Donnerstag, 28. Juni 2012

NORVEÇ KATLİAMCISI BREİVİK'İN CEZASI NE OLMALI?

NORVEÇ KATLİAMCISI BREİVİK'İN CEZASI NE OLMALI?

                        adaletle hükmeden ALLAHın adıyla

Mahkemedeki ifadelerinde cinayetini haklı görmesinden ve öldürü-
lenlerin de ona karşı hiç bir kötülüğü bulunmamış olmasından anla-
şılıyor ki, Anders Behring Breivik bir deli değil, bir düşünce sapığı-
dır.

Deli olmadığına göre bu katliamcının adaletçe cezası ne olmalı?

Adaletin gerektirdiği ceza şudur: Bu katliamcı, hiç bir suçu olma-
yan 77 insanı katletmiş ve 242 kişiyi de yaralamış bulunuyor. Yani
şimdi çocukları öldürülmüş 77 ailenin her biri, Breivik'i birer kere
öldürme hakkı kazanmış durumdadır. Bu hak devletin elinde oldu-
ğu için de, Norveç hâkimlerinin katliamcıya 77 idam vermesi gere-
kiyor. Onların kanunlarında idam yasak olduğundan da, 1 cinayete
21 yıl x 77 cinayete= 1617 yıl hapis cezası hak oluyor. Yaralama-
ların karşılığını da hesaba katarsak, bu ceza oldukça kabarıyor.
Bunlar da, Breivik'in ya idam edilmesini, ya da ömür boyu hapiste
kalmasını gerektiriyor.

Eğer Breivik, Norveç kanunlarının öngördüğü 21 yıl ceza ile kurtu-
lacak olursa, öldürülenlerin hakkı 77 kereden fazla çiğnenmiş ola-
caktır. Norveç ve Avrupa hâkimleri böyle bir haksızlık ve adalet-
sizliğe nasıl göz yumabilir?

Avrupa İnsan Hakları Örgütü ve Mahkemesi, bu haksızlık ve ada-
letsizliği dikkate ve takibe almak zorundadır. Ve Avrupa Ceza Ka-
nunları'nda birtakım değişikliklerin yapılması da gerekli hale gelmiş
bulunuyor. Meselâ yüzdeyüz suçlu olan bir katilin cezası 21 yıl de-
ğil, ömür boyu olmalı. Birden fazla kişiyi haksız yere öldürmüş ola-
nın cezası da mutlaka idam olmalıdır.

Breivik'in gerçek cezası nedir?

Breivik, 77 mâsum insanı yüzdeyüz haksızlıkla katletti. Bir insan or-
talama olarak 60 yıl yaşar. Öldürülen kimseler 20 yaşlarındaydı. 60'
tan 20'yi çıkarırsak, 40 kalır. Yani her öldürülen genç insan, 40 yıl-
lık bir ömrü kaybetmiş oldu. 40'ı 77'yle çarparsak= 3080 yıl yapar.
Demek oluyor ki, Breivik, 77 genç insanın 3080 yılını yok etmiştir.
Alacağı gerçek ceza da, -yaralamalar hariç- 3080 yıl hapis veya 77
kere idamdır. (Bakınız: Ömür hesabı üzerinden yeni adalet sistemi):

Breivik'e 21 yıl hapis cezası verecek olan hâkimler, katledilenlerin
ailelerine 3059 yıl borçlu kalacaklardır! Bu borçtan kurtulmanın tek
çaresi, katliamcının gerçek cezasını yüzüne okuyup, bu kadar ceza-
yı geri kalan ömrü karşılamayacak olmasından, onu idam etmektir.
Eğer idam etmezlerse, çok büyük bir haksızlığı kazanmış olacaklar-
dır. Avrupa ve Norveç hâkimleri, bu kadar büyük bir haksızlığı ka-
zanmaktan şiddetle uzak durmalıdırlar.

Yeni ceza kanunu yapacak olan devletler, bu gerçekleri hesaba kat-
mak zorundadırlar.

Not: Avrupa İnsan Hakları Örgütü ve Mahkemesi, bu bildiriyi Nor-
veç hâkimlerine ulaştırmalı ve verecekleri kararı da denetlemelidir-
ler.

Not 2: Breivik'in yüce Tanrı katındaki cezası nedir?

Kur'ana göre bir kişiyi haksız yere öldüren, bütün insanları öldür-
ş sayılır. Bu hesaba göre; dünyada 7 milyar insan bulunduğun-
dan, 7'yi 77'yle çarpalım= 549 milyar yapar. (Bu hesap, mâsum ve
iyi bir insanın Tanrı katındaki kıymetini de göstermektedir.) Yani
Breivik, 549 milyar insanı öldürmüş gibidir. Her öldürülen kişi için
20 yıl dünya hapsi verecek olursak, bu hesaba göre 20x549 milyar=
10980 milyar yıl hapis yatması veya 549 milyar kere idam edilmesi
gerekiyor. Bu kadar büyük bir cezayı bu dünyada vermek imkâsız
olduğundan, bu imkânsızlık da âhireti ve cehennemi gerektiriyor.
Eğer Yehova Şahitleri'nin : "Tanrı bütün kötüleri yok edecektir. Ce-
hennem olmayacaktır ve cennet bu dünyada kurulacaktır" iddiası
doğru olursa, çok büyük bir adaletsizlik ortaya çıkacaktır. Tanrı i-
se adaletsiz değildir. Adaletin gerçekleşmesi icin Tanrı, âhireti kura-
caktır. Eğer âhiret olmazsa, Breivik ve onun gibiler cezasız kalır.
Bu da, Tanrı'nın adaletsizliği demek olur. Eğer Breivik -Yehova
Şahitleri'nin dediği gibi- Tanrı tarafından yok edilecek veya tekrar
diriltilmeyecek olursa, bu sefer Tanrı ona haddinden fazla ceza
vermiş olur. Bu da yine Tanrı'nın adaletsizliği demek olacaktır.
Tanrı ise, adaletsiz olamaz. Bu adaletini de, âhireti getirmek ve
cennet ve cehennemi kurmakla gösterecektir. Demek, Tanrı'nın
adaleti, Yehova Şahitleri'nin cennet ve cehennemle ilgili inanç ve
şüncelerini çürütüyor. Eğer Yehova Şahitleri, Tanrı'dan yepyeni
bir ayet getiremezlerse, bu gerçek değişmeyecektir. Gerçek ortada
olduğuna göre, gerçek dışı yok olmalıdır!

Cinayet işleyecek olanlar da, bu hesaptan korkmalıdır...

(Yüce tek Tanrı'yı inkâr etmek, bütün kâinatı ve içindekileri mânen
katletmektir. Bu dehşetli cinayet içinde bulunan inkârcılar, yukarıda-
ki tabloya bakarak, hakettikleri cezayı hesaplayabilirler. Eğer ölümü
öldürmeleri mümkün değilse, bu hesaptan kaçmaları mümkün değil-
dir. Kurtuluşları, ancak Gerçek Din'e girmeleriyle olabilir.)

"Kurtuluş" için bakınız:

"Gerçek Din" için bakınız:

(Hıristiyanlar da şunları iyi düşünsün: Hz. İsa, çok büyük ceza ge-
rektiren bu suçları affetme yetkisine sahip olabilir mi? Eğer sahip o-
lursa, mazlûmların hakkı gasbedilmiş olmaz mı? Gasbedilmiş olur-
sa, bu da Tanrı'nın adaletini bozmaz mı? Bozarsa, bu halde dinin
ne önemi kalır?)

Zaman:  Yeni Çağ'ın onikisi, Haziran sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Hak ve Adalet.
Boyut:   Muranizm.

                                                                  YAYINLAYAN
                                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                               *   *   *

Keine Kommentare: