmeye, boğuşmaya ve kav-
gaya son veriniz. Bu son verme ile yakında en yük-
sek gür seda sizin olacaktır. Allahu ekber! Lâilâhe
illallah!

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Temmuz sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarma ve Hakka dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *



Keine Kommentare: