Samstag, 19. September 2009

"İSLAMİLEŞTİRME" NEDİR?

(Bu bildiri, 2007 yilinda yayinlanmistir.)

"ISLAMILESTIRME" NEDIR?
AKP MI TÜRKIYE'YI ISLAMILESTIRIYOR YOKSA
CHP MI MÜSLÜMANLARI ZULMILESTIRIYOR?

zalimlerin hakkindan gelen ALLAHin adiyla

CHP lideri Deniz Baykal, Abdullah Gül'ün cumhurbaskan-
ligina aday olmasiyla birlikte AKP'nin Türkiye'yi "islâmiles-
tirecegi"ni iddia etmektedir. Fakat bu iddia, bir "iddia" ol-
maktan öteye gidemez. Cünkü Türkiye'yi islâmilestirmek
hükûmetin görevi degildir. 4,5 yillik iktidarinda AKP kac
kisiyi islâmilestirdi? AKP, (mâlûm sebeplerden dolayi) bir
basörtüsü yasagini bile kaldirtamadi. CHP'liler hangi islâ-
milestirmeden bahsediyorlar?

Hükûmetin önemli bir görevi, haksizliklari ortadan kaldir-
mak ve milletin ihtiyaclarini karsilamaktir. Partiler de en
cok bunun icin iktidara gelirler. Bunun icin haksiz basör-
tüsü yasagini kaldirmak ve gasbedilmis demokratik hak-
lari iade etmek AKP hükûmetinin görevidir. Baska bir par-
ti de iktidar olsa, bu görev ondan istenecektir. Bu görev
yerine getirilmezse, hükûmet olmanin ve iktidara gelmenin
anlami kalmaz.

Dolayisiyla AKP de gerekli yasalari cikartip haksizliklari
ortadan kaldiracaktir ve kaldirmak zorundadir. Bu bir "is-
lâmilestirme" degil, "özgürlestirme"dir; "zulmilestirme"ye
son vermedir. CHP de bu özgürlestirmenin karsisinda dur-
mamalidir. Durdugu an, (zaten yok ya!) halkciligini ve cum-
huriyetciligini yitirir. Eger onlari yitirmisse, bu sefer yalanci-
ligi apacik ortaya cikar. (Gerci o da ortada!)

Laikci CHP'liler müslümanlarin demokratik haklarini gasb-
etmeyi sürdürmeye son vermeliler ve bu gasbin kaldirilma-
sinda AKP'ye yardimci olmalidirlar. Eger olmazlarsa, müs-
lüman halkin yüreginde: "Bu laikci zalimler bizi baskilari al-
tinda eziyorlar" seklinde onlara karsi daima bir kin ve nefret
bulunacaktir. CHP'liler ve laikciler, kin ve nefret dogduran
bu zulüm ve cirkinliklerine son vermek durumundadirlar.

Demek, "islâmilestirme" falan yok. Tam aksine bir "zulmi-
lestirme" vardir. Bu zulmilestirmeyi yapanlar da: CHP'liler
ve laikcilerdir. CHP'liler ve laikciler kendilerini iyi tanimali-
dirlar. Biz dindarlar bile AKP'ye "islâmilestirme misyonu"
yüklemezken, CHP'liler nasil oluyor da AKP'nin bu mis-
yona sahip oldugunu iddia edebiliyorlar? Hayret dogrusu!

Ikinci nokta: "Islâmilestirme" sözüne iyi dikkat etmeliyiz.
Cünkü bu kelimede, yani "islâmilesme"den sonra gelen
"tirme" ekinde bir "zorlama" ve "zorbalik" imâsi vardir.

Halkin islâmiles(tiril)mesi, hükûmetin degil, cemaatlerin
görevidir. Hükûmet bu noktada yalnizca hak ve ihtiyac
olan yasalari cikarabilir. Gerisi cemaatlere kalmistir. Fakat
Islâmiyet'te halki zorla müslümanlastirma diye bir sey yok-
tur. Bu konuda cemaatler halki ancak dine dâvet edebilir
ve onlari Islâmiye'te cekecek calismalar yapabilirler. De-
mek bu noktada da (bazi) CHP'liler yanlis lâf etmektedir-
ler. CHP'liler bu hatalarini görmek ve müslüman halk üze-
rinde uygulamakta olduklari zulüm ve zorbaligi kaldirmak
ve gasbedilmis haklarin gasbina son vermek zorundadirlar.

CHP'lilere soruyoruz: Müslümanlar üzerindeki zulümlerini-
ze ne zaman son vereceksiniz? Yoksa hâlâ: "Biz zulümleri-
mize asla son vermeyecegiz" mi diyorsunuz? Fakat AKP
iktidarda olsa da olmasa da bunlari sizden soracagiz ve is-
teyecegiz. Zulmilestirmeleriniz son buluncaya kadar da iki
ellerimiz daima iki yakanizda olacaktir, bunu da unutmayi-
niz!

Duamiz: ALLAHIM! ZALIMLERIN HAKKINDAN
GELEMEDIK. BIZE YARDIM ET!

(Yüce Allah bir ülkenin zalimlerine bir belâ gönderdi mi, bu
belâdan mâsumlar da zarar görürler. Bunun icin Ankara'da-
ki susuzluk ve kuraklik, zalimlerin zulmü sona erinceye ka-
dar sürebilir ve CHP'liler, Baskent'i terketmek zorunda ka-
labilirler. Bir de bu gidisle, Ankara "Baskent" olmaktan ci-
karsa, kimse sasirmamalidir. "Ankara'daki kurakligin sorum-
lusu Melih Gökcek degil, CHP'lilerin zulmüdür" desek, her-
halde yanilmis olmayiz.)

Not 1: Basörtüsü bir "siyasal simge" degil, dinsel aractir.
Dolayisiyla, bu dinsel araca "siyasal simge" damgasi yapis-
tirip, basörtüsünü kamusal alana yasak eden laikciler, bu
inatlarindan vazgecmezlerse, biz de basiacikligi bir "siya-
sal simge" olarak görmeye baslariz. Bu durumda basiacik
kadinlarin da kamusal alana girmelerinin yasaklanmasi ge-
rekir. Esitlik ve Adalet de bunu gerektirir. Demek, basör-
tüsü yasagini kaldirmaniz, sizi de özgürlüge kavusturacak-
tir.

Not 2: Abdullah Gül üzerinden onun esi Hayrunnisa Gül'e
yapilmakta olan psikolojik baski ve iskenceyi protesto e-
diyor, ona uygulanmakta olan ayrimciligi da siddetle kini-
yoruz.

Zaman: Yeni Cag'in yedisi, Agustos ortasi.
Mekan: Avrupa.
Makam: Gercegi duyurma.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: