Sonntag, 14. Februar 2016

RUSYA SURİYE'DEN ÇIKMAZSA ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI KAÇINILMAZDIR!



             RUSYA SURİYE'DEN ÇIKMAZSA
   ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI KAÇINILMAZDIR!

      zâlimleri helâk edecek olan ALLAHın adıyla

Fransız AFP ajansına konuşan Suriye Diktatörü E-
sad; "Suriye’nin tümünü geri almaya kararlı olduğu-
nu, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın müdahale ihtimali
karşısında da ordusunun buna karşı koyacağını"
söylemiş.

Ey 400 bin müslümanın katili Beşar Esad! Senin,
Suriye'nin başında kalmak gibi bir hakkın yoktur.
Senin bir tek hakkın vardır. O da: Suriye halklarının
başından hemen çekilmek ve Uluslararası Ceza
Mahkemesi'ne teslim olmaktır. Gel, vakit varken bu
hakkını kullan. Bu hakkını kullanırsan, hiç olmazsa
hapse atılırsın ve kendini idamdan kurtarmış olur-
sun. Aksi halde fecî bir ölüm seni bekliyor! Sad-
dam'ın ve Kaddafi'nin başına gelenleri unutma!

Sırtını dayadığın Rusya ve İran senin için sağlam
bir dayanak değildir. Çünkü senin gibi katliamcı bir
diktatörün onları dâvet etmiş olmasında hukukî bir
geçerlik yoktur. Geçerlik olmadığı için de, zulüm
ortakların olan Rusya ve İran'ın Suriye'deki varlıkla-
rı bir "işgalcilik"ten başka bir şey değildir. İşgalcile-
rin hakkı da, bulundukları yerden defedilmektir. Bu-
nun için senin zulüm ortaklarının dayanakçılığı çü-
rüktür. Onların işgalciliğine göz mü yumulacak sanı-
yorsun? Eğer böyle sanıyorsan hata edersin!

"Ne yaparsınız" mı diyorsun? Çok şey yaparız ve
yapacağız!

Ey Avrupa ve Amerika! Eğer Rusya ve İran derhal
Suriye'den çıkmazlarsa, Üçüncü Dünya Savaşı ka-
çınılmazdır. Bunu böyle bilin ve üzerinize düşen
görevleri yerine getirin. Eğer getirmezseniz, bu sa-
vaş, sizi de yakacaktır. Eğer yanmak istemiyorsa-
nız, gerekeni yapın. Yapmanız gerekenler şudur:
Rusya ve İran'ı Suriye'den çıkmaya dâvet edin. E-
ğer çıkmazlarsa, Suriye Muhalefeti'ni silahlandırın
ve onlara her türlü desteği verin.

Eğer bunları yapmazsanız, katledilişlerini seyretti-
ğiniz 400 bin Suriyeli müslümanın ahı sizi yakacak-
tır. Eğer gerekeni yaparsanız, yaptıklarınız hiç ol-
mazsa günahlarınıza kefaret olabilir. İş işten geç-
meden bu kefareti ödeyiniz.

Türkiye'nin üzerine düşen görevler nedir? Onun
üzerine düşen görevler şunlardır: Madem Rusya ve
İran hiçbir hakları olmadığı halde Suriye'yi işgal e-
debiliyorlar, bu işgalcilik karşısında Türkiye de haklı
olarak Türkmenler'e ve Muhalifler'e ait Bayırbucak
bölgelerini ve Halep'le İdlib'i ve diğer şehirleri onla-
rın rızâlarını alarak ilhak etsin. Bu ilhak, Muhalifler'i
korumak için yapılacaktır. Suriye kurtarıldıktan son-
ra Türkiye, ilhak ettigi yerleri tekrar sahiplerine iade
edebilir. Rusya ve İran Suriye'den çıkmayı ve Mu-
halefet'e karşı savaşmayı hemen bırakmadıkları
takdirde bu ilhak derhal yapılmalıdır. Rusya Kırım'ı
nasıl ilhak ettiyse, Türkiye de aynısını yapabilir. Ö-
nemli olan, Muhalifler'in buna rızâ gösterip göster-
meyeceğidir. Râzı oldukları takdirde gerekli ilhak
gerçekleştirilmelidir. Afrinli Kürtler rızâ gösterme-
dikleri takdirde, Türkiye Afrin'e el koymalıdır. Çün-
kü o bölge kendi başına kalamaz.

Avrupa ve Amerika üzerlerine düşen görevleri ye-
rine getirmedikleri takdirde anlaşılmalıdır ki, NATO'
dan Türkiye'ye hayır yoktur. Hayırsız ülkelerin bir
Askerî Birliği, Türkiye için sadace bir ayakbağı olur.
Eğer Türkiye Rusya'ya karşı savaşmak zorunda
kalsa, bu Askerî Birlik, Türkiye'nin yardımına koş-
maz. ("Ne yapayım, Rusya'ya savaş mı açayım?"
diyen bir ABD Dişişleri Bakanı'nın sözlerini unut-
mayın.) Bunun için gerektiğinde Türkiye NATO'dan
çıkabilmelidir. Boş kalan arkasını ise İslâmlı Ülke-
ler'in ordularıyla doldurmalıdır. İslâmlı Ülkeler de,
(Allah'ın Mehdisi'nin emri olarak) ordularını Türkiye
için hazır hâle getirmelidir.

Eğer ABD, PKK'nın Suriye kolu olan PYD'ye des-
tek vermekten çekilmezse, Türkiye de İncirlik Hava
Üssü'nü Amerika'ya kapatmalı ve IŞİD'e karşı sa-
vaşmayı da bırakmalıdır. Türkiye, NATO'nun "seni
çıkarırız" demesinden de korkmamalıdır. Bu şekil-
de belki IŞİD'cilerin de akılları başlarına gelir, sa-
pıklıklarını bırakır, Türkiye'ye destek verirler. Bu
destekle de Rus ve İran işgali sona erdirilebilir ve
diktatör Esad da devrilir.

Türkiye, Suriyeli Muhalifler'e yardım etmeyi bırakıp
PYD gibi bir terör örgütü koluna destek vermeye
başlamış olan ABD'nin müttefikliğini (eğer desteği-
ni çekmezse) reddetmelidir. Türkiye'nin düşmanına
dost olmuş bir ülkenin müttefikliği nasıl kabul edile-
bilir ki?

Dünya lideriysen, gerektiğinde Rusya'ya savaş aç-
masını bileceksin. Eğer "ne yapayım, Rusya'ya sa-
vaş mı açayım?" diyerek acze sığınıyorsan, senin
liderliğinin bir anlamı kalmaz. Türkiye böyle bir dün-
ya liderine ve müttefiğe nasıl güvenebilir? Eğer
ABD, kendince PYD'ye destek vermeyi gerekli gö-
rüyorsa, Türkiye'ye karşı olan bu açığını, hiç ol-
mazsa Halep'teki Muhalifler'e füze ve uçaksavar
yardımı yaparak kapatmaya çalışmalı ve PYD'den
de, ona yapılan yardımların PKK'ya ulaşmayacağı-
na dair söz almalıdır.

Birlesmiş Milletler teşkilâtı üyelerinin de üzerlerine
düşen bir ödevleri vardır. Onlar da, şunlardır:
1-Rusya, İran ve Suriye dışındaki bütün BM üyeleri,
400 bin müslümanın katili Beşar Esad'ın liderliğini
reddetmeli ve onu UCM'de hesap vermeye çağır-
malıdır. 2- Rusya ve İran'ı Suriye'den derhal çık-
maya ve Muhalifler'e karşı savaşlarını hemen son-
landırmaya dâvet etmeli. 3- Bu dâveti reddedecek
olurlarsa, onların BM üyeliği sonlandırılmalıdır.
Bunları yapmayacak olan bir BM teşkilâtı ise
kendini feshetmelidir.

Son söz: Eğer Rusya ve İran Suriye'den çıkmazsa
ve diktatör Esad UCM'ye teslim olmazsa, Üçüncü
Dünya Savaşı kaçınılmazdır. Çünkü Türkiye ve o-
nun arkasındaki İslâmlı Ülkeler, Suriye'de Rusya,
İran ve Esad tarafından gerçekleştirilmekte olan si-
vil ve müslüman katliamına seyirci kalamazlar. Bu-
nun için Türkiye ve onun ardındaki güçler, Suriye'
deki katliamcılara saldırmak gerekiyorsa, saldıra-
caktır. Rusya ile Türkiye arasında çıkacak bir savaş
ise, önce Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya sıçrar.
Türkiye'nin Rusya'ya karşı savaşında eğer İslâmlı
Ülkeler Türkiye'ye destek olmazlarsa, o ülkeler Al-
lah'ın lânetine uğrarlar!Tabii bu lânete uğrama,
Avrupa ve Amerika için de geçerlidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: ABD'nin PYD'yi IŞİD'e karşı kullanmasına
gerek yoktur. IŞİD'e karşı savaşmayı, İslâmlı Ülke-
ler'in birleşik orduları halleder. Dolayısıyla ABD,
PYD'den ve ordusundan desteğini çekmelidir. E-
ğer ABD, bu desteğini Türkiye'ye karşı PYD'ye st-
ratejik zemin kazandırmak için yapıyorsa, bu bir
hatadır. Bu hata terkedilmelidir.

Not 2: Başkanlık seçimlerine kadar eğer Türkiye
ile Rusya arasinda bir savas cikarsa, ABD'yi Hillary
Clinton değil, bir general yönetecektir. Çünkü Tür-
kiye'deki savaş, Avrupa'dan Amerika'ya ulaşacak-
tır. ABD şimdiden gerekli generali belirlemelidir.

Not 3: Türkiye yönetimi, Suriyeli Muhalifler'le ge-
rekli görüşmelere hemen başlamalıdır.

Not 4: Bu bildiri, Türkiye Devleti eliyle gerekli ülke-
lere hemen iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onaltısı, Şubat ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *


Keine Kommentare: