TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDEN ABD BAŞKANI TRUMP'A CEVAP VE UYARI!

                  TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDEN

   ABD BAŞKANI TRUMP'A CEVAP VE UYARI!

              zâlim devletleri helâk edecek olan

                          tekTANRInın adıyla

Sayın Trump! Suriye'de kurduğunuz ve silahlandır-

dığınız terör ordusu YPG'ye karşı Türkiye'nin ope-

rasyon başlatacak olmasıyla ilgili olarak Türkiye'yi

tehdit edip, "onun ekonomisini mahvedeceğinizi"

söylediniz.

Herşeyden önce bu tehdide ve onun uygulanması-

na hakkınız yoktur. Çünkü Türkiye'nin, kurduğunuz

o YPG isimli ve sizin de "kürtler" diyerek gizlemeye

çalıştığınız terör ordusuna karşı savaşma hakkı

vardır. Fakat siz ve yönetiminiz ne lâf dinliyor, ne

de hak ve hukuk tanıyor.

Tabii bu hukuksuzluğunuza karşı savaşmaktan baş-

ka çare kalmıyor. Bu savaş için de, Türkiye'nin de,

sizin ülkeniz Birleşik Devletler'de bir Zenci Ordusu

kurma hakkına sahip oluyor. Bu ordunun görevi, ül-

kenizde bir "Zenci Devleti" kurmak olacaktır. Eğer

siz de Türkiye'nin bu eylemini engellemek için Türk-

lerin ülkenize girmesine yasak koymaya kalkarsa-

nız, bu takdirde Türkiye yönetimi de kendi ülkesin-

deki NATO askerlerini sınırdışı edecek ve üslerini-

zi kapatacaktır. Ayrıca sivil vatandaşlarınız da Türki-

ye'ye sokulmayacaktır. Bu hareket karşısında siz

de Türkiye'yi NATO'dan dışlamak zorunda kalacak-

sınız. Türkiye NATO'dan çıkarılınca; Türkiye, Rus-

ya, Çin ittifakı kurulacaktır. Bu ittifak karşısında çok

zayıf kalacaksınız. Eğer bu ittifak karşısında Avru-

pa size eklemlenecek olursa, Rus ittifakı karşısın-

da ilk vurulan yer olacak ve Avrupa, Rusya'nın nük-

leer silahlarıyla yok edilecektir. Avrupa'nın yok edil-

mesinin ardından tabii ki sıra size gelecek ve ülke-

niz büyük bir yıkıma uğrayacaktır. Bu savaşta ilk

harekete geçen, galip olacaktır.

Bu sebeple Rusya, siz nükleer silahları ateşleme-

den kendi nükleer silahlarını ateşlemek zorunda

kalacaktır. Tabii bu da ilk önce Avrupa'nın ve he-

men onun ardından sizin sonunuz olacaktır. Bu u-

ğursuz son'a râzı mısınız, hazır mısınız? Eğer bu-

na râzı olmazsanız ve hazır değilseniz, Suriye'de

silahlandırdığınız terör ordunuzu Fırat'ın doğusun-

dan ve batısından uzaklaştırırsınız. Eğer bir ay için-

de uzaklaştırmazsanız, Türkiye o kötülük ordusunu

yok etmek için harekete geçecektir.

Sayın Trump ve ABD yönetimindekiler! Suriye'de

bir tek hakkınız vardır. O da: Rusya ve İran'ı Suriye'

den çıkarmak, Esad diktatörlüğünü yıkmak ve de-

mokrasiyi kurmaktır. Eğer bu hakkınızı kullanmak

istemiyorsanız, Suriye'yi terketmelisiniz. Ama orada

kurduğunuz ve desteklemekte olduğunuz YPG i-

simli terör ordunuzu da alarak. Eğer bu ordunuzu

almazsanız, Türk Silahlı Kuvvetleri onları yok etme-

ye başlayacaktır ve hakkıdır.

Eğer Türkiye'ye karşı Suriye'de silahlandırdığınız

terör ordunuzu Türkiye'nin istediği yerlerden çek-

memekte kararlılık gösterecek olursanız, bu kara-

rınızla 3. Dünya Savaşını başlatmış olursunuz. Fa-

kat siz bu savaşı kazanamazsınız. Çünkü 22 trilyon

dolarlık borcunuz olduğundan ordunuzu savaştıra-

cak yeterli paranız yoktur. Gerekli parayı sağlayabil-

mek icin de, ROTHSCHILD ve ROCKEFELLER

Aileleri'nin servetlerine el koymak zorundasınız. Bu-

nun için harekete geçtiğinizde de, o AİLELER pa-

ralarını Çin'e kaçıracaklardır. Bu da sizin ekonomik

felâketiniz olur. Eğer terör ordunuzu Suriye'den çı-

karmamakta diretecek olursanız, bundan sonra pa-

ralarını ülkeniz Amerika Birleşik Devletleri'nde sak-

layanların paraları güvende olmayacaktır. Bu gü-

vensizlik sebebiyle de bütün yerli ve yabancı zen-

ginler paralarını ülkenizden kaçıracaklardır.

Görüyorsunuz, 3. Dünya Savaşını başlatacak olur-

sanız, yenilgiye mahkûm olursunuz.Bunun için Rus-

ya ve Çin avantajlı durumdadır. O halde aklınızı ba-

şınıza toplayınız ve Türkiye ile aranızı düzeltiniz.

Bunun için de ona yaptığınız tehditleri geri alınız.

Hatta ondan özür dileyiniz ve terör ordunuzu Suriye'

den hemen çekiniz veya ona desteğinizi kestiğinizi

bildiriniz. Türkiye de gerekeni yapsın ve böylece

aranızdaki barış devam etsin.

İmza: Mehdiyet Makamı.

Not 1: Tekrar söylüyoruz! Siz ABD yönetimi, "Kürt-

lerin koruyucusu" olamazsınız. Kürtlerin koruyucusu

olsaydınız, 500 bin Suriyeli mâsûm sivilin Rusya, İ-

ran ve Esad tarafından katledilişini seyretmezdiniz.

Eğer siz Kürtlerin koruyucusu olsaydınız, Esad'ın

katliamlarından kaçıp Türkiye'ye sığınan 3,5 milyon

Suriyelinin elinden tutar, onların 1 milyonunu ülkeni-

ze götürürdünüz. Ve yine siz Kürtlerin koruyucusu

olsaydınız, silahlandırdığınız terör örgütü YPG'den

kaçan 470 bin Kürdü Türkiye'de bırakmaz, ülkenize

alırdınız. Eğer Kürtlerin koruyucusu olduğunuzu is

batlamak istiyorsanız, bu 470 bin Kürdü ülkenize

nakledersiniz. Eğer bunu yapmıyorsanız, yalancısı-

nız! Siz ancak teröristlerin koruyucusu olabilirsiniz

ve 40 yıldan beri de PKK'yı korumaktasınız. Eğer

böyle değilse, PKK'nın elebaşlarını Türkiye'ye ne-

den teslim etmiyorsunuz? Haydi teslim edin de,

teröristlerin koruyucusu olmadığınızı isbatlayın!

Kürt halkının yüzde doksanının sahip çıkmadığı bu

terör örgütlerini daha ne kadar koruyacaksınız? Su-

riyeli Kürtler ve Türkiye hakkında yanlış bilgilendiril-

mektesiniz. Danışmanlarınız sizi aldatmaktadır, ha-

beriniz olsun!

Not 2: Türkiye yönetimi, ABD'nin YPG'yi Suriye'den

çıkarması için süre vermelidir. Bu süre de kısa ol-

malıdır. Daha fazla oyalamalarına fırsat verilmeme-

lidir.

Not 3: Eğer ABD yönetimi YPG terör örgütünü ve

ordusunu Suriye'den çekmeyi kabul etmezse, Tür-

kiye İstihbaratı da ABD'de bir "Zenci Devleti" ve

ordusu  kurmak için hemen harekete geçmelidir.

Yalnızca Zenci Devleti değil, başka azınlık devlet-

leri de olabilir. Meselâ İspanyollar için bir İspanyol

Devleti, Çin Devleti, Yahudi Devleti, Türk Devleti,

Ermeni Devleti, Avrupalılar Devleti, Seçkinler Dev-

leti, Beyaz Irk Devleti ve diğerleri. ABD Ortadoğu

ülkelerini nasıl 22 parçaya bölmek için çalışıyorsa,

bizim de ABD'yi 55 parçaya bölmek hakkımızdır.

Bu hakkı kullanmaktan başka çaremiz kalmamıştır.

Not 4: Avrupa'ya uyarı! Eğer ABD yönetimi "Suri-

ye'deki terör ordumuz YPG'yi çekmeyeceğiz ve

ona desteğimiz devam edecektir" derse, bu açık-

lamayla birlikte 3. Dünya Savaşı başlamış olacak-

tır. Bu takdirde ABD, Avrupa'ya nükleer silah yer-

leştirmek isteyecektir. Eğer Avrupa ülkeleri bunu

kabul edecek olursa, Rusya'nın ilk hedefi olacak-

lardır.

Not 5: Eğer ABD Suriye'deki terör ordusunu çek-

meyecek olursa ve ona desteğini sürdürmeye de-

vam ederse, Ortadoğulu bütün dindar müslüman-

lar, ABD'nin büyük bir doğal felâkete uğraması için

duaya başlamalıdırlar. Allah, zulme uğrayanların

yardımcısıdır. Bu sebeple dindarların duasını ka-

bul edecektir. Eğer ABD büyük bir doğal felâkete

uğramazsa, onun Ortadoğu'daki zulümleri devam

edecek ve bölgemizdeki hiçbir sorun çözülmeye-

cektir. Eğer ABD doğal bir felâkete uğrarsa, bu fe-

lâkete uğrayış, İsrail'in kötülüklerine yardım etme-

si yüzünden olacaktır. Tabii ABD'nin felâkete uğ-

ramasıyla İsrail de felâkete uğramış olacak ve dev-

letini en kısa zamanda kaybedecektir. Yani, İsrail'e

yardım eden ABD'deki Lobiler, şu anda Amerika'

nın felâkete uğraması için çalışmaktadırlar. ABD

bir felâkete uğradığı zaman, dünyadaki bütün den-

geler değişecektir. ABD, Ortadoğu'daki kötülükle-

rine biraz daha devem etsin...

Zaten Nostradamus, ABD'nin büyük bir felâkete uğ-

rayacağını çoktan haber vermiş bulunuyor. Ortado-

ğu'daki zulümleri son bulmazsa, ABD bu felâketi

tadacaktır.

Not 6: Türkiye'yi "en büyük tehdit" olarak gören İs-

rail yönetimi, ABD için en büyük tehdittir. ABD'deki

siyasetçi ve aydınlar artık uyanmalıdır! Felâkete

uğradığınızda soracaksınız: "Biz bu felâkete niye

uğradık?" Cevap: "İsrail'in kötülüklerine yardım et-

tiğiniz için" olacaktır. Eğer felâkete uğramak istemi-

yorsanız, İsrail'e desteğinizi çekiniz. Kudüs'ten çı-

kınız ve Ortadoğu'daki diktatörlere ve terör örgütle-

rine yardım etmekten vazgeçiniz.

Not 7: Sayın Trump! Türkiye ile ilgili attığınız twette:

"Türkiye ile Suriye arasında bir tampon bölge kura-

cağınızı" bildirmişsiniz. Acaba bu tampon bölge, te-

röristlerinizi mi, yoksa Suriyelileri korumak için mi

kurulacaktır? Eğer YPG'li teröristlerinizi korumak

içinse, bundan vazgeçiniz. Çünkü onların hakkı, Su-

riye'den defedilmektir. Çünkü Suriye'de Kürtlerin

toprak hakkı, yüzde 7 kadardır. Sizin teröristleriniz

ise, yüzde 23'lük bir toprağı işgal etmiş bulunuyor.

Yani o toprakların yüzde 16'sını terketmeleri gere-

kiyor. Hak ve adâletin yerini bulması için yüzde 16'

lık toprağı onların elinden alıp Suriyeli Araplara ver-

meniz gerekiyor. Eğer bunu yapmazsanız, haksız-

lık etmiş olacaksınız ve şu an haksızlıktasınız.

Hazret-i Muhammed'in, Kur'andan alınma şöyle gü-

zel bir duası var: "Allah'ım! Girdiğim yere doğruluk-

la girdir, doğrulukla çıkar." Siz ise girdiğiniz yere

eğrilikle giriyor, eğrilikle çıkıyorsunuz. Haksızlıkla

giriyor, haksızlıkla çıkıyorsunuz. İşgalcilikle giriyor,

işgalcilikle çıkıyorsunuz. Yani yukarıdaki duayı ter-

sinden okuyor; "Tanrım! Girdiğimiz yere eğrilikle

girdir, eğrilikle çıkar" diyorsunuz. Duanızı ve duru-

munuzu  düzeltmeniz gerekmez mi?

YPG eliyle işgal altında tuttuğunuz o toprakları asıl

sahipleri olan Araplara bırakmanız gerekmez mi?

Bu da, YPG'li teröristlerinizi o topraklardan atmanı-

zı gerektirmiyor mu? Ayrıca İsrail'i de işgal altında

tuttuğu yüzde 22'lik Filistin topraklarından çıkarma-

lısınız. Artık işgalciliklerinize son vermelisiniz. Eğer

bunları yapmazsanız, çok yakında ülkeniz olarak

Tanrı'dan büyük bir darbe yiyecek ve çok şey kay-

bedeceksiniz. Bu darbeyi yemek istemiyorsanız,

Rusya, İran, YPG ve Esad'ı Suriye'den, İsrail'i

de Filistin topraklarından çıkarınız. Bunları yapmaz-

sanız, İsrail'iniz hiçbir zaman güvende olmayacak

ve ülkeniz de büyük bir felâkete uğrayacaktır.

Not 8: Sayın Trump! Siz, attığınız o tehditli twetiniz-

de "Kürtleri korumak"tan bahsedince, Türkiye bunu

yanlış anladı: "Türkiye sanki Kürtlere zulmediyor-

muş da, siz de onları kurtaracakmışsınız" şeklinde

algılandı. Halbuki siz ABD, Kürtlerin koruyucusu o-

lamazdınız. Çünkü Suriyeli Arapları korumamış bir

ABD, Kürtlerin nasıl koruyucusu olabilirdi ki! Yoksa

bu ayrımcılığınız, Suriye'yi bölmek istediğinizden

mi kaynaklanıyor? Amacınız bu değilse, ayrımcılı-

ğınız neden? Ama sonradan anlaşıldı ki; "Kürtler"

derken, YPG teröristlerini kastetmekteymişsiniz.

Bundan sonra mesaj çekerken dikkatli olunuz. Kul-

lanacağınız kelimeleri dikkatli seçiniz. Yoksa dev-

letler arası ilişkilerde sözlerinizin yanlış anlaşılma-

sıyla yalnız biz Türkiye değil, siz ABD de zarara uğ-

rarsınız. Bu sebeple korumak istediğiniz eğer YPG

ise; "biz YPG isimli terörristlerimizi koruyacağız"

deyiniz. Veya: "Kürt teröristlerini koruyacağız" de-

melisiniz. Ki, ne demek istediğiniz iyi anlaşılsın.

Çünkü Kürtlerle Kürt teröristler eşit değildir. Terö-

ristleri korumanın suç olduğunu da unutmayınız!

Bu suçu daha ne kadar işleyeceksiniz?

Not 9: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platformda

paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet Makamı.

+++

                     PENTAGON'A MEKTUP

Sayın Generaller! Suriye'de kalmakta niçin direti-

yorsunuz? Orayı terketmeniz gerekmez mi? Niçin

terketmiyorsunuz?

Gerekçeniz IŞİD'e karşı savaşmak mı? O terör or-

dusu şu anda yenilmiş durumdadır. Birkaç bin sa-

vaşçısı kalmış o örgütü niçin Esad'a bırak mıyorsu-

nuz? Esad'ın arkasında Rusya ve İran olduğuna

göre, onlar o teröristleri yok edemez mi? Elbette

edebilir! O halde Suriye'de işiniz kalmamıştır. Ora-

da hâlâ ne arıyorsunuz? Hangi hakla orada bulunu-

yorsunuz?

Orada bulunuş hakkını size Beşar Esad mı verdi?

Siz de bu hakkı kabul mü ettiniz? Eğer bunu kabul

ettiyseniz, 500 bin Suriyelinin katili Esad rejimine

meşruiyet veriyorsunuz demektir. Bu sizce ahlâkî

mi? Eğer meşruiyet vermiyorsanız, onu niçin de-

virmiyorsunuz? 500 bin mâsûm sivilin katili olan

bir rejim devrilmeyi haketmiyor mu? Yoksa Rusya

ve İran'dan mı korkuyorsunuz?

Yoksa sizin gerekçeniz orada bir Kürt devleti kur-

mak mı? Eğer gerekçeniz buysa, meşruiyet verdi-

ğiniz Suriye hükümetine karşı suç işliyorsunuz de-

mektir. Yoksa Suriye'yi bölmeniz için Beşar Esad

size izin mi verdi? Eğer ondan böyle bir izin aldıy-

sanız, Esad ülkesine ihanet ediyor demektir. Eğer

Suriye'yi bölmekte bir hak görüyorsanız, biz de

ülkenizde bir Zenci Devleti kurma hakkına sahibiz

demektir. Hem Zencilerin bulundukları eyaletlerde-

ki yüzde 30'luk nüfus oranları, Suriye'deki Kürtlerin

yüzde 7'lik nüfus oranlarından daha fazla.Yani Zen-

ciler kendilerine ait bir devleti daha çok hakediyor-

lar. "Onların böyle bir isteği yok" diyebilirsiniz. Siz

hiç merak etmeyin! Biz o isteği yaratmasını biliriz.

Siz yeter ki ülkenizde bir Zenci Devleti kurmamıza

karşı çıkmayınız. Eğer "karşı çıkarız" derseniz, bu

takdirde sizin de Suriye'de bir Kürt devleti kurma

hakkınız kalmaz. Ne özerklik, ne de kanton, man-

ton! Görüyorsunuz, Suriye'de kalmanızın bir gerek-

çesi daha yok oldu!

Yoksa sizin orada bulunuş amacınız İsrail'i İran'dan

korumak mı? Meşruiyet vermediğiniz Esad rejimin-

den böyle bir izin alamazsınız. Aksi halde Esad,

müttefiği olduğu İran'a ihanet etmiş olur. Bunun i-

çin Esad, sizin oradaki varlığınızı reddetmek duru-

mundadır. Arkasındaki Rusya'yla sizin varlığınıza

karşı savaş açmak da hakkıdır. Eğer Esad'a meş-

ruiyet veriyorsanız, ondan İran'a karşı savaşma izni

almalısınız. Esad ise size böyle bir izin veremez.

Dolayısıyla orada bulunmanız gayri meşrudur. E-

ğer Esad'a meşruiyet vermiyorsanız, siz orada

ancak o diktatörü devirmek için bulunabilirsiniz. O

halde bu görevinizi neden yerine getirmiyorsunuz?

Bu görevi yerine getirmeyecekseniz, orayı terket-

melisiniz.

Orayı terketmek zorundasınız. Orayı terketmediği-

niz takdirde, milletinizin vergileriyle oluşan paraları

çarçur ediyorsunuz demektir. Bu da, millete ihanet

sayılır. Ortadoğu'da İsrail'i korumak için yaptığınız

bölme, parçalama, savaş ve katliam işlerinde dev-

letinize tam 22 trilyon dolarlık bir borç yüklediniz.

Sonunda Suudi Arabistan'dan para dilenmeye baş-

ladınız. Suriye'deki terör ordunuz YPG'nin silah pa-

ralarını dahi Suudi Arabistan karşıladı. Halbuki o

paraları, eskiyen ülkenizin yenilenmesi için harca-

manız gerekirdi. Ama siz o paraları, yani milletinizin

hakkını Ortadoğu'da yok ettiniz. Bu ihanetiniz hak-

kında milletinize vereceğiniz cevap nedir? İsrail,

sizin milletinizden daha mı kıymetli? Yoksa 124

milyonluk milletiniz, cinayetkâr ve hak gaspçısı İs-

rail'e kölelik etmeye râzı mı oldu? Eğer râzı olduy-

sa, yazıklar olsun sizin milletinize! Eğer râzı değil-

lerse, sizin, haksızlık üzerinde oturan İsrail gibi bir

devlet ve millete kıymet verişiniz daha ne kadar

sürecek? Devletin ve milletin parasını daha ne

kadar savuracaksınız?

Şunun farkında olmalısınız: Devletinize yüklediği-

niz 22 trilyonluk borçla kendi savaşma gücünüzü

yok etmiş durumdasınız. Çünkü devletinizin sizi ve-

recek parası kalmadı. Rusya ve Çin'in olası bir sal-

dırısı karşısında hangi güçle karşı koyacaksınız?

Gerekli parayı nereden bulacaksınız? Yoksa bu

parayı ROTHSCHILD ve ROCKEFELLER Aileleri'

ni soyarak mı veya Newyork'u Suudi Arabistan'a

satarak mı karşılayacaksınız? Para karşılığı çalı-

şan askerleriniz paralarını alamadığında isyan e-

derlerse ne yapacaksınız? Şu anda büyük bir tehli-

ke altındasınız. Ekonominize her an darbe vurula-

bilir ve siz bunun altından kalkamazsınız. Çünkü

darbe vurulmaya çok musait durumdasınız. O hal-

de hükümetinize söyleyiniz, Türkiye'yi bir daha "e-

konomik darbe" ile tehdit etmesin. Ekonomik dar-

beye çok açık ABD gibi bir ülke, Türkiye'yi tehdit

edemez ve etmemeli!

Ne kadar zayıf bir durumda olduğunuzu görebili-

yor musunuz? Rusya ve Çin karşısındaki bu eko-

nomik zayıflığınızla birlikte bir de Türkiye'yi kaybet-

mek sizce iyi mi olur? O halde tehditleri bırakınız!

Akıllı olunuz.

Şunu da unutmayınız: Çok ağır borç altında oldu-

ğunuz için, Suudi Arabistan'ın istediği bütün kötü-

lükleri yapmak ve onun kötülüklerini örtmek zorun-

dasınız. Bu zorunluğu kabulleniyor musunuz, ka-

bullendiniz mi? Diktatörlükleri korumak için savaş-

maya devam edecek misiniz? Yoksa Esad'ı bu

yüzden mi devirmiyorsunuz? Çok rezil bir durumda-

sınız! İnsanlığa ihanet içerisindesiniz? Tanrı'nın

büyük bir darbesini haketmiş haldesiniz! Biz size ne

yapalım?

İmza: Mehdiyet Makamı.

Not 1: Ey Pentagon generalleri! Eğer Esad rejimi-

ne meşruiyet vermiyorsanız; Rusya, İran ve Esad'ı

Suriye'den çıkarmalısınız. Çünkü onlar, 500 bin

mâsûm sivili katlettikleri için cezâlandırılmayı hake-

diyorlar. Eğer bu hakkı kullanmak isterseniz, acele

etmelisiniz. Çünkü şu anda Suudi Arabistan, BAE,

Mısır, İsrail, İngiltere ve Fransa arkanızdadır. Bu

gücü her zaman bulamazsınız. Eldeki bu güçle

Rusya ve İran'ı Suriye'den atabilir ve Esad'ı da

cezâlandırabilirsiniz. İşe önce İran'dan başlarsa-

nız, işiniz kolaylaşır. Sonra da sıra Rusya'nın atıl-

masına gelir. Rusya sizin 7'li gücünüze karşı ko-

yamayacaktır.

Not 2: Habertürk yazarı Sayın Serdar Turgut'tan, bu

bildirimizi Pentagon'a ve Trump'a iletmesini rica

ediyoruz.

Not 3: Gazeteciler, 22 trilyon dolarlık borç denizi i-

çinde yüzen bir ABD karikatürü yaparak, bunu "yılın

karikatürü" seçebilirler.

Not 4: Bu bildiri, ABD'deki bütün siyasetçi, aydın ve

yazarlara iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.

                                 Tanrı tektir.

   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondokuzu, Ocak ortası.

Mekan:  Avrupa.

Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.

Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN

                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ

                                       *   *   *