Donnerstag, 12. Oktober 2017

İNSANLIĞI YOKETMEYE ÇALIŞANLARA UYARI!



İNSANLIĞI YOKETMEYE ÇALIŞANLARA UYARI!

 evrenin ve insanlığın sahibi yüce TANRInın adıyla


Siyaset bilimcisi Dr. John Coleman, Rockefeller
Vakfı adına hazırladığı  Küresel 2000 başlıklı ra-
porunda, 2030 yılına kadar dünya üzerinde 2 mil-
yar kişinin yok edilmesi, nüfusta büyüme oranında
sıfırın yakalanması gerektiğini yazmış. Acaba bunu
nasıl başaracaktır?

Bunu başarmanın yolu da şuymuş: "Kürtaj, doğum
kontrol hapları, kürtaj klinik sayısının arttırılması,
sivillere karşı bakteri savaşları ve 3. Dünya Savaşı
yoluyla 2 milyar kişiyi öldürmek mümkündür, hatta
zorunluluktur!" Haberin kaynağı:

Sayın Siyaset bilimcisi Dr. John Coleman ve vakıf
sahibi Rockefeller!

2 milyar insanı öldürme hakkını size kim verdi? Siz
kim oluyorsunuz? Kim oluyorsunuz da 2 milyar in-
sanın katledilmesini göze alabiliyorsunuz? Dünya-
daki bütün teröristlerden ve örgütlerinden daha teh-
likeli olduğunuzu görebiliyor musunuz? Zira terö-
ristler ancak bir kaç yüz veya bir kaç bin kişiyi öldü-
rebiliyor. Siz ise insanlığın üçte veya dörtte birini
yok etmeyi düşünebiliyorsunuz!

Sizi bu dehşetli düşünceye düşüren nedir? Fazla(!)
gördüğünüz insanların elinizden ekmeğinizi alaca-
ğından veya size geniş yaşam alanı kalmayacağın-
dan mı korkuyorsunuz?

Bu korkularınız boşunadır sayın Coleman ve Ro-
ckefeller! Herşeyden önce bu dünyanın, bu insanla-
rın ve bu evrenin bir "sahibi" vardır. O sahip ise;İsa'
nın,Musa'nın ve Muhammed'in görevlendiricisi olan
yüce Tanrı'dır. Yüce Tanrı, dünyayı, insanları ve ev-
reni başıboş bırakmamıştır. Ne kadar insanın öl-
mesi ve ne kadar insanın doğması gerektiğine an-
cak O karar verir. Sizin tanrıcılık oynamanıza, bu
hususta dertlenmenize ve önlem almanıza gerek
yoktur! Gereken önlemi O alır. Çünkü ne zaman ne
yapılacağını evrenin Sahibi daha iyi düşünür, he-
saplar. Bu yüzden yanlışşüncelere ve hesaplara
şmemelisiniz. Aksi halde insanlık katili olursunuz!
İnsanlık katillerinin cezâsı ise, ebediyen ateşte yan-
maktır. Ateşte yanmaya dayanabilir misiniz? Daya-
namazsınız değil mi?

O halde haddinizi, hududunuzu biliniz! Eğer evrenin
bir sahibi olduğuna, o Sahip'in yakında bu evreni yı-
kacağına, bu yıkımdan sonra insanları tekrar diriltip
hesaba çekeceğine ve bu hesaptan sonra onları
hakettikleri yerler olan cennet veya cehenneme
göndereceğine inanmıyorsanız, inançsızlığınızın
delili nedir acaba? Hangi delillere dayanarak bu
inançsızlığa sahip oldunuz?

Ölümü mü öldürdünüz? Ebedileşmenin yolunu mu
buldunuz? Yoksa evreni yönetecek güce mi ulaştı-
nız? Bunların hiç birine sahip olmadığınıza göre,
kendinizi Tanrı'nın yerine oturtup, O'nu nasıl dışlar-
sınız? Sizin inkârcılığınız neye yarar?

Kurduğunuz örgüt ve vakfın veya bir fabrikanın sa-
hipsiz olmadığını, olamayacağını bilirsiniz. Acaba
bu evren nasıl sahipsiz olabilir? Kurduğunuz veya
kuracağınız bir fabrikanın kendi kendine oluşama-
yacağını da bilirsiniz. Bu dünya, güneş ve ay ve ev-
ren içindeki yıldızlar nasıl kendi kendine oluşabilir?
İyi düşünün! Biraz düşünürseniz göreceksiniz ki, hiç
birşey kendi kendine oluşamaz! Çünkü herşey bir
üsttekinin etkisi altındadır. Bunun için tesadüf de
yoktur. Herşey EN ÜSTTEKİ'nin emri, izni ve bilgi-
siyle oluşur. O EN ÜSTTEKİ ise elbetteki yüce
Tanrı'dan başkası değildir ve olamaz.

Çünkü evrenin biricik sahibi olan yüce Tanrı; Tevrat'
ı, İncil'i ve Kur'an'ı göndererek Kendi varlığını bil-
dirmiş ve bütün yarattıklarına sahip çıkmıştır. O'n-
dan başka sahip yoktur. Bugüne kadar O'ndan baş-
ka bir tanrı çıkıp da "evreni ben yarattım, ben yöne-
tiyorum" dememiştir. O halde bu evrenin ve içinde-
kilerinin tek ve gerçek sahibinin; İsa'nın, Musa'nın
ve Muhammed'in tek Tanrı'sı oldugunu bilmeli ve
kabul etmelisiniz. Bunu kabul ettiğinizde tanrıcılık
oynamanıza gerek kalmaz.

Eğer İsa'nın, Musa'nın ve Muhammed'in tek Tanrı'
sını kabul etmezseniz, sizin için içine atılacağınız
ebedî bir cehennem vardır. Bu cehennemden kor-
kunuz! Çünkü ölümü öldüremeyeceğiniz ve kıya-
meti durduramayacağınız için öte dünyaya gitmek-
ten kurtulamazsınız. Doğumunuzu durduramadığı-
nız için de, tekrar diriltilmenizi de durduramazsınız.
Bu da demek olur ki, Yaratıcı ve Yaşatıcınız'a he-
sap vermekten kaçamazsınız. O'na hesap vermek-
ten kaçmanız mümkün değilse, O'nun cehennemin-
den korkmalı ve cenneti için çalışmaya yönelmelisi-
niz.

Eğer yüce Tanrı'nın cennetini ve O'nun hoşnutluğu-
nu isterseniz, O'na teslim olmalısınız. O'na teslim
olmanın şartları ise şunlardır: Tanrı'ya ve tekliğine,
O'nun meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına ve
öte dünyasına inançtan sonra haklı, adâletli, namus-
lu, ibadetli, ahlâklı ve iyilikçi olmalısınız.

Haklı olma şartına göre; Tanrı'nın yasasına uymak
zorundasınız. Bu zorunluğa göre de, hiç bir insanı
haksızlıkla öldürme hakkınız yoktur. O halde "2 mil-
yar insanı yok etme" fikrinden derhal uzaklaşmalısı-
nız.

Adâletli olma şartına göre; haklının hakkını vermeli,
o hakkı çiğnememelisiniz. O halde siz bu dünyada
nasıl yaşama hakkına sahipseniz, başkalarının ya-
şama hakkını da çiğneyemezsiniz, çiğnememelisi-
niz. Çünkü onların yaratıcısı ve yaşatıcısı yani sa-
hibi siz değilsiniz. Onların gerçek sahibi yüce Tanrı'
dır. Yarattıklarını öldürme hakkı da ancak O'nundur.
Öldürülmeyi hak etmiş suçluların idam edilmesi ise
devletin vazifesidir. Tanrı da bu vazife için izin ver-
miştir.

Namuslu, ibadetli, ahlâklı olmanın şartlarını şimdilik
geçiyor ve "iyilikçi olma"nın şartına geliyoruz. İyilik-
çi olmanın şartı: Âcizlerin, fakirlerin ve muhtaçların
yardımına koşmak ve bu koşuyu da sırf yüce Tanrı'
nın hoşnutluğunu kazanmak için yapmaktır. Bu iyi-
likçi olma şartı, "âdil bölüşüm"ü de gerektiriyor. Âdil
bölüşüm için de, zenginlerin fakirler için sermaye
vergisi vermesi gerekiyor. Bu vergi sistemi bütün
dünyada uygulandığı takdirde, dünyada fakir insan
kalmayacaktır. Zenginler sorabilir: "Fakirler için mi
çalışacağız yani?" Hayır! Dünya ve âhiret cenneti-
niz için çalışacaksınız. Çünkü dünya hayatınız an-
cak fakirlerin doyurulmasıyla cennete dönüşür.Aksi
halde dünya hayatınız cehenneme dönüşecektir.
Âhiret cennetinizi de ancak Tanrı hesabına iyilikçi
olmakla kazanabilirsiniz. Cennet için çalışmayanlar,
cehenneme râzı olurlar!

Siyaset bilimcisi Sayın Coleman ve onun fikirlerine
destek veren Sayın Rockefeller! Tutacağınız "doğ-
ru yol" bellidir. O halde Adolf Hitler'in yaptıklarından
daha tehlikeli olan fikirlerinizden derhal vazgeçiniz.
Ve o canavarca fikirlerinizden vazgeçtiğinizi bütün
dünyaya ilân ediniz. Eğer doğru yol'u tutmazsanız
ve o çılgın fikirlerinizde diretirseniz, Tanrı'nın, me-
leklerinin ve bütün insanlığın düşmanlığını kazanır-
sınız. Bu düşmanlığın altından kalkmanız da çok
zordur!

O halde Tanrı'nın ve insanlığın size düşmanlığın-
dan çekinmelisiniz ve çekininiz. Tanrı'ya teslim olu-
nuz ve insanlığa giriniz. Korkularınızın boşuna oldu-
ğunu da görünüz ve kabul ediniz. Çünkü 2121 ila
2131 yılları arasında kıyamet kopacaktır.Dünya'nın
ve insanlığın geri kalan yüz yılı içerisinde de insan-
lığın nüfusu 4 milyar kadar daha artacaktır. Yeryü-
zündeki gıda ve enerji de, 9 veya 11 milyarlık insa-
na yetebilir. Eğer yetmeyecek olursa, Tanrı gere-
keni yapar. O isterse insanlığın bir kısmını doğal
felâketlerle götürür. Dilerse, daha fazla gıda ve e-
nerjiyi de yaratır, insanlığı yaşatır. O halde Tanrı'
nın vazifesine karışmanıza gerek yoktur.

Artık tanrılaşmaktan uzaklaşmalısınız. İnançsızlık,
inkârcılık veya Tanrı'ya güvensizlik sizi şeytanlaştır-
mış. Bu şeytanlaşmışlığınızı tedavi ettirmelisiniz.
Bu tedaviyi yaptırdıktan sonra tekrar bilime döne-
bilirsiniz. Yoksa, tedavi olmadan bilim yapmaya
devam ederseniz, insanlık için çok tehlikeli bir var-
lık olmaya devam edeceksiniz. Bu takdirde size
özgürlük vermek veya özgürlüğünüzü elinizden
almamak çok büyük hata olacaktır. Umuyoruz ki,
insanlık bu hatayı kabul etmeyecektir ve etmez.

İmza: Mehdiyet Makamı/ Mâneviyat Komiserliği


Not 1: Sayın Coleman! 2 milyar insanın yok edilme-
si gerektiğine inanan siz, acaba hangi insanların
yok edilmesini düşünüyorsunuz? Çinlilerin mi, Hin-
distanlıların mı, Müslümanların mı? Çünkü bu ülke
insanlarının 2 milyara yaklaşan nüfusları var. Ameri-
kalı insanların yok edilmesini düşünemeyeceğinize
göre, hangi kıtanın insanları yok olmalıdır? Afrikalı-
ların mı, yoksa Avrupalıların mı?

Not 2: 2 milyar insanın yok edilmesini planlayan Co-
leman eğer bir ay içerisinde "bu fikirlerinin hatalı ol-
duğunu ve bu hatalı fikirlerinden döndüğünü" dün-
yaya ilân etmezse, Avrupa İnsan Hakları Örgütü ve
Birleşmiş Milletler derhal harekete geçip bu adamı
kınamalı ve durdurmalıdır. Eğer durdurulmazsa, bu
adam, fikirlerini uygulamaya veya uygulatmaya kal-
kabilir.

Not 3: Coleman gibi bir adamın Amerika'da bulun-
ması ve Amerika'nın elinde de 7700 nükleer silah
olması, insanlık için çok büyük bir tehlikedir! Bu a-
damın, tezlerini ABD yönetimine kabul ettirdiğini bir
şünün. Ne olur? Böyle bir adam ve böyle bir A-
merika karşısında Kuzey Kore liderinin nükleer sila-
ha sarılması haksızlık mı olur, haydutluk mu olur?
Coleman'ın tezleri, insanlığın aklına: "Amerika bizi
yok etmeden, biz Amerika'yı yok edelim" fikrini
getirmiyor mu? Acaba ilk önce kimin nükleer silah-
larına el koymak gerekiyor?

Not 4: Sayın Coleman! "Tanrılaşma" hevesinizden
de vazgeçmelisiniz. Çünkü ne kadar isteseniz de
Tanrı olamazsınız. Çünkü Tanrı olabilmeniz için bu
evreni ve içindekileri yaratacak, yaşatacak ve yöne-
tecek eşsiz bir gücünüz, bilginiz, ebediliğiniz ve
sermayeniz olması gerekir. Bunlar sizde bulunma-
dığına ve bulunamayacağına göre, Tanrı olmanız
mümkün değildir. O gereklikler sizde olsa bile, bu
evrenin zaten bir "tek Tanrı"sı var. O tek Tanrı, or-
taklık kabul etmez ve etmiyor. Ortaklık kabul etme-
diği için de sizi yok eder. O'nun karşısına çıkacak
gücünüz olmadığına göre, bu işten çekilmelisiniz.

(Bu sözlerimizden sonra Deccal ortaya çıkacak ve
sahte tanrılığını dünyaya ilân edecektir. Ama yakın-
da gökten Suriye'ye indirilecek olan İsa, bu Deccal'
ı öldürecektir.)

Not 5: Sayın Coleman! Eğer şeytanî fikirlerinizden
ve şeytanlaşmışlıktan kurtulmak ve mânevî hasta-
lığınızdan kurtulmak isterseniz, Türkiye'deki Risa-
le-i Nur talebelerinden ve Risale-i Nur külliyatından
ve daha başka mehdiyet hizmetkârı Adnan Oktar'
dan veya Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yardım ala-
bilirsiniz.

Not 6: Ailelerin bakamayacakları çocuğu doğurma-
ması, haklarıdır. Ama 2 milyar insanın yok edilmesi
fikri kabul edilemez.

Not 7: Dünyamız, 13 milyar insanı barındırabilecek
kapasiteye sahipmiş. Ama bu yeterlik için yeryüzü-
ne hakkı ve adâleti, âdil bölüşümü ve tasarrufçulu-
ğu yerleştirmek gerekiyor. Çözüm işte budur! Yok-
sa insanlığın bir kısmını yok etmek değildir. Hem
insanlık 2090 yılından sonra fazla çoğalamayacak-
tır. Çünkü küresel ısınmanın 2 derece artmasıyla
ve buzulların erimesiyle denize yakın şehirler ve
adalar yere batacak ve şehirler dolusu insan bir an-
da yok olacaktır. Bununla birlikte diğer doğal felâ-
ketler de çoğalacak insanlık yeryüzünde barına-
maz hale gelecektir. Ve 2121-2131 yılıarı arasında
da kıyamet kopacaktır. Yani şu anda insanlık son
yüzyılını yaşamaktadır.

Şimdi önemli olan, bu son yüzyılımızı nasıl değer-
lendirecek ve kurtaracak olmamızdır. İyi değerlen-
dirme ve kurtarış için de; insafsız ve merhametsiz
ve katliamcı sistemler olan faşizmi, kapitalizmi ve
emperyalizmi terkedip; hakkı, adâleti, âdil bölüşü-
mü, iyilikçiliği, iktisatçılığı, kardeşliği içeren ve e-
sas alan Kur'anist Sistem'e girmek ve teslim ol-
maktır. Dünyayı cennete çevirmek ve öte dünya-
daki ebedî cenneti kazanmak isteyenlerin, Yeni
Sistem'e teslim olmaktan başka çareleri yoktur. Bu
teslim oluş hemen gerçekleşmelidir. Çünkü fazla
zamanımız kalmadı.

Ey yeryüzündeki bütün insanlar! Sizin 2 milyar ka-
darınızı yok etmeyi planlamış olan faşist, kapitalist
ve emperyalist düşünceye geçit vermeyiniz. Onun
imparatorluğunu çökertiniz. Eğer siz onu çökert-
mezseniz, o sizi yok edecektir. Yok edilmek iste-
mezseniz, Kur'anist Sistem'le siz onu yok ediniz.

Not 8: Bu bildiri, Sayın Coleman'a ve Rockefeller'e
mutlaka iletilmelidir.


                                 Tanrı tektir.
   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.


Zaman:  Yeni Çağ'ın onyedisi, Ekim başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *






Keine Kommentare: