TECAVÜZCÜNÜN ÇOCUĞUNU DOĞURMAYA
KADIN MECBUR MUDUR?
gerçeği gösteren ALLAHın adıyla
Kürtaj ile ilgili olarak sorulmaktadır: Tecavüze uğrayan bir kadın,
tecavüzcünün çocuğunu doğurmaya mecbur mudur?
Bir kısım müslüman yazarlar, böyle bir kadının doğurmaya mecbur
olduğunu iddia etmektedirler.
Biz de soruyoruz: Niçin mecbur olsun?
Çünkü tecavüze uğrayan kadın, o hamileliği kendi rızasıyla değil,
bir başkasının zorbalığıyla kazanmıştır. Yani, bu zorbalık karşı-
sında kadın masûmdur.
Denilecektir: "O kadının karnındaki çocuk da masûmdur!"
Şimdi biz bu iki masûm karşısında ne yapacağız? Kimin daha haklı
olduğunu nasıl tesbit edeceğiz?
Diyelim ki: İki müslüman ordu var. Bunlar bir konuda tartışıyorlar
ve her ikisi de haklı olduğunu iddia ediyor. Hakta uzlaşamadıkları
için de savaşmaya karar veriyorlar. Acaba bu savaşta ölen mi, yok-
sa öldüren mi haklı olur?
Her ikisi de haklı olur. Yani ölen de, öldüren de cennete gider.
Bu misâlin ışığında yukarıdaki sorumuzun cevabını bulabiliriz. Ya-
ni o kadın, tecavüzcünün çocuğunu ruhlanmış olduğu halde kürtaj
ettirse, Allah katında mesul olmaz. Aldırması helâldir. Çünki kadın,
birinci masûmdur. Çocuk ise, ikinci masûmdur. Kadının hakkı da-
ha fazladır.
Bu durumda o kadın, isterse, merhanet edip o çocuğu doğurabilir.
Ama kürtaj ettirdiğinde de, asla cinayet işlemiş olmaz!
Bir savaşta düşman askeri şahsen masûm olabilir. Fakat düşman
kabul edildiği için, onun şahsî masûmluğuna bakılmaz; öldürülmesi
farzdır.
Tecavüzcünün saldırısına uğramış bir kadın da, bir savaşçı hük-
mündedir. Tecavüzcü, yaptığı saldırıyla o kadının rahmine bir to-
hum ekmiştir. O tohum, bir düşman askeridir. O kadının bu askeri
yok etmesi, o kadını katil yapmaz. O asker her ne kadar şahsen
masûm olsa da, sonuçta bir düşman askeridir. O düşmanı öldür-
mek, o kadının hakkıdır. Ama kadın isterse, o düşmanı bağışlaya-
bilir. Fakat bağışlamadığında da; "niçin bağışlamadın" diye sual
edilmez, suç yüklenmez.
O halde, merhameti haddinden aşırmayalım. Allah'tan daha merha-
metli olmaya çalışmayalım. Tecavüze uğramakla bir darbe yemiş
kadını; "tecavüzcünün çocuğunu doğurmaya mecbursun" diye,
merhamet adına bir darbe de biz vurmayalım.
Not: Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı, bu bildiriyi ince-
lemelidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın onikisi, Haziran başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: İçtihad.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen