Samstag, 19. September 2009

Y E M İ N N A M E

(Bu bildiri, 1999 yilinda yayinlandi.)

Y E M I N N A M E

(Milletvekili yemini nasil olmali?)

herkesin üstünde olan ALLAHin adiyla

Bozuk Yemin:

"Devletin varligi ve bagimsizligini; vatanin ve milletin bölünmez bütün-
lügünü, milletin kayitsiz sartsiz egemenligini koruyacagima; hukukun
üstünlügüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilâp-
larina bagli kalacagima; toplumun huzur ve refahi, millî dayanisma ve
adalet anlayisi icinde herkesin insan haklarindan ve temel hürriyetler-
den yararlanmasi ülküsünden ve Anayasa'ya sadakattan ayrilmayaca-
gima; büyük Türk Milleti önünde namusum ve serefim üzerine andice-
rim."

Düzgün Yemin:

"Devletin varligi ve bagimsizligini; vatanin bölünmezligini ve mil-
letin özgür birlikteligini, hakta oldugu müddetce milletin egemenli-
gini koruyacagima; Hakk'in ve hukukun üstünlügüne, demokratik
ve lâyik Cumhuriyet'e bagli kalacagima; toplumun huzur ve refahi,
millî ve mânevî dayanisma ve yardimlasma ve adalet anlayisi icin
de herkesin insan haklarindan ve temel hürriyetlerden yararlanmasi
ülküsünden ve Anayasa'ya sadakattan ayrilmayacagima; Türkiye
vatandaslari ve halkimizin önünde namusum ve serefim üzerine
andicerim."

Yeminlerini "bozuk yemin"le yapmis olan milletvekillerinin, "düz-
gün yemin"le yeminlerini yenilemeleri gerekir. Bozuk yeminle ya-
pilmis olan yeminler gecersizdir.

Iki yemin arasindaki farkliliklarin aciklamasina gelince: Bozuk Ye-
min'deki "milletin bölünmez bütünlügü" yerine, "milletin özgür bir-
likteligi"ni koymak zorunludur. Cünkü Türkiye Cumhuriyeti vatan-
daslari tek irktan ibaret degil, cesitli irklardan müte$ekkildir. Türki-
ye vatandaslarini "tek irk"tan ibaret saymak, acikca bir irkcilik oldu-
gundan, zulümdür. Zulüm üzerine ise yemin edilemez.

Sonra "milletin kayitsiz sartsiz egemenligi" yerine, "Hak'ta oldugu
müddetce" kaydini koymak gerekir. Cünkü millet sapitmis da olabilir.
Sapitmis bir milletin egemenligini korumak degil, ancak iptâl etmek
söz konusu olabilir. "Hak'ta oldugu müddetce" yerine, "Hakk'in ege-
menligini koruyacagima"yi da koymak mümkündür.

Sonra "hukukun üstünlügü" ilkesinden önce, "Hakk'in" kelimesinin
gelmesi gerekir. Cünkü insanlarin hukuku, kendi keyf ve arzularina
ve kit anlayislarina göre düzenlenmis olacagindan zulüm dogurur.
Bunun icin hukukun üstüne ve öncesine "Hakk"in getirilmesi gerekir.
Hakk, Allah'in "hak din"i ve hukukudur. Gercek hukukun esaslarini
da Allah'in hukuku belirler. Allah'in hukuku olmazsa, Adalet'ten de
söz edilemez. Dolayisiyla Hak'siz hukuk, hukuksuz adalet olmaz.

Sonra "laik Cumhuriyet'e ve Atatürk ilke ve inkilâplari" yerine, sa-
dece "Lâyik Cumhuriyet" ibaresinin gelip, laiklikle birlikte Atatürk
ilke ve inkilâplari'nin cikarilmasi gerekir. Cünkü laiklik ve Atatürk
ilke ve inkilâplari, bu milletin dinsel inancina ve insan haklarina ve
temel hürriyetlere zittir ve onlarla catismaktadir. Zitlik ve catisma
üzerine ise yemin yapilamaz. Bunun icin laiklik ve hem ilke ve inki-
lâplar yerine, "Lâyiklik"in konulmasi sarttir. Lâyiklik'ta, Hakdin
devlete karisir. Yani Hakdin, devlete yol gösterir ve onun haksizlik
ve adaletsizlik ve namussuzluklarina engel olur. Devlet de Hakdin'i
dislayamaz ve onun hak olan emirlerine itaat eder. Bu sekilde insan-
larin insanca yönetimi saglanmis olur. Lâyikligi kabul etmeyenler,
laikligi de kabul etmemelidir. Milletin dinsel inancina ve Hak ve
Adalet ve Namus'a zit ve engel olmayan ilke ve inkilâplar kalabilir,
kabul edilebilir.

Sonra "millî dayanisma"nin yanina, "mânevî" ibaresinin de konul-
masi gerekir. Cünkü mâneviyatsiz bir halk, milliyetciligi irkciliga
götürebilir. Irkciliga kaymamak icin mâneviyatciligin milliyetcilige
dizgin olmasi gerekir. Mâneviyatciligimiz ise, Allah'i birleyip teslim
olmak altinda irklar arasinda kardeslik ve kardesler arasinda da dost-
luk, yardimlasma ve dayanisma, birlik ve baris'tir ve bunlarla birlikte
Allah hesabina iyilikcilik icin yarisma ve calisma'dir.

Sonra "büyük Türk Milleti" yerine, "Türkiye vatandaslari ve halki-
miz" ibaresinin konulmasi gerekir. Cünkü, "Türk milleti" dedigimiz
millet icinde, bin türlü millet vardir. Onlarin irksal varligini inkâr
etmek, bir irkciliktir. Eger Allah'in kader komputerini acip bakmak
mümkün olsa görülecektir ki, bu milletin sadece yüzde otuz kadari
hakiki Türk'tür. Yüzde yetmisi ise diger irklarla karismistir. Bunun
icin "Büyük Türk Milleti" yoktur. "Türkiye Vatandaslari" ve "Halki-
miz" vardir.

Yemin edecek milletvekilleri, yemin icin hazirlanmis metindeki söz-
lerin hepsini okumak yerine, "metindeki bütün sözleri kabul ettigime
ve bu kabulümü koruyacagima; Türkiye vatandaslari ve halkimiz ö-
nünde namusum ve serefim üzerine andicerim" seklinde de kisal-
tarak yeminlerini yapabilirler. Veya bütün vekillerin ayri ayri andic-
mesi yerine, her grubun bir sözcüsü, grubu adina bütün metni oku-
yup veya kisaltarak, sonunda "andicerim" yerine, "andiceriz" sek-
linde de yeminlerini yapabilirler. Böylece kisa zamanda yemin tö-
reni bitirilmis olur.

Zaman: Yeni Cag'a bir kala Mayis'i.
Mekan: Avrupa.
Makam: Yemin.
Boyut: Kur'anizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA KUR'ANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: