Samstag, 5. Oktober 2019

FİLİSTİN TOPRAKLARINI GASBETMİŞ OLAN İSRAİLLİLERE UYARI!


  FİLİSTİN TOPRAKLARINI GASBETMİŞ OLAN
                       İSRAİLLİLERE UYARI!

     haklıların yanında haksızların karşısında olan
                           tekTANRInın adıyla

Ey Israilliler!

Yetmişbir yıldan beri gasbetmiş olduğunuz Filistin
topraklarını terketme vaktiniz gelmiş bulunuyor.
Eğer 1967 sınırlarına dönmeyi ve iki devletli barış
teklifimizi kabul ederseniz, BİZ MÜSLÜMAN DÜN-
YA'nın size savaş açmasına gerek kalmayacak ve
devletiniz yıkılmaktan kurtulacaktır. Şayet gasp al-
tında tuttuğunuz yüzde yirmiikilik Filistin topraklarını
hemen iade etmezseniz, size savaş açılacak ve
herşeyinizi kaybedeceksiniz.

Şimdi iyi düşünün: Filistinlilerin yüzde yirmiikilik
topraklarını iade etmek mi, yoksa herşeyi kaybet-
mek mi iyi?

Sizin için ve Filistinliler için âdil barış budur. ABD
Başkanı Trump'ın damadının teklif edeceği barış
anlaşması, BİZ MÜSLÜMAN DÜNYA tarafından
reddedilmiştir ve reddedilecektir. Çünkü barış an-
laşmasının âdil olması gerekiyor. Trump'ın dama-
dının teklifi ise, Filistinlileri siz İsraillilerin esaretine
soktuğu ve onların haklarını vermediği için adâlet-
ten uzaktır. Adâletten uzak bir barış anlaşması ise
kabul edilemez.

Adâlete uygun bir teklifimiz de şudur: (Eğer Türkiye
ve Filistinliler kabul ederse) Türkiye'de bir Filistin
devleti kurulsun. Ama bu kuruluş için Türkiye'ye ve
Filistinlilere 20 trilyon dolar ödemeniz gerekir. Eğer
koruyucunuz ABD ve Rothschild Ailesi bu parayı
vermeyi kabul ederse, Filistinliler Türkiye'ye taşınır,
sizler de onların topraklarında yaşamaya devam
edersiniz. Ödenecek paranın 10 trilyonu, Filistinlile-
rin olacaktır. Geri kalan 10 trilyon da, Filistinliler için
yer açacak olan Türkiye'nin elinde kalacaktır.

Bu teklifin tersi de mümkündür: ABD ve Rothschild
Ailesi bu 20 trilyon doları size versin, siz de Kana-
da'ya veya Avustralya'ya gidip yeni bir yurt ve dev-
let kurun. Böylece Filistinliler kendi topraklarına ve
devletlerine kavuşsun.

ABD ve Rothschild Ailesi bu teklifi de kabul etmez-
se, artık savaş kaçınılmaz demektir. Bu savaş da
en az iki yıl ve en çok beş yıl içinde kapınıza gelip
dayanacaktır. Bu savaşta devletiniz yıkılacak, dört-
te üçünüz ölecek ve geri kalanlarınız da Filistinlile-
re ya esir olacak, ya da başka ülkelere sürülecek-
siniz.

Şimdi tekrar düşününüz: İran'ın fırlatacağı cehen-
nem füzelerinin altında cayır cayır yanmak ve par-
çalanmak mı iyi, yoksa Filistinlilerin haklarını öde-
mek mi iyi?

Hangisini tercih edersiniz? Geliniz, yol yakınken
yani savaş henüz başlamamışken Filistinlilerin
haklarını ödeyiniz, varlığınız ve devletiniz kurtul-
sun. Aksi halde herşeyinizi kaybedeceksiniz!

Ey İsrailliler! Sizin için "vaadedilmiş toprak" falan
yoktur. Evet, yüce Tanrı geçmişteki atalarınız için
Fırat nehrine kadar uzanan toprak vaadinde bulun-
muş. Fakat bu vaad, siz ve sizden önceki İsrailli-
lerin tek Tanrı'ya inanması ve O'nun hak ve adâle-
tine teslim olması karşılığındadır. Bu karşılık veril-
diği müddetçe geçmişteki atalarınız ve krallarınız
geniş topraklara sahip olmuşlar ve çok zaferler ka-
zanmışlar. Ama tek Tanrı'ya inanmayı ve O'nun hak
ve adâletine teslim olmayı bıraktıklarında ise top-
raklarını kaybetmiş, esarete düşmüş ve sürüm sü-
rüm sürünmüşlerdir. Açın, Tevrat'ınızı okuyun. Bu
gerçekleri orada göreceksiniz.

Şimdi sizler de, tek Tanrı'yı unutmuş veya O'na
baş kaldırmış atalarınız durumundasınız. Sizin için
zafer değil, mağlûbiyet vardır. Vaadedilmiş toprak
değil, elinizden alınacak toprak vardır. Çünkü tek
Tanrı olan yüce Rab'be inanmıyorsunuz. O'nun
hak ve adâletinden de çıkmışsınız. Bu çıkışınız
nedeniyle de Filistinlilerin topraklarını gasbetmişsi-
niz. Filistinliler topraklarını geri istediklerinde de on-
ları katlediyorsunuz. Yüce Rab'bin sizi zafere ulaş-
tırması ve yeni topraklara kavuşturmasi mümkün
mü? Asla!

Eğer devletinizin yıkılmamasını istiyorsanız, yüce
Rab'bin hak ve adâletine boyun eğip, Filistinlilerin
yüzde yirmiikilik topraklarını iade edin ve iki devletli
çözüme de "tamam" deyin. Hak ve âdil olan ve en
ucuz çözüm budur. Trump'ın damadına da söyle-
yin: O elindeki "Yüzyılın Anlaşması"nı yırtıp atsın!

Sakın ola ki, haksızlıklarınızın koruyucusu ABD'ye
güvenip de "Adâletli Çözüm"e sırt dönmeyesiniz.
Bu dönüş, siz İsraillileri çok büyük bir yıkım ve yok
oluşla karşılaştıracaktır. Çünkü BİZ MÜSLÜMAN
DÜNYA karşısında ABD sizi koruyamaz. Çünkü ba-
kınız, İran'ın Yemen kolu ufacık Husilerin attığı fü-
zelere karşı ABD'nizin Patriotları üç maymunları oy-
nadı. Yani o Patriotlar gelen füzelere karşı kör, sa-
ğır, aptal kesildiler ve Arabistan'ın ARAMCO'sunu
koruyamadılar. İşte sizin sonunuz da ABD'nizin ko-
ruyamadığı ARAMCO gibi, hatta ondan daha kötü
olacaktır. Bu kötü son'a râzı olmayınız ve Filistinli-
lerin haklarını hemen ödeyiniz. Gereken hakları
ödeyiniz ki, devletiniz yaşasın. Aksi halde en
geç beş yıl içinde devletiniz yok olacak.

Ey İsrailliler! Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik A-
rap Emirlikleri yönetimlerinin sizin yanınızda olduk-
ları sizi aldatmasın. Çünkü bu üç ülkenin yönetimle-
ri Müslüman Dünya'ya ihanet etmektedir. Ama onla-
rın halkları sizin yanınızda değildir. Onlar sizin hak-
sızlıklarınıza düşmandır. İhanette olan yönetimler
de yakında cezâlarını bulacaktır! Zulüm ve haksız-
lıklarınızın karşısında elliden fazla İslâmlı Ülke bu-
lunduğunu da unutmayın!

Ey gasbedilmis topraklar üzerinde ikamet etmekte
olan Israilliler!

BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 497 sayılı kararla-
rı, "gece kondu" yani bir "kaçak yapı" olan ülkeniz
İsrail'in, 1967 savaşı öncesi sınırlarına dönmesini
gerektiriyor. Birleşmiş Milletler kararına uyun, yok
oluştan kurtulun!

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Ey İsrailliler! "Hak" ve "Adâlet"in ne olduğu-
nu merak edebilirsiniz. Hak; Yaratan'ın, yaratılışın
ve yaratılmışların yasasına itaattir. Haklı olabilmek
için, insanların yasasının Yaratan'ın ve yaratılışın
yasasıyla uyuşması şarttır. Yaratılışın yasası da, bi-
limle uyuşmayı gerektirir.

Adâlet ise: Haklıya hakkını, haksıza cezâsını ver-
mektir. Adâlet ilkesine göre, Filistinlilerin toprakları-
nı gasbetmiş olduğunuzdan ve gasptan vazgeçme-
diğinizden dolayı cezâlandırılmanız gerekmektedir.
Fakat size cezâ verecek hukuksal bir kurum bulun-
madığından, size savaş açmaktan başka çâre kal-
mıyor.

Not 2: 500 trilyon dolardan fazla serveti olduğu söy-
lenen Rothschild Ailesi'nin, İsrail-Filistin sorununun
çözümü için 20 trilyon dolar harcaması zor değildir.
Eğer Rothschild Ailesi İsraillileri seviyorsa, bu para-
yı vermekte zorlanmaz. Trump'ın damadının bu so-
runu çözmesi mümkün değildir. Onun bu sorunu
çözebilmesi için elinde en az 5 trilyon dolarının bu-
lunması gerekir. Ama 20 trilyon dolarlık borcu bulu-
nan Amerikan devleti, 5 trilyonu nereden bulsun?
Amerikan devleti bu sorunu en ucuz yoldan ancak
İsrail yönetimini hakka ve adâlete boyun eğdirerek
çözebilir. Bunun için de İsrail devletinin Filistinlilerin
yüzde yirmiikilik topraklarını terketmeleri gerekiyor.
Eğer Amerikan yönetimi hakka ve adâlete dayalı bu
çözümü kabul etmezse, MÜSLÜMAN DÜNYA bu
sorunu, İsrail devletini yıkarak; savaşla çözecektir.

Not 3: İran, kendi ürettiği füzelere nükleer başlık
takma hakkına sahiptir. Çünkü İsrail'in 100'den
fazla nükleer silahı bulunmaktadır. İran, nükleer
başlıklı füzelerini istediği savaşçı grubuna verebilir.
Ayrıca İran, ürettiği füzelere nükleer başlık takmak
için İsrail'den izin istemeyecektir. Nasıl İsrail, nük-
leer silahlarını üretirken İran'dan izin istemediyse.

Not 4: Ey İsrailliler! 20 trilyon dolar karşılığında
Filistinlilerin göç etmesine dayanan çözüm teklifin-
de Kudüs, sizin olmayacak, üç dinin kontrolünde
kalacaktır. Müslümanların Kudüs'teki kutsallarını
yıktığınızda, size açılacak savaşı çabuklaştırmış
olursunuz.

Not 5: Ey İsrailliler! Tekrar ediyoruz: Sizin için vaad-
edilmiş toprak yoktur. Çünkü çoğunlukla Tanrı'ya lâ-
yık kullar değilsiniz. O'nun hak ve adâletine boyun
eğmiyorsunuz. Ve çünkü iki dünya savaşından son-
ra dünya paylaşılmıştır. Size hediye edilecek bir
toprak kalmamıştır. Başka ülkelerin ellerinde olan
toprakları da zorbalıkla alamazsınız. Buna gücünüz
yetmez. Fazla zamanınız da yoktur. Çünkü kıyame-
tin kopmasına 107 yıl kalmıştır. 2123 yılında kıya-
met başlayacak. 2126 yılında kıyamet kopacak
ve 2138 yılında da Dünya yıkılacak.

Not 6: Dünya devletlerine duyuru!

"Dünyayı yöneten güç"ün, "İllimunati" olduğu
söyleniyor. Fakat İllimunati dünyayı yönetemez.
Çünkü hakka ve adâlete dayanmıyor, kapitale daya-
nıyor. Dünyayı ancak hakka ve adâlete dayanan
güç yönetebilir. Hakka ve adâlete dayanan güç de,
başında Hazret-i Mehdi'nin bulunduğu ve bir elinde
6666'lık Kur'an ve bir elinde de adâlet terazisi bu-
lunan DİNLİMUNATİ'dir. Dinlimunati'nin anblemi,
6666'dır.

Dünyanın iyileşmesini isteyenler, Dinlimunati'nin
yanında yer almalıdır. Dünyanın iyileşmesi için de
Hak ve Adâlet'in bütün yeryüzüne ve insanlığa yer-
leşmesi gerekiyor. Bundan başka diktatörlüklerin
ortadan kalkması ve İllimunati'nin elindeki 500 tril-
yon doların yüzde üçünün her yıl fakir halklara ak-
tarılmasi gerekiyor. Bir de; havayı, suyu, toprağı ve
ışığı kirleten ve zehirleyen sebepleri ortadan kal-
dırmalıyız ve kaldıracağız. Eğer bunları gerçekleş-
tirebilirsek, elimizde kalan "Son Yüzyıl"ı, hiç olmaz-
sa ilk 50 yılını "Altın Çag" yapabiliriz ve yapmalıyız.
İşte Dinlimunati'nin lideri Hazret-i Mehdi ve taraftar-
ları bunun için çalışıyor ve çalışacaktır. Bu çalış-
maya katılmayan ve görevlerini yapmayan devlet-
leri, "insanlık düşmanı" ilân edeceğiz!

Dinlimunati'nin taraftarları; siyah zemin üzerine be-
yazla yazılmış 6666 rakamını, kendilerine bayrak
yapabilirler ve onlara; "siyah bayraklı" denebilir.
Siyah Bayraklı'ların hedefi, zulüm ve haksızlıkla ve
kirleticilikle karartılmış Dünya'yı beyazlatmaktır. Ey
Siyah Bayraklı'lar! Açın bayraklarınızı! Dünya be-
yazlasın...

Not 7: Müslüman Dünya'ya uyarı! İsrail'e yukarıdaki
teklifi, Filistin toprakları satılık olduğu için değil, bel-
ki çözüme faydası olur diye yaptık. İsrailliler Kudüs'
ün üç dinin gözetimi altında kalmasını ve Müslü-
manların kutsallarını yıkmamayı söz verirlerse, Fi-
listinliler de kabul ettikleri takdirde, o topraklar satı-
labilir. Değeri: 20 trilyon dolardır. Bundan aşağı ol-
maz. Fakat, göçe zorlanmış 5 milyon Filistinlinin
hakkını da düşünmek zorundayız. Onları da hesa-
ba kattığımızda, Filistin topraklarının değeri, 40 tril-
yon dolara çıkar. Bunun 20 trilyonu Filistinlilere, di-
ğer 20 trilyon doları da, yerleşecekleri ülkeye öde-
necektir. İsrail'in arkasındaki güçler eğer Filistin
topraklarını satın almak isterlerse, 40 trilyon doları
hazırlasınlar.

Not 8: İsrail devleti, gasbedilmiş Filistin toprakları
üzerine kurulduğu için "gayri meşru" bir devlettir.
Tanınmayı haketmiyor. İsrail yönetimi "67 sınırları"
na dönmeyi kabul etmediği takdirde, onu devlet
olarak tanımış ülkeler bu tanımalarını derhal kaldır-
malıdırlar. Bilhassa İslâmlı Ülkeler bu konuda daha
önde, hatta en önde olmalıdır.

Not 9: Bu bildiri, Filistin yönetimi tarafından İsrail
halkına iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                                 Tanrı tektir.
   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.


Zaman:  Yeni Çağ'ın ondokuzu, Eylül sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *




Keine Kommentare: