MÜSLÜMAN GENÇLER KAÇ YAŞINDA EVLENEBİLİRLER?
inançlılara ırzlarını korumalarını emreden
ALLAHın adıyla
Türkiye'de
bir kız çocuğunun 6 yaşında evlendirildiği iddiası üzerinden fırtınalar koparılmakta ve İslâmiyet'e ve kurumlarına saldırılar yapılmaktadır. Yani ortada çözüm bekleyen bir sorun var. Şimdi bunu çözmeye çalışalım.
Çözüm aracımız yani çözgecimiz; hak, adâlet ve namus'tur.
Hak neydi?
"Yaratan'ın, yaratılışın ve yaratılmışların yasasına itaat"di.
Yaratan'ın yasası ve kitabı olan Kur'an'a bakıyoruz. Bu Kitapta evlilik yaşıyla ilgili bir sınır verilmemiş. Elçisi de bir sınır koymamış.
Bu durumda
yaratılış'ın yasasına bakıyoruz: Bu yasada kızların 9 yaşından ve oğlanların da 12 yaşından itibaren cinselliklerinin başladığını görüyoruz. Bu
gördüklerimiz de evliliğin, kızlarda 9 yaşından ve erkeklerde 12 yaşından itibaren başlayabileceğine işaret eder.
Peki, yaratılmışlar'dan olan insanların yasası ne der? Yaratılış'ın izin verdiği yaşlardan itibaren yapılacak çocuk evliliklerinde kötü sonuçlar meydana geliyorsa ve gelecekse ve bu
kötü sonuçlar çoğunluktaysa,
bu durumda insan yasaları, çocuk evliliklerine daha ileri bir yaş sınırı koyabilir.
Fakat halk çoğunluğunun bunu kabul etmesi gerekir. Bunun için de halka sorulmalı: "Çocuğunuzun kaç yaşından itibaren evlenmesini istersiniz?: A 18, B 17, C 16, D 15, E 14,
ve F daha aşağısı." Bu şıklardan hangisi daha çok oy aldıysa, o şık kanunlaştırılabilir.
Büyük şehirlerden alınacak cevap bellidir. Fakat Türkiye
sadece büyük şehirlerden ibaret
değildir. Türkiye'nin
ilçeleri, köy ve
kasabaları da vardır. Onların cevaplarını da görmek
ve bilmek gerekir. Köy ve kasabalarla büyük şehirlerin şartlarının bir olmadığını da kabul
etmeliyiz.
14 asır önce çocuk yaştakilerin evlendirilmiş olması bize örnek olamaz. Çünkü o zamanın şartlarıyla bizim zamanın şartları bir değildir. Biz bu zamanın ve ortamın şartlarına göre hareket etmek durumundayız. Adâlet de bunu gerektirir.
Sorunu
adâlet üzerinden çözmeye çalışalım. Adâlet neydi?
"Haklıya hakkını
vermek"ti. Bu durumda eğer bir aile
9 yaşında olan kızının, başka bir ailenin 12 yaşındaki oğluyla evlenmesini isterse ve çocuklar da bu evliliği istiyorsa, onların hakkını ödemek
gerekir. Kızlarda 9,
erkeklerde de 12 yaşından aşağı olan evliliklere izin verilemez. Buna yaratılış yani fıtrat da izin
vermez.
Ancak
adâlet üzerinden çözüm yaparken şuna da dikkat etmeliyiz: Bir insan yalnız cinsellikten ibaret değildir. İnsanın bir de ruhsal ve fiziksel durumu vardır. Eğer çocuğun ruhsal
ve fiziksel durumu bir evliliği kaldıracak durumda değilse, o evlilik engellenir.
Şimdi de sorunu
namus üzerinden çözmeye çalışalım. Namus neydi?
"Aile'yi korumak"tı. Bu koruma
için ne yapılmalıydı?
"Aileyi yıkan şiddet ve cinsel kötülüklere yanaşılmamalı." Cinsel kötülükler nedir? Zina,
tecavüz, eşcinsellik ve ensest
ilişki. Bu kötülüklere
meşruiyet verilemez.
Verildiği takdirde Aile yıkıma uğrar. Evlilik ise bu kötülükleri engeller.
Ama evlilik doğru yaşta ve doğru cinslerle olursa yapıcı olur.
Kanun koyma
hakkına sahip olanlar
buradaki çözüme bakarak ve
halk çoğunluğunun rızâsını alarak evlenme yaşının sınırı ile ilgili yeni bir yasa çıkarabilirler. Ancak bu yasa yapılırken
Türkiyeli milletin çoğunluğunun "müslüman" olduğu gerçeği
unutulmamalı ve onun inancına zıt kanunlar konulmamalıdır.
CHP'li,
Kemalist, solcu ve ateist olanların Müslüman
Millet üzerinde egemenlik kurma hakları yoktur.
Yani onların keyfine göre
kanun çıkarılamaz.
İmza: Mehdiyet ve
Hilâfet Makamı.
Not 1: 9 ve
12 yaşından itibaren yapılacak çocuk evliliklerine karşı çıkanlar, zina'nın serbest olmasına da karşı çıkmalıdırlar. Bu
karşı çıkış olmazsa, çocuk evliliklerine
karşı çıkmanın da bir anlamı kalmaz. Diyelim ki 9/12 yaşından itibaren 18 yaşına kadar yapılacak genç ve çocuk evlilikleri
yasaklandı, ama zina serbest
bırakıldı. Bu
durumda genç ve çocuklar zina yapabilecek ama
evlenemeyecek demektir! Böyle bir şey kabul
edilemez! 9/12 yaşından itibaren
evlilik yasak olacaksa, zina da yasaklanmalı ki, genç ve çocuklar korunabilsin. Bir anne baba, çocuklarının zinaya düşmemesi için onların küçük yaşta evlenmelerini isteyebilir. Ailenin
kanatları altında böyle bir evliliğin sürdürülmesi de mümkündür. O halde
zina'ya yasak koymayacak olanların, 9/12'den itibaren yapılacak evliliklere de yasak koyma hakkı olmaz.
Not 2: 9/12
yaşından itibaren 18 yaşına kadar yapılacak çocuk evliliklerinin yasaklanmasını
isteyenler, zina ve eşcinselliğin de yasaklanmasını kabul
etmelidir. Zina ve eşcinselliğin yasaklanmasını kabul
etmeyenler, 9/12 yaşından itibaren yapılacak çocuk evliliklerinin yasaklanmasını
isteyemezler. Doğru olan ise; hem çocuk evliliklerinin, hem de zina ve eşcinselliğin yasaklanmasıdır.
Not 3: 6 yaşındaki kız çocuğunu hoca
nikâhıyla aldığı ve evlendiği iddia edilen genç adam eğer bu evliliği kız çocuğunun
ebeveyninin rızâsıyla yaptıysa, bu genç adam "tecavüz'le cezâlandırılamaz. Çünkü kız çocuğunun anne
veya babasının onayı vardır. Eğer anne baba onayı olmadan kız çocuğuna el
koyduysa, bu takdirde o adama tecavüz cezâsı verilebilir. Haksız evlilik yaptığı iddia edilen o genç adama "zina" cezâsı da verilemez. Çünkü Türkiye kanunlarında zina serbesttir. Dolayısıyla o dâvânın düşmesi gerekiyor. Ancak 17 yaşının dolmasından önce yapılan evliliklere kanunî bir cezâ varsa, bu
takdirde o dâvâ düşürülmez. Bir de, kız çocuklarının cinsel
istismarını yasaklayan ve cezâ getiren bir yasa
varsa, bu takdirde de kızının istismarına onay veren anne veya babaya cezâ
verilebilir. Ancak anne baba da: "Biz çocuğumuzun
cinsel istismara uğraması için değil, onu başka bir maksatla evlendirdik"
diyebilir.
Not 4: 9/12
yaşından itibaren yapılacak evliliklerle ilgili dinî bir yasak
bulunmadığından, bu yaşlardan itibaren çocuklarını
evlendirmek, ebeveynin hakkıdır. Ancak devlet ile millet arasında yapılacak bir sözleşmeden sonra yaradışsal evlenme yaşı daha ileri yaşa alınabilir.
Not 5:
Evlenme yaşıyla ilgili bizim
teklifimiz şudur: Gençler ve aileler sabırlı olsunlar
ve çocuklarının 17 yaşını doldurmasını
beklesinler ve 18 yaşından itibaren yapılacak evliliğe rızâ
göstersinler. Devlet de, 18 yaşının başlamasından önce yapılacak evliliklere para cezâsı getirsin. Ama eğer devlet zinaya yasak getirmeyecekse,
9/12'den itibaren yapılacak genç ve çocuk evliliklerine onun karışma hakkı kalmaz. Eğer bu hakkı yerine getirebilecekse ancak bu takdirde
genç ve çocuk evliliklerine bir sınır getirme
hakkına sahip olabilir.
Not 6:
Türkiye kanunlarında zinaya ve eşcinselliğe getirilecek yasağa, Avrupa Birliği'nin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin karışma hakkı yoktur. Çünkü Türkiye, Avrupa Birliği'nde bulunmuyor ve ABD'nin de bir
vilayeti değildir. Ayrıca Türkiyeli çoğunluğun dini olan İslâmiyet'le Hıristiyanlık eşit dinler
değildir. Dolayısıyla hıristiyanlığa uygun kanunlar, dini İslâmiyet olan Türkiyelilere dayatılamaz.
Not 7:
Avrupa kiliselerinde rahiplerin çocuklara karşı cinsel saldırısı, zina ve eşcinselliği durdurulamadığından, Vatikan bu suçların kefareti
olarak devletin zina ve eşcinselliği meşrulaştırmasına ses çıkaramamaktadır. Fakat Vatikan bu sessizliğiyle, yani zina ve eşcinselliğin mesrulaşmasını kabul etmekle Tanrı'nın hakkını çiğnemektedir. Tanrı'nın hakkını çiğnedikten ve çiğnettikten
sonra o dinin ne anlamı kalır? Vatikan hıristiyanlığı kendi elleriyle katletmektedir! Din katliamcılarının ötedünyadaki cezâsı, ebedî idamdır!
Not 8:
Sorulabilir: "İslâmiyet kız çocuklarının zarara uğramasını ister
mi?"
İslâmiyet, kız çocuklarının zarara uğramasını istemez ve
istememiştir. Bunu da; kız çocuklarının diri diri
toprağa gömülmesini
yasaklayarak, yetimin malının yenilmesini engelleyerek ve insana kaldıramayacağı yükün yüklenmesine izin vermeyerek
göstermiştir. Çocuklar için evlilik, onların kaldıramayacağı bir yüktür. Bu yükün onların sırtına yüklenmemesi gerekir. İslâmiyet ayrıca, azgınlığı yasaklayarak cinsel istismarı da önlemiştir.
İmza: Mehdiyet ve
Hilâfet Makamı.
Allah'tan başka tanrı yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni
Çağ'ın
yirmiikisi, Aralık ortası.
Mekan:
Avrupa.
Makam:
Hakka davet ve uyarı.
Boyut:
Muranizm.
Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.
(Muranist:
Modern Kur'anlı.)
* *
*
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen