Freitag, 3. April 2015

İSLAMLI ÜLKELER YÖNETİMLERİNE DUYURU!

İSLAMLI ÜLKELER YÖNETİMLERİNE DUYURU!

 müminlere birlik olmayı emreden ALLAHın adıyla


Ey İslâmlı Ülkeler'in yönetiminde olan imanlı lider-
ler!

Kendisinden başka bir tanrı bulunmayan yüce Rab-
bimiz, Ali Imran Sûresi'nin 130. âyetinde şöyle bu-
yurmaktadır: "Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın. Par-
çalanıp ayrılmayın. ..."

Bu âyet, yalnız imanlı halkları değil, İslâmlı Ülkeler'i
de birliğe dâvet etmekte ve emretmektedir. Bu em-
re itaat ve dâvete icabet bir farzdır. Bu farzın da ye-
rine getirilmesi gerekmektedir. Bu farzı yerine ge-
tirmeyenler ise, suçlu durumdadırlar. Şimdi bu suç-
lu durumdan kurtulma zamanıdır. O halde haydin
kurtuluşa!

Şu anda parçalanmış vaziyettesiniz. Bu parçalı va-
ziyet ise sizleri âciz, güçsüz, çaresiz eylemektedir.
Ama aynı zamanda kuvvet ve iktidar da istemekte-
siniz ve isteyebilirsiniz. Acaba bu isteğinizi nasıl ele
geçirebilirsiniz? İşte bu isteğinizi gerçekleştirmenin
yolu, "birlik"tir. Yani Rabbinizin dâvetine icabet et-
mektir. O halde icabet edin, istediğiniz kuvvet ve ik-
tidara sahip olun!

O isteğinize sahip olabilirsiniz. Çünkü şu an yuvar-
lak hesap olarak 60 İslâmlı Ülke'siniz. Bu 60 ülkeyi
bir birlik içine sokmanız, sizi 60 ülke kuvvetinde bir
Süper Güç haline getirebilir. Bu 60 ülkeli güçlü bir-
lik, zamanla başka zayıf ülkeleri ve güç kazanmak
isteyen devletleri de size çekebilir ve yıkılmaz bir
güç olabilirsiniz.

Eğer Allah'ın dâvetine icabet etmezseniz, tek kala-
cak ve hiçbiriniz hiç bir zaman en güçlü olamayacak
ve kocaman devletlerin kulu ve kuklası durumunda
kalacaksınız. Bu durumda kalış ise sizin müslüman-
lığınıza nasıl yakışabilir?Madem yakışmaz, o halde
Allah'ın emrine uyup yakışıklı bir hale gelin!

Eğer tek kalışı seçip birliğe sırt dönecek olursanız,
bu dönüşünüzle ancak benliğinizi iktidara getirmiş
olursunuz. Benliğinizin iktidarı ise, Suriye'deki dik-
tatörün iktidarı gibi size hayır getirmez. İktidarlar ya
hakkın, ya haklı halkın veya doğru birliğin olmalıdır;
benliğin ve firavunluğun olmamalıdır.

Eğer derseniz: "Kimimiz alevi-sünniyiz, kimimiz de
vehhabiyiz.Nasıl birlik olalım?" Bu sualiniz ve baha-
nenize karşılık hepinizin tek tanrısı olan Allah, Şura
13'te söyle buyurmaktadır: "Dini doğru tutun ve on-
da ayrılığa düşmeyin." Bunun anlamı: "Dininiz tektir.
Kendi kafanıza göre din uydurmayın, dininize eğrilik
sokmayın" demektir. O halde uydurduğunuz dinleri
veya mezheplerinizi, Allah'ın Dini'nin yerine koyma-
yın. Geçerli din, Allah'a inanış ve teslim oluştur. Hz.
Peygamberin ev halkını sevebilirsiniz. Fakat bu
sevginizi veya mezhebinizi ayrı bir din haline getire-
mezsiniz. Getirmişseniz, sapıklıktasınız demektir.
Bu sapıklığın da terkedilmesi gerekir. Sapıklığını
terketmeyenler de, Allah'ın Dini'nden çıkmış de-
mektir. Bu çıkışın sonu da cennet değil, cehen-
nemdir! Ama gerçek sahibiniz Allah, sizleri cenneti-
ne çağırmaktadır. Bu çağrıya uyunuz ki, gelmişiniz
ve geleceğiniz berbat olmasın.

Eğer gelmişinizin ve geleceğinizin berbat olmasını
istemezseniz, müminleri Kendisine dost kabul e-
den Allah'ınızın şu âyetine kulak verip Birlik'e ko-
şun: "Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra,
parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi
olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır." (Al-i
İmran 105)

Madem azaba düşmek istemezsiniz ve hem ma-
dem kuvvet ve iktidar istiyorsunuz, o halde kuvvet
ve iktidarınız, birliğinizdedir. Birliğiniz de, Allah'ı bir-
lemede ve O'na teslim oluştadır.

Birliğinizin yolu, sevgi ve kardeşliktir.Düşmanlığınız
ise; bilgisizliğe, bölünmeye, fakirliğe ve diktatörleş-
meye karşı olacaktır. Bu karşı oluşun silahları da;
ilim ve teknik, birlik ve beraberlik, yardımlaşma ve
dayanışma, cumhuriyet ve demokrasi veya hilafet-
tir.

Birliğinizin hedefi ise; kuvvet ve iktidardır. Bu kuvvet
ve iktidarı da, varlığınızı ve dininizi korumak ve dün-
yanın eğri gidişini düzeltmek, hem barış ve adâleti
sağlamak için kullanacaksınız.

Birlikteki lideriniz, Türkiye'dir.Türkiye'yi başınıza ge-
tiren ise, Allah'ın Mehdisi'dir. Allah'ın Mehdisi'ne i-
taatiniz, sizi birbirinize düşmekten, parçalanmaktan
ve kötü güçlere kul ve kukla olmaktan kurtaracak ve
koruyacaktır.

Sizleri talihsizlikten, geleceksizlikten, değersizlikten
ve sahipsizlikten kurtaracak olan bu birlik reçetesini
hemen kabul edip uygulamaya koymalısınız.Çünkü
19'uncu ve 20'nci yüzyılları kaybettiniz.Hiç olmazsa
insanlığın son asrı olan şu 21'inci yüzyılı kazanma-
lısınız ve kazanabilirsiniz. Birliğinizle kazanabilece-
ğiniz bu asrı, dininizin şaşmaz ve şaşırtmaz ilkele-
riyle bir "Altın Çağ"a dönüştürebilirsiniz ve dönüş-
türmelisiniz. Dönüştüremezseniz, başka şansınız
olmayacaktır. Çünkü elinizdeki asırdan başka as-
rınız yoktur. Çünkü 22'inci yüzyıl, "kıyamet çağı"dır.
Çünkü, 21'inci yüzyılın sonunda Hz. Muhammed
Ümmeti'nin ömrü son buluyor. O halde ömrünüz
sona ermeden tek olan Allah'ın birlik dâvetine
icabet edin.

İslâmlı Ülkeler Birliği'ne katılmanın şartları:

"Allah'tan başka tanrı yoktur. İsa, Musa ve Muham-
med Allah'ın kulu ve elçisidir" diyen ve yönetimleri-
ni haksızlık, adâletsizlik ve halk çoğunluğunun rızâ-
sızlığını içeren diktatörlük ve cuntacılıktan arındır-
mış olan ülkeler bu birliğe katılabilir. Diktatörlük ve
cuntacılıktan arınmamış ülkelerin müslüman halkla-
rı ise, diktatörlük ve cuntacılık altında yönetilmeye
daha fazla rızâ göstermemek durumundadırlar. Bu
kötü durumdan kurtulmak için hemen mücâdeleye
başlamaları bir farzdır. Bu farzı yerine getirmede
âciz halkların yardımcısı, herşeye kudreti yeten Al-
lah'tır. Bu konuda gereken yardımı Allah size mut-
laka yapacaktır. Arkasında Allah olan halkların dik-
tatörlerden bir korkusu olmamalıdır.

Birliğiniz kutlu ve bütün insanlık için hayırlı olsun!

Not 1: Mezhepler arası cami bombalamaları helâl
değildir. Bu bombalamalar derhal son bulmalıdır.
Son buldurmayanlar, Allah'a ve Mehdisi'ne düş-
manlık etmiş olurlar. Bu düşmanlığı yapanların da
âhiretleri mahvolur. Çünkü insanları sorumlu hale
getiren, elçilerin gönderilmesidir. Hz. Mehdi de, bu
zamanın elçisidir. Allah'ın Mehdisi'ne itaatsizlik e-
denler, Allah katında sorumlu olacaklardır.

Not 2: İran yönetimi, Suriye'deki askerlerini geri
çekmeli ve Yemen'deki Husiler'i yatıştırmalıdır. Ya-
tıştırmalıdır ki, Husiler de zorbalıkla ele geçirdikle-
rini meşru hükümete iade etsinler. Bu iadeyle de
Sudistan'ın kurduğu Birlik Ordusu'nun kara hareka-
tına gerek kalmasın. İran yönetimi, Suriye'de dikta-
tör dostluğuna ve Yemen'de de demokrasi düş-
manlığına son vermelidir. Son vermelidir ki, küçük
belâlar büyümesin ve İslâmlı Ülkeler'i yutmasın!
Rusya yönetimi de, Şam diktatörlüğüne silah yar-
dımlarını kesmelidir. Madem Rusya lideri Putin
müslüman olmuştur, o halde Baas rejiminin müslü-
man halkı katletmesine izin vermemelidir. İzin veri-
yorsa, bütün dünya bilmelidir ki, o müslüman değil-
dir.

Not 3: Hıristiyanlar; "Tevrat, İncil ve Kur'anı gönde-
ren tek Tanrı'dan başka tanrı yoktur. İsa, Musa ve
Muhammed o tek Tanrı'nın kulu ve elçisidir" deme-
dikçe, dinleri gerçek olmaz. Çünkü İncil'den sonra
Kur'an gönderilmiştir. Bugünün Hıristiyanları da, İsa
zamanındaki Hıristiyanlar değildir. O halde Hıristi-
yanlar; "İsa, Musa ve Muhammed tek Tanrı'nın kulu
ve elçisidir" diyerek, dinlerine geçerlik ve gerçeklik
kazandırmalıdır.

                   ALLAH'TAN BAŞKA İLAH
O'NA TESLİM OLUŞTAN BAŞKA DİN YOKTUR!

Not 4: Mehdi'nin elçiliği: Allah'ın Mehdisi'nin elçiliği,
yeni bir din ile görevlendirilme değildir. Bilâkis, Al-
lah'ın verdiği bilgi ve ışıkla mevcut dini korumak ve
o din hakkındaki anlayışı yenilemektir. Allah'ın Meh-
disi Mehmed Nur'an, Allah'tan bilgi, ışık ve elçilik al-
mış bir ferttir. Allah'ın Mehdisi, aleviliğin-sünniliğin
hükmünü kaldırmış, onların yerine Allah'a teslim o-
luşun hükmünü koymuştur. Allah'a doğruluk, adâlet,
namus, ibadet, güzel ahlâk ve iyilikçilikle teslim ol-
mayanların dini yoktur. Hz. Peygamber'in ev halkını
Allah için seven ve bu sevgilerini ayrı bir din haline
getirmeyenlerin sevgisi, yüce Mevlâ katında meş-
rudur. O sevgiyi Allah hesabı dışında tutan ve onu
ayrı bir din haline getirenlerin sevgisi ise, gayri
meşrudur. Bu tür gayri meşru sevgilerin karşılığı
ise, mükâfat değildir, cezâdır, azaptır! Allah'ın dini-
ni ikiye bölmeye hiç bir müslümanın hakkı yoktur.
Allah da tektir. Dini de tektir. Bu tekliği bozanların
sonu felâkettir!

Not 5: Bu bildiri, Türkiye Cumhuriyeti eliyle İslâmlı
Ülkeler'e iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Nisan başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Duyuru ve dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *




Keine Kommentare: