EY İNSANLAR!
Medeniyetin sağladığı kolaylıklar ve toplumsal ya-
şantının meydana getirdiği yardımlaşma ve daya-
nışmalar ile sizin içinizde yerleşik bulunan acizlik
ve fakirlik, muhtaçlık ve geçiciliğinizi tam hissetmi-
yorsunuz. Bu hissinizin körelmişliğinden dolayı Ya-
ratıcı'nıza dönemiyor, O'na koşamıyorsunuz. Fa-
kat bir felâkete uğrasanız, o his ve duygularınızın
körlüğü derhal ortadan kalkacak; acizlik ve fakirliği-
nizi, muhtaçlık ve geçiciliğinizi apaçık ve çırılçıblak
göreceksiniz.
Ey insanlar! Geliniz, görülmesi gerekeni görmek i-
çin Yaratan'ın felâketini beklemeyiniz. O'nun felâke-
ti geldiği zaman herşey bitmiş olur. Öyle ise herşey
bitmeden evvel niçin ve kim tarafından yaratılıp ya-
şatılmakta olduğunuzu merak edip düşünerek; Ya-
ratıcı'nızı bilmeye, bulmaya ve O'na bağlanmaya
çalışınız. O'nsuz ve O'ndan kopuk yaşanan bir ha-
yat, hayat değil ölümdür. Ayrıca O'nsuzca yaşa-
mak, haksızca yaşamaktır. Haksızca yaşamak, zu-
lümdür. İnsanın insanlık vazifesi ise, zulmüne son
verip, iyilikçi olmak için çalışmaktır. Bu çalışma ise
ancak Yaratan'a inanç ve bağlanç ile geçerlik
kazanır.
Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an
Zaman: Yeni Çağ'ın onikisi, Eylül başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Hitap.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen