"KAHROLSUN ŞERİAT" DİYENLERE DUYURU VE UYARI!
dünyanın sahibi olarak insanlara yasa gönderme
hakkı bulunan egemen
ALLAHın adıyla
"Kahrolsun
şeriat" diyerek
gösteri yapan, slogan atan kimseleri görmekte ve duymaktayız. Müslümanlar aleyhinde çıkarılan bu bağırtıların sahiplerinin CHP'li, solcu, Kemalist ve
ateistler olduğunu düşünmekteyiz. Eğer düşüncemiz yanlışsa, "biz şeriat düşmanı değiliz" diyerek düşüncemizi düzeltebilirler.
Türkiye 100
yıldan beri Allah'ın yasasıyla değil, Atatürk'ün şeriatıyla yönetilmektedir. Ortada Allah'ın şeriatıyla yönetilen bir Türkiye yok ki, şeriatın kahrolmasını
istiyorsunuz! Herhalde "Türkiye şeriatla,
yani Allah'ın yasasıyla yönetilmesin, yönetilemez" demek
istiyorsunuz. İstemek hakkınızdır tabii. Ama Türkiye halklarının, yani
Türkiyelilerin yüzde 90'dan fazlası
"müslüman"sa ne olacak? Bu yüzde 90 müslüman milletin Allah'ın yasasıyla yönetilme hakkı yok mu? Onlar bu hakkını kullanmak
isterse, "hayır" mı diyeceksiniz? Bunu demeye hakkınız var mı? Bunu dediğiniz takdirde Cumhuriyet'in ne anlamı kalır? Hani "egemenlik kayıtsız şartsız milletin"di? Yoksa bu egemenliği red mi ediyorsunuz? Bu reddi yaparak
egemenliğin asıl sahibinin siz yüzde 10'luk veya 20'lik
azınlığın olduğunu mu söylemek istiyorsunuz? Bunu istediğiniz takdirde Cumhuriyet'i diktatörlüğe dönüştürmüş olmaz mısınız, olmuyor musunuz?
Aynen öyle oluyorsunuz! Bu da demek oluyor ki; "Cumhuriyet müslüman millet
için kurulmamıştır". Ya
ne için kurulmuştur? "Müslüman milleti yüzde 10'luk
azınlığın egemenliği altında tutmak için!" Bu takdirde Türkiye'de
Cumhuriyet bulunduğunu söyleyebilir
misiniz? Cumhuriyet nerededir?
Ey şeriat düşmanları! Ey müslüman millete düşmanlık ederek Cumhuriyet'i yıkmakta olanlar! Biz Türklerden ve
Kürtlerden oluşan ve çoğunluğu oluşturan Müslüman Millet, Avrupa'nın devamı değil, Osmanlı'nın devamıyız. Müslüman
bir millet, Avrupa yasalarıyla
yönetilemez. Müslüman milleti yönetecek yasalar, onların inancıyla uyuşmak zorundadır. Bu uyuşma olmazsa, barış olmaz. Yasalar ise, milleti barış içinde tutmak ve yaşatmak içindir. Avrupa yasaları ise müslüman milletin inancına zıttır. İnanca zıt yasalar millete barış getirmez ve getirmemiştir. Bu sebeple biz de diyoruz ki:
"Yasalarımız, Yaratan'ın ve yaratılışın yasasıyla uyuşsun."
Atatürk'ün şeriatı olan Avrupa yasaları ise bizi barıştırmıyor, savaştırıyor. Çoğunluğu azınlığa ezdiriyor. Bu eziliş daha fazla
kabul edilemez! 100 yıldan beri Kemalist
azınlığın Müslüman Milleti ezmesi artık son bulsun! Bunun için "Atatürk'ün şeriatına hayır" diyoruz.
Çünkü egemenlik hakkı milletindir, Atatürk'ün değildir!
Ey
Türkiye'nin azınlığı olan Kemalistler ve ateistler! Allah'ın yasası olan şeriata küfretme hakkınız yoktur. Çünkü sizler, kendi yarattığınız bir
Dünya'da değil, Allah'ın yarattığı bir yerkürede yaşamaktasınız. Yani
bulunduğunuz evin sahibi
Allah'tır. Sizler ise O'nun
misafirlerisiniz. Misafirler ev Sahibi'nin kurallarına uymak zorundadır. Ya ev Sahibi'nin kurallarına uyarsınız, ya da
O'nun evini terkedersiniz. Madem gidecek başka bir dünyanız yoktur, o halde O'nun kurallarını kabul
edin. Kabul etmek istemiyorsanız hiç olmazsa küfretmekten vazgeçiniz. Vazgeçiniz ki ev Sahibi sizi yok etmesin. Eğer O'nun kuralları dairesinde yaşamayı kabul ederseniz, ödülünüz cennettir.
Aksi halde ödülünüz cehennem olacaktır. Seçimde özgürsünüz!
Ama yüce
Allah istediği zaman dünyanızı da
cehenneme çevirebilir. Çünkü seller, depremler, kasırgalar, kuraklıklar ve meteorlar hep Allah'ın elindedir, unutmayınız. Bu
sebeple O'nun yasasına küfretmekten
uzak durunuz. Ve O'nun Müslüman Millet'ine
eziyet etmekten vazgeçiniz.
İmza: Mehdiyet ve
Hilâfet Makamı.
Not 1: Biz
Müslüman Millet olarak Allah'ın şeriatını kabul
ediyor, Atatürk'ün şeriatını
reddediyoruz. Ama bizim istediğimiz,
ateist ve Kemalistlerin düşündüğü anlamda bir şeriat değil, bizim istediğimiz şudur: İnancımıza, yaradılışımıza ve bu zamanın şartlarına uygun bir yasa. Bu yasanın adına "Meriat" diyebiliriz. Yani
bizim için geçerli olan yasa, Meriat'tır. Meriat'a, "Modern Şeriat" da diyebiliriz.
Evet biz,
Meriat istiyoruz! Yaşasın Meriat! Kahrolsun Müslüman Millete
dayatılan tam adâletli
olmayan yasalar!
Not 2:
Müslüman Millet'in onlara dayatılan yasalar
için
"kahrolsun" deme hakkı vardır. Çünkü onlara, inançlarına zıt yasalar dayatılmıştır. Kemalistlerin ve
ateistlerin ise "kahrolsun şeriat"
deme hakları yoktur. Çünkü onlara dayatılmış bir şeriat yoktur. Onlar
ancak "şeriat
istemiyoruz" diyebilirler. Hem şeriatın kahrolmasını
isteyenler, yüzde doksanı müslüman
olan bir ülkede olduklarını da unutmamalıdır.
"Kahrolsun şeriat" demek,
müslüman millete hakarettir. Bu hakaret kabul edilemez. Cumhuriyet'i kuranlar,
Müslüman Millet'e saygılı olmayı bilmediler. Kendilerini daima üstün
gördüler. Ama sizler, bu millete saygılı olmayı bilmek zorundasınız. Bu
zorunluk sebebiyle de milletin inancına hakaret
edemezsiniz!
"Kahrolsun
şeriat" pankartı açanların açtığını polis indirmek
zorundadır. Ayrıca bu pankartı açanlar hakkında hakaret dâvâsının da açılması gerekir.
(Sözümüz kısaydı, ama uzatmak zorundayız.)
Not 3: 14
asır öncesinin hak,
hukuk tanımaz topluluklarına gökler üstünden, evrenin Sahibi'nden şeriat denen bir hukuk düzeni indirilmiş olması, muhteşem bir olaydır. Düşünün: Muhtaç olduğunuz hukuk, Yaratıcınız tarafından indiriliyor. Siz bu hukukla adâletsizlikten
kurtuluyorsunuz. Sevindirici değil mi? İşte Osmanlı da gökler üstünden indirilmiş şeriata bağlıydı. Türkiye'de Cumhuriyet'i kuranlar ve devam ettirenler ise gökler üstünden indirilmiş olan hukuk
düzenini reddedip, müslüman milletin inançlarına zıt Avrupa yasalarını kopyalamıştır. Bu
kopyalar da müslüman millete dayatılmıştır.
Not 4: İnsanlar dünyaya hak, hukuk bilmez olarak
geldiklerinden, onları yaratan Yaratıcı'nın da onlara bir hukuk düzeni indirmesi şart olmuş ve son olarak da Kur'an içinde şeriat dediğimiz yasa gönderilmiştir. Bu yasa, 14 asır öncesinin şartları nazara alınarak düzenlenmiştir. Eğer bu yasanın bazı maddeleri bu zamanda uygulandığında adâletsizliğe sebep olacaksa, o maddelerin adâletli
hâle getirilmeleri gerekir. Bunu da şimdiki asırda Allah'ın Mehdisi yapar. Allah'ın Mehdisi: Mehmed Nur'an'dır.
Bediüzzaman
Hazretleri demiştir ki:
"Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira şeriat,
sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir."
İşte Şeriat bu kadar kıymetlidir!
Çünkü şeriattaki adâlet, masum bir ferdi bütün insanlık için dahi fedâ etmez. Bir masumu bütün
insanlık kadar kıymetli tutar. Ama insanların adâleti, bir isyankâr yüzünden bütün
köyü halkıyla beraber yakarlar.
(Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra bütün
bunlar aynen yaşandı.) Avrupa yasalarında da adâlet noksandır. Çünkü teröristleri korurlar, o
teröristlerin katlettiği masumların haklarını hiçe sayarlar! Yahudileri gaz odalarında cayır cayır yakanların yasası üstün olabilir mi? Amerikan yasalarının da bir
üstünlüğü yoktur. Çünkü çıkarlarını adâletten
üstün tutarlar. Bu üstün tutma sebebiyle de iki şehir dolusu insanı atom bombasıyla buhara dönüştürürler! Yahudileri Filistinlilerden
üstün tutarlar. Avrupa yasaları Şeriat'tan üstün
olabilir mi? Türkiye yasaları zaten
kopya yasalardır. Hiçbir üstünlüğü yoktur! Hiçbir kimse zâlimlerin yasalarında üstünlük aramasın!
Tarafsız bir hukuk bilgini dikkatlice incelese, Şeriat'ın Avrupa ve Amerika yasalarından çok çok üstün olduğunu görecektir. Bugün dahi, Şeriat esas alınarak, modern bir yasa inşa etmek mümkündür.
Tanrı'nın indirdiği yasa daima üstündür. Bu nedenle Şeriat en üstündür.
"Kahrolsun
şeriat"
diyenler, kahrolmasın mı?!
İmza: Mehdiyet ve Hilâfet Makamı.
Allah'tan başka tanrı yoktur. Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni
Çağ'ın
yirmiikisi, Aralık'ın üçüncü haftası.
Mekan:
Avrupa.
Makam:
Hakka davet ve uyarı.
Boyut:
Muranizm.
Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.
(Muranist:
Modern Kur'anlı.)
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen