Samstag, 3. Januar 2015

İSRAİL VE ABD'YE AÇIK MEKTUP

            İSRAİL VE ABD'YE AÇIK MEKTUP

         adaletlileri seven yüce TANRInın adıyla


Ürdün tarafından hazırlanıp BM'ye sunulan 1967
sınırlarına dayalı "Filistin Barış Tasarısı", ABD ve
İsrail tarafından kabul edilmedi.

Şimdi bu kabulsüzlük ve redde karşılık ABD ve İs-
rail ya her iki tarafın kabul edebileceği daha iyi yeni
bir tasarı hazırlasın veya teklif getirsin, ya da mev-
cut tasarıyı kabul etsin. Başka da çare yoktur.

Yalnız ABD'nin getireceği teklifte ağır davranılma-
malıdır. Zira İsrail'in, yapılması gereken barış için
2016 yılının Aralık sonuna kadar sınırlı bir vakti var.
Gerçi İsrail, Gazze'ye haksız saldırısıyla ve işgal
bölgelerinde yeni yerleşim birimleri inşa etmeye
devam ederek bu müddeti de kaybetmiş durumda-
dır. Fakat biz Mehdiyet Makamı olarak, işlerin çık-
maza girmemesi için bu süreyi hâlâ var kabul edi-
yoruz.

Eğer İsrail, barış istediğine dair olumlu bir tavır ser-
gileseydi, ona dayatmada bulunmaya mecbur kal-
mazdık. O halde İsrail'in, "bize dayatma yapılıyor"
diye sızlanmaya hakkı yoktur.

Eğer İsrail barış istemiyorsa, bunu açık açık söyle-
sin veya "biz savaş istiyoruz" desin. Biz de tavrımı-
zı belirleyelim.

Nasıl olsa ABD ve İsrail'in elinde Müslüman Dünya'
yi yok edecek nükleer silah mevcut bulunuyor. Bu
güçlerine dayanarak rahatlıkla "biz barış istemiyo-
ruz" diyebilirler.

Aslında İsrail Başbakanı; "birleşik Kudüs ebediyen
bizim olacaktır" gibi lâflar ederek, barış istemediği-
ni, savaş istediğini belirtmiş durumdadır. Şimdi bu
durumda biz ne yapacağız? Bunun netleşmesi ge-
rekiyor. Bu dâvânın netleşmesi için de ya İsrail ken-
di teklifini sunacaktır, ya da açıkça barış istemedi-
ğini bildirecektir.

Yalnız İsrail, bildirisini sunarken şuna dikkat etmeli-
dir: Madem İsrail'in yanında ABD vardır, Filistin'in
yanında da Müslüman Dünya vardır. Yani; Filistin
dâvâsı, Filistinlilere ait olmaktan çıkmıştır. Çünkü
İsrail'in işgali altında Müslüman Dünya'ya ait bir Ku-
düs ve Mescid-i Aksa bulunuyor. Bunun için Filistin
yalnız değildir. Filistin Dâvâsı, Filistinlilerin olmaktan
çıkmıştır.

ABD ve İsrail artık karşılarında bir "Müslüman Dün-
ya" bulunduğunu iyi bilmelidir. Bu halde ABD ve İs-
rail'e düşen, "adâletli" olmaktır. Onlar adâletli olabi-
lirlerse, savaşa gerek kalmaz. Aksi halde savaş ka-
çınılmaz olacaktır. Ve böyle bir savaşta İsrail Dev-
leti ortadan kalkacaktır.

İsrail, adâlet ve barışa boyun eğerek varlığını koru-
yabilir. Biz de bunu istiyoruz. Yani "İsrail halkı zarar
görmesin" diyoruz. Çünkü var olmak onların da hak-
kıdır. Yalnız bu hak için adâletin yerine getirilmesi
gerekiyor. Adâlete yanaşmayan bir ülke, zulüm için-
dedir. İsrail bunu unutmamalıdır. Zulüm içinde bulu-
nan bir ülkeyi de, yüce Tanrı korumaz, onu yok e-
der.

Not: İran yönetiminin dikkatine! Eğer İran yönetimi:
"Kudüs ve Mescid-i Aksa ve Filistin halkının İsrail
tarafından ezilmekte oluşu ve haklarının gasbedil-
mesi benim de dâvâmdır" diyorsa ve bu deyişinde
samimiyse, o halde İran yönetimi hemen nükleer
silah üretimine başlamalıdır. Başlamalıdır ki, diğer
İslâmlı Ülkeler de zincirleme olarak nükleer silaha
sahip olsunlar. Böylece ABD ve İsrail'in elindeki
nükleer silahlarla bir denklik meydana gelsin. Nük-
leer silaha sahip olmak, kendilerini korumak için
elbette İslâmlı Ülkelerin de hakkıdır. "İslâmlı Ülke-
ler nükleer silaha sahip olamaz" diyen nükleer si-
lahlı ülkeler, önce kendileri nükleer silahlardan so-
yunsunlar ki, o sözü söylemeye hak kazansınlar.
Haksızca söylenmiş sözlerin bir anlamı yoktur. Bu-
nun için nükleer silah üretmek, İran'ın da hakkıdır.
Madem İsrail barışa yanaşmak istemiyor, onun lâ-
yığı da budur! Eğer İsrail 67'li Barış'ı kabul ederse,
İslâmlı Ülkelerin nükleer silah üretmelerine gerek
kalmaz.

Not 2: Birleşik İslâm Ordusu veya bir Korsan Ordu,
İsrail'e karşı savaşmak üzere, 2016 Aralık sonuna
kadar bütün çalışmalarını tamamlamalıdır.

Not 3: Filistin halkını aldatma, avutma ve oyalama
gibi taktikler, İsrail'in sonunu hızlandıracaktır.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Ocak başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *



Keine Kommentare: