İNSANLIĞI YOKETMEYE ÇALIŞANLARA UYARI!
evrenin ve insanlığın sahibi yüce TANRInın adıyla
Siyaset
bilimcisi Dr. John Coleman, Rockefeller
Vakfı
adına hazırladığı Küresel 2000 başlıklı
ra-
porunda, 2030 yılına kadar dünya üzerinde 2 mil-
yar kişinin yok edilmesi, nüfusta büyüme oranında
sıfırın yakalanması gerektiğini yazmış. Acaba bunu
nasıl başaracaktır?
Bunu başarmanın yolu da şuymuş: "Kürtaj,
doğum
kontrol hapları, kürtaj klinik sayısının arttırılması,
sivillere karşı bakteri savaşları ve 3. Dünya Savaşı
yoluyla 2 milyar kişiyi öldürmek mümkündür, hatta
zorunluluktur!" Haberin kaynağı:
Sayın Siyaset bilimcisi Dr. John Coleman ve vakıf
sahibi
Rockefeller!
2 milyar
insanı
öldürme hakkını size kim verdi? Siz
kim
oluyorsunuz? Kim oluyorsunuz da 2 milyar in-
sanın katledilmesini göze
alabiliyorsunuz? Dünya-
daki
bütün teröristlerden ve örgütlerinden daha teh-
likeli
olduğunuzu
görebiliyor musunuz? Zira terö-
ristler
ancak bir kaç
yüz veya bir kaç
bin kişiyi
öldü-
rebiliyor.
Siz ise insanlığın
üçte
veya dörtte birini
yok
etmeyi düşünebiliyorsunuz!
Sizi bu
dehşetli
düşünceye
düşüren
nedir? Fazla(!)
gördüğünüz insanların elinizden ekmeğinizi alaca-
ğından
veya size geniş
yaşam
alanı
kalmayacağın-
dan mı korkuyorsunuz?
Bu
korkularınız boşunadır sayın Coleman ve Ro-
ckefeller!
Herşeyden
önce bu dünyanın,
bu insanla-
rın ve bu evrenin bir
"sahibi" vardır. O sahip ise;İsa'
nın,Musa'nın ve Muhammed'in görevlendiricisi
olan
yüce Tanrı'dır. Yüce Tanrı, dünyayı, insanları ve ev-
reni başıboş bırakmamıştır. Ne kadar insanın öl-
mesi ve
ne kadar insanın
doğması gerektiğine an-
cak O
karar verir. Sizin tanrıcılık oynamanıza, bu
hususta
dertlenmenize ve önlem almanıza gerek
yoktur!
Gereken önlemi O alır. Çünkü ne zaman ne
yapılacağını evrenin Sahibi daha iyi düşünür, he-
saplar.
Bu yüzden yanlış
düşüncelere
ve hesaplara
düşmemelisiniz. Aksi halde insanlık katili olursunuz!
İnsanlık katillerinin cezâsı ise, ebediyen ateşte yan-
maktır. Ateşte yanmaya dayanabilir misiniz?
Daya-
namazsınız değil mi?
O halde
haddinizi, hududunuzu biliniz! Eğer evrenin
bir
sahibi olduğuna,
o Sahip'in yakında
bu evreni yı-
kacağına, bu yıkımdan sonra insanları tekrar diriltip
hesaba çekeceğine ve bu hesaptan sonra onları
hakettikleri
yerler olan cennet veya cehenneme
göndereceğine inanmıyorsanız, inançsızlığınızın
delili
nedir acaba? Hangi delillere dayanarak bu
inançsızlığa sahip oldunuz?
Ölümü mü
öldürdünüz? Ebedileşmenin yolunu mu
buldunuz?
Yoksa evreni yönetecek güce mi ulaştı-
nız? Bunların hiç birine sahip olmadığınıza göre,
kendinizi
Tanrı'nın yerine oturtup, O'nu nasıl dışlar-
sınız? Sizin inkârcılığınız neye yarar?
Kurduğunuz örgüt ve vakfın veya bir fabrikanın sa-
hipsiz
olmadığını, olamayacağını bilirsiniz. Acaba
bu evren
nasıl
sahipsiz olabilir? Kurduğunuz veya
kuracağınız bir fabrikanın kendi kendine oluşama-
yacağını da bilirsiniz. Bu dünya, güneş ve ay ve ev-
ren içindeki yıldızlar nasıl kendi kendine oluşabilir?
İyi
düşünün!
Biraz düşünürseniz
göreceksiniz ki, hiç
birşey kendi kendine oluşamaz! Çünkü herşey bir
üsttekinin
etkisi altındadır. Bunun için tesadüf de
yoktur.
Herşey
EN ÜSTTEKİ'nin
emri, izni ve bilgi-
siyle oluşur. O EN ÜSTTEKİ ise elbetteki yüce
Tanrı'dan başkası değildir ve olamaz.
Çünkü
evrenin biricik sahibi olan yüce Tanrı; Tevrat'
ı,
İncil'i
ve Kur'an'ı
göndererek Kendi varlığını bil-
dirmiş ve bütün yarattıklarına sahip çıkmıştır. O'n-
dan başka sahip yoktur. Bugüne kadar O'ndan
baş-
ka bir
tanrı çıkıp da "evreni ben yarattım, ben yöne-
tiyorum"
dememiştir.
O halde bu evrenin ve içinde-
kilerinin
tek ve gerçek
sahibinin; İsa'nın, Musa'nın
ve
Muhammed'in tek Tanrı'sı oldugunu bilmeli ve
kabul
etmelisiniz. Bunu kabul ettiğinizde tanrıcılık
oynamanıza gerek kalmaz.
Eğer İsa'nın, Musa'nın ve Muhammed'in tek Tanrı'
sını kabul etmezseniz, sizin için içine atılacağınız
ebedî bir
cehennem vardır.
Bu cehennemden kor-
kunuz! Çünkü ölümü öldüremeyeceğiniz ve kıya-
meti
durduramayacağınız için öte dünyaya gitmek-
ten
kurtulamazsınız. Doğumunuzu durduramadığı-
nız için de, tekrar diriltilmenizi de
durduramazsınız.
Bu da
demek olur ki, Yaratıcı ve Yaşatıcınız'a he-
sap
vermekten kaçamazsınız. O'na hesap vermek-
ten kaçmanız mümkün değilse, O'nun cehennemin-
den
korkmalı
ve cenneti için
çalışmaya yönelmelisi-
niz.
Eğer yüce Tanrı'nın cennetini ve O'nun hoşnutluğu-
nu
isterseniz, O'na teslim olmalısınız. O'na teslim
olmanın şartları ise şunlardır: Tanrı'ya ve tekliğine,
O'nun
meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına ve
öte
dünyasına
inançtan
sonra haklı,
adâletli, namus-
lu,
ibadetli, ahlâklı
ve iyilikçi
olmalısınız.
Haklı olma şartına göre; Tanrı'nın yasasına uymak
zorundasınız. Bu zorunluğa göre de, hiç bir insanı
haksızlıkla öldürme hakkınız yoktur. O halde "2 mil-
yar insanı yok etme" fikrinden derhal
uzaklaşmalısı-
nız.
Adâletli
olma şartına göre; haklının hakkını vermeli,
o hakkı çiğnememelisiniz. O halde siz bu
dünyada
nasıl yaşama hakkına sahipseniz, başkalarının ya-
şama
hakkını da çiğneyemezsiniz, çiğnememelisi-
niz. Çünkü onların yaratıcısı ve yaşatıcısı yani sa-
hibi siz
değilsiniz.
Onların
gerçek
sahibi yüce Tanrı'
dır. Yarattıklarını öldürme hakkı da ancak O'nundur.
Öldürülmeyi
hak etmiş
suçluların idam edilmesi ise
devletin
vazifesidir. Tanrı
da bu vazife için
izin ver-
miştir.
Namuslu,
ibadetli, ahlâklı
olmanın
şartlarını şimdilik
geçiyor ve "iyilikçi olma"nın şartına geliyoruz. İyilik-
çi
olmanın
şartı: Âcizlerin, fakirlerin ve muhtaçların
yardımına koşmak ve bu koşuyu da sırf yüce Tanrı'
nın hoşnutluğunu kazanmak için yapmaktır. Bu iyi-
likçi olma şartı, "âdil bölüşüm"ü de gerektiriyor. Âdil
bölüşüm için de, zenginlerin fakirler için sermaye
vergisi
vermesi gerekiyor. Bu vergi sistemi bütün
dünyada
uygulandığı
takdirde, dünyada fakir insan
kalmayacaktır. Zenginler sorabilir:
"Fakirler için
mi
çalışacağız yani?" Hayır! Dünya ve âhiret cenneti-
niz için çalışacaksınız. Çünkü dünya hayatınız an-
cak
fakirlerin doyurulmasıyla cennete dönüşür.Aksi
halde
dünya hayatınız cehenneme dönüşecektir.
Âhiret
cennetinizi de ancak Tanrı hesabına iyilikçi
olmakla
kazanabilirsiniz. Cennet için çalışmayanlar,
cehenneme
râzı
olurlar!
Siyaset
bilimcisi Sayın
Coleman ve onun fikirlerine
destek
veren Sayın
Rockefeller! Tutacağınız "doğ-
ru
yol" bellidir. O halde Adolf Hitler'in yaptıklarından
daha
tehlikeli olan fikirlerinizden derhal vazgeçiniz.
Ve o
canavarca fikirlerinizden vazgeçtiğinizi bütün
dünyaya
ilân ediniz. Eğer
doğru
yol'u tutmazsanız
ve o çılgın fikirlerinizde diretirseniz, Tanrı'nın, me-
leklerinin
ve bütün insanlığın
düşmanlığını kazanır-
sınız. Bu düşmanlığın altından kalkmanız da çok
zordur!
O halde
Tanrı'nın ve insanlığın size düşmanlığın-
dan çekinmelisiniz ve çekininiz. Tanrı'ya teslim olu-
nuz ve
insanlığa
giriniz. Korkularınızın boşuna oldu-
ğunu
da görünüz ve kabul ediniz. Çünkü 2121 ila
2131 yılları arasında kıyamet kopacaktır.Dünya'nın
ve insanlığın geri kalan yüz yılı içerisinde de insan-
lığın nüfusu 4 milyar kadar daha
artacaktır.
Yeryü-
zündeki gıda ve enerji de, 9 veya 11 milyarlık insa-
na
yetebilir. Eğer
yetmeyecek olursa, Tanrı gere-
keni
yapar. O isterse insanlığın bir kısmını doğal
felâketlerle
götürür. Dilerse, daha fazla gıda ve e-
nerjiyi
de yaratır,
insanlığı
yaşatır. O halde Tanrı'
nın vazifesine karışmanıza gerek yoktur.
Artık tanrılaşmaktan uzaklaşmalısınız. İnançsızlık,
inkârcılık veya Tanrı'ya güvensizlik sizi şeytanlaştır-
mış. Bu şeytanlaşmışlığınızı tedavi ettirmelisiniz.
Bu
tedaviyi yaptırdıktan sonra tekrar bilime döne-
bilirsiniz.
Yoksa, tedavi olmadan bilim yapmaya
devam
ederseniz, insanlık
için
çok
tehlikeli bir var-
lık olmaya devam edeceksiniz. Bu
takdirde size
özgürlük
vermek veya özgürlüğünüzü elinizden
almamak çok büyük hata olacaktır. Umuyoruz ki,
insanlık bu hatayı kabul etmeyecektir ve etmez.
İmza:
Mehdiyet Makamı/
Mâneviyat Komiserliği
Not 1:
Sayın
Coleman! 2 milyar insanın yok edilme-
si
gerektiğine
inanan siz, acaba hangi insanların
yok
edilmesini düşünüyorsunuz?
Çinlilerin
mi, Hin-
distanlıların mı, Müslümanların mı? Çünkü bu ülke
insanlarının 2 milyara yaklaşan nüfusları var. Ameri-
kalı insanların yok edilmesini düşünemeyeceğinize
göre,
hangi kıtanın insanları yok olmalıdır? Afrikalı-
ların mı, yoksa Avrupalıların mı?
Not 2: 2
milyar insanın
yok edilmesini planlayan Co-
leman eğer bir ay içerisinde "bu fikirlerinin hatalı ol-
duğunu ve bu hatalı fikirlerinden döndüğünü" dün-
yaya ilân
etmezse, Avrupa İnsan
Hakları
Örgütü ve
Birleşmiş Milletler derhal harekete geçip bu adamı
kınamalı ve durdurmalıdır. Eğer durdurulmazsa, bu
adam,
fikirlerini uygulamaya veya uygulatmaya kal-
kabilir.
Not 3:
Coleman gibi bir adamın Amerika'da bulun-
ması ve Amerika'nın elinde de 7700 nükleer silah
olması, insanlık için çok büyük bir tehlikedir! Bu a-
damın, tezlerini ABD yönetimine kabul
ettirdiğini
bir
düşünün. Ne olur? Böyle bir adam ve
böyle bir A-
merika
karşısında Kuzey Kore liderinin nükleer
sila-
ha sarılması haksızlık mı olur, haydutluk mu olur?
Coleman'ın tezleri, insanlığın aklına: "Amerika bizi
yok
etmeden, biz Amerika'yı yok edelim" fikrini
getirmiyor
mu? Acaba ilk önce kimin nükleer silah-
larına el koymak gerekiyor?
Not 4:
Sayın
Coleman! "Tanrılaşma" hevesinizden
de vazgeçmelisiniz. Çünkü ne kadar isteseniz de
Tanrı olamazsınız. Çünkü Tanrı olabilmeniz için bu
evreni ve
içindekileri
yaratacak, yaşatacak
ve yöne-
tecek eşsiz bir gücünüz, bilginiz, ebediliğiniz ve
sermayeniz
olması
gerekir. Bunlar sizde bulunma-
dığına ve bulunamayacağına göre, Tanrı olmanız
mümkün değildir. O gereklikler sizde olsa
bile, bu
evrenin
zaten bir "tek Tanrı"sı var. O tek Tanrı, or-
taklık kabul etmez ve etmiyor. Ortaklık kabul etme-
diği için de sizi yok eder. O'nun karşısına çıkacak
gücünüz
olmadığına
göre, bu işten
çekilmelisiniz.
(Bu
sözlerimizden sonra Deccal ortaya çıkacak ve
sahte
tanrılığını dünyaya ilân edecektir. Ama yakın-
da gökten
Suriye'ye indirilecek olan İsa, bu Deccal'
ı
öldürecektir.)
Not 5:
Sayın
Coleman! Eğer
şeytanî
fikirlerinizden
ve şeytanlaşmışlıktan kurtulmak ve mânevî hasta-
lığınızdan kurtulmak isterseniz,
Türkiye'deki Risa-
le-i Nur
talebelerinden ve Risale-i Nur külliyatından
ve daha
başka
mehdiyet hizmetkârı Adnan Oktar'
dan veya
Diyanet İşleri
Başkanlığı'ndan yardım ala-
bilirsiniz.
Not 6:
Ailelerin bakamayacakları çocuğu doğurma-
ması, haklarıdır. Ama 2 milyar insanın yok edilmesi
fikri
kabul edilemez.
Not 7:
Dünyamız,
13 milyar insanı
barındırabilecek
ne hakkı ve adâleti, âdil bölüşümü ve tasarrufçulu-
ğu
yerleştirmek
gerekiyor. Çözüm
işte
budur! Yok-
sa insanlığın bir kısmını yok etmek değildir. Hem
insanlık 2090 yılından sonra fazla çoğalamayacak-
tır. Çünkü küresel ısınmanın 2 derece artmasıyla
ve
buzulların
erimesiyle denize yakın şehirler ve
adalar
yere batacak ve şehirler
dolusu insan bir an-
da yok
olacaktır.
Bununla birlikte diğer doğal felâ-
ketler de
çoğalacak insanlık yeryüzünde barına-
maz hale
gelecektir. Ve 2121-2131 yılıarı arasında
da kıyamet kopacaktır. Yani şu anda insanlık son
yüzyılını yaşamaktadır.
Şimdi
önemli olan, bu son yüzyılımızı nasıl değer-
lendirecek
ve kurtaracak olmamızdır. İyi değerlen-
dirme ve
kurtarış
için
de; insafsız
ve merhametsiz
ve
katliamcı
sistemler olan faşizmi,
kapitalizmi ve
emperyalizmi
terkedip; hakkı,
adâleti, âdil bölüşü-
mü,
iyilikçiliği, iktisatçılığı, kardeşliği içeren ve e-
sas alan
Kur'anist Sistem'e girmek ve teslim ol-
maktır. Dünyayı cennete çevirmek ve öte dünya-
daki
ebedî cenneti kazanmak isteyenlerin, Yeni
Sistem'e
teslim olmaktan başka çareleri yoktur. Bu
teslim
oluş
hemen gerçekleşmelidir. Çünkü fazla
zamanımız kalmadı.
Ey
yeryüzündeki bütün insanlar! Sizin 2 milyar ka-
darınızı yok etmeyi planlamış olan faşist, kapitalist
ve
emperyalist düşünceye
geçit
vermeyiniz. Onun
imparatorluğunu çökertiniz. Eğer siz onu çökert-
mezseniz,
o sizi yok edecektir. Yok edilmek iste-
mezseniz,
Kur'anist Sistem'le siz onu yok ediniz.
Not 8: Bu
bildiri, Sayın
Coleman'a ve Rockefeller'e
mutlaka
iletilmelidir.
Tanrı
tektir.
İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onyedisi, Ekim başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen