Dienstag, 26. Juni 2012

ALLAH'IN MEHDİSİ MEHMED NUR'AN'IN KÜRTAJ'LA İLGİLİ HÜKMÜ

               ALLAH'IN MEHDİSİ MEHMED NUR'AN'IN
                           KÜRTAJ'LA İLGİLİ HÜKMÜ

                              hükmeden ALLAHın adıyla

"Kürtaj, hoş bir şey değildir. Ama bazı şartlar, hoş olmayan şeyleri
gerekli hale getirebilir. Meselâ savaş, sevilmeyen ve istenmeyen bir
şeydir. Fakat şartlar gerektirdiği takdirde ondan kaçılmaz. Ölme ve
öldürmenin çirkinliğine ve acılığına katlanılır. Bunun için savaş, mer-
hametsizlik değildir.

Kürtaj da bunun gibidir. Kadınlar yalnızca zina ile gebe kalmazlar.
Aldatılma ile de, hata ile de, yanlış hesap ile de ve tecavüze uğrama
ile de gebe kalabilirler.

Hangi hal ile olursa olsun, -zina gebeliği hariç- kürtaj yaptırmak is-
teyen kadınlar ve bunda karar sahibi olacak olanlar için dinî hüküm
şudur:

Eğer çocuğun doğmasındaki zarar, kürtajın meydana getireceği za-
rardan fazla ise, ana rahmindeki o ceninin, -tıbbî bir engel de yoksa-
üçbuçuk ay içinde aldırılması caizdir. Onbeşinci haftanın sonundan
itibaren ise, -cenin ruhlanmış olacağı için- kürtaj caiz olmaz. Ancak
'Alah âlemlere zulüm istemez' ayeti gereğince; çocuğun sakat doğa-
cağı hallerde, tecavüze uğrama sonucunda meydana gelen gebelikler-
de ve anne hayatının tehlikeye girdiği durumlarda ruhlanmış ceninin
aldırılması, bir kadının hakkıdır. Bu hakkı onun elinden almak, o
kadına kötülüktür.

Yüce Allah, adam öldürme yasağını bile mutlak bırakmamıştır. Bu
yasağı şartlı olarak koymuş ve 'haksız şekilde' öldürmeyi yasakla-
mıştır. Yani bir kimsenin malına, canına ve ırzına saldırıldığında,
saldırıya uğrayanın, savunma ve saldırganı öldürme hakkı vardır.
Savaşta da öldürme hakkı vardır. Bir devlet de, ölümü hak etmiş
bir suçluyu idam etme hakkına sahiptir.

Yüce Allah, öldürme yasağını bile şarta bağladıysa, kürtaj olmadı-
ğında hayatı kararacak bir kadının kürtaj olma hakkı, daha ruhlan-
mamış, hem de bitki seviyesinde bulunan bir cenine nasıl feda ve
mahkûm edilebilir? Bunu yapmak, kadına zulüm değil midir? İşte
böyle bir zulme düşmekten herkes sakınmalıdır!

Ama bu hükme zıt içtihadda bulunacak olanlar çıkabilir. Böyle bir
içtihad da, ancak onları bağlar. Bütün dindarlara dayatılamaz. 'En
yüce cenindir' diyecek olanlar, bile bile kadına kötülük etmemeli-
dir.

Yüce Allah; 'Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez' dediği
halde, yanlış ve zorlama içtihadlarla kadınları zor durumda bırakan-
lar, Allah'tan utanmalıdır. Kendilerini O'nun üzerine çıkarmamalıdır-
lar ve, Allah'ın bir Mehdisi yokmuş gibi davranmamalıdırlar.

Hükmedenlerin en iyisi Allah'tır."

Not 1: Yüce Allah, doğmuş çocukların fakirlik ve cinsiyet yüzün-
den öldürülmesini yasaklamıştır. Ama kürtajla ilgili kesin bir ayet
indirmemiştir.

Not 2: Annenin hayatını karartacak bir doğumun engellenmesi en-
gellenildiğinde, annenin zarara uğramasıyla, çocuk da zarara uğra-
yacaktır. Çocuğun, bu doğumda bir menfaati bulunmuyor. Her iki-
sini de zarara uğratacak bir kürtaj yasaklaması, çifte kötülüktür!

Not 3: Ali Bulaç'ın, kürtajla ilgili son makalesinde bitkisel seviyede-
ki cenin ile uyuyan insanın hayatını bir tutması, yanlış bir hesaptır.
Çünkü doğmamış olanla doğmuş olanın durumu bir değildir. Yan-
lış hesaplarla içtihad yapılmaz. Zorlama içtihadlardan kaçınılmalı-
dır.

Not 4: Vatikan lideri Papa'nın, Hıristiyanlara kondomu yasaklamış
olması, bulaşıcı hastalıklara dâvettir. Kürtaj yasağı ise, ölçüsüzce
olduğundan, adaletsizliktir. Hz. İsa, bu dâvete ve adaletsizliğe izin
verir miydi? Papa Hazretleri, bunu iyi düşünsün.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onikisi, Haziran sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: İçtihad.
Boyut:   Muranizm.

                                                                    YAYINLAYAN
                                                         AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                                *   *   *



Keine Kommentare: